2 Mayıs 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

|— dönüyor, gözleri şeytani bir pa- Kiliseden Eve Giden Mumlar Ortodoksların büyük yortu- su evvelki gün başladı. Şehrimiz- deki Rumlar, Ermeniler ve Rus- lar bu en büyük bayramlarına günlerdenberi hazırlanmakta idi- ler. Bu yortunun büyük ayini evvelki — geceyarısı — kiliselerde yapıldı. Dün de Fener patrikha- mesinde —dini âyin yapılmıştır. Evvelki gece âyinde hazır bulu- nan bir muharririmiz - intibalarını şu şekilde nakletmektedir : Birkaç arkadaş Panaiya kilisc- sine giriyorduk. Kilisenin kapr sında büyük bir kalabalık vardı. Mâhtelif işportalarda mum satan- ların gürültüsü bütün caddeyi kaplamıştı. Kiliseye girenler bu ince ve uzun mumlardan dörl beş tane alıyor ve kiliseye giri- yorlardı. Bir saat sonra kilise doldu. Ayni zamanda etrafındaki ko- ca bahçe de tamamen ağzı ağzı- na dolmuştu. Kıpırdanmanın im- kâmn yoktu. Burada en temiz tabakadan en Ffakir tabakaya kadar kadınlı erkekli bir kalaba- hk omuz omuza duruyordu. Kala- balığın arasında upuzun mumlar yanıyor, sahiplerinin yüzünü ay- dınlatıyordu. Kilisenin içine girmek âdeta âmkânsızdı. Kendimizi cereyana kaptırarak, yavaş yavaş kilisenin içine girebildik. Biribirine kenet- enimiş olan — kalabalık — Papas Efendinin ve diğer musiki heye- tinin —okuduğu” ilâhileri derin bir hüşu içinde — dinliyorlardı. Arada sırada — kalabalık yarn- hyor, sarsılıyor, kalabalık ara- sından ilerliyen, ihtiyar bir kadın Hazreti tasviri — önünde iğiliyor, onu öpüyor ve ıstavror çıkarıyordu. Kilisenin üst katının etrafında kadınlara mahsus localar — vardı. Buraya — erkekler — çıkamıyordu. Bu localardan sarkıp ayini sey- reden kadınlar, ellerinde -tuttuk- “ları mumların aksile nurdan - bir inci dizisini andırıyordu. Ayini seyreden — kalabalığın içindeki ihtiyarlar başlarını — ön- lerine iğmişler, sakin duruyor- lar, — arada| sırada — istavroz * çıkarıyorlardı. Fakat gençler, daha meşeli görünüyorlar, başları mü- temadiyen yukarıya, sağa, sola rılti ile yomyordu. Kilisede mum — dikilmesine mahsus olan yere herkes yana- gayor, elindeki mumu oradaki mumdan yaktıktan sonra, mum- luğa dikiyorlardı: Âyinden ayrıl- mak istiyenler ellerindeki mumu yine bu mumluktan yakıyorlar, ve bu mumun sönmemesine iti- na ederek sokakta baka baka evlerine kadar- bu ıılııldc',ı&- yorlardı. v Bilhassa saat ikiden — itibaren Caddeikebir en süslü kadın ve -erkeklerle dolmuştu. Saat üçe doğru kiliselerin ci- varındaki sokaklarda, pasajlarda çiftler dolaşıyorlar, bunların ta- şıdıkları mumlar,” gençlerin biri- birlerine bakan memnun gözleri- ni aydınlatıyordu.. Galatadaki Rus kilisesinden dönenlerin — anlaltıklarına göre bu kilisedeki âyin daha neşeli oluyormuş. Maamafih Panaiya ve Aya triyada kiliselerindeki âyin de hiç fena değildi. Balıkesir ( Hu- susi)—Kütahyadan © buraya — uzanan yeni hattın res- mi küşadı günü en çok ziyaret edilen — şahıslar- dan birisi Balı- kesir — Belediye Reisi Naci Beydi, İnce uzun boylu, saçlarına ak düş- muş mütebessim olan Belediye Reisi muhavere esnasında Balı- kesire ait malü- matı kısaca şöyle anlattı : — Memleketi elektrikle tenvir ettik. Bir senedir halk elektriğe elektrik halka alıştı. Fabrika is- tasyona yakındır. Rica ederim geçerken bir — ziyaret ediniz. Tenvirat işi bittikten sonra şimdi sıra su işindedir. İki suyumuz vardır, Biri(Yeni su)dur ki mem- ba suyudur. İstanbulun Hamidiye suyuna muadildir. Halk bundan içer. Diğeri biraz kireçli sudur. Bu da sair hususlarda kullanılır. Bu suyu bulunduğu yerden şehre getirmek için dört senelik bir program yaptım, Demir borular içinde bunu getirteceğiz. Ne yapalım paramız nisbetinde iş görüyoruz. MEMLEKET HABERLERİ Programlı Bir Belediye Balıkesirde Belediye İşleri Nizama Alınmış, Sıraya Güzel Balıkesirde Belediye binası Balıkesirde açıkta akan de- releri bu sene kapatacağız. Sıra onlara gelmiştir. Ekmek ucuz- dur. Bir zahire hali yaptırıyoruz. yaptırıyoruz. Bu suretle işler da- ha mazbut olacaktır. Şimdi belediyenin vazifelerin- den olan mezarlık İşleri vardır. Burası İstanbul gibi değildir. Eski mezarlık arsasının hiç kıymeli yok- tur.Mezarlığı kaldırmak için yapıla- cak masrafı, boş kalacak araziyi satmakla telâfi etmek mümkün de- gildir. Vakıâ şehre yakın olon mezarlığa cenaze görmdürmiyoruz. Cenazeler şimendifer hattının di- ğer tarafında olan kabristana defnediliyor. Bunu duvarla çe- Konmuştur virmek istiyoruz. Balıkesirimizin ihracatı — afyon, susam,bakla gibi şeylerdir. — Hat- tın — Balıkesire gelmesi iktısadi inkişafımızı mu- Balıkesir, güzel bir — kaszaba, islasyona daya- nan geniş bir cad- desi, ve bu cad- denin yukarısında ve artasında be- lediye — dairesi, caddenin — istas- diğer tarafta askeri mahfel ve fırka binası vardır. Şehrin işlek bir çarşısı, sineması ve Türk Dili isminde bir gazetesi vardır. Mu- allim Mektebi tamir edilmektedir. Şebrin istasyona yakın - taraf- ları bir şehir manzarası, fakat yon yanında bir | tarafında evkaf oteli ve bahçesi | mahalle arası ve arkası bir köy | manzarası göstermektedir. O ta- raflarda — çocuklarla inekler ve öküzler bir arada oynamaktadır- Yar. Bittabi yazın tozu çok kışım çamuru boldur. Maamafih her geçen sene bu memlekete bir yenilik getiriyor ve eskilerden bazıları da hazfediliyor. daha güz-l bir şekilde tesit edildi. günü bütün mektep çocukları temiz elbiselerile önünde toplandılar. Ortamektep tarih muallimi Halis Bey güzel bir nutuk söyledi. Mütea- kıben Himayei Etfat Doktoru Talât Bey çocuklar Belediye namına herkesi selâmladı. Sonra resmi yapıldı. ve Şocuklar için muhtelif eğlenceler tertip edildi. Sevindiri Tokadın çocuk haftası tezahüratı Tokat ( Hususi ) — 23 nisanda başlıyan çocuk hartası bu sene şehrimizde, diğer senelere nisbetle Karadeniz Haftanın ilk larımız muhtelif güzel bir geçit 'lı_;ı_ı Yavrular geçirdiler. Esasen bayramda kasabamızda yavrulara yeni elbiseler tevzi edilmiş, yavrularımız sevindirilmişlerdi. Halkın bu yardım vadisinde gös- terdiği şefkat ve alâka çok yüksektir. Bilhassa bu işe ön ayak olan Himayei Etfal Cemiyetimiz, 33 erkek ve 10 kız talebeye yepyeni elbiseler Ereğlisinde himaye gören Ereğli ( Hususi ) — Kasabamızda çocuk bay: ramı neşe ve şetaret içinde geçti. Talebe yavru- eğlenceler arasında güzel günler fakir giydirmek suretile yüksek vazifesini yapmıştır. Çeşmede |Koyun Yabancı Balıkçılar Hapse İhracatı Mahküm Edildiler îeçıııe ( Hususi ) — Bundan bir buçuk ay evvel kaza hudu- dumuz sahillerinde Karaada ci- varında tek bir balıkçı sandalı ile içerisinde bulunan 10 Yunanlı balkçı iğıp çekmekte - oldukları bir sırada gümrük idaresinin 6 No. lu motörü tarafından görüle- rek yakalanmıştı. Limana gele- rek tevkif edilen — balıkçıların muhakemesi ,bitmiş, ve birer ay bapislerine, — sandal ve ağların müsaderesine karar verilmiştir. İzmir ( Hususi ) — Son gün- lerde şehrimizden Yunanistana 9 bin koyun sevkedil? Sandalda 700 liradan fazla kıy- | mette ağlar bulunmaktadır. Bun- ları gümrük idaresi teslim almış- tır. Yunanlılar bugün birer ay mahkümiyetlerini ikmal ettikleri için tahliye — edilmişler ve bir Türk kayığı ile Sakıza mütevec- cihen limatcımızdan ayrılmışlardır. a « Kırklarelinde Yanlış İlâç İçen Bir Kadın Zehirlendi — Kırklarelinde bir hata yüzün- | den elim bir facia olmuştur. Ko- yunbaba köyünden Hacı oğlu Ali ağanın zevcesi Şaziye H. biraz hastalanmış ve karbonat içmek istemiştir. Fakat kadıncağız kar- bonat zannederek tarla fareleri- nin itlâfı için kullanılan arsenikli bir maddeyi içimiştir. Bu suretle zehirlenen — kadıncağız, yapılan tedaviye rağmen kurtarılamamış ve bir müddet sonra ölmüştür. Yöleülüğ * Müşahedeler Küta—hya Meb'usu Ömer Ağa Balıkesir - Kütahya haltımnın küşat resmi, bir hayli tetkik fır- satı verdi. Kütahya Meb'usu Ömer Ağaile geçen dakikaları- mizin jntibalarını buraya sıralı- yorum : Ömer Ağa son intihapta Kü- tahyadan meb'us çıkmıştır. Çiftçi Meb'usu Ömer Ağa, köylülüğün bütün temizlik ve safiyetini mu- hafaka etmiştir. Yürüyüşünde, bakışında, Kü- tahya lehçesi ile konuşuşunda, giyinişinde bunlar vüzuh “ile gö- rülür. Orta boyludur. Esmer yü- Zzünü seyrek ve kırmızıya yakın sarı sakalı çemberlemiştir. Bıyıkları sünnet kaidesine göre kesilmiştir. Tek düymeli koyu — renkli mintanı ve kahve rengi çuha e- biseleri vardı. Resmi - küşatla beraberdi. Yataklı vayonda seya- hat ediyor. Yumuşak minderler ve mustalah İlâkırdılar ker- disini — rahatsız. ediyor — gibi- dir. Bundan dolayıdır ki ekseri yalnızdır. Ekseriya pencere önünde dışarısım - seyretmektedir. Ömer ağa meb'us intihap edil- diği zaman hayret etmiştir. Köy- Tüler, tanıdıkları, hemşehrileri de şaşırmıştılar. Artık Ömer ağaya sırasile Ömer Efendi, Ömer Bey demiye başladılar. Ömer Ağa 60 yaşma kadar işittiği ağalık sıfatının birdenbi- re tebeddül etmesinden rahatsız gibidir. Âdeta bu hitsp- lardan sıkılmaktadır. Sankt meb” us olmak ağalıktan siyrilmak için bir sebepmiş ve meb'usluk icabı mutlaka Efendi veya Bey olmak lâzımınış. Ömer Ağa, merasimin devam ettiği müddetçe yalnız ve sakindi. Diğer meb'us arkadaşlarının köy- lülerle temasını karşıdan seyre- diyordu. Söylemiyor, yalnız sö- zaman cevap veriyordu. Köprüköyde Kütahya' meb'- usları Hacı Mehmet ve Rasim Beyler trenden inerek köylülerle konuşuyorlardı. Ömer Ağa ya- taklı — vagonün — penceresinden aşağıdaki bu manzarayı seyredi- yordu. Köylüler toplanmış, hem diğer meb'uslara ve hem de vagonun — penceresinde — duran ve kendi — içlerinden kan meb'usa — bakıyorlardı. gııw Ağa bu vaziyette bir müd- det konuştu. Köyde memur olan- lardan birisi diğerlerinden ayn- larak meb'usları Ömer ağaya yaklaştı ve - biraz müteessir bir eda ile: — Epeyce alamıyoruz, dedi. O gün nisanın yirmi dördüydü. Ömer ağa yine o köylü ve çiftçi Bal tile: — Vakit geçmiştir de ondan... Cevabını verdi. zamandır. maaş H. L, Yalancılık Maznunları İzmir (Hususi) — Doktor Fuat Beyin Avukat Amato Bey aleyhine ikame ettiği davada, üç şahit yalancı — şahitlik cürmile tevkif edilmiştir. Adanada İhtikâr Adana gazeteleri ekmek, kah- ve, şeker, buz satışlarında ihtikâr yapıldığından şikâyet etmekte- dirler.