10 Sayfa Uç Serseri.. ÜUç Milyoner “Ben Sadece Bu Malümata İstinat Eden İş İçin Paramı Tehlikeye Atamam » Binaenaley Şaya kocasının göğe çıkmış olmasına inanmadı ve Smith tarafından öldürülmüş olma- sından şüphe etti. Derhal kabi- Bır le efradı. arasında bir şayla çı- kardı: — Smith benim daha Üç ay- lik olan çocuğumu sihbirledi, dedi. Kabile efradı (Smithje hücum etti ve Smith ölümden zor kurtuldu. Bu hâdise tam on altı sene evvel cereyan etmişti. Smih tek kürekli iptidat bir sandal ile denize açıldı. Ve bir İngiliz ge- misi tarafından kurtarıld. Ka- çarken altınların. gömülü olduğu mahallin plânını almayı da unut- mamıştı. Fakat bu plân pek işine yaramadı. Üç sene müddetle bütün dün- yayı dolaştı. Bir aralık Fransız müstamerelerinden birine düş- müştü. Orada bir kavgaya tutul- du, hasmını öldürdü. Müebbet hapse mahküm oldu. Noumcaya — gönderildi, yedi sene zindanda kaldı, sonra kaçtı. Plân el'an cebindeydi. (Fakat dün- yada aptalların a- dedi okadar çoktur ki hiç kimse ken- disini dinlemedi. Takriben iki sene evvel ken- disile tanıştım. Ölmek üzereydi. Plânı ve plâna ait bazı izahatı kendisine yaptığım — bir iyiliğe —mukabil bana tevdi etti. Hatta bahsetti- ğim nehrin kâin olduğu Yeni Gine adalarının bir de kartıni verdi. » * Makar hikâyesini bitirmişti. Ayağa kalkarak sigarasinin ba- kiyesini sobanın içine attı. Sonra tekrar yerine oturdu. Kurlvis ayakta elleri pantalo- nunun cebinde, sigarası ağzında, gözlerini yere dikmiş, sobanın yanında hareketsiz duruyordu. Misafirlerin vücudunu unutmuş, kafasında plân yapmıya dalmış gibiydi. Sıkrit ise hikâyenin ilk dakikarda — uyandırdığı alâkayı tamamen kaybetmişti, yazısı ile meşguldü. Sükütu evvelâ Tilman ihlâl etti: — İşte hakiki bir hikâyo, plâm ve haritası da mevcut. Kendi hesabıma ben bundan iş- tifade için hayatımı ve son do- larımı tehlikeye atmıya amade- yim. Siz ne dersiniz Kurlvis? Tilman bu dakikaya kadar Kurlvis'in sadece sathi görünü- şünü tanımışti. Onunla kâğıt oynamış, kulüplere gitmiş, yarış meydanlarına — gitmişti. Kurlvisi tanıdığını zannediyordu. Halbuki öğrendiği şey bu adamın sadece harici görünüşü idi. “ Kurlvis ,, zahiren bayatının bazı intizamsızlıklar arzetmesine mukabil hakikati halde (Sidney)in en müvazeneli kafalarından biri idi. Bu kafaya daima hesaba islinat eder, hayale en kü- çük bir yer bile vermezdi. Ni- hayet cıgarasını ağzından — çıkar- dı: — Cidden dikkate şayan bir hikâye, dedi. Fakat ben sadece bu şekil malümata istinat eden herhangi bir işe para koymak suretile muzaheret edelim. Tilman yerinden fırladı! — Fakat Allah aşkına Kurlvis biraz düşününüz. Alelâde bir işin karşısında bulunmuyorsunuz. Mev- zubahs olan şeyi (Sidney) şeh- rinin bütün hayatında tanımadığı kadar muazzam bir spekülâs- yondur. — İşte ben de bunun içindir ki bu işe girişmiyorum. Çünki hayatımda hiçbir zaman spekü- lâsyon yapmadım. — Yapmadınız. mı? Ya at yarışları nedir? — Bir talih ve tesadüf oyun- Fakat ben kendi hesabıma talih tesadüf oyunlarına hiç girişmiş değilim! — Nasıl olur? Oynadığınızı gözümle gördüm. — Şüphsiz, yarışta veya oyunu da birkaç lirayı gözden çıkardı- ğımı görmüşsünüzdür. Fakat ha- kikati halde tam manasile hiçbir zaman oyun oynamış değilim. Bittabi bunu söylerken ara sıra yeşil masanın üzerinde talihin ve tesadüfün kararına terkettiğim birkaç lirayı istisna ediyorum. Bu takdirde dahi kayıbım veya kazancım gayet mahduttur. Cebinden küçük bir defter çıkararak açtı : — Geçen sene içinde at ya- rışlarında kaybettiğim para yedi liradır. Buna mukabil briç oyu- nunda dört lira kazanmışım. Gö- rüyorsunuz. ya neticede bütün zararım üç liradan ibarettir. Evvelki senenin hesabına gelince, eğer hatırımda iyi kaldı ise beş liralık bir kâr ile kapanmıştı. Tilman — hayatı bir makine intizamını — arzeden bu adamın karşısında ©o kadar — büyük bir şaşkınlık geçiriyordu ki — ağzını SON POSTA Cenup Denizlerinde Bir Seyahat Macerası eşinde.. l açamadı. Kurlvis devam ediyor- — Şüphe yok ki, her işin haddizatinde — bir — spekülâsyon olduğunu — söyliyebilirsiniz. — Bu, bir — dereceye kadar — doğ- rudur. Fakat her — spe- külâsyonun — bir iş — olmadığını iddia edenler de vardır. Bence bu iddia mahzı hakikattir ve ha- yatta az çok muvaffak olmak istiyen her adamın bu hakikati mutlaka öğrenmesi lâzımdır. sergüzeşte birkaç yüz veya bir- kaç bin lira koyacak olursam bu parayı kaybederim, veya birkaç misli ile geri ahrim, fakat her iki takdirde de prensibimin hari- cine çıkmış olurum. Kurlvis bir — saniye Sonra: — Bundan başka, dedi, an- lattığınız hikâyede — hakikatin damgası — görünmesine — rağınen (Sidney) şehrinde böyle bir te- şebbüse para koyacak, muvaze- nesi yerinde bir adam bulunabi- leceğini — zannetmiyorum. — Rica ederim, dikkat ediniz. Herhangi bir kimseyi incitmek arzusunda değilim. Fakat kanaatim böyle- dir. Sözümde biraz acılık hisse- diyorsanız bunu sırf size karşı hissetriğim — dostluk — dolayısile yapıyorum. Bana inanmız: Bu iş- te vaktinizi ve paranızı kaybedi- yorsunuz. Meğer ki... (Arkası var) sustu. AMELİYATSIZ BASURA ÇARE HEDENSA MEMELERİ KURUTUR KANI KESER EVCAİ TESXİN EDER —a Fil İle Gureşen Lehli Pehlıvan Bu fil ile güreşir görülen adam Lehistan güreş şampiyonu Lcon Pineçkidir. Koskocaman fili yatırmıya ve sırtını yere getirmiye mu- vaffyk olan bu adam, şimdi Amerikanın Nevyork şehrindeki güreş müsabakasına iştirak etmektedir. Nakleden: 4 “Almanya - İçin Almanya Neden yenildi? Yazan: Emil Ludvig Muharebenin İlk Senesinde İngiltereyi Perişan Etmek Mümkündü,, İmparatorun etrafını — sarmış olan — Müdahinlerin hükümdarı yanlış fikirlerinde alıkoymak için ne derece çalıştıklarını görüyor- du. Amiral “Tirpiç,, in batıratın- dan birkaç satır daha okuyalım : — İmparatorun bahrt harekâ- tı bizzat idarce ttiğine kendi ken- disini de inandırmak için ondan küçük bir keşif hareketi hak- kında mufassal talimat istiyen adamlarda görülmüştür. ,, * İmparator — Başkumandanlık salâhiyetini elinde kıskanç bir itina ile muhafaza ediyor ve ya- vaş yavaş memleketin hayatında iz bırakacak şahst kararları da ittihaz etmiye — başlıyordu. Bu cümleden olarak Amiral Tirpiç 1914 senesinde İngiliz sahillerinin tahtelbahirler ile abluka altına alınmasını teklif etmişti. İmpara- tor bu teklifi reddetti. Muharebeden sonra - ihtimal ki bu abluka meselesi hakkında İngiliz Amiralı Skotun yazdığı raporu okumuş ve verdiği yanlış karardan dolayı büyük bir neda- met duymuştur. Filhakika İngiliz Amiralı bu raporunda: —"“Almanya muharebenin ilk zamanlarında tahtelbahirler vası- tasile İngiliz sahilini abluka altına almış olsaydı memleket dahilinde panik tevlit edebilirdi,, diyordu. * Alman amiralı İngenohl 1914 senesi içinde bir defa İngiliz do- nanması ile karşılaşmıştı, çok müsait bir vaziyetteydi. — Fakat ateşi kısa keserek limana döndü. Çünki imparatorun emri - vardı. Fakat bu harekt Alman donan- masından manevi kuvveti kimbi- lir nekadar kırmıştı? Bu münasebetle Amiral “Şer,, in raporunda şu satırları okuyo- ruz: — Müsait — bir firsatı — ka- çırmış — olmanın — verdiği te- sir — ilelebet — unutulmıyacaktır. Bu fırsat o derece müsait idi ki, bir daha ele geçmesi ümit bile edilemez.,, Amiral Tirpiç te bu münase- betle şunları söylemiştir: — 16 kânunuevveal 1914 tari- hinde Amiral İngenohl Alman milletinin mukadderatını elinde tutmuştu. Bir müddet sonra İskajerak- ta Amiral Şer meşhur muhare- benin ferdasından iki gün sonra müsait bir mevkide bulunduğu zaman ikinci bir huruç hareketi yapmak istemişti. İmparator buna da mâni oldu. Eğer vaziyet ber- aksi olsaydı, yani imparatorun emrine rağmen amiral limandan dışarı çıkmak istemeseydi muhak- kak divanı harba verilirdi. Biraz daha ileriye gidelim: Bir müddet Falkenhayn “ Ver- don , civarında İngiliz topçusu tarafından sıkıştırılmıştı. İngilte- reye karşı tahtelbahir muharebe- sinin açılmasını istedi. Fakat imparator yine reddetti ve Ami- ral (Tirpiç)te — istifasımı verdi. Bununla beraber bu hadiseden iki ay sonra tahtelbahir. muha- rebesine karar verdi. Bu ka- rar “Betman,, ın başvekâletten istifa etmesini mucip olmak 1â- zım gelirdi, fakat olmadı. Mantı- kan tekrar vezifesine dönmesi icap eden Tirpiç te müstağni kaldı. İmparator yekdiğerine — zt olan bu müşavirler araşında bu- calıyarak muharebenin ilk sene- sini geçirdi, İkinci senesinde ise iktidar mevkiüni büsbütün ter- ketti. SON Cebindeki Servetten Haberi Yokmuş Londradan yazılıyor: Geçen gün bir İngiliz genci Londranın maruf bir kuyumcusuna müracaat ederek birkaç parça altın satmış ye sonra sıkılarak şu - teklifte bulunmuştur: Vaktile babam Cenubt Afri- kada bulunmuştu. Buraya avde- tinden kısa bir müddet soura öldü ve bana, bir şişe içinde bir- ( takım renkli taşlar bıraktı. " Bel- ki bir gün işine yarar ,, dedi. Bir muayeno eder misiniz? Delikanlı arzusunun — kabul edilmesi Üzerine cebinden bu şişeyi çıkarmış ve taşlar ma- sa üzerine yayılarak kuyumcu tarafından kemali dikkatle mua- yene edilmiştir. Bu muayene neticesinde ku- yumcu, taşlara tam (12) bin İngi- liz lirası vermiş, İngiliz genci de bu fiati kabul etmiştir. Az sonra aynı kuyumcu bu taşları (70) bin İngiliz lirasına devretmiştir. Deli- kanlı, bu şişeyi kaç defa çöp tenekesine atmayı — düşünmüş, fakat ber defasında vazgeçmişti. SON POSTA Yevmi, Siyasi, Havadlı ve Halk gazetesi . İstanbul: Eski İdaro : Çülliçeşme sokağı 25 Telefon İstanbul - 20203 Posta kutasu: İstanbul - 741 Telgrafı İstanbul SONPOSTA ABONE FİATİ TÜRKİYE ECNEBİ 1 Sene — 2700 Kr. n B AF 1400 , 400 ,, 3, » 150 » t » 300 , Gelen evrak gerl verilmen. İlânlardan mes'uliyot alınmaz. Cevap için mektuplara 6 kuruşluk pul ilâvesi lâzımdır. Adres dı. gtirilmesi (20) kuraştar. 1400 Kr.