Bir Ölünun HAİNLERİN Yüz Ellilikler Nasıl Gittiler, Ne Yaptılar Hatım Dz/lerındeıı : İÇ YÜZÜL SON POSTA HAİNLER, SÜSLÜ BİR SALONDA MAROKEN: KOLTUKLARA OTURMUŞLAR, KURULUYORLARDI HŞA K Babasının siyasi maksatlarına tabiatile vâkıf olan Emir Abdul- lah, serseri yobazlara, alık file- zofa, Ümmi — Şabana, — sersem Muhiddinle Mustafa Natığa - biç bir şey sezdirmiyordu. Yalnız si- yaset âlemlerinin kararsızlığından, mukadderat cilvelerinden, hayatta düşüp kalkmanın tabii olduğun dan dem vuruyordu ve onlara teselli veriyordu. Ciddeye gidecek vapurun Sü- veyşten hareket edeceği güne kadar onları bu suretle pohpob- ladı ve o gün bepsini ardına tâ- karak istasyona götürdü. İsken- deriye hükümeti, Hicaz kıralının oğlu ve Maverayüşşeria hüküme- tinin hükümdarı olan Emir Haz- retlerine mutat olan bürmeti gösteriyordu. Bir müfreze polis birçok memurlar ve mubhafız paşa, kendisini teşyie gelmişlerdi Fira- riler, bu ihtiramdan kendileri için de hisse ayırmakta kusur etmediler, Emir Hazretlerile be- raber o heyeti selâmladılar. Riza Tevfik, sıkılmasa, polislerin ayrı ayrı ellerini sıkacaktı, polisliğin felsefedeki mevkiine dair konfe- rans verecekti! Emir Abdullah, hususi bir va- gonla seyahat edıynrdıı. Neza- kette ifrat göstererek misafirleri- nide ayni vagona aldı. Artık onların © derbederlerin çalımı görülecek şeydi. Şık aynalarla, Zarif. masalarla süslü — salonda, balis maroken koltuklar üstünde öyle bir oturuşları ve öyle bir bör- bürlenmeleri vardı ki, tarif olunmaz. Acaba İstanbuldaki sefarethanede, Taş kışlada, vapur ambarlarında geçirdikleri günler, hele İskende- riyeye çıkış, hatırlarına geliyor muydu? — Hayır. Onların hepsi Hicaz ufuklarına gözlerini dikmiş- lerdi. Kimi — Şeyhülislâm, kimi Kadıülkuzat, kimi Serasker, kimi Valilumumi oluyordu ve oturduk- ları koltuklardan hep © mevkile- rin kokusunu alıyorlardı! Isma'liye istasyonunda küçük bir bâdise oldu. Yine bir kadın, trenden inerek etrafı temaşaya koyulmuş olan Mustafa Sabrinin başına bir kova kirli su döktü, on beş yirmi delikanlı da bu bareketi alkışladı. Belki bu ak kışlar, sille ve tokata inkilâp edecekti, ikinci bir İskenderiye nümayişi yüz gösterecekti. Lükin Emir Abdullahın müdahalesile ka- dın polisler tarafından yakalandı, kalabalık ta dağıldı. Lâkin Hoca Sabr, Süveyşe gelinceye kadar hususi — vagona adım atamadı, çoçuklarının — bindirilmiş olduğu vagonda — kirlerini temizlemiye uğraştı! * Ciddede büyük — hazırlıklar vardı, sokaklara bayraklar asıl- mıştı, ahşap iskele balılarla süs- lenmişti. Evlerin kafesli pence- relerinde gölgeler yığılı idi. So- kaklar renk reak entariler, maş- lahlar ve çıplak baldırlarla dolı_ idi. I Bir kadın trenden inerek yoswara alık, alık bakan Mustafa Sabrinin başına bir kova kirli su döktü. Bu hareketi yirmi Deli- kanlı alkışladı. Diz kapaklarına kadar beyaz birer gömlek geyinmiş ve belle- rine birer kuşak dolamış olan bir düzine asker, açık göğüsle- rine çaprazvari astıkları fişeklik- lerin gururunu şişire şişire amuz- larındaki mavzerlere selâm vazi- yeti vermiye çalışıyorlardı. Cidde kaymakamı Hacı Abdullah Zey- nel, eşraftan birkaç kişiyi, Rü- sumat Nazını, Mekkeden henüz gelmiş olan polis umum müdü- rünü yanına alarak — iskelede bir bekleme cemiyeti kurmuştu. Şap- kayalarına çarpmamak için itinalı manevralar yaparak limana gir- mek üözere bulunaa vapura ba- kıyorlardı. Polis Umum Müdürü, geveze bir adamdı, aklına geleni söyler- di. Vapurun demir atması Üzeri- ne Kaymakama sokularak fısildadı: — Emir Hazretlerini selâm- Tirken öbürlerine anlatmak lâzım. — Neyi? İ — Kendilerini değil, Emir Abdullahı karşıladığımızı. — Oslar anlamazlar mı — Anlasınlar, anlamasınlar, ben söyemiye mecburum. Çünki sujtefehhümleri sevmem! Biraz sonra iki motorbot, Cid- de âyan ve eşrafını vapura gö- türüyordu. Emir Abdullah, gü- vertede ve ayakta idi. Berikiler, lâübali tavırlarla onun etrafın- da — halkalanmışlardı. Ciddden gelenler, güverteye çıkar çık- maz — koştular, — Emfrin eline yapışlılar, öptüler. Polis Mü- dürü de ayni şeyi yaptı ve müteakıben bir temenna savurdu ; — Ciddeliler, dedi, efendi- mizi görmek için sabırsızlanıyor- lar. Çoluk, çocuk sokaklara dö- külmüştür. Mübarek kudumunuz Hicaza bayram getiriyor | Müdür, Türkçe söylüyordu. Zaten vazife başında da emirle- rini Türkçe veriyordu. Emir Ab- dullah, bu sözlerin hakikt mana- sını anlamakta güçlük çekmedi, biraz gülümsedi; — O halde, dedi, muhterem misafirlerimiz neşeli bir kasaba göreceklerdir, memnun oldum! < ( Arkanm var) Yunanistan Mısır Sğyyah- larını Kendine Çekiyor * ( Bağ tarafi 1 inel sayfamızda ) seyabat eden Mısır zengilerinin Yunanistana celbi için Yunan türizm teşkilâtı Ffevlalâde mesai sarfetmektedir. Bu mesainin se- meresi daha şimdiden görünmiye başlamıştır . Yunan turizmi bunun - için mükemmel broşirler neşrederek Mısırda tevzi ettirmiştir. Ba bro- şürlerde Yunanistanın nekadar cazip manzaralı yerleri varsa hepsinin resimleri, bülün Yu- | ait asarı atika, mevcut eğlence ve istirahat maballerine, birbirle- rine etomobil, tren ve tayyare ile mesafeleri, o yerlerde bulunan otellerin konforları, muhtelif yer- lerin menakıbi tarihiyesi, mevcut sıcak suların Tadyo - aktiviteleri ve saire hakkında mufassal malü- mat verilmektedir. Bu türlü mesai karşısında, in- sanın kendi memleketinin güzel- likleri önünde fazla bir hareket görmemesi cidden k:cııllrünl mutip nanistanda mevcut Yunanı kadime oluyor — Yeni neşr'yatı Havacılık ve Spor Havacılık ve Spor mecmuası- nn 69. uncu sayısı çıkmıştır. Çin- Japon muharebesinde - tayyarele- rin oynadığı rol resimlerle can- tandırılarak — iki sayıfada icmal edilmiştir. İstanbulu ziyaret eden İngiliz Moda Kıraliçesile yapılan mülâkat, Alınan tayyareciliğine, devletlerin silâhlaamak için yap- tıkları sarfiyata ait yazılar çok mübimdir. Spor sayıfalarında bol yazı ve resimler vardır. ÇIĞ Genç şair Behçet Kemalin kuvvetli bir şilr mecmuası olan ( Erciyastan ÇIĞ) isimli eser muallim Ahmet Halit kütüpanesi tarafından ııqıd' lmııtır Bilhassa tavsiye ederiz. % EKR Cikt ve sührevi Bastalıklar Mütehasam DOKTOR Ömer Abdurrahman İstanbul emrazı — zührevi dispanseri Sertabibi Ankara udaul İkdam Yurdu kaşısında No, TI Kulak, Boğaz, Burun Mütebassısı Dr. Ekrem Behçeti Mektep — sokak (| 295 Teleton : Kızııı.ık Dalları Kıymetli romancımız. Reşat Nuri Beyin son eseridir. -Çok kaymetli bir. tahlil * romanıdır. Eser hakkında fazla söz söyle- meyi zeit addederiz. — Müallim Ahmet Halit, kütüphaneşi tara- hudan — tam bir Avrupa kitabı tarzında tabettirilmiştir. Dunyanın ha Sayfa | En Meşhur Hokkabazı Yakop Nevyorkta, Herkesin Hayreti Önünde Bir Kadını Dört Parçaya Ayırdı Meşhur Amerikalı Yakop, bu- günün en maruf ve mahir hok- kabazıdır. İddiaya göre, meşhur Kaznöf'ten sonra onun ayarında ortaya çıkan hokkabarz işte bu Yakoptur. Vaktile İstanbula ge | len ve maharetini birçok kimse- lere takdir. ettiren Kazmöf bir kazaya kurban yitmişti. Kaznöf, bir arkadaşile şakalaşıyordu. Ona, dolu bir tabanca verdi ve üzerine ateş etmesini söyledi. Arkadaşı tereddüt etti. Odada — bir de ayna vardı. Kaznöfün ısrarı kar- şısında ateş etmiye mecbur oldu, fakat arkadaşımın üzerine değil, aynaya., Aynada — Kaznöfün ha- yali görünüyordu. Halbuki Kaz- nöf, telkin kuvveti sayesinde, ar- kadaşına, karşısında — bulunuyor- muş hissini vererek kendisi ay- Yakop maharetini gösterirken nanın Önüne geçmişti. K kalbine isabet eılu ve öldü. S Bugünün Kaznöfü addedilen Yakop ta geçen gün, binlerce insanın gözü önünde bir kadını dört parçaya ayırmış, sonra bu parçaları — tekrar - bitiştirmiştir. Hâdise, hazıron üzerinde de- rin bir hayret uyandırmıştır. Spor Âleminde Hoş Kaçmıyan Bir Nümayiş (Baş tarahı 1 inci ııyhdı) Diğer taraftan gerek Macar kafilesi reisinin, gerek Hamdi Emin Beyin imzalarile aldığımız resmi bir vesikada deniliyor ki: Müşterek Beyannama İstanbulda — bulunan takım- mızın Macaristanın profesyonel B. takımı olduğunu ve Macar federasyonu ile Türk federasyonu arasındaki mutabakata ve beynelmile' Federasyonun müsaadesine tev- fikan müsabakaların iki münte- hap millâ takım arasında yıpıl- makta bulunduğunu görülen lü- zum ÜÖzerine ilân ederiz. , Türkiye futbol Federasyonu Macar kafilesi relsi Federasyon Tekzip Ediyor Bunun haricinde federasyon, dün, İstanbul mıntakası riyaseti- ne şu tezkereyi göndermiştir. İstanbul — Mıntakası Merkez Heyeti Riyasetine — Efendim; Bugünkü — gazetelerde mınta- kanızın. Macar Profesyonet B. Milli takımının alelâde bir. takım olduğu ve bu hususatı muhtevi olarak ve hiçbir salâhiyet ve hakkı almadığı balde hilâfı haki- kat bir tebliğ neşrettiği görül- müstür. Gelen takımın Macar B. Milli takımı olduğunu salâhiyeti resmi- ye ve ıığuıniyeyî haiz bulunan Fotoğraf Tahlili Kuponu Tabiatinizi enmek istiyor- sanız fotoğrahınızı 5 adet ku- pon ile birlikte — gönderiniz. Fotoğrafımız sıraya — tabidir. ve inde edilmez. İs im, — meslok veya san'ta? Hangi suallerla cevabı ? 'Fmopıl int .'.T edecek mi ? Fotoğralın klişast 30 kuruşlak — pul mükabilinde gönder Teb'ilr. l federasyonumuz size tebliğ eder. Neşriyatı vaksanın azami 24 saat zarfında tekzibini ve aksi takdir- de bu kararı ittihar — edenler hakkında nmizami takibat — icra olunacağını beyan eyleriz. Türkiye Futbol Heyeti Müttehidesi İzmirden İki Oyuncu Geldi İzmirden talep edilen futbolcu İhsan ve Sait Beyler dün gek mişlerdir. Bugönkü takımda yer alacaklardır. Hergün İktısadi Buhranın Alfabesi (Baş tarafı 3 üncü sayfada ) C — Vergi müstehliklerden değil de müstahsillerden ve kaza- nanlardan alınırsa ve mütedil bir nisbette arttırılırsa istihlâk kabi- liyetine halel vermez. S — Niçin? C — Çünki memur gibi müs- tehlik sınıfın — vergisi| artınca, elindeki parası azalır, tabil istik lâk kabiliyeti de o nisbette mu- tazarrır. olur. Halbuki — elinde parası bulunan halk, alacağı eş yanın fiatinde ufak bir yükseliş husule geldiği için onu almamaz- hk etmez. — İstihlâk kabiliyetinin azalması, — vatandaşlar Üzerinde ne tesir yapar? C— 1 —Dükkânlarda alış verişi azaltır. 2 — Dükkânlarda iş ve ip çiyi azaltır. 3 — Dükkânların mağazalar- dan alacağını azaltır. 4 — Fabrikalarda azaltır. 5S — Fabrikaların iptidaiye işini azaltır. 6 — Hülüâsa iktısadI felce uğratır. işçileri mevaddı hayatı