8 Sayfa HARUNURREŞIT KU 63 BO Yaczan: 4 Ş Tarihin Esrarengiz Sayfaları — Ya havace, ya Benat! ge- lim arkaşlarımı da getirin? ı Fehnas, bu amir sese koşa ? koşa icabet etmiş, Harunu hür- metle gelâmlıyordu. Bir taraftan da onu derin bir dikkatle süzü- yordu.. Çünkü o gece tertip olunan rüyanın tehlikeli bir oyun olduğunu biliyordu. Eğer hakikat bu oyundan Şüphelenmişse kendisi için sıkın- tılar başlıyacaktı. Lâkin Haru- nürreşidi sakin ve hatta beşuş görünce helecant geçti, şaklaban- lhığa girişli: — Maşallah, sümme maşaliah dünden daha iyi, daha kavi ve daha güzelsiniz. Halbukl arka- daşlarınız uyu; orlar. Yahut nebi- zin humarımı rüyade çekiyorlar. Emrederseniz uyandırayım. Onlar gelinciye kadar Zatülhal size bir vubul (1) sunsun ve bir sabah Faslı yapsın ! Filhakika İsmail ile uşak uyu- yorlardı. Bu, alelâde bir uyku değildi. Fenbhasın beriflere içirdi- ği ilâçtan doğma mufassal bir sızıştı. Esir taciri, halife ile kız- lari salonda bırakıp ta iki misa- | firi diğer bir odaya götürünce ilk iş olmak Üzere bir surahi içki getirmiş ve uyutucu ilâçla karışık olan bu içikiyi onların burauna dayayarak salonda te- ressüme başlıyan rüyanın mahre- miyetini temin etmişti. Fenhas, bu işi yapmak için hem sürat, hem meharet gösterdiğinden ihti- yar İsmail fırsat bulup ta yüzük kaşındaki zehiri kullanamamıştı. | Bu sebeple kendisi uyuyordu, | Fenhas ayak üstünde dolaşıyordu! Harun,” teklif olunan subuhu da sabah Faslımı da reddetti: — İstemem Havace dedi, işim var. Arkadaşlarımı uyandır da bir ayak evvel gidelim. Mua- mafih kabul ederseniz akşam yine geliriz, kızların parasını da beraber getiririz. — Hay hay efendim. Evim sizindir. Bir değil, on değil, yüz gece de gelebilirsiniz. Zaten ben de dostluğumuzun küçük bir alış verişe inhisar etmemesini rica edecektim. Bağdatta bulun- dukça beni hergün hatırlayınız! Zorla uyandırılan ile uşak, beş on dakika sonra Ha- runun — yanına geldiler, bir iki kelime konuştular ve onun işareti Üzerine ev sahibine veda ederek hep beraber sokağa çıktılar. Ha- run: “gece yine — görüşürür . sözlerile Zatülhali, Zatülvisali ve Tatülcemali taltif etmişti ve her birine fındık büyüklüğünde birer elmas hediye etmişti. Para gözlü Fenhas, ömründe ilk defa olarak tokgözlülük gös- termişti ve Horasanlılardan ne para ne pul istemişti. İsmail ile vezir Yahya, ansı- zm bir ip üzerinde oynıyan can- baz vaziyetine gelmişlerdi. İsmail Halifeyi vezirin tabakkümünden kurtarımak — gayesini güdüyordu ve bucun için her şeyden evvel Denanizin kıymelini azaltmak ve o kızı Harunürreşide unutturmak istiyordu. Evvelce de işaret etti- gimiz veçhile Fenhasın evine gidişler, hep bu emelden ileri gelmişti. Fakat Yahya daha kur- oA İsmailin davet olunmadan he - verilmeden kendi kendine Halifenin ardına düşüp teklifsizce evine gelmesi üzerine hemen ha- rekete geçmişti, ihliyar Haşimin izine adamlar koymuştu. Onun | bu ziyaretten ve Denaniri görüp tetkik etlikten sonra bir şeyler yapmak istiyeceğine emin idi. Bu SON POSTA Nkıııl IM“*ehass'Sda"Fay' Mili Takımin İkıncı ' Hazırlık Müsabakası Dünkü M_aç Sönük“Geçti Ve Bize İtimat Veremedi | i da Gelmiyeceği nı Biliyorduk (Baş tarafı | inei sayfada ) ettik. Hoş görülmedi. Bu zatın bize nasihat vereceği söylendi. Halbuki bizim ihtiyacımız nasi- hate değil, paraya idi. Bir Sual Bir gün, bu mütahassısa şöy- | le bir sual sordum: şeyler, muhakkak Denaniri göz- | den ve kıymetten düşürecek ted- | birler, teşebbüsler olabilirdi. O takdirde de halifeye yeni hala- yıklar bulmak ve yeni eylenceler tertip etmek lâzımgelirdi. Yabya, işte bu esas üzerinde yürüdü. İsmaili, Harunu, sarayla- rını ve bağdatta gözel halayık bulunduran evleri sıkı bir taras- sut altına aldırdı. Zaten Bağdatta göze hoş görünür cinsinden ha- layık yetiştiren iki adam vardı: Fenhas ve Musullu İbrahim!. Mu- sullu İbrahim alelâde esir taciri değildi. O devrin en mümtaz musiki Ostadı idi. Fakat çüzel kızlar bulup onları birer san'at- kâr yetiştirmekten zevk alırdı ve © suretle de para kazanırdı. Fenhas ise sadece kız alıp sa- tardı, Musullu İbrahim ile de alış veriş yapardı. (Arkası var ) Tayyare Cemiyetinda İçtima Bugün saat on altıda Tayyare Cemiyeti İstanbul Vilâyet merkezin- | de kaza ve nahiye şubeleri reisleri- nin işt'rakile bir içtima akted.lecek. tir. Bu içtimada Kurban Bayramında deri ve barsakların ne suüretle top- lanacağı görüşülecektir. — RADYO — (£ Nisan 932 Pazartesi ISTANBUL — ( 1200 metre ) 18 gramofon, 195 Vedia Rıza Hanım 20,5 gramofon, 21 Belkte Hanım, 22 orkestsa. BÜKREŞ — ( 304 metre ) 2040 grammofon, 21 Bethofenden Kuvartet 21,45 ses konseri dorta. BELGRAD — ( 429 metre )20,30 glmnaslik, 21 radyo orkestrası, 22,20 sex konseri, ROMA — (441 metre) 19,30 ke- man konseri, 2103 gramofon, 21 Tenor Sehipa tarafından sos konseri. PRAG ( 488 metre ) — 21,20 piyano konseri, 23,20 gramofon. VIYANA — ( Sİ7 metre ) 20,35 Viyana operasında mükâleme, Das Herz operası. 23,20 ekşam konseri. PEŞTE — ( 550 metre ) 20,445 Almanca konferans, 21,15 Yüksek Musiki Mektebinden naklen konser. VARŞOVA — ( 4I metre ) 20 *Kızıllı Kadın,, optrası, 24 cazbant. BERLİN — ( 1635 metre) 21 Ka- vallera Rustikana operası. 12 Nisan 932 Salı ISTANBUL — ( 1200 metre) 18 gramofon, 19,5 Hafız Burban Bey, 20,5 gramofon, 21 Hafız Burhan Bey, 22 oörkestra. BÜKREŞ — ( 304 metre ) 20,40 gramolon, 21 orkestra Fausttan par- çalar, 21,45 şarkı konseri. BELGRAD — (429 metre ) 21 ses konseri, 23,50 orkestra. ROMA — &Hİ metre) 21,05 Ma- caristan hakkında musahabe, mofon, 21,45 konser. gra- PRAG — (488 metre) 20,20 konser, | 22 Berliozdan parçalar, 23,20 — gra- mofon. VIYANA (5IT metre ) 20,30 ı Varşovada bahar, 21 gençler ve - ih- | tiyarlar içia konser. PEŞTE — (550 metre) 20.30 ope- radan naklen Die Maeste operası. VARŞOVA — (14l10 metre) 20,35 gramofon, 2L15 Şopen koaseri, 24 danıs havaları. BERLİN — ( 1635 metra) 20,15 konlerana, 21 ea güzel Alman çar- kıları, “Biz dalyanları 24 kol. a. | iz dalyanları olaç aşa: | Müh Tekim : ğıya kadar kuruyoruz. Halbuki orkinoz, kılıç, torik gibi büyük balıklar daha derinlerden akarlar. Dalyanları 35 kolaç aşağıdan kurmak için ne yapalım? M. Vebarman — şu verdi: “— Dediğiniz doğrudur. Fa- kat ben dalyan mütehassısı de- gilim. Ayrıca dalyan mütehas- sısı getirteceğiz. Garip Bir Kaziye! Yine bu zat, bir gün, Kara- denizin bazı yerlerinde bahk barınmaz kaziyesini ortaya attı, hayret ettim. Bana sonu bir ta- kım “ji, lerle biten idroloji ke- cevabı | Himeleri sıraladı. Ayni zamanda Marmara ada- sında açılan ve sonra kapa- tılan mektep hakkında da ayni itirazları serdetmiştik. Bu mektep idaresi, Bulgaris- tana balıkçılık tetkik etmek üze- re bir zat göndermişti. Halbuki Bulgaristan, balıkçılığı bizden öğ- renmiştir. Bulgaristanla Münasebatimiz Bulgar hükümeti, dört, beş sene evvel Büyükderede — bir Rumun yanınına adamlar gönde- verek — çalıştırmıştı. - Bulgarların ağlarını biz yapar, dalyan ağaç- larını biz keser gönderirdik. Bu vaziyette Bulgaristana tetkik için adam göndermek istifadeli ola- mazdı. Eğer mütehassısla balık ens- titüsü için yapılan masraf bize verilse idi, başka netice alınırdı. Bize Ne Lâzım ? Bizim balıkçılığın inkişafı için evvelâ mahreç, sonra bir kredi müessesesi bulmak lâzımdır. Bizim birinci mahrecimiz Yu- | nanistan, tahdit kararı almıştır. İkinci gelen Romanya bir - kilo balıktan şimdi 60 kuruş resim alıyor. Üçüncü sırada gelen Bul- garistan ise ihtiyacımıza kâfi mu- kabelede bulunamaz. Uskumraculuk ve - binmetice çirozculuk -ise ölüyor. Meselâ bu sene Uskumru çıkmadı. Çünki bu balık Karadenizden gelir, Boğazdaki gaz depoları ve İstinyede temizlenen gaz va- purlarının ifrazatı, anlaşılıyor ki uskumruları Boğazdan uzaklaş- tırmıştır. Sonra bütün şiddetile devam eden — bombacılık ta - balıkçılığı öldüren amillerden Wlalbuki - Marmara — sahillerinde 100 bin balıkçı sırf balık yüzün- den ekmek yiyor. Trabzonda Ekmek Fiatı Trabzon (Hususi) — Burada somun ekmeği 12 ve harcı ilân ek- | meği 11,5 kuruşa çıkmıştır. Yirminci Asrın Güzoli Refik Ahmet Bey tarafından yarın akşam saat yirmi buçukta İstanbul radyosunda bir konferans verilecektir. Mevzu şudur: “Yir- minci asrın telâkkisine göre gü- zellik nedir, güzel kimdir?,, | kunile takın namze biridir. | Dün, Bayzamda Macar Milli ta- karşılaşacak olan Milli miz ikinci hazır- hk müsabakasını Galatasaray - V. Kumkapı — muhtelitile — yaptılar. Aval « Hilşnü M Reşat Niyazi — Hakkı Galktasaray - Mallk Saim Sami Mitat Zeki — Eşrel — Rebil Vefa Kumkâpı iser Ulvi Süleyinan Vahi Cudi Supbi — Kümüran Celâl Muhteşem Mehmet S Müslih Kemal Şeklinde sahaya çıkımışlardı, Oyuna saat beşte hakem an- trenör Mister Pegnamm idare- sinde başlandı. İlk dakikalar Müli takımımızın tazyiki ve hâkimiyeti — altında cereyan etmiş ise de oyunun ortalarına doğru G. S. V. Kum- kapı muhteliti muvazeneyi tesise muvaffak olmuştur. Bu esnada Zekinin güzel bir pasımı iyi — kullanan Eşref ilk göolü yapt. Bu gol muhteliti* daba ziyade canlı bir oyuna mecbur etti. Bu birinci devre bu suretle 1-0 Milli takımın ga- libiyeti ile neticelendi. İkinci devrenin bidayetinde Eşref, Rebiiden aldığı bir pasla Raysbank Müdürü-!| ne Suikast Berlin 8 — Rayıhşbank müdü- dü M. Lütere karşı bir suikast yapılmıştır. Kendisine bir çok defalar ateş edilmiş ise de yalnız hafifce kolundan yaralanmıştır. Lindbergin Oğlu Meselesi Nevyork, 10 — Lindberg oğ- hanu kaçıranlara istedikleri fidyei necatı verdiği balde, çocuk hâlâ bıhıııııı iade edilmemiştir, BUBUL'un ta-) Mili Takımın ikinci göolünü Oyun gittikçe sertleşiyor ve telit takım hiç olmazsa bir sayısı kazanmak istiyordu. Fi 28 inci dakikada Zeki ferdi retile üçüncü golü kaydetti. Bu sırada muühtelit © muhacimleri milli takım kalesif arka arkaya tehlikeli akı yapmıya başladılar. Bu Celâl, aldığı bir pası muvafi! kıyetle sürerek topu milli ağlarına taktı ve oyun 3- 1 takım lehine bitti. Şunu — söyliyelim ki — dü talim maçı cuma günkünden di ve gayretsiz. olmuşt! Dünkü maç bizim itimadı! takviye edemedi. Çarşamba g antrenör tarafından — oyuncı bir konferans verilecektir. Diğer taraftan Macar Milli V kımından alınan son bir telgrafa Macarlar burada 19 ve 23 Nisf tarihlerinde iki maç için muv# kat etmişlerdir. Halbuki bisf tarafımızdan maç günleri 17 19 Nisan olarak teklif edilo Ancak Macarlar mali t tepdili suretile 17, 19 ve 23 san tarihlerinie üç maç yap leceklerini de Iııldırını.leıdır Cüretkâr Bir Dolandırıcı Paris ıo-—Yıkd-ıııı 4 milel Yunan dolandırıcısı Je Paraskovapolos tevkifini protü etmiştir. Maznun, Jeneral olduğ! Pangalosun yağeni, Mosolini Tardiyönün dostu bulunduj söylemektedir. Muhtelif mi rin adliyesi tarafından istep dolandırıcı polis nezareti bulunmaktadır. ÇETESİ (Iı Bande â Bouboule ) MİLTO N'un en iyi filmdir. (C F. F. A. ) nın eseri Rusya İmparatoru - İmparatoriçası - Nazırlar €| Jeneraller - Güzel kadınlar - Köylü kadınları ve dilenciler hepsi Çarlar Rusyasının kanlı rahibi R-A-S PU L 4MN'"in nüfusuna müracaat ediyor. CONRAD VEİLDT RASPUTİN'in şahsiyetini İevkıude temsil ediyor, Bu sözlü ve şarkılı filmi; Pek yakında ARTlSTİKte ELHAMRA SINEMASI Plsan BÜYÜK “GALA “OLARAK senenin en (evka'lde Hilml alan E SEVİMLİ (Ü eet ehasmant ) ssarinde HENRY CARAT ve MEG LEMONNİER'yi takdim edecektir. Verlerinlai wvvalden tasala ediaik, göreceksiniz. &| e eee Fransz — Tiyatrosu Raşit Riza Tiyat- rosu San'atkârları Bu akşam 21,90 da Şeksplrin şaheserl OTELLO Teajedi $ perde 2 tablo 23 Nisan O gün çocuk haftasımıt! | başlangıcıdır. Çocuklari unutmayınız — ğlriş 23 NİSAN