*Son Posta,, sayıfası n hayatı yapar. yeni — sinema — baberleri, ve — sinema baftada iki defa sinema Bu sayfalarda dünyanın artistlerin âlemindeki cereyanlarından — bahsedilir. san at ' Jon Jilbert Çiftçi! - Sinema Yıldızları Ara- Memleketsiz sında Güzel Bir Anket ”ükümdar Jilbertin bizzat gazetemiz İçin imzaladığı son resmi Holivut, (Hususi) — Size bu mektubumda çok şayanı dikkat ve eğlenceli bir hâdiseden bah- sedeceğim. Nevyorkta çıkan bü- yük bir sinema mecmuası Holi- vuda hususi bir muhabir gö dererek artistler arasında hoş ve cazip bir anket tertip etmiştir. Muharrir hemen bütün yıldız- ları ziyart ederek onlara bir sual sormuş ve çok tuhaf cevaplar almıştır. Muharririn sorduğu kısa sual şudur : * Eğer sinema yıldızı olmasay- dınız hanği mesleğe intisap eder- diniz ?,, Bu suale yıldızlar tarafından verilen cevapları —-size — sırasile bildiriyorum. Mecmuanın muhar- riri bu suali —evvelâ — meşbur Jon Jilberte sormuştur ve Grete Garbonun eski filim arkadaşın- gdan şu cevabi. almıştır: - — Ben hiç arzu etmediğim halde bugün artistlik yapiyorum ve biraz da şöhret kazandım. Lâ- kin hayallerim hakikat olsaydı bügün beni bir çiftçi olarak gö- recektiniz. Hayatta bugün bile arzu ettiğim meslek çiftçiliktir. Ayni suale Moris Şövalye şu | cevabı vermiştir ; “— Marangozluğu çok seve- rim. En büyük emelim marangoz olmaktı. Fakat maalesef, — evet maalesef güzel olduğu için bu- | gün artistlik ediyorum. Eğer sesim çirkin olsaydı bugün ben bir marangoz dükkâ- | nıdin sabibi idim. Ne çare ki...,, | Jorj Bankroft muharririn su- aline karşı şunları söylemiştir: “— Ben bahriye zabiti olmak istiyordum. Bu arzu bugün bile içimde yaşamaktadır. Fakat ka- der beni stüdyoya sevketti. Bu- Şüıı para ve şöhret sahibiyim. akat mesut değilim.,, Meşhur artist Kliv Bruk kısa- ca şu cevabı vermiştir: “ — Hayatta dünki ve bı- günki emelim avukal olmaktır,., Gözel yıldız ise demiştir. ki: Lilyan” Taşman | “ — Eğer sinema yıldızı o- masaydım terzilik — yapacaktım. Kadın terziliğine bayılırım.., Muharririn sualine güzel Nor- ma Şerer şu cevabı vermiştir: “— Artistlik beni evimden uzaklaştırıyor. Hayatta yegâne emelim ev kadını olmaktır. Şirin Nansi Karol ise şunları söylemiştir. “— Dansı çıldırasıya severim, Eğer stüdyoya intisap etmeseydim bir dansöz olurdum. ,, Ramon Novaro mecmua mu- harririne şarkıcı olmak istediğini, Rejinald Denni mühürcülükten ok hoşlandığını söylemiş ve 1 Lambart ise şu cevabı vermiştir. “ — Hiç istemediğim halde yıldız. oldum. Fakat eğer Stüd- yoya gelmeseydim mutlaka ma- nikürcü olurdum.,, Muharririn ilk olarak müracaat ettiği Jon Jülbert bana ( Son Posta ) namına bizzat imzaladığı en son resmini hediye etti. Size | gönderiyorum. Turan (Gretanın Kirpikleri Tabit dikkat ettiniz. Greta | Garbonun - kirpikleri öteki yık dızların kirpiklerinden daha uzun- dur. Bu kirpikler takma mı, de- ğil mi? İşte bu mesele bütün diğer yıldızlar arasında günlerce süren bir dedikodu mevzuu olmuştur. Fakat nihayet — anlaşılmıştır. ki | Bu kirpikler takma değildir. | Ancuük Greta Garbo gözlerine | sürdüğü rimeli okadar mahirane bir surette kullanıyor ki bn sayede kirpiklerini — biraz daha uzun gösterebiliyor. Fakat Garbo bu sırır şimdiye kadar kimseye ifşa | etmemiştir. Mari Pikfbrt “Son Posta, Holivutta hususi muhbiri bılmnan Hvut mubabirimiz, her hafta bize mektup gönderir yegâne Türk gazetesidir. Ho- ve sinema üleminin — içyüzünü anlatır. Holivut, (Hususi) — İşte si- nema muhiplerine acı ve hazin bir haber: Meşhur Mari Pikfort yirmi sene hüküm sürdüğü sine- ma tahtından indi ve şimdi memleketsiz. bir hükümdar . vazi- yetinde kaldı. On sene evvel perestiş — edilen — güzel —Mari bugün — sabık — İspanya Kr- ralı gibi — açıklarda dolaşıyor. Mari en son olarak Kiki isminde ki filmini çevirdi ve bundan sonra hiçbir. Flimde rol almadı. Pikfordun sesi gerçi güzeldir. Fakat bugünkü seyirciler onun sesini beğenmiyorlar. Artık stüdyoların kapısından içeriye —ayak — bile — atmıyan bu eski yıldızın. bugün yegâne meşgalesi, Üvey oğlu genç Dug- lasın çocuklarına bakmaktan iba- retlir. Tabil biliyorsunuz ki Mari Pikfort ( Joan Kravfort ) un kay- nanasıdır. Geçen gün ortada bir şayia dolaşıyordu. Güya — eski yıldız yeni filim çevirecekmiş, Fakat bu şayianım —uydurma olduğu anlaşıldı. Uzun Mâfın kısası şudür. ki mazinin bütün şöhretini üzerinde toplayan Pikfort bu gün sönmüş bir yıldızdan, bir hayalden ve biraz da hatıradan başka bir şey değildir. Sinema dünyasının en yeni ve TURAN ' hatta en genç yıldızı olan (Mari İ İ -— ——0 —— Plâ]ların İncisi Biz burada baharı hâlâ gün kapalı gidiyor. Fakat karpuz kabuğu çoktan denize düştü. Herkes ve tabii dızlar plâjlarda kum banyosu, sakin sularda deniz banyosu ya- pıyorlar. İşte burada resmini gördüğünüz (Konşita Montenegro) ılık kumların sinesinde bir plâj incisi gibi duruyor. Zaten ona Holivutta etiremedik. Havalar iki aliforniyada yaz hayatı yaşanıyor. Or ötün yıl- | öteki yıldızlar (Kum İncisi) diye hitap ediyorlar. Güzel Konşitanın en büyük zevkı banyo mevsiminde boş vakitlerini plâjlarda ve de- nizde geçirmektir. Holivudun “Şeytan Yavrusu,, | Güzel Mari Karlayla Bu İsmi aktılar Cici Marinin çiçekler arasınaa çıkarttığı son resmi Karlayl ) birdenbire parladı, kısa zamanda dolgun bir şöhret ka- zanmıya muvaffak oldu. Sesinin ve vücudunun güzelliği derhal nazarı dikkati celp eden bu cici kız henüz yirmi yaşına yeni bas- mıştır. Kendisi Amerikanın Bos- ton şehrinde 1912 senesinde doğ- muştur. Daha ilk mektebe gider- ken başlıyan tiyatro ve sinema bevesi onu bugün stüdyoya kadar götürmüştür. Güzel Mari ilk tah- silini Bostondaki iptidai mekte- binde bitirdikten sonra sahneye atılmış ve ufak tefek rollarda na- zarı dikkatı celp edecek derece- de muvaffakıyet kazanmıştır. Bu muvaffakıyet sinema direktörleri tarafından da dikkatla karşılandı- ğı içindir ki derhal kendisile bir mukavele yapılmış ve bugün bi- Yinci smıf yıldızlar arasına dabil olmuştur . Güzel ve şirin Marinin gözleri parlak mavi, saçları da ipek gibi uşak ve açık sarıdır. Mari rlayl sporu çok sever. Bilhassa en ziyade tenis ve yüzme spor- larile uğraşır. Köpek sevmek hu- susunda — Holivuttaki — yıldızları geride bırakmaktadır. Evinin av- lusundaki büyük kümeste en iyi cinsten on beş tane köpek var- dır. Ba cici kız piyanoyu çıldıra- sıya sever ve boş vakitlerini hep piyanonun başında geçirir. Bun- dan başka bir merakı da büyük adamların tercümei hallerini oku- - maktadır. Burada gördüğünüz resmi paskalya münasebetile çı- karmıştır. Ne kadar güzel, de- ğil mi? Ona Holivutta öteki yıl- dızlar ( Şeytan yavrusu ) ismini takımşlar. Holivut Çıktı Memleketimizin yegâne sine- ma mecmuası - olan — Holivut'un Z inci sene 9 uncu sayısı güzel resimlerle intişar etmiştir.