5 Tİ MURLENK SON POSTA Muheriri: Xof HL | ee Hoca Yine Delirir, Sapıtırsa Elini Kolu- nu Bağlayın, Fakat Hırpalamayın! Dedi Bu Emri Verirken Timurun Yüreği Sızlamıştı Molla Timuzun gelişinden Kiha- berdi. Kan ve ter içinde sıçrıyor, kıvrılıyor, — eğilip doğrüluyordu. Gözlerinde cehennemi bir şule, dudaklarında acı bir - tekallüs vardı. Görüyor muydu? Meçhul! Düşünüyor muydu? Yine meçhul. Yalnız dönüyor ve yalnız sıç- rıyordu. Kestiği adamlar, yerden sanki — ona bakıyorlardı ve o da güya bu bakışları sezi- yormuş gibi herbirinin önünde oyun erkânına riayel eden bir rakkas gibi - ulcaşıyordu, boyun kırıyordu. A yatlıkları Timur, bir lâhza bu manzara- | yıuıüıjükieı; sonra ilerledi, kuv- vetli elile Mollanın — kolu a- kaladı: Pa — Hocam, dedi, dur! Deli, belki bu sözü işitmedi. Yalnız oyuna müdahale — edildi- ğginden dolayı tehevvyüre kapıldı Gözlerinde yanan cehnemleri Tizmr rün yözüne püskürmek istiyorm $ gibi sert serl baktı ve bir kelime ıöyl:medeıf kolunu çekmiye sa- vaştı. Lâkin cihangirin eli de, iradesi gibi kuvvetli idi, Yaka- ladığını bıirakmazdı. Bü sebeple delinin çırpınışı beyhude oldu ve yaptığı mustarip hamleler hep boşa gitti. Şimdi o, tehevvürden meske- nete intikal — etmişti, gözüneki cehennemler nemlenmişti, yalva- rıyuıdu:B. — Birakın beni' oynıyayım! Timur, bir elile Ğnc);y,ı' tut- makta devam ederek öbür elini göğe d=ı Uzattı: —ı lahı düşün ve Allaha n! . Molla Umur, meçhül bir dil dinliyormuş gibi bönbön bakı- yordu Ve sessiz sessiz ağlıyordu. Cihangir, nasihatini tekrar etti: — Allah büyüktür, aklımı ba- şına al! Deliliği bırak. , , Hoca, yaşlı gözlerini cihan- girin tunç çehresine dikerek bir müddet düşünür gibi oldu ve mütcakıben — bir. kahkaha ko- pardı: — Deli; dedi; evet deli. He deli, 'h:rkes deli, o da deli! Z , Timur, bilgiç dustunun geçici bir hı_x.lıraııu totulmuş — olmayıp tamamile zıvanadan çıktığına ka- Daat getirdi. “yazık, çok yazki,, dıyı; m rıldandı Ve — sonra elini — önün — bel kemerine geçirerek — mabir — bir güreşçi gibi yukarı kaldırdı, © vaziye çadırına kadar götürdü, iııciı(':ıeı:: sizin içeri bıraktı, birkaç asler ;ıgırar:;:( Şu emri verdi. 7 Hocayı gözetleyin. Yine sapılırsa elini, kol — bağlay akat lıırpııl:ım.:ıyıılıl.mıl M U Eemri verirkeü yüreği siz- lamıştı. Tahtlar duirıızg;ic gııalı?ı:- natlar yıkmayı, kişverler ş:ıkmayı yegâne emel edinmiş ve henüz © gün yüz bin esirin bir ande öldürülmesine emir vermiş olan büyük cihangir, aziz dostunun ordugâhta — maskara — olmaması için bağlanmasını tembih ederken Mütcessir oluyordu. Bu teessür, alelâde bir acıyıştan doğmuyordu. Taziye Memleketimizin —meşhur riyasiyecile- timnden Askeri Sanayi 7 Mektebinin sabık. he- SaP, cebir, hikmet ve S kimya dersleri muab O | Tlmi ve başmualliri olup bir sene evvel fayin edildiği Bursa Azkeri Lisesi Riyazl- Yye muallimi iken bir #lzan — metleeni kat- kedilen Arif Hikmet — Beyefendinin — ailei | Çi mühteremelerine — be- yanı taziyet olunur, #akeri Sanayi Mektebi Mezunları ) Belki, bir âklın sönüşünde bir devletin yıkılışından daha mües- sir bir faciiyet buluşundan ileri geliyordu. Maamafih ©o acınışta, kendisile onun arasında bir nevi felâket ortaklığı sezinsemenin de tesiri vardı. Timur, otağına girdiği vakit, gayritabil bir vaziyette idi. Ta- şıdığı irtifan kaybetmemek hirsile biraz toprağa eğilmek ihtiyacı, onun benliğinde mübareze ediyor gibiydi. Gözleri elemli idi, çeh- resi kireçlenmişti. İşte bu halde çıplak huzuruna getirtti, tehevvür ifade et.miyen bir sesle sordu: — Siva, — benimle — uyuşa- maz mı? — Yüz bin Hintli kesmesey- din belki uyuşurdu. — Geçen geçti. O, kızıma fenalık etti. Ben de mukabelede bulundum. Şimdi ödeşmiş gibiyiz, Uuyuşursak metmnun olurum, — Geri dönersen belki, dedi- ğin mümkün olur. — Dönmezs>m? — Siva, döndürür! Tımur, oturduğu yerden kalktı Hintlinin ta yamına geldi, ellerini onun çıplak omuzlarına koyda; — Sen, dedi, — bir yılansın, kafamı ezmek — lâzimdır. — Lâkin birliğine inandığım Allahın varlı- —— Hergün Yirminci Asîm Bazı Akideleri Karanlık Mıdır? s. — ( Baş tarafı 3 üncü sayfada ) Kim, çocuklarımızın istikbalin- den emniyetle bahsedebilir? Gün geçmiyor ki birçok siyasi cinayetlere, ihtilâl ve kıyamlara, dahili ve sokak muharebelerine şahit olmıyalım, Bugün bile, dünyamn dört, beş noktasında harici harp tehli- kesi vardır. On memleketten doku- r. Pek ver bir zunun parası si"ira in &z şefe malikiz. Mün efkârı umumiye yoktür. * Vaktile öğretilen havat bik gisinin başında, insanların tabii kanunlardan istifade ederek on- lara riayeli tavsiyesi gelirdi. 1932 senesinin adamı, bu ka- nunları kasten bilmemek, ihmal veya —inkâr elimekle temayüz ediyor. Bu halin neticeşi fenadır. Temeli olmiyan bir medeniyet, medeniyet — sayılamaz. — Bindiği dalı kesen akıldan — mahrum iptidai" insanlar — vaziyetindeyiz. Yirminci asrın — karanlık — aki- delerine saplanan bizlerin, eski zamanın &limlerince malüm olan şu esasları kafamıza iyice yer- leştirmekliğimiz lâzımdır: Ateş yakar, yağmur ıslatır, bir devlet zengin olabilmek için evvelâ efradının zengin olması şarttır. Hele bütçe ilmi, geg nina göre ayağını uzatmayı âmir bir bedahattir. Ve daha bazı malüm olması icap eden haki- katler.... * Son buhran, insanları — işte böyle bedbin etııiı_lir. Ş ğını ve büyüklüğünü, — Sivaların filânların hiçliğini Hintlilere gös- termek için seni — bırakacağım, yürdun neresi ise oraya git, be- nim — Sivaya — inanmadığımı ve ona inananları yer yüzünden yok edeceğimi — herkese söyle. Eğer Siva varsa Hindi elinden kurtar- sın. Anladın değil mi? Senin — ilâhlarma, ilâhelerine barp ilân ediyaram. Seni de elçi yapıp onlara gönderiyorum. Hint topraklarını kana buliyacağımı icap edenlere anlat. (Arkasıvar ) Bir Matbuat Emektarı Vefat Etti Müteveffa Haçik Kiğorkyan Eit, Matbuat âleminin en eski ve emektar hurufatçısı Haçik Ki- ğgorkyan Efendi evvelki gece 78 yaşında olduğu halde vefat et- miştir. Haçik Efendi 60 senc - bilâfa- sila matbuata hurufat yetiştirmiş, mütcaddit nişan ve madalyalar almıştır. Cenazesi yarın saat iki buçukta Beyoğlunda Balıkpazarı Ermeni — Kilisesinden — kaldırıla- caktır. İstanbul Mıntakası Sanayi Müdürlüğünden: 1 — 931 mali senesi ihtiyacı için Gümrük resminden muafiyeti tasdik edilen mevaddı iptidai- yeden mezkür senede işleneme- yip te 932 mali senesine devre- dilen mevaddı iptidaiyenin cins ve miktarları ile 932 mali se- nesi ihtiyacı için talep olunan mevaddı iplidıiyenin cins ve miktarlarını göslerir ikişer nüs- ha beyannamenin 15 günz ar- fında İktısat Vekâletine gön- derilmesi. 2 — 12863 numaralı İthalâtı tahdit karammataesine — merbut (B) listesinde yazılı olup sınai müesseselerin mevaddı iptidai- yesini teşkil eden Mmevaddın Gümrük resmi verilmek İşartile tahdit harici olarak - ithaline müsaade verilmek Üzere iki nüsha talep beyannamesile bir- likte İktisat Vekâletine müra- caat edilmesi vekâleti müşarü- nileyhadan tebliğ edildiğinden alâkadar sınai müessese sahip- lerinin yukarida izah edildiği veçhile beyannamelerini tanzim ederek İktısat Vekâleti celile- sine göndermeleri ilân olunur . yT DAÇAE ÇTT e P ÇS AAA LA ARN Sayfa 13 'Türkiye En Mühim Sulh Ve Müsalemet Unsurudur (Baş tarafı 1 inci sayfada) Ankara, 7 (Hususi) — Akvam Cemiyelinin — hususi — celsesinde Türkiye hakkında izhar olunan dostane beyanat üzerine Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Bey tarafın- dan — Yunan Murahhası — M. Mihalakopülos ile — diğer mu- rahhaslardan bazılarına teşekkür telgrafları keşide edilmiştir. Cenevre & — ( ALA. ) — Ce- miyeti Akvaın büyük meclisinin aktettiği hususi içtimada Türki- yenin Cemiyeti Akvama surette dahil olmıya davet edil- mesine karar verilmiştir. Cenevre, 6 (A. A.) — Cemi- yeti Akvam Büyük Meelisinin celsei mahsusası esnasında Avus- tralya, —İran, İtalya, Almanya, Portekiz, |ngîlıue, Macaristan, Fransa, —Japonya, Bulgaristan, Lehistan, Hindistan, İrlânda, A- vusturya, Kanada ve Kolombiya mümessilleri, Türkiyenin Cemiyeti Akvama girmiye davet edilmesi hakkındaki — takrire müzaheret etmişlerdir. Celse Türkiye — Cümhuriyeti hakkında fevkalâde bir sempati tezahlirü mahiyetini almıştır. Ge- liboluda harbetmiş olan Ayvus- tralya murahhası, Türk — ordusu- nun kahramanlığını — yadederek Mustafa Kemal Cümhuriyetinin beynelmilel teşriki mesai siyaseli takip ettiğini görmekle mesrur olduğunu söyledi. M. Siyaloya, İtalya namına, Türkiye Cumhuriyetiyle olan sa- mimi — münasebetlerine — binaen İtalyanların hissedecekleri hususi sevinci kaydetti. Alman murahhası M. Goppar, Türkiyeyi, eski sadık dostunu selâmladı. Portekiz murahhası M. Deke- veds, memleketinin muvafakatile dostane tebriklerini sevinçle bi ütıiıgue murahhası Markis London Derri, Türkiyenin iltiha- kında Cemiyeti Akvamın cihan- şümulleşmesine doğru bir terakki gördüğünü söyliyerek sıkı nasyo- nalizm içinde hapsedilmemiş olan Türk siyasetini methetti. Fransız murahhası M. Pol Bonkur dahi Fran” sa namına Türkiyenin iltihakımda cihanşümullüğe doğru yeni yollar gördüğünü bildirerek Türkiyenin, Garp ile Şark arasında rabıta olan ba çok kadim memleketin iltihakı — cihanşümullüğün remzi olduğunu söylemiş ve demiştir ki: “Bu celsede söylenen söz- ler sulh - teşkilâtının ve sulhün kuvvetlenmesine ve büyümesine vakfı emel edenlerin hislerinin Yifadesidir. Mademki eski dostluk- tan — bahsolunuyor, Türkiyenin Avrupada en eski dostluğu Fran- sanınki olmuştur.,, M. Pol Bonkur, Türkiyenin davetine Fransanın müsbet ve kat'i muvafakatini bildirdi. Lehistan murahhası M. Gwi« —H ——— Altıncı Hukuk Mahkemesir. den: Sıdiıka Banımin kocası — old beyan olunan Sirkecide Hocapa Demirkapıda İstasyon arkasında 88 numarah — hatede muk Kâmil Bey ale. smo eylediği boşanma dx n tahkikatı iera — ve yas hit dahi İstima - edilerok muameleli kararının İlânen tebligi karargir olmuş ve yevmi muh. tesi günü saat olduğundan bir sureti mahi emede 17/9/932 cumar- a talik kılımınış vanhanesine talik editen me; kararına tarihi ilândan itibaren 15 gün zarlında itiraz edilmediği ve mır- ayyen olan gündes mahkemede dahi isbatı vücut olunmadığı takdirde bil- eümle vakısının ikrar edilmiş addoluna- dağı malüm olmak ve tebliz makamına: kalın olmak üzere keyfiyet İlân olunur, kat'i | dovski, Lebistanın taksim'n' hiç- bir zaman lanmamış olan yegâne memleketin Cemiyeti Akvam sı- ralarını — genişletmiye gelmesini Lehistanın kalbi bir mahzuziyetle gördüğünü söyledi. : Kolombiya murahhası M. Res- trepo, Lâtin Amerika cühuriyet- leri namma, insaniyetin en büyük tarihlerinden birine malik olan Türkiyeyi selâmladı ve “Ispanya ahfadı olan bizler, medeniyet ve ilikatlarımızın bu düşmanında yi- ğillik ve mertlik ve hulüsu ta- mıdık. Bu yeni azayı aramıza memnuniyetle alıyoruz,, demiştir. Reis M. Hymas, Meclisin müt- tefik olduğunu müşahede ve tes- bit eyledi. Türk Kadını “Müklik,Midr? Mazhar Osman B. Telâkki Farkların- dan Bahsediyor (Baş tarafı | inci sayfada) Ancak şunu da derhal ilâve ede- yim ki bu gibi kadınlar hiçbir vakit ekseriyeti teşkil etmezler. Evinde çalışan, ev işile, çoluk vo çocuğile uğraşan, kocasını vazifeye koşturan kadına gelince; buna müstehlik diyemeyiz. Çünki bugünkü cemiyette kadının asıl vazifesi analıktr. Muayyen bir meslek ve iş ile uğraşan kadınlar müstehlik olmadıkları gibi müh- lik te değildirler. Fena itiyatlardan, ahlâk düş- künlüğünden kurtulmak - için en emniyetli ve mücssir vasıta iş hayatıdır. Yeni nesle gelince, bu nesil kadınlığının da mühlik olup ol- madığı yine bir telâkki meselesi- dir. Bugünkü neslin vakar dahl- lindeki serbestisini bazı kimseler mühlik telâkki edebilirler. Fakat ben Fâzıl Ahmet Beyin bu fikir- de olduğunu zannetmem.,, İzmir Akhisarı Hukuk Ha- kimliğinden: Akhisarın Paşa mahallesinden Ce- mal Ağa kızı Akile Hanım ile Şoyh İsa mahsllesinden Piriştimalı Atdül- mecit oğlu Ümer Efendi aralarında mütehaddis boşanma davasının — mild- daaleyhin ikametgühının — meçhuliye- i eboi Hânen — yapılan — tebligala ten mahkemeye İcabet — etmedi- ginden gıyaben cari muhakema — neti- cesinde; İatima olunan şubut İki ta- zafın — öledenberi geçinemediklerine ahkâmı sabıkanın mer'i olduğu sırada bir perre daha boşandıklarına ve tek- rar evlendikleri halde iki senedenberi ayrı yaşamakta olduklarına ve © daaleybin mezbüreyi tamamen İi gtüğine dalr edayi şohadet ettikleri gibi sulh teşebbüsü de akim kaldığı ve müddesaleyhe vakıaları kabul ve ikrar etmiş addolunacağına dair giyap kararı ilânen tebliğ Glunduğu halde iliraz etmediği ve iki taraf arasmda MüÜşterei fiın artık idamesine im- kân kalınadığına mahkemece — kanaat bâsıl olduğu cihetle Kanunu Medöni- nin. İ inci maddesi —mucibince müddely boşanmasına ve bunun ahvalı şahsiye kütüğüne kayıtlarının ierasına ve masarifi muhakemenin milddeaaleyhe aidiyetine kabili tem- yiz olmak üzere 11-6-992 tarih ve 211-145 numaralı ilâm hükmü tebliğ kalım — olmak tizere ilân makamına olunur, L İstanbul Asliye Mahkemosi Birinei Hukuk dairesinden: İstanbul Ürücüler- do 5 Nodu Kasket tücearı Mehmet Barboş elendinin İstanbul İora da İresi İtirax möreline vukubulan müraenatı fizerine alacaklılarile akteylediği kon- kordatonun tasdiki mütaleasını havi illâs idaresi raporü İle evrakı mlilteal- Jikası icra ve Hlâs kanununun 287,300- ünct maddesi mucibince malhıkemeye tevdi kılınmış vo b bapla karar Jtti- hazı 12/77/082 tarihine müsadif salı gü- nü saat on bire muayyen bulunmuş olduğundan mezkür maddeler htikmüne tevfikan alâkadaranın” ve konkordatoya itirazda bulunanların yovm — vo vakti mezkürda Sultanahımette ktin İstanbul Mahkemet Asliye Birinci Hukuk dalre- sinde İsbalı vüsul etmeleri ilân olanur.