HARUNÜRREŞİT. F A BO ” Tarihin Esrarengiz Sayfaları | teveffa Lindbergin Çocuğunu Kim Çaldı? Vaşington,; 6 (A. A.) — Mü- reis Hardingin — dastu olan - ve Lindbergin çocuğunun İBOLŞEVİKLİK l Nasıl Geldi? Nedir? Ne Oluyor? Yazanı De Monzi Nakleden: Haydar Rifat —10— ölçemiyecekleri, bir muvaffakıyot» Zübeyde gülümsedi — Bu, gayet tabitdir. Maz- mafih o gece, haysiyet mefhumu- nu da, hilkatimiz de esasen mev- cut olmıyan bütün düşünceler ve zaruretler gibi sarayınızda bırak- malısınız, Ve münakaşayı kesmek için bahsı değiştirmiye lüzum gördür — Müsaade edersaniz may- munumu ve baş mabeyincisini huzurunuza getirteyim. Onların hünerlerini başka bir gece görür- Sünüz, şimdilik kendilerini tan- yınız ve biraz gülünüz. Biraz sonra meşhüur maymun ve Behlül salona girdiler. Hayvan her misafire yaptığı gibi Emirül- mümininin hemşiresile İbnilhadiain de olini öpmiye hazırlanıyordu. Lükin Zübeyde, onların eteklerini öpmesini İşaretle bildirdi, o da isteksiz isteksiz ilerledi, prensle prensesi selâmladı, minderlerin birine kuruldu. O güzideler mec- lisinde yüksek bir adam gibi bağdaş kurup - olturması, kılıcını dizlerinin östüne uzatıp böbör- lenmesi herkesi güldürüyordu. Fakat Abbase de, İbnilhadi de Behlöl ile daha ziyade alâkadar oldular: — Aman, dediler, ne iyi te- sadüf. Behlülün hizmetinizde bu- lunduğunu işitmiştik, fakat may- munuünuza — başmabeyinci — tayin olunduğunu duymamıştık. Kendi- sini görerek memnun olduk. Acaba bize bir şir okurlar mı? Behlül, mükellef bir. kaftan giymişti, kokular — sürünmüştü, âdeta kelli felli bir adam olmuştu, Maymunun — yambaşında ayakta duruyordu. Misafirlerin göster- dikleri teveccühkâr arzu üzerine Zübeydeye baktı, güzel melike: —-Ferman buyururlar, itaat ediniz. Dedikten sonra misafirlerine bir noktayı ifhama lüzum gördü. — Behlül, sözlerinden mes'ul değildir. Aklına veya ağzına ge- leni söyliyebilir! Zeki alık, uzun boyunu sü- rükliyerek salonun ortasına gel- di, şu maalde bir manzume oku- mıya koyuldu: — Herkes, bütün cihan, tek - bir dert ve tek bir meşgale taşı- yor. Almak ve vermek. Bu karı- şik alışveriş hayatın mihveridir. Halbuki ben ne alıcı, ne de satı- cıyım. — Sermayem yok ki alı- yım, metaim yok ki satayım, Ka- danlara hayranlıktan ve kadınları Fap tanımaktan başka bir şeye malik değilim. Ne kadar yazık ki bu hayraniyete ve bu kulluğa pul veren — bulunmuyor. — İrgat parmağına elmas, köle başına taç yakışmadığı gibi Behlülün yüreğine de aşk aykırı düşüyor! Abbase, uzun bir kahkaha savurdu ; oe — Mademki, dedi, köle ba- şına taç yakışmıyacağım takdir ediyorsun, lâyık olan başlığı taşı | — Tabiat verdiğini geri al- maz. Talisizliğimin sırrı da bura- dadır, erkek doğuşumdadır. — Erkek yaradılmaktan mem- nun değil misin ? — Ya mevlâti! Aç yaşamak bahtiyarlık mıdır ki bu suali s0- ruyorsunuz ? — Açlıkla erkekliğin araâsında ne münasebet var ? — Sevip te sevilmiyen erkek ahküm bir biçaredir ! Behlül, prensle presesten şela- at mi umuyordu, alıklık kisvesine bürünüp söylediği sözlerle onları merhametc getirip kendisini Üçün- cü defa evlendirmek mi istiyordu? | Belki ©, böyle bir hedef kova- hyordu. Lâkin prens ve prenses, lâtife hududunu onun meramı dervcesinde genişletip te Zübeye deye: “ Behlülü sevindir! ,, diye- mezlerdi. Bu sebeple muhavere- nin mecrasını değiştirdiler, zeki Berseriye sitem ettiler: — Emirilmüminin sarayında yaşıyanlar dünyanın en ; mes'ut adamlarıdır. Sen küfran ediyor- sun, O, iki kolunu havaya kaldırıp bağırdı: — Hüşa, hüşa küfran etmi- yorum. Fakat korkuyorum. — Neden? — Siz bu giiri duymadınız mı? Şair, “ Bir çocuk on yaşına geldi mi, hareme girmemolidir. Ba iadesini temin — için Vaşington Post gazetesi sahibinin zevcesi | Misters Me. Leadan 100 bin do- Gastonla Means zabıta tarafın: dan tevkif olunmuştur, Afrikada Ötomobil Seyahati Lö Burje, 6 — (A. A.) — | Prens Sikst dö Burbonun riyase- tinde bulunan Afrika otomobil seyahat ve tetkikat heyeti aza- larından büyük bir kısmı hava tarikila Tunustan buraya gelmiş- lerdir. Prens, cenabi Tünüs Çat gölüne doğru hattı müstakim ile uzanan bir yol aramak için takip etmiş olduğu hedefe vâsıl oldu- gundan dolayı çok memnun bu- İunduğunu beyan etmiştir. Yeni Zelandada | vecibeye isyan edersen pişman olursun , diyor. Yarın emirilmü- mininin kulağına biri bu sözü hsıl- | darsa ben ne olurum? Başkasının söylemesinden kork- tuğu bir sözü bizzat söylemekten çekinmiyen şöhretli alık, misafir- leri de, Zübe, ide hayli gü- dürdü. Göıely?::llke: y — Sen otuz. yaşınaasın, teh- likeli çağda değilsin, merak etme! Diyerek Behlülü teselli ettik- | ten sonra Abbaseye döndü: — Yarın değil dedi, öbür gece seni beklerim. Abdullah ta gelsin. Uzun bir rüya âlemi yaşı- yalım, Misafirler artık ayrılmak lüzu- munu da gösteren bu söz Üzerine kalktılar, evlerine döndüler. O gece, İbnilhadi de, Abbase de valit olunan rüyanın battını kendi yastıkları üstünde ve yine rüya içinde massediyorlardı. k O gece, İbnilhadiden evvel Abbase geldi. Henüz nışanlana- çak genç bir kız gibi heyecan içinde idi. Yengesinin kendilerine pasıl bir gece hazırladığını gör- mek için son derece kuvvetli bir iştiyak taşıyordu. Fakat, — İbnil- hadinin o rüya âleminde sıkıcı bir hakikat teşkil etmesini de istemiyordu. Binaenaleyh yenge- sile kucaklaşıp öpüştükten sonra kulağına eğildi: — Uhti (kardeşim), dedi, tatlı bir Füya görmiye ihtiyacım var. Onun için lötfundan istifade e- mek istedim, yanıma geldim. Şu kadar ki bu rüyaya hakikatlerin karışmıyacağını vadetmelisin. Zübeyde gülümsedi: — Hayattan ve hayatın ma- nasız kayıtlarından uzaklaşacağ mızı söylemiştim. Daha ne gıglri | teminat istiyorsun? | — Açık söyliyeyim; İbnilhadi vecde geliyor, klar ya- piyor. — Daha açık söylersen mü- teşekkir olurum. Çünki amcamız oğlunun hbiçbir soğukluğuna şa- hit olmadım, ( Arkası var) Hilâllahmer C. Üsküdar Şubesindan Kazamıza tabi Yonimahalle — nahi- yosi hilâtiahmer dispanserino —maddi | ve manevt hizinet ve muavenetleriyle | cemiyetimize karşı gösterdikleri kalbi alâka ve morbutiyetinden dolayı mez kür Nahiye Reisi Mustafa Beyle aza ve toşkilât arkadaşlarımızdan Hayriyo Hanun vo Diyamandi, Mümtaz, İsmail Şevki, Galip, Behçet, Hasan, Ali Rıza Beylere cemiyetimiz anamına alenon arzı teşokkür eylariz. Dda halkın | Fiatinin o günkü vaziyetini mu- | rapor, Zelzele Wellington, 5 — ıA.A.) -— Hawkes körfezi mımtakasında sa- at 23,15te — yeni bir zelzele ol- muştur. Taradele'de birçok bina- ların bacaları yıkılnıştır. Belediye, Hayat Ucuzluğu Mücade- lesine Girişiyor (Baş tarafı linci sayfada) Serbest —Hcarete di an doğruya — müdahale cuiz değildir. Ancak bugün İstanbul- iştira kuvveti azal- miştır. Âz olan bu kuvveti ço- galtmak için zaruri gıdaları hal- ka ucuz fiatle satmak lâzımdır. Bunun temini de ancak istihlâk kooperatifleri teşkili İle müm- kündür. Bu sayede belediye, konten- jana — dahil keşyayı, hükümetin müsaadesile —doğrudan doğruya getirtecek ve maliyet fiati üze- rinden halka satacaktır. Bu su- retle de pahalılığın önüne geçi- miş olacaktır. Raporda birçok Avrupa şehir- lerinde bu usulün zaman zaman tatbik edildiği ve çok faydalı neticeler verdiği kaydolunuyor, Diğer taraftan Şehir Meclisi azalarından bir kısmı tramvay ve elektrik ücretlerinden behemahal indirilmesi maksadile — Belediye Riyasetine bir takrir vermiş- lerdir. Haber aldığımıza bu takriri imzalıyanlar, bugün kömür fiatleri mütareke — ge- nelerine nisbetle üçte bir dere- cesinde ucuzladığı balde elektrik hafaza ettiğini ileri sürüyorlar. Takrir 'ııhiplerin_e göre, Kö- mür Şirketi lavemarin kömürünü harice ucuz, dahilde pabalı gat- maktadır. Bu vııiqumıd. Kömür ve Elektrik şirketleri ara- sında, elektrik fiatini - bugünkü şeklinde muhafaza için bir ma olabileceği hatıra gelmek- TÜ Nİ Di İN talk üöllüsülade, yi tetkil elektrik ve tramvay ücretlerinin bugünkünden Üçte bir derecesin- de ucuzlatılabileceği kuvvetle id- dia edilmektedir. Bu iddiayı ortuıya atanlara göre, elektrik ve iramvay Ücret- leri itibariyle dünyanın en pahalı şehri İstanbuldur. Gerek yukarıda bahsettiğimiz gerekse bu son takrir münasebetiyle Şehir Meclisinde bararetli ve şiddetli münakaşalar cereyan edeceği anlaşılmaktadır. lar almış olmakla ittiham - edilen | Bir Bulrandan Öbürüne Muvakkat hükümet yeni un- surlarla teşekkül eder. Terecenko Maliyeden — Hariciyeye — geçer. | Soövyet azalarından bir — takımı Prens Lyvof'un daveti üzerine hükümete iştirak ederler. Sko- belef, Nafiayı: Cernof Ziraati; Reşbonof, İaşeyi; Çeretelli Posta | ve Telgrahi deruhde eder. Askeri zaruretler Kerenskiyi orduları ıslaha, selefi Guçkof ve Jeneral — Polivanof — tarafından verilen müsaadatı geri almıya sevkeder. Jeneral herçi badâbat xzabit- lere, ne'erlere demokrat mefku- releri — zerketmiye memur idi. Maddi kuvvet kullanamadığından, ikna kuvvetine müracaat etmiş, ve bu yüzden ordulara mütema- diyen irat ettiği mutuklar içinde boğulmuştur. Brusilof başkumandanlığa tayin | edilir. Cephede bu hitabet devam ederken harp aleyhine propağan- dalar tekâslif ediyordu. İtilâf devletleri harp gayelerini yeniden tetkik ve değiştirmek isterler. Fransada Renodel, Sosyalist arka- daşlarına, bu tekrar tetkik müna- sebetile ortaya atılan meseleri bitaraflarla müzakere. etmelerine müsaade edilmesini beyhude ola- rak ister. Fransız Başvekil — Renodel'e ve — arkadaşlarına, İstokhol - me gitmek, orada Birantik tara- fından hazırlanan telâkide bulun- mak için lâzım gelen pasaportları vermekten imtina eder. Mebusan Meclisi — Rusyadan dönen Müate ile Kaşen'i dinledik- ten sonra evvelâ hafi, sonra aleni bir celesede haziranın birile beşi arasında harbe devama dair ka- rarını gösterir ve yeni Rusyanın hal ve tavrını — anlamadığını bildirir. Bu münasebetle Hariciye Na- zarı Brian irat etüği nutukda; ettirecektir. Yarın: Dünyada hür- riyet Fransa Jarafından kurtarıldı fakat Rusya da onun yanıbaşında idi, denebilmesi; imzasına sadık, vazifelerini müdrik bir Rusy için şeref teşkil eder..- 1 Haziran 029 cuma günkü gizli celese.- Terecenkonun mütelifler ara- sında harp gayelerinin tadiline dair bir konferans aktını - teklif eden haziranın on Üçü tarihli notası — reddolunur. Kernskinin haricinde bir destek bulmak hu- susundaki. ümitler bu suretle suya düşer. Karadeniz — filosundaki — inşa- atla, Amiral Kolcakın istifası, asker arasında inhilâl alâmetleri, müteliflerin vehameti derecesini DOE N LGİ “Fransa harbi zafere kader devam sizliği teyit eder. Hiyanet, yahut hiyanet korku- su bu devirde bütün dimağları işgal eder. Muvakkat - hükümet Ukranya'da keyfi olarak — teşkil edilen merkezi Rada ve Alman dostluğuna —mütemayil * Ukran- yanın kurtarılmaşı için ittihat , ile çarpışır. Fransa da ayni zamanda Kle- manso, Dahiliye Nazırı Malvi ile Uğraşır Bolşeviklerin Petrograt üze- rine yürüyüş yapmalarına vakıt Müsaittir. 18 Haziranda Galiçya cephe- sinde yapılan tecavüz feri mu- vaffakıyetler vermiş, fakat bunu Tarnopcl müsik eti takip etmiştir, Müli gurur kırılmış, beyhude bir- çok kanlar dökülmüş; aşkerler, zabitlerinden ldi!ı:ı"lı bulunuyordu, ki bütün bu haller her türlü cüretlere tamamen mü- sait bir zemin hazırlanmıştı. 917 temmuzunun 5 - 3 üncü Günleri Hücum Bolşeviklik yeni ve çok mü- him bir kuvvet membat kazanırı Troçki gelir, Leninin yanında mevki alır. Troçki 1879 da doğmuş, on yedi — yaşındanberi ihtilâkiliğe dökülmüş, ilk Petresburg Soviet' nin Reisi, Sibiryaya oradan kaçmış 1914 te Avustur- yadan, 1916 da Fransadan ko- , vulmuş, nihayet İspanyadan ko- vularak, Nev-Yorka iltica etmiş idi. O civardadır ki Rusyada pat- — | hyan ihtilâli duydu, bir Norveç — | gemisine atladı. İngiliz kuvvetleri tarafından tutolarak —Halifaks - — | Kanada - da bapşedildi, Hariciye — Nazırı Miliakofan — busust talebi — — üzerine serbest — bırakılarak ve — | mayıs — ortasında — Petresburga girmiştir, : ( Arkası var ) RADYO — 7Mayıs Cumartesi — İstanbul — (1200 metre) 18 gramo- fon, 19,5 Darüttalim heyeti. 20,5 grar mofon, Zi Darüttalim bheyoti, £2 or- kestra Bükreş —(84 metre) 20,10 konser, 21,40 gramolon, £2 orkestra, Vilholm tel operasının üuvertürü. Belgrat (420 metre) 21 Rigolot ta operasından - parçelar, 28,90 dana havaları (A metrej)21,45 Operadan Roma nakil Prağ — (S8 motre ) 2125 gramotom plâkları, 22 şen mnsiki Viyana — (517 metre) 20,35 Piyano konseri, 21,15 İndizlen piyesi, 3235 dant havaları Peşte — (360 metre) 20,80 (Hande ler diyarı) ismindeki oporet. Varşova — (1411 metre) 21,16 Şen musiki, 28,10 Şopenden muhtelif par çalar. Berlim -- (1680 metre) S1 Şon gaca, 22 cazbant GLORYA'da Bu akşamdan itibaren KADIN ( Grain de Benute ) tekarar — iraesi Filmininin LİANE HAI D tarafından Umumi dubhuliye 30 kuruş