5. -Sayfa SON POSTA © HARUNÜRREŞİT e Haa # Zübeyde, hızlı hızlı basamak- lari çıklı, üst kat salona ayak atar atmaz durakladı. Oraya girdiği dakikadanberi ilk defa olarak gözüne hoş bir manzara çarpmış oluyordu. Bu, kendisini selâmlıyan bir maymundu. Maymun, tıpkı bir insan gibi hatta bir vezir gibi giyinmişti, belinde murassa bir kılıç vardı. Misafir karşılıyan centilmen bir adam tavrile bemen salon kapi- sına koşmuş ve Zübeydeyi, birçok terbiyeli iInsanlardan daha mü- kemmel, jestlerle selâmlamıştı. Güzel Melike, ummadığı bu tesadüf Gzerine gülümsedi, yine arkasında yürümekte olan Yah- yaya döndü : — İşte bunu beğendim, dedi, teşekkür ederim | Ve —sonra kendi kendine söyledi 1 — Reşitten daha nazik. Hiç olmazsa beni evimden kovmağı düşünmez ! (*) Yahya, Darülkarar sarayının yukarı — salonlarında Zübeydeyi gezdirirken maymun da kendileri- ne refakat ediyordu. İlk lâhzada Melike ile hayvan adeta anlaş- mışlar ve kaynaşmışlardı. Zübeyde, ikide bir onun çenesisi okşuyor ve o, mazhar olduğu - (iltifatı aynen iadeden geri kalmıyordu! Tam bir neş'e içinde yapılan bu gezinti bitince Yahya, güzel Emireyi selâmladı: — Allah, dedi, ömrünüzü ço- galtsın, bir gününüzü bin etsin. Emirülmüminine selâmınızı götür- mek üzere izin rica ederim. Zübeyde, kocasını tatlik eden bir kadın ıstırabile dudaklarını ve kekaledi: - — Peki, gidiniz, fakat sık sk yamıma geliniz! Müteakıben birlikte getirdiği anahtarı hatırladı: — Ha, dedi, bir de emanetim yar. Onu da Emirilmüminine ve- riniz. Hult sarayındaki sarı bir odanın anahtarıdır. Orada, kendilerile geçen ve uğursuz. bir saba kavuşan son gecemi hatırlatan bir yadigür bulacaklardır ! Burada bir İstitrada Iüzum var, Muhterem okuyucularımızdan bazıları, hikâyemizdeki rakamları biraz mubalâğalı bulacaklardır. ifğg% egt_ g | ; etmedi ve eliai burnuna doğru uzatan may- munu biz kıhç darbasile parçaladı. Harunür. veşit, Ükin Zeydin hareketini kürmeteizlik telikki ederek kızmış ve sonra Zübeydeyi haksız, Zeydi ise haklı gürmüştür. olduğunu — kaydediyor. — Par- mak oğullarından (Bermekilerden) Caferin anasına hizmet etmek için memur ettiği halayikların ( 500 ) den eksik olmadığımı Mesudi yine yazmaktadır. Mısırda saltanat süren Fatimilerden bâkim Biem- rullahın şarayındaki halayık ve kölelerin (10000) lik bir yekân tut- tuğunu —müverrihlerden Makrizi söylüyor. Halife Reşit, bir cariye için yüz bin dinar, yani elli bin İngiliz altımı ödemişti! Mücevherat bahsi de bu şekil- de tevsik olunabilir. Vezir Yah- yanın bir sepet mücevher için yedi milyon dirhem ve Harunür- reşidin tek bir taş iİçin yirmi bin İngiliz altını kıymetinde bir para verdiklerini “Taberi,,de oku- yoruz. Egani, Akdülâzit, Elmaarif ve Letaifülmaarif gibi mevse- kiyetlerinde şüphe — edilemiyen eserlerde bu hususa dair hayret verici tafsilât vardır. Sarayların nekadar — masral- larla yapıldığını anlamak için de birkaç misali hatırlamak kâfidir. Bağdattaki Caferi sarayı için iki milyon dinar sarfedilmişti. MELEK sinemasında gösterilen Kemedi — Franses . artletlerinden MADELEİNE RENAUD tarafından şebane temsll edilen GÖNÜL KİMİ SEVERSE ( Mistigri ) filmini her kadının mutlaka görmesi lâzımdır. Hakikt aşk medir... Anlatın *a bisal aşk romanı, Programa ilâveten « ZENGİN VARYETE SBennaları 1-245 - 445 - 6G,08 suvare 9445 Tensilâtlı sabah seantı sset Ti de. SA Renkli operetinin SOLMUŞ GÜLLER ( Ramance ) Mümcani'ealk GRETA GARBO Pek yakında Kadıköy Süreyya Sinemasında Bugüaden İtibaren : NAPOLEONUN OĞLU ( Eğlon ) 1981-1932 mevsimlade meydana getirilmiş Dün akşam Bu emsalsiz temaşayı bugün ber balde Saat 11 de tenzilâtlı matine. Dühuliye 2S kuruş Yaran: * 4 K Tarihin Esrarengiz Sayfaları Bir dinara — yap- lan Mağüddevle sarayının tavan- ları baştan başa altınla kaplı idi. İbnilesir tarihinde bu tavan- ların bilâhare sekiz bin dinara satıldığı yazılhdır! - Endülüsteki Zehra sarayı kırk senede yapıldı ve kırk milyon dinara - yirmi milyon İngiliz altını demektir - maloldu ! Hikâyemizde geçen rakamla- rm en muteber mehazlerden alın- dığım şu süretle tesbit ettikten sonra sadede geçiyorur. Zübeyde, yeni evinden cidden memnun — kalmıştı. — Darülkarar, gerçi Hult sarayı kadar büyük değildi. Lâkin ondan daha cazi- beli, daha gönül alıcı idi. Bah- eleri genişti, bavuzları çoktu, ıımeriycleri zarifti. Yüksek du- varların arkasında hakikt bir şür yuvası idi. Taşradaki sesler, onun eşiğinden içeri giremiyordu, içe- riden yükselecek kahkahalar da dışarı sızamıyacaktı. Yalnız bu yuvanın bir eksiği vardı:. Hare- nürreşit!. Eğer ©o bercai erkek i.!:y'd.d.igı:l_& Darülkarar, l e içi inmiş cennet olacaktı |... ü ( Arkas var ) Daktile, Aşka tövba, Kongre eğlesiyor birer şaheserdi. Bu Himlerin kahramanı siri kahkahalarla güldüren ARMAND BERNARD HAYDUT AŞKI ( Fra Diavolo ) Filminde «izi 9 saat güldürmeyi vadediyor. Programa ilâvetes | ALTIN ARAYICILARI VARYETE NUMARASI Sesndları DA DÜS G WI - GUD SA Tensiltil sabah matinasi asat Y0 48 MAJİK'te LA büöyük muvaffakıyeti gidip görücüş Şehzadebaşı MİLLİ ve HİLÂL Sinemalarında Binlerce kişinin alkış tufanla- rına marzhar olan sesli ve sözlü hakikt Türk harp filmi / ÇANAKKALE Busalalı ve büyük rağbetlarln davam ediyer. Bugln aat J1 den itibaren TÜRKÜSÜ Musikili komedi Bestekârı: Hasan Ferit Nakili: . Galip Yakındat l l l W KAFATASI Fransız Tiyatrosunda Buyfla saat tam 15 te matine olarak CANDIDA Akşam suvare saat 21,90 da ( PEOPLE LIKE UR) T THE ENGLİSH PLAYEVS Lindbergin Çocuğu Bu- lundu M& BulunmadıMı? Boston Beledîyg Reisine Göre Evet, Ailesine Göre Hayır! Tayyareel Lindbergin kaçır- lan çocuğu meselesi katmerleşen bir esrar hâline geldi. Dünyanın en mükemmel polislerinden ad- dolunan Amerikan zabıtası, bi lerce ve binlerce İnsanın yardı- mına Tağınen bakikate müfuz edemiyor ve kaçırılan çocuğu bulamıyor. Verilen haberlere göre zabt- tanın, çocuğu aramak için hergün yapmıya mecbur olduğu masraf (50) bin dolardır. Ortada vaziyeti müşkülleştiren ve araşlırmalara esrarlı mabiyet veren birtakım şartlar mevcut olduğu için muvaflakıyet ihtima- leri zayıflıyar. Meselâ, resmi zabıtanın gay- bulmakla beraber laşıyor. Çönki çocuğu ellerinde bulunduranlar, zabıtanın kendi- lerini yakalamaması için Lind- bergle — serbestçe — müzakereye girişemiyorlar. Bu noktal nazarı teyit eden haber, son gelen bir telgraftır ve Niyork Taymes gezetesinin bir haberine istinat ediyor. Bu ha- bere göre, sağ ve salimdir. Kaçıranlar için bertürlü tehlike zail olduktan sonra ailesine iade edilecektir. Fakat o zamanin hulülüne kadar çocuğun gizli bir yerde muhafaza edilmesine devam olunacaktır. Diğyer bir haberde, Boston şebri belediye reisinin yaptığı garip İifşaattır. Bu zat, ismini söylemek — istemediği bir — si- görta memuruna atfen çocuğun ailesine iade edildiğini, fakat her türlü takibata müâni olmak için 72 saatten evvel bu iade keyfi- yetinin polise haber verilmemesi kararlaştırıldığını beyan etmiştir. Lindberg ve ailesi, bu ifşaatı tekzip etmişlerdir. " Diğer taraftan şoför Comsonun mevkufiyeti devam etmektedir. Zabıta, hernekadar bu adamın mevkuf olmadığını sadece bir — gşahit — sıfatile — mezaret altında tutulduğunu sölüyorsada kakikatte nleyhindeki şüpheler gittikçe kuvvetleniyor. Çünki, bu adamla beraber ayni pansiyonun ayni odasında oda arkadaşlığı eden bir şahit, çocuğun kaçırıl- dığı salı akşamı, Consonun pan- siyondan ayrıldığım ve gece ya- rısı geldiğini söylemiştir. Otomo- bilinde bulunan süt şişesi hak- kında da kıymetli izahat vermiş- tir. Conson, son günlerde hasta olduğu için süt içiyor ve bera- berinde dalma şişe içinde süt taşıyordu. Bu izahattan sonra bulunan söt şişesinin çocukla bir- alâkası bulunmadığı anlaşılmıştır. Conson hakkında şüpbeleri kuvvetlendi- ? ryen iki hâdise de şudar: Consonun arabası, bir çinge- ne çergisinin Önünde durmuştu Burada bir çocuk bezi bulunmuş" tur, Bu bez, Lindbergin çocuğur mun bezine benzemektedir. Ayal zamanda çocuğu odar sından aşırmak İçin kullanılat ip merdivenin eşleri de Morgat Bankası müdürlerinde M. Ler monun yatında ele geçmiştir. Conson, yaz mevsiminde, br yatta makinistlik etmektedir. Amerikayı beyecandan otur” tup kaldıran Lindbergir çocuğu” na ait maceranın son safhalari işte bunlardan ibarettir. A Kambiyo 03 00 DU M 40 Z4 44 44 ı7 oT g7 20 88 17 85 04 30 Alman Darülfünunluları Hindenburgun Nezdinde Berlin 10 — Hindenburg Ak man Darülfünunlularından mür rekkep bir heyeti! kabul etmiştir. Heyet — darülfünun — gençliğinik vaziyetini ve müşküllerini izah eP miştir. Mareşal, gençliği ihtilâfe düşüren tefrikalara nihayet ver recek surette gençliğin zihniyer tini her türlü fırka nüfuzlarından azade tutmalarını tavsiye etmiştir- Yeni Neşriyat — Demiryollar Mecmuası 1 Mart 932 tarihinde intişar eden Demiryollar mecmuası, bt sayısile sekizinci neşriyat senesini idrak ediyor, Memleket ve meslek irfanına bihakkın hizmet eden bu mecmuanın son sayısı şimdiye kadar intişar eden 84 sayısi gibi birçok zenğin —mündericat ile çıkmıştır. Bilği Alemi Pertevniyal lisesi talebesi ta- rafından çıkarılan (Bilği Âlemi) mecmuasının 4 Üncü sayısı intişar etmiştir..