27 Nisan 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

27 Nisan 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Son İntihap Her Tarafta Endişe Uyandırdı Berlin 26 — Prusya hüküme- ti intihabatın neticesini bugün tetkik edecektir. Hükümet İstifa etmiyecektir. Haziranda Diyet Meclisi huzurunda iskat edilmesi muhtemeldir. İntihabatın — verdiği netayiç, Prusyanın yeni diyet meclisi rei- sinin milliyetperver — nasyonalist olacağını muhakkak göstermek- tedir. Meclis reisi, Prusya baş- vekilinin de hazır bulunduğu üçler komitesine iştirak edece- ginden bu hâdiseler mühim lâkkı edilmektedir. Bu komite 4 ya diyet meclisinin feshine karar vermek salâhiyelini haizdir. Milliyetperver sosyalistler, M, Brovn ve Severing hükümeti-in hemen çekilmesini istemekt. -.0r. Hitlerci gazeteler, Nazislerin akal liyete düşen iktidar mevküni ele mıya amade bulunduklarını yar- maktadır. Nazisler fırkalarile beraber çalışmağı arzu edenleri reddetmi- yeceklerini söylemektedirler. Prusya merkez grupu liderle- rinden biri, Morkez — fırkasının devlete hizmet ve meşruti pren- sipleri himaye etmek istediğini #öylemişti. Şayialar nazaran Hit- ler yakında Berline gelecektir. erkez Fırkası Reisi Rahip Kaso da yakında Berline gidecektir. Fransız Gazetelerinin endişesi Paris 26 — Gazeteler Hitler- cilerin Diyet Meclisindeki 422 sandaliyenin 193 ne sahip olacak- karını yazmakta M. Brüning'in istifa edip etmiyeceğini mütalea etmektedirler. Pöti Pariziyen, Diyet Meclisini artık İdare edilemez bir halde görmektedir. Matende, Rahışta- E;ı artık îıkmıııd;ııilleünin arzu- una tetal © iyeceğini Gmek di LUİNAnA Hüti gaferini — endişeli bir mutalea olarak telâkki etmektedir. İngilizler Ne Diyorlar ? Londra 26 — Bir gazete, misbi muvaffakiyete rağmen Hit- lerin henüz mullıllü ekıe;'ıyeıs haiz olmadığını, netice olar: Prusyada I?enüı diktatörlüğün teessüs etmediğini yllfl'lh' ve ietihabatta kazanan Hitler fır- kasile Komünist fırkasının Al- manyayı isyana sevketmelerinden korkmaktadır. İtalyanlar Memnun —— Roma, 26 — Gazeteler kat'i şey yazmamakla beraber, *Hitlerin zaferi , n 'dMHrlt ııılll; yetperverlerin kudretlerinin ye bir teyidi,, serlevhaları altındaki yazılarla, Faşizmin hissiyatının ne tarafa müteveccih olduğunu an- latmaktadırlar. EDEBIİ TEFRİKAMIZ: 97 Konferansta Münakaşalar Kesildi Cenevre 26 — Terki teslihat konferansı bürosunun ittiha zettiği tedbirler komsiyonun müstakbel mesaisine müessir olacak mahi- yettedir. M. Tardiyönün Cenevredeki son seyahati ve — Makdonald, Grandi, Brüning, M. Stimson ile yaptığı mülâkatlar, terki teslihat meselelerindeki hal suretlerinin Ani olarak bozulmamasını temin içindi. Son iki hafta zarfındaki müzakereler konferansı bir çık- maza sevketmese bile, ciddi müş- külâtla karşılaştırmıştı. Bazı kuvvetler ve bazı silâh- ların Cemiyeti Akvam emrine verilmiş ve sulh — teşkilâtlarile yardım müesseselerine ait ruzna- melere hakkında umumt! komisyo- nun şimdiden temas etmesi ka- rarlaşmıştı. Dün sabah toplanan büro, derhal seferber edilecek müstah- dem ve muallim ihtiyatlarının tahdidine nit meselelerin umumi celsede müzakeresinin — muvafık olup olmadığını mevzubahs - et- miştir. Amerika murahhası M. Jipson, bu mesele hakkında — kendi heyetinin tetkikat yaptığını belki ileride bir teklif yapacağımı, bu meselenin hemen müzakere edi- lecek kadar pişkin bir mahiyette olmadığını söylemiştir. Mazbata muharriri M. Benes, bu mesele- nin mürzakere edilmemesini tavsi- ye etmiştir. M. Henderson, milli müdafaa ve sivil ahali için tehli- keli olan taarruzi silâhların mahi- yetini tarife dair olan raporların verilmesine intizaran komisyonun mesaisini tehir etmesini — teklif etmiştir. Bu teklif kabul edil- miştir. Bundun neticesi heyetler reis- lerinin — dağılması olacaktır. M. Brüning, M. Grandi. M. Stimson artık Cenevredeki ikametlerini uzatmıyacaklardır. Bu vaziyet umum! kanaate nazaran, Cenevredeki siyasi mü- nakaşaların — filen tehirile netice- AÇLIEK e————————HÂI — Geliniz! diyo mırıldandı. Ayaklarımın ucuna basarak yaklaştım; — Bakmız, dedi ve sessiz, fakat heyecanlı bir gülüşle gük- dü. Bakınız, 'or musunuz? Yatmışlardır. Fakat ihtiyara ba- kınız, ihtiyarı görüyor musunuz? Yatakta, Tam Hazreti İsanın resminin önünde ve benim kar- şunda iki gölge gördüm. Biri otel sahibi kadındı. Öbürü de yabancı gemici idi: Kadının ayakları koyu renk tüylü yatak örtüsünün üÜzerinde beyaz bir leke teşkil ediyordu ve ya- takta, öbür duvara — mukabil, babası, ihtiyar —nüzüllü adam oturuyor, elleri üzerine dayanmış, Müellifi: Knut Hamsun | Mütercimi: P S, her vakitki gibi önüne doğru eğil” miş, kımıldıyabilmek imkânından mahrum bakıyordu. Ev sahibi erkeğe döndüm. yüksek sesle gülmkem&l'için ken- disini zor sıkıyordu, dişlerile du- daklarını eziyordu. — İhtiyarı gördünür. —mü? diye mırıldandı. İhtiyarı gördü- nüz mü? — Allahım! Oturmuş, bakıyor! Ve tekrar anahtar deliğinin önüne geçti. Pencereye gide- rek oturdum. Manzara düşüncele- rimi merhametsiz bir surette ka- rıştırmış ve hayalimin ilham etti- i ııuıfn fikirleri altüst etmişti. İ'ııkı! unun ne ehemmiyeti ola- bilirdi? Hitlerciler İktidar Mevkiini İstiyor, İtalyanlar Alman İntihabından Memnun | Alman donanması geçen bafta içinde Baltık sahillerinde bir manevra yapmıştı. Ru hâdise bütün Almanyada bir heyecan uyandırdı. Almanyanın hemen her şehrinden bir çok kimseler manevraları seyretmek Üzere şimale, Baltık sahillerine koştalar. Resmimizde Alman donanmasını manevra esna- L—ı;n;dbergi;ı Çocu- gunu Alkapone Bulacakmış Nevyork 26 — Lindberg, ço- cuğunu bulacağını vadeden meş- hur birsiz Alkaponenin tekliflerini tetkik etmektedir, mamafih Riya- seticümbhur — dairesinin verdiği vemir üzerine Alkapone bapisha- nenin harici — ile münasebette tadır. ibatın — keyfi- yet itibarile tahdidi. meselesini tenvir etmeden evvel teknik, ka- ra, hava ve deniz komisyonları- nın zamana muhtaç — oldukları tahmin edilmektedir. Bu şerait altında komisyon önümüzdeki ay zarfında bir müd- det atalet devresi çeçirecektir. Manevi Tahdit Cenevre 26 — Manevi Tah- didi Teslihat komitesi, Tali Ko- mitanın mesaisini tetkik etmiştir. Tali Komite, telsiz telefon, sine- ma, tiyatro ve matbuat vasıtasile hukuki meselelerin tedrisini kabul etmiştir. Mademki bizzat zevç aldırış etmiyordu, — halta bilâkis bu manzaradan kendisini — eğlendire- cek bir garabet buluyordu, o hal- de ben neye döğünecektim? İh- tiyara gelince, eh o da bir ihti- yardan ibaretti. Belki - görmiyor- du. Uyuldııyurdıı.Allıh bilir belki ölmüştü. Evet oturduğu yerde öl- müş olması beni hiç mütehayyir etmiyecekti. Ve kendimi bir vicdan meselesi karşısında bulmayordum. Bir defa daha kâğıtlarımı çıkardım ve yabancı düşünceleri kafamdan silmek — istedim, Hâ- kimin anutkundan bir cümlenin orta yerinde kalmıştım, hâkim: — Allah, kanun ve vicdan bana böyle emrediyor, diyordu. Allahın, kanunun ve vicdanın ne emretmiş olabileceğini düşünmek için baktım. Bu dakikada odadan çıkan gürültü bana kadar geldi. Aldır- madım. Adam sen de bunun | | | l Avusîârğdjâ Belediye İntihabı Viyana, 26 — Avusturya bo- lediye intihabatı, merkez — fırka- sının, büyük Almanlar fırkasının ve Hiristiyan Sosyalistlerin sukut ve hezimetini mucip olmuştur. Artık belediye sosyalistler tara- fından idare edilecektir. Bu hâdise Almanyada müfret milliyetperverlerin muvaffakıyetile alâkadar olduğu için ehemmiyet- lidir. Milliyetperver — sosyalistler Viyana reylerinin yüzde 18 ini, aşağı —Avusturyanın yüzde B3 ünü, Salezburg'un yüzde 20 sini kazanmışlardır. Bir Sinema Londra en büyük yanmıştır, Nrasıdır. 26 — Mançesterin sinemasından - birisi Hasar 8500 - İngiliz bana ne taalluku vardı. Alelhusus ihtiyar adam ölmüştü. Belki bu sabahb #saat dörtte ölmüştü; şu balde bu gürültü benim için ebenmiyetsizdi; tamamen ehem- miyetsizdi. Bunun üzerinde niçin düşünecek tim? Haydi, haydi biraz sukünet: — Allah, kanun ve vicdan bana böyle emrediyor.. Fakat herşey aleyhimde itti- Fak etmiş gibi idi. Adam anahtar deliğinin önünde — şimdi - sessiz durmiyordu. Arasıra zapta - ça- lıştığı - kahkahalarımı işitiyordum ve gülüşün tesiri altında bütün vücudunun sarsıldığını dum, — Dışarıda, “.ıiolıık(:hım avunduran b bir vardı. Küi Ve vöck Glar a. cunın Üzerine oturmuş, yalnız ba- şına oyayordu, elinde kâğıttan yapılmış bir şerit vardı.. Fakat birdenbire sövüp sayarak yerin- den fırladı, orta ine vi üwhhl yerii Gönül İşleri Karilerimin Suallerine Cevaplarım Ankarada N, K. rümuzlu bh genç, bir kızla sevişiyor. Bu se« vişmeyi evlenmkle tetviç etmek istiyor. Kızm ailesine müracaat ediyor. Kızın annesi muvafık ce- vap veriyor. Fakat evvelâ erke- ğin ailesi, sonra da kızın babası muvafakat etmiyorlar. Bu vaziyet hâdis olunca kız — müctenip bir hal alıyor. Erkekle bir arkadaş çbl görüşmiye karar veriyor. akat arada — sön- meyen bir aşk var. İki taraf ta bu şekil münasebete tahammül edemiyorlar. Evlenemiyor, Fakat ayrılamıyorlar da! Ne yapsınlar. Bence iş bu radı idikt # taref ileeirda mesiyelaa b berdar olduktan sonra, bu mü- nasebetin evlenmekle neticelen- mesine büyük —mani kalmamış- tır. Erkek annesini, kız, annesi vasıtasile, babasını kandırır. De- va da halledilir gider. * İzmirden SS rumuzlu bir ka- yazıyor: “Üç sene evvel evlendim. w fak bir hâdise yuvamı dağıttı. Şimdi beni tanımıyan, hayatında bir defa bile görmemiş olan bir adamı — seviyorum. — Sevdiğim adamın karısı yok, fakat ço- cukları var, Benim sevgimden haberdar değil. Kendisine his- simi - söylemek fırsatını bulmak mümkün değill Çünki evden çe kamıyorum. Onunla bir mecliste falan buluşmamız muhal. Fakat bu gizli aşk hergün biraz daha kalbimi yoran bir hal alıyor. ,, Bu kadın ümitsiz bir aşka düşmüş. Her hangi bir vasıta ile erkeği bu haberdar hhl'ulîkıd_—n::li değildir, etmel Bu sebeple ne mektupla, ne dost vasıtasile, — ne de îıoı bangi diğer — bir — vasıta ile his- sin — izhar — edilmesi muvâr fik — değildir. — Fırsat — kolla- maktan başka çare yoktur. Kas dın doğmuşsunuz, ne yapalım? HANIMTEYZE -— TAKVİM E—- ( ÇARŞAMBAJ M Gün -27- Nisan - 932 Kasıml Vaklt (Esant f V. tt | — Vakit Güneş | 16 4 | Akşam liz. — Öğle |8 g01z 12| Yata L İ İkindi | 9. OOl16. 1 | İmsak (& yet kafamda bütün fikirler yek- diğerine karıştı; hatta daha evvel yazdıklarımın da) bir şeye yara- mıiyacaklarını - düşünmiye başla- Tarihin orta devirlerinde vie- dandan bahsedilemezdi; vicdan kelimesi sadece bu dans hocası Şhakı tarafından icat edil- a 9 Gi L” Fakat aceba Tekilir ten bu kâğıtlarda ymyınm:y yo!mmydu?l.. (CArkam var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: