İnanılmıyacak Derecede Garip Keşif Ve İhtiralar Konuşan Saat Paris rasathanesi, bir saat icadının mecuriyetinde kalmıştır. Çünki tam saati öğren- mek istiyen her Fransız telefonu n sorar. Bu su- almış ki, rasat- ap vermek için konuşan hayet düşün- r, soranlara doğrudan doğr cevap veren bir saat icat etmişler. Bu saat elektrikle işliyor. Ko- nuşan kısşmına, sesli filimlerde oldluğu gibi bir film parçası ilâve edilmiştir. Bu film her beş sani- yede söz söyliyecek surette dok durulmuştur. Saniyeleri püp, pip deye sayar. Binaenaleyh rasatha- neye telefon edip saati sorduğu- nuz zaman konuşan saat size cevap verir: onu, on beş geçiyor. Püp, püp, püp... ler saniye işa- retidir. * SŞişman Adamlar Cinayet İşlemezlermiş Saza isminde bir Japon kri- monolijisi, şişman adamların na- diren cinayet işlediklerini keş- fetmiştir. Bu iddiayı tahkik etmek istiyen bir İngiliz gazetesi, İngiliz hapis- haneleri krimonoloji mütehassısı bir zate müracaat ederek fikrini sormuş, o da şu beyanatta bu- Tunmuştur : “Sigorta kumpanyalarma karşı veya sigorta işlerile alâkadar cü- rümleri yapanların ekserisi şiş- man adamlardır. Bu, niçin böy- ledir bilmem ? Fakat yine görü- yoruz ki iki kadın alan, karılarını aldatanların da çoğu büyük yapılı adamlardır. DA n kat Şikago şakileri içi üşııîîı ıdşlm Şıokl'ur. Hepsi hğ gibi gençlerdir. Hele kadın cani ve şekiler arasında şişman bir kadma tesadüf edilmemiştir. Fran- sa, İngiltere ve Almanyada ha- pishaneleri teftiş ettim, senelerce hapishane müfettişliği yaptım , şişman kadın mücrime hemen de rastgelmedim. Şişmanlar arasında canilerin az olması, harekete pek müte- mayil olmamalarından mütevellit olsa gerektir. Çünki caniler ve hırsızlar çevik, çapuk elli ve ça- buk hareketli olmıya mecburdur- lar. Cinayet, her halde canîde_n bedeni bir faaliyet istiyen bir iştir. Şişman adamsa aslan tem- beldir. Kendisini yormıya razı olamaz. ,, (Kirpi) nin Niçin Dikenleri Vardır? Kirpinin dikenleri kıldan baş- ka birşey değildir. Bu dikenler hayvaniı birçok düşmanlarından korumıya yarar. Kendisine hücum edenlere dikenleri batırır. ve onları yaralar. Ağaç Kakan Kuşunun Dili Niçin Uzundur? Ağaç kakan kuşu, çürümüş ağaçların yarıkları içinde büyü- yen böcekleri yiyerek yaşar. Bunun için hem gağasi uzun- dur, hem de bu aralıklara sokup böceği yakalıyabileck kadar uzun bir dili vardır. Ayakları, ve kuyruğu ile ağaçkakan kuşu tam bu iş için yaratılmış gibidir. | ENANELMİ X ACAK 'Ş EYLE | ' I İnanılmıyacak De- BİRİR. 9 — (Deniz Kuşları)nın Yumurtaları Niçin Tepesi Üstü Durur? Su kenarındaki kayalıklarda veya sazlıklar arasında yumurtlı- yan deniz kuşlarının yumurtaları, çocukların — çevirdikleri — (topaç) gibi tepesi Üstü durur. Öyle ki bir rüzgüra — tutulduğu zaman yumurta — yuvarlanıp gideceğine bir topaç gibi döner ve bu sı- retle düşüp kırılmaktan masun kalır. 10 — (Bova Yılamı) nın Dili Niçin Arkaya Doğru Yarıktır? Bova yılanının dili arkaya doğru yarıktır. Bunun mühim bir sebebi vardır. Bu yılan yakala- dığı şeyi olduğu gibi yatar, Fakat bazan yuttuğu şey yılanın ağzına nispetle büyük olur. O vakit dili arkaya doğru yatar ve yutmak! olduğu şeyin içeri kaymasına yardım eder. 11 — (Çıngıraklı Yılan)ın Niçin Çıngırağı Vardır? Çınguıklı yılanın — çıngırağı, kuyruğunda boynuz gibi kemikten birkaç halkadan |iba- rettir. Bu halkalar biribirine çar- pınca tuhaf bir ses çıkarır. Bu- nunla yılan bazı haşerelerin ses- lerini taklit eder. Bu kabil haşa- ratı yiyen kuşlar bu sesi işidince av yakalamak üzere - koşarlar. Yılan da kuşu kolaylıkla kapıp, yer. Bu çıngırağın ikinci faydası da düşmanları korkutup kaçır- maktır. kalın | Bir milyon ll- ra kaymetinde < ; bir manto, Bu — // 4 manto şimdi yer yüzünde gaşamıyan bir aşun tüyün- X, İ den yapılmış. y cevizt d ğ ka beyannamesi Hi ŞAĞA | AŞ Tavalın Trust Company < “linüni HAMAME L YARUKAMM A AANI 5 ea —e DA üadek B TEDEĞDA AYA A Ybarm e TAMAYMEZ “ DNDN 4 LEHRDLR Havaya ada- larında 22 met- re irtifammda bir. palmiye, I S 12 — (Pars)ın Tüyleri Niçin Lekelidir? Pars ormanlarda yaşıyan bir hayvandır. Ormanlara güneş yap- raklar arasından süzülerek yerde lekeler halinde gölgeler yapar. Pars lekeli tüylerile uzaktan bu gölgelere — benzer.. Onun için ı parsi uzaktan görüp tanımak güç | olur. ;13 — (Yılan Balığı) (Niçin Yılana 'Benzer? Yılan balığı bir balıktır, fakat balıktan ziyade yılana benzer. Bir yılan balığını ilk defa gören adam onu yılandan tefrik ede- mez. Bu balıklar — ekseriyetle denixz. dibinde kum ve Çamurlar arasında yaşar Ve Vücutlarının bu şekli sayesinde kolaylıkla dolaşıp gezerler. 14 — (Sünger) in Niçin Çok Deliği Vardır ? Sünger denizin dibinde bulu- nan bir şeydir. Birçok ufak de- niz mahlükları bu süngerlerin içinde yuva yaparlar. Su sünge- rin deliklerinden girer ve bu mahlüklar bu sayede kendilerine lâzım olan gıdayı alırlar, Sonra su bu mahlükların ifrax ettikleri şeyleri de alıp götürür. Bu su- retle süngerlerin delikleri birçok mahlükların yaşamasına — hizmet eder. M * * NİÇİN? Honololoda bir ban- Büyük — Okyanuz sahillerinde görü- len esrarıengiz taş heykellerden bazıları. — Bunları kim yapmış. Kim dikmiş, — yapanlar nereden — gelmiş, nereye gitmiş, kimse — bilmiyor. 15 — (Deniz Mantar) 1 Karanlıkta Niçin Parıldar Deniz mantarlarının karanlıkta ziya meşretmesi civarına küçük haşaratı cezp içindir. 16 — (Örümcek Ağı) Bazen Havada Niçin Uçar? Sıcak havalarda bazan havada uçan ince örümcek ağının iplik- lerine benzer şeyler görürüz. Bu, ekseriya hafif rüzgârlı bir havada vaki olur. Rüzgâr örümcek ağını bir taraftan sökmüş, sürüklemiye başlamiştır. Bu ağın bir ucunda da örümcek vardır. Örümcek bu sayede bir ta- raftan hiçret eder. Bazen bu sa- yede hayatını kurtarır. Örümçek ağlarının uçması buna yardım eder. 17 — (Faktos) Ağacının Yaprakları Niçin Kalındır ? Faktos ağaçları kesretle su- ların az bulunduğu kurak çuller- de büyür. Böyle kurak yerlerde nebat uzun müddet devam eden kuraklığa mukavemet için kalın yapraklara maliktir, bu yaprak- larda süyü - biriktirir. ve bu su sayesinde uzun müddet su ihti- yacını duymaksızın yaşar. 18 — (Groenlant Balina (Balığı) nın Niçin Balinaları Vardır? Balina denilen ve korselerde kullanılan gemikler; Groenland balina — balıklarının — ağıclarından |recede Garip Hâa- diselerdenBazıları Deniz Üzerinde İ Kalan Menfiler Arjantin bükümeti, içlerinde Leh, Çek, Estonyalı, Litvanyalı bulunan 200 kadar ecnebiyi bir vapura yükliyerek memleketten nefyetmişti. Bunlar muhtelif hiya- netler yapmış kimselerdi. Mem- leket dahilinde durmaları caiz değildi. Vapur bunları alıp her- hangi bir tarafa atacaktı. İki üç aydanberi denizde do- laşan vapur, birçok iskelelere uğradı. Fakat hiçbir. memleket * bu canilerin karaya indirilmesine müsaade etmedi. Son ay içinde vapur Hamburg, Barselon, Mar- silya, Atina ve Ceneveye uğra- mış, fakat hepsinden reddedil- miştir. Şimdi Londradadır. Fakat İngiltere hükümeti bu menfilerin vapuru terketmelerine müsaade etmemiştir. Bu suretle bu 200 kişi deniz üzerinde kalmışlardır. * 13 Yaşında Sergi Açan Bir Ressam İ.ngikered: 13 yaşında, tahsil görmemiş, cemiyetlere girmemiş, solak bir kız, sulu boya resimle- rinden mürekkep hususi bir ser- gi açmıştır. Bu çocuk küçük bir kızdır. Bütün gördüğü ve bildiği resimler, eski resimlerdir. Babası onu mektebe de gönde - — miştir. Kızın en büyük kabiliy «i asrl resmi iptidai şekilde yapmasın- dadır. Tablolarını seyredenler, bun- larda — canlılık, orijinaliyete, ve renk zenginliği olduğunu söylü- yorlar. *e Mecliste Söz Söyliyen Nazırlardan Ceza Alıyorlar İngilterede on sekizinci asırda kabul edilen bir kanuna göre, devlet bütçesinden maaş alan bir adamın Avam Kamarasinda söz söylemesi, bilhaşssa rey ver- mesi memnudur, Bu memnuiyet hilâfında hare- ket edenlerden muayyen - bir nakti ceza alınmaktadır. Fakat gel zaman git zaman bu kanun unutulmuş, devlet büt- çesinden maaş alan kabine azası ayni zamanda Avam veya Lort- lar kamarası azası — sıfatile rey vermişler. Muzibin biri bu ka- nunü bulüp ortaya çıkarmış, ve bugün kabinede bulunan bütün Avam Kamarası azasından ceza alınmasını teklif etmiştir. Ahna- cak nakti ceza miktarı 100 bin- lerce lira tatmaktadır. Bu hâdise İngilterede büyük —bir — alâka uyandırmıştır. ——— — çıkarılan bir nevi gemiktir. Bun- lar diş yerine, balığın dudakları arasından sarkan ve kafes — vazi- fesini gören gemiklerdir. Bu ba- liğın ağzı çok büyüktür, yüzer- ken bu balinalar sayesinde ağzına bir ağ gerer ve küçük balıklar içeri — girer, büyük — balıklar dişarda kalir. Bu sayede balık rahat rahat gıdasını alır ve te- neffüs etmiye imkân bulur.