.. A alk ld Dimi nl e ea A İktısat Sütunu İktisat Hayatımızdaki Durgunluk İktisadi hayatımızda umumi bir durgunluk var. Bunu hepimiz mutika şekilde söylüyor ve ona göre hükümler veriyoruz. Halbuki her işten ziyade ik- tısadi meselelerde hüküm vere- bilmek için rakamlara istinat et- mek zarureti vardır. Bizde ihsa- iyata fazla ehemmiyet verilmediği için bu rakamları bulmak ta ek- seriya ür. Devlet (o Demiryollar güşt Fakat İdaresinin yorulmak bilmez bir İhsaiyat müdürü vardır. Bu zat gerek dahili odemiryolları ve dünya demiryolları hak- nda zengin rakamlar toplamış- tır. Bu rakamların mühim bir kısmını da son çıkan Devlet Demiryollar mecmuasında veş- retmiştir. Bize devlet (demiryollarının bütün Oo safahatını Oo rakamlarla anlatan bu yazıdan, yalnız iktısadi hayalımız bakkında bizi tenvir edebilecek olan kısımları almakla iktifa etmek istiyoruz. Ferit Bey, dünya bubranmın Devlet o Demiryollarına yaptığı tesiri izah ederken verdiği rakam- lardan anlıyoruz ki, 1930 senesin- denberi o demiryollarının gerek yolcu, gerek eşya nakliyatı azal- mıştır. 93031 senesinde hatların biraz daha uzamış olmasına rağmen yolcu adedi 929 senesine nazaran yüzde üç, ve kilometre- leri yüzde 7 nispetinde tenezzül Yolcu miktarı azalmakla kak mainış, demiryollarının yolcu va- ridatı daha ziyade tenakus etmiştir. Çünki yolcular müte- madiyen birinciden ikinciye, ikin- ciden üçüncüye kaçmış ve lüks trenler eyi e Fakat en ziyade nazarı dik- | kati calip olan kısım eşya nak- liyatındaki tenakustur. Makale muharriri Ferit B, diyor ki: “Bitişik devlet hatlarınn en büyük ithalât ve ihracat mer- kezi bulunan Haydarpaşanın 929- 30 senesinde Anadoluya sevket- tiği eşya miktarı 117 bin ton iken, 930-31 de 97 bin tona inmiştir, yani yüde 17 derecesin- de bir tenezzül görülmüştür. Anadoludan buraya gelen emtia da, zahire dahil olduğu halde, 29-30da 17I bin ton iken 30-3ide 248 bin tona baliğ olmuştur. Bunlardan her iki sene- nin zahire muvaredatı olan 187 ve İ0Z bin ton tenzil edilirse, 29-30 senesi muvaredatı 68 bin ve 30 - 3İ senesinin muvaredatı 59 bin tona iniyor. Bundan Anado- ludan gelen diğer eşyada da yüzde 14 nispetinde bir tenakus bulunduğu görülür. “Haydarpaşa mersule ve mev- rudesinde görülen bu tenakus, bütün diğer batlarda da l- müştür.,, — Makale muharriri sonra bu neticeyi gösteren rakamların taf- silâtına geçiyor ve bize hangi eş- yanın azaldığını anlatıyor. Bu ra- kamlara göre buğday, yağlı hubu- bat, pirinç,patales, meyva, pancar, yumurta, birinci sınıf kereste, ağaç kömürü, manifatura ve men- gucatile ismi geçmiyen eşya nak- liyatında hafif bir tereffü, bunlara mukabil arpa ve diğer zahirelerle un, ot, saman, taze sebze, por- takal, tı ker, pamuk, yön ve yapar, tifhiik, palamut, alelü- at malzemesi, maden madeni yağlar, otomo- aat aletleri gibi cinslerde » tenezzüller görülmüştür, Demek ki hubattan maada SON POSTA MEMLEKET HABERLERİ Can Kurtaran Limanı Akdenizde İş liyen Bütün Gemiler, Şid- detli Fırtınalarda Adrasana Can Atar 19 Tarihi Fıkra Bir Mansıp Borsası! Asri kanunların cürüm olarak tavsıf ve mücrimlerine ceza ter- tip ettikleri ibtikâr beliyesi, bu- gün çarşı ve pazar gibi piyasa inde serbest, serbest dola- . Fakat tarih, ba alış ve iş cürmünün “Babimeşihat, de- ilen devlet dairesinde de vakti- Antalya (He- R kolaylıkla iltica | le işlendiğini gösteren zengin susl) — Akdeni- edebilir. Lâkin | misallerle doludur. zin bizim çenup geceleyin fırtına- İbtikâr alışverişten (o doğdu- kıyılarımıza İsa yn maruz ğuna göre, Babimeşihatin bir bet eden kısmın- bir geminin bu- samaslar makam ve mansip gir © tılan bir borsa, daha doğrusu da bilhzssa Mer- sıyanetgâha iltica i z yöksek bir lonca olduğunu kabul sin ile Finike etmesi çok müş- | etmek lâzimgeliyor. o Filhakika arasında uzanan küldür. tarihin geniş sayfaları kayde geniş sahilde ge- Mesele ilealâ- | derki; milerin tahaffu- kadar olan ge Kadılıklar, dersiamlıklar, mü- sina öhverişii hiçe Li elim derrislikler ve halta bazı mühim- bir li ira bez Sinir > ce çömezlikler bile Meşihat lon- KE ni e casında altına vurulur ve talip- tur. Ancak kü- mesi için Fe- | lerine o şekilde tevcih edilirdi. çük bir girinti erler İdaresinle garip müzayede ve müns- vardır ki bunun- bii defa mü- | kasa usulünün çok gülünç cilve- ismi ( Adrasan) Akdeniz kıyılarımızdan Antalyanın kayalık torafları 2 ettiler. leri de yok değildi, limanıdır. Daha doğru bu küçük | ve diğer rüzgârlara maruz kalan Hman can kurtaran körfezidir. Akdeniz ( sabilerimizde işliyen bütün O vapurlar ve gemiler, ölüm tehlikesi (saçan müthiş fırtınalar esnasında gemiciler bu küçük limana can atarlar. Adrasan limanı bizim Antal- yaya (35) ve Fenikeye (25) mil mesafededir. Limanın gündoğrusu ciheti açık, keşişleme, batı, lodos Mengende Mektep İhtiyacı Mengen ( Hususi ) — Nahi- akli çok sai göste i i üyük- tür. Bu hususta hiçbir fedakâr- hktan çekinmezler. Nahiyemize merbut bütün köylerde yeni mektep binaları yapılmıştır. Bu mektep binaları en maarif idaresinin yardımile, kısmen de halkın bizzat kendi o gayretile vücuda getirilmiştir. Fakat nabi- ye merkezindeki (omektep eski zsmanlardan (kalma köhne bir binadır. Bu yüzden mektebe de- var eden yavrular hasta olmak- | tadır. Binanın müştü, oFakat her nedense bu fikir unutuldu. Mengen halkı bu çürük binanın terkedilerek yeni bir bina yaptırılmasını söylemek- tedir Nahiyemizde grip salgınının arkası henüz alınamamıştır. On bin nüfusu ihtiva eden bu büyük nahiyede bir tek sıhhiye memu- rundan başka kimse yektur. Bu vaziyet karşısında sıhhi mücadele İstenildiği şekilde ifa edilemiyor. Nabiyemiz, hiç olmazsa bir dok- tor gönderilmesini alâkadar ma- kamın o himmetinden beklemek- teyiz. OSMAN Alaçatı Belediyesinde Alaçatı nahiyesinde belediye meclisinde bir hâdise olmuş, bir içtima esnasında azalırdan ekse- riyeti belediye reisine ademi İti- mat reyi vermiş, bunun Üzerine belediye reisi istifa mecburiyetin- de kalmıştır. m — —— e bütün diğer ibraç ve istihlâk maddelerimizde umum! bir te nezzül vardır. Bu da, istihsal ve istihlâkimi- zin son senelerde ne nispette azaldığını, ve iktısadi o bayatın düşüş seviyesini gösteren en güzel miyar sayılabilir. »* a yenileştirilmesi | fikri geçen senelerde ileri sürül- | fenni esvllerle tarafları tamamen kapalı ve mu- hafazalıdır. Şu kısa izabat bu kü- çük limanm tam manasile emni- yetli ve mabfuz olduğunu göster- mektedir. Suları derin olduğu gibi icabında beş altı gemi de alabilir. Fakat en mühim mezele bu can kurtaran limanının fenersiz olmasıdır. Gündüz, tehlike kar- şısında kalan ber gemi limana Memlekette İktisadi Hayat Çankırıda Tavukçuluk Fakat bugüne kadar hiçbir netice çıkmadı. Birçok gemileri bat- maktan ve yüzlerce insanı ölüm- den kurtaran bu küçük ilticagâh netice itibarile her sene yüz bin- lerce İiramızın barındığı bir em- niyet sandığı makamındadır. Alâkadar resmi makamların bu mühim mesele ile alâkadar olmaları, memleket menfaati nok- tasından çok lüzumludur. Faaliyeti Başladı Çankırı ( Hu- susi ) — Son za- manlarda şehri- mizde tavukçu- luğa ve tavuk yetiştirmiye karşı şiddetli bir arzu başlamıştır. Bu meraklıların maksatları iyi cins tavuk yetiş- tirmekle beraber çalışarak kuluç- ka yetiştirmek ve ayni zamanda memlekette | barice yumurta ihracatı yaparak tavuk cinsini ıslah etmektir. Bu tavak meraklılarının bu sene içinde temin ettikleri cins- ler Legorn, Rudaylant, Denizli ve Plimut cinslerinden ibarettir. Bunların ekserisi yumurta ve etlerinden istifade noktasından beslenilmektedir. Tavukçuluğa verilen o ehemmiyet ve bu işle meşgul olanların yegâne gayeleri kendi ifadelerine nazaran Çan- kırda tavukçuluğu bir san'at haline getirmek ve zamanile Aksarayda Grip Hastalığının Henüz Ardı Kesilmedi Aksaray (Hususi)— Şebrimiz- de grip hastalığı şiddetle devam etmektedir. Havaların muttarit gitmemesi yüzünden şiddetlenen müz'iç hastalık, zatürrceye de sebep olmaktadır. Bu yüzden bazı ölüm vak'aları da kayde dilmiştir. Sıhhat Vekâletinin gön- derdiği doktorlar şehirde ve köy. lerde tedavi ile meşgul oluyorlar, 0.Z memleket £ iktısadıyatı Üzerinde faydalı bir tesir icra edebilmektir. Filhakika (şehrimizde tavuk meraklisı gençlerin bu teşebbüs- leri Ankaradaki Tavukçuluk Ens- titüsü tarafından şayani takdir görülmüştür. Henüz bir istatistik cetveli o yapılmamakla (beraber şehrimizdeki tavuk adedi, ge senelere nazaran bu sene yli fazladır. Gönderdiğim resim- de, burada iril cinsi bir ya — e) görülmektedir. K.K. Tekirdağında Mimar Sinan Günü Büyük Bir İhtifal Yapılacak Tekirdağı ( Hususi ) — Her sene olduğu gibi bu sene de şeh- rimizde koca Türk san'atkâr Mimar Sinanın batırasını taziz için bazırlıklara (başlanılmıştır. Sinanın ölüm yıl dönümü olan 31 mart gönü büyük bir ibtifal ya- pılacak, Sporcular temsil encü- menine mensup gençler tarafın da Sinanın bayatın tasvir eden bir eser sabneye konacaktır, Hulüsi Efendi isminde cahil ve ümmi bir serıklı tasavvur edi- niz. Bu adam sekiz medresede ka- mam yirmi altı sene çömezlik etmiş, fakat yirmi yedinci sene artık gık demiş. Çünki Müderris Efendi kendisine icazet rüusu vermek hususunda çok hasis davranıyor. Çömez Efendi öteden- tahayyöl ettiği kadılık için bir icazetname alm:ya muvaffak olamadığını görünce hemşerile- rinden birine akıl danışmış. Çe- lebinin, açıkgöz Ohemşerisinden aldığı cevap şudur: — Bire cahil, bu kadar sene diz çöküp kelle yorman ne ikt- o ese *Efendiyi etekle- yip Mekkeye kadı olmak pek mi müşküldür sanırsın ? Sual şeklinde irat edilen bu sarih cevap, yirmi yedi senelik çömezin o and. aklını başına getirdiğine şüpheniz (kalmasın. Bu nasihat üzerine amel eden Molla Celebi, cenaze ıskatından ve tilâvetinden biriktirdi tekel meşihat mel muameleye koydurmak suretile Mekkeye kadı değil, fakat me- maliki mahrusanın küçük bir ka- zasına nâip tayin edilmiş, suretle yirmi yedi senede muvaf- fak olamadığı devlete, iki günde nail oluvermişti. Fakat bizim Molla Ef. tayin edildiği yerde çok duramadı. İki sene sonra bir deve yükü altın ve gümüş yığını biriktirerek tek- rar İstanbula döndü. Para parayı ir fehvasınca, Molla Hulüsi i üç beş tutam altın daha sunarak Dersiamlık cihetine de sahip oluverdi. 'akat sabık Naip ve Jâbik Dersiam Efendi sekiz yaşındaki mahdumu için de bir mansıp elde etmek hırsına düşmüştü. Fik hakika bir kaç kese altın takdiminden sonra henüz ağu süt kokan o çocuk için de müderrislik o belunverdi. Şimdi hem dersiam ve müderrislik ma- aşına nail olan Molla EF, birkaç maaş daha kazanmak fırsatını gözliyordu. Bu da müşkül olma- dı. Çünki sekiz yaşındaki masum için müderrislik bulunduktan soura ae ri ve ez doğması ihtimali lunan bir veya birkaç muldum için de mir derrislikler ve hatta kadılıklar İamak kolay işlerdendi. Fi- bir Yeniçeri isyanında ğ ediien ve naşi köpeklere sürdürülen Hulüsi Mol- lanın bu tarihte kendisinin der siamlık, küçük çocuğunun kadılık ve beniz değnıyan muhay» çocuğunun da (O müderris- maaşı aldırlan sabit oldu. Ve kısaleybülbevakı. #4*