0 C "e 6 Teummuz T İMURLENK * SON POSTA Muhrriri: Xaf Büyük Cihangir Kaşlarını Çatmıştı. Manzaradan Mütedehhişti Çıplak Hintli Her Şaeyi—î/;ktin;lenr Evvel Haber Vermişti Molla, uzun bir lâhza bu va- ziyette — kaldı, sonra gözlerini kendine çevirdi. Aman Allah! O kerli, ferli vücut, o ilmi kisve altında herkesten hürmet toplı- yan tertemiz beden, şimdi ne acip şekilde idi? — Baştanbaşa kana bulanmıştı, yarı çıplaktı, ha- kikaton cellâtları andırıyordu. Mi , bu çıplaklıktan ve kir- lilikten utamyormuş gibi elini yüzüne doğru götürdü ve bu se- fer, burnuna iğrenç bir koku çarptı. Ölülerin kamı, sanki zehirli bir çiçek 1tm saçıyorda. Molla, bu kokudan iğrenmekle beraber buraunu huruşturmadı, garip bir incizap içinde kanlı ellerini kok- lamıya — girişti. Her koklayışta beyninin içinde kızıl bir duman yükseliyor gibiydi ve Molla bu vehmi buharın cazibesine tutul- muşçasına mütemadiyen ellerini kokluyordu. Timur, Maveraünnehir — hoca- larının en ileri gelenlerinden olan Molla Umuruün — ölüler önündeki halini gözden kaçırmıyordu. He- rifin, uzun bir mülâhazadan soan- ra ellerini hararetle, iştiyakla koklamıya — başladığını görünce kaşlarmı çattı: — Eyvah dedi, Mollayı kan tutuyor. Kan tutmak, vicdan! azaba kapılıp teessür duymaklır. Halbu- ki Mollayı kan (tutmıyordu, cennet yakalıyordu. Nitekim birkaç da- kika geçmeden adamcağız, ken- disine ağır kokulu kızıl! bir du- man teneffüs etliren ellerini şı- kırdata şıkırdata, bizzat boğaz- ladığı esirlerin cesedi etrafında raksetmeğe başlamıştı. Timur, el çırpıp sıçramıya gi- rişen Mollanın — tecennün ettiğini ve bu suretle çıplak Hintli tara- fından ona gösterilen sahnenin baştan aşağıya kadar tahakkuk ettiğini görünce titredi: — Mel'un! - dedi - Bu göste- rişte de dağru çıktı! Bu sözleri hızlı söylemişti, o- rada yalnız bulunduğunu zanne- diyordu. Halbuki Hintli ardında idi ve hemen cevap vermişti: — Siva yalan söylemez! Timur, kulağına çivi sokulmuş ! gibi sarsıldı. Şimdi müthiş, çok müthiş bir buhran geçiriyordu. Ötede elleri ve gözleri — bo- gazladıkları — esirlerin — kanile kıpkırmızı kesilmiş olan bir sü- rü asker, Molla Umurun etrafına çevrelenmişti. Vakur - ve mağrür hocanın gerdan kirip omuz titret- mesini — parmaklarını şıkırdatıp kavrılışını seyrediyorlardı. Büyük cihangir, o manzaradan mütedehhişti. Ayni zamanda ateş. ten bir hakikat gibi kulağına” akıtılan 6 cümleden heyecanlan- mıştı. Ne ileri, ne geri gidebili- y?ıdıı. Kaşlarını çatmıştı. Yüre- ginden beynine ve beyninden yüreğine çıkıp inen bulutların zehrini içiyordu. Fakat heyecanını tahrik eden bilhassa o cümle id.i — Ya lan söylemiyeceği kulağına hay- kırılan Siva, imanındaki salâbe- Şe. rağmen hakiki bir mabut gibi yetile iflihar eden ve onun kudre- tine payansız bir itimat — bes- liyen şu — çıplak Hintli, — işte olacak — işleri — vukuundan — ev- vel pekâlâ —baber verebiliyor- du, Gelecek — günlerin karan- lığında saklı olan sahneleri bü- tün — vuzuhile — gösterebiliyordu. Ağabeygümün ölümile Molla Umu- | run çıldırması, ondaki bu sirri kudretin en büyük delilleri idi. Böyle korkunç bir kudrete malik olan çıplak adam, Sivanın ismini ânarken küçülüyor ve bü- tün kudretinden — sıyrılır. — gibi oluyordu. O balde Sivanın çok kavi ve “çok kahir bir varlık olduğunu kabul etmek lâzımdı ? Acaba öyle miydi? Hakikaten bir Siva vardı da bazı kullarına esrarengiz kudretler mi — ihsan ediyordu? Timur, bu müz'iç su- alin bulut dolu beyninde şimşek- leşmesi üzerine tepeden tırnağa kadar titredi, Çünki kendi' rab- binden şüphelenmiye başlamıştı. ——— e KSN —— RADYO — 6 Temmuz Çaraşamba İstanbul — ( 1200 metro ) 18 Grü mofon, 19,5 Bedayi » rafından alatı A gramüfon, tayan, SI Hle arkadaşları tarafından könsor, 22 enzbant Bükreş — ( 384 imetre ) 20 Fit könseri, 90,5 konferans, 99,45 kemun konseri, 21,35 piyamo konseri, ELAS Ajans haberleri, belgrat (429 metre) 20,40 Kon feraus, 20,20 mühtelif milij Üyatzodan nakil, te kıp i Kar gazinosundan naklen koönser, Münür | mabudunun Koma Hİ metre ) 20,15 Ajans haberleri, 21,15 reklâin takkmda bir konflerana, ZI dayyarede iİlk konser. Prağ — ( 498 meltre) SI Şebir. &- yatrosundan nakler Die Göodisten ie- minde üç perdelik dir opera. Viyana — (BT metra ) 20,38 mir sikili bir temsil, 21,30 bir hikâye 23,05 komedi. Peşte — ( 550 metra) 20,45 Çigan orkestrası, 21,5 stüdyoda komedi 29,15 dana havaları. Varşova — ( 141t motro ) 90445 Momloket haberleri, Si - hafif masiki, 24 danae havaları. ' 7 Temmuz Perşemhe İstanbul — ( 1200 motze ) 18 pra- mofon, 19,5 alaturka soz, Vedia Rıxza ve Cennet Hamımların iştiraklarile.. 20,5 gramofon, Ajana baborleri, saat ayarı, 21 alaturka sax Vildan Bayin ve Fikriye Hanımın İştirakile, 22 or kestra . Bükreş — ( S9t metre) 90 Tenor Arnoldo tarafından şarkı konseri 20,90 Benfoni, 21,15 senfoni konserin ikinci | kısım, Rogalskinin eserleri. Re!grad — (420 metre) 20 Koru heye- ti tarafından şarkılar, 20,5 doktorun tavsiyeleri, 31 Yugoslâvya konsori ve şarkıları 28,50 Çıgan arkestrası. Roma — (441 metra) 20,15 Moeinle- ket baberleri, 21,45 polis orkestrası turafından konger, 22,5 küçük bir ko: medi, 20 konser, Prağ — (488 metro) 20 Konser, 21,05 konferans, 21,90 şarkı konseri, 21,40 küçük komedi, 22,5 orkestra. Viyana — (S7 metra) 19,80 Avus- turya ve İngiliz futbol sistemleri hak- kında bir konferans, 21 orkestra, 23,15 akşam konseri. Peşte — (ö80 metze) 19,50 Gramofon, 21 hikâye, 21,26 operanın orkestrası, MA ile YA e BE d ae nn& GK İK G ü Evet, dindar Timur, mutekit ve muvahhit Timur, elemli ve buhranlı bir anında nahoş şeyler düşünüyordu. Her şeyi (evvelden tayin, tespit ve takdir eden A- lab, onun kendi” inandığı Allah şimdi Siva isimli bir Hint müphem — varlığı önünde âdeta zayıflıyordu. Gö- ren, İşiten ve — bilen Allahın kullarına bile gelecek günleri görmek kudretini veren Siva ile karşı karşıya mücadele ediyorlar gibiydi. Biri, herşeyin kendine has ve her kudretin kendine munhasır olduğunu — söylüyordu. Öbürü, bu kudretlerden bir ku- mıini kullarına da verdiğini iddia ederek böbürleniyordu. Timur, bu şüphe buhranına çok tahammül edemedi, iradeli bir silkinişle beynini temizliyerek homurdandı: — Hâşâ, sümmehâşâ, Siva, bir yalan, şu mel'ın Hintli de zehirli bir yılandır. Şimdi biraz müsterih olabil- mişti. İmamna musallat olan kurtların düştüğünü, vicdanmın lekeden kurtulduğunu — sezerek yüzü de gülümsemişti. Ellerini ar- kasına bağlıyarak yavaş — yavaş yürüyordu. Molla Umurun bulun- üğu yere gelince seslendi: — Çocuklar, dağılın; hocayi bunaltmayın! Mecnun hocanın oyununu sey- re gelenler, kudretli hakanın hey- betli sesini işitir işitmez, secde işareti alan —müminler gibi, hemen - ulcaştılar — ve gözlerini kaldırıp onun yüzüne bakmak cesaretini göstermeksizin — sessiz bir hll.n içinde e Cihöngir ile Molla, k: yya kalmışlardı. Yüzlerce .:It::::ıî’l. fakat muhteriz göz, çok uzaklar: dan onların yüz yüze gelişini temaşa ediyordu. Z ( Arkası var ) Hindistanda Dahili Muharebeler Şid- detle Devam Ediyor Bombay, ö (A.A.) Dün Mecusilerle Müslümanlar arasında yuku bulan arbedeler neticesinde 4 kişi ölmüş ve teati edilen si- lâhlardan 75 kişi yaralanmıştır. Birçok evlerin yıkılması teşeb- büsünde bulunulduğu haber alın- mıştır. Işık söndürülmesi ve akşam- dani sonra dışarı çıkılmaması hak- kında şiddetli emirler verilmiştir. Veba Tedbirleri Veba hastalığından, İskenderi- yede, 5-11 haziran 932 zarfında iki musap, bir vefat görüldüğün- den muvaridatına muayenci tıbbiye ve itlafıfar tedbirleri konulmuştur. Yeni Noşriyat Milli Mecmua Son çıkah nüahasında maruf PFran- #z —musikişinaslarından — Madam ve Mösyü;E. Borrel'lerin bilhatsa meomua için yazıp gönderdikleri iki mühim makale İle memleketimizin tanınmış ilim ve san'at adamlarının kıymetli AAA ÇNK C ea SA yetli Ge Ki KSati Kütahya Gençler Birliği futbol takımı Kütahya ( Hnııd_ ) — Gençlik isafirperverli raya gelsin. Bu Lokman ilâçla- rının hepsini bir arada bulmak istiyenler bizim Kütahyaya koş- sunlar. Memleketin birçok ku- surları arasında bu — saydığım meziyetler o |Jkadar — taksimli bir şekilde yerleşmiştir ki bütün © kusurları unutturuyor. Fakat bu kusurlar bugün izale edilirse Kütahyada tam manasile canlı, neşeli ve sıhhatli bir gençlik görülecektir. Şimdiki halde burada gençliği sinesinde toplıyan üç spor klübü vardır: Jandarma mektebi, Gençler Birliği ve Türkspor. Bu üç klüpte çok kıymetli ve isti- datlı atletler, fütbolcüler vardır. Fakat bu kıymetli gençlerin lâzım gelen faaliyeti gösteremediklerini de burada zikretmeliyim. 84 Eskişehirde Ahmet El.: Zeki- dir. Bazan | inatçı ve ih- , malci olur. Ka- fasını — Jazla yormak ve ku- yudata tâbi ol- mak — suretile kendisini üzün- tüye kaptırmak istemez. Para- zarfeder. u 79 İhaan B.: Sakin ve kısmen mahçuptur. Teh- like ve mesu- liyet davet eden işlere gi- rişmez. Gürül- tücü ve” mü- cadeleci — de- ğildir, — daha ziyade kalasi- le çalışmakta amuvaffak olur muamelesinde nadanlık ve müşkül- pesentlik yoktur. 89 Ragıp B.: Sokulgan ve müte- şebbisitr. — İyi konuşur, — bir şeyi - etrallıca nakleder. Dik kafalı değildir. Me nfaat lerine uygun — gelen şeylerde — uy- y saldır. Başka- larına — kolay: hıkla — bağlan- : Kütahyaıll _G'Sn Burada Yüksek Ke nç Sporcula Resminizi Bize Gönderi * x * Size Tabiatinizi Söyliyel olik- Va 3 E; bu dıteâl? bir ';n'oıd:ı çalışacak — olurlarsa, istikbalde bugünkü rinin birkaç derece kabilirler, Bununla £ da zaman 2zaman ı cek — spor tezahür olunuyor. Nitekim da Eskişehir muhtel bir maç yapması, b sonra da bu üç kl büyük bir atletizm icra edilmesi bu sen leri zümresindendir. Eakat spor mer balkın bütün temen rimizin yüksek der malarıdır. Bu teme bulması için de pı çalışma sisteminin mesine lüzum vardır l!o Tak vur Ef.: No, Menfsstlerini, samir etmez. 9i Robeka H.: K 95 Hadiye H.: (Fol cini istemiyor.) Şen Kalıkaha ile güler, konuşur, bir şey işaretleri — yapar. elem ve kederler kadar olür;. muavcn İsterse elinden iş g yakıştırmasını bilir. çabuk bıkar. l Fotoğraf Tahli