-HARUNURREHT- B * I Yo * X A Tarihin Esrarengiz Sayfaları İsmail, güzel yeğeninin nemli gözlerini sildi : — Çocukluk! - dedi - maama- fih her kadın, bütün hayatında biraz çocuk kalır. O sebeple sizi ayıplamam. — Yalnız sükün ve tahammül tavsiye ederim. Emirülmüminin, bir güneştir. Gü- neşin nurunu nefsimize hasrede- bilir miyiz? Bırak, bu mukaddes güneşten herkes hayat 've hara- ret hissesini alsın. Sana ©o güne- şin seması olmak saadeti kâfidir. — Kuru ve soğuk bir sema. Ben bu sandetten İstikrah ederim. — Nankörlük ediyorsun. Emi- rülmüminin işitirse büsbütün kırılır. Neşeli ve mesut görünmek elin- den gelmiyorsa bari suâ ki kocan, sana avdet etmekte mah- zur görmesin. — Her ne ise, dediğin gibi ok, yaydan çıkmıştır ve Darül- karara gitmekliğin tekarrür et- miştir. Orada sinirlerin düzelir de İ buraya dönmek istersen çıı;yıyı değil bana haber gön- der. Emirülmümininin kolaylıkla muvafakatini alacağıma eminim. Şimdilik allaha ısmarladık. Yahya ile Harunürreşit ara- sında geçen bir muhavereden sonra, Darülkarara naklini istiyen Zübeydenin bu arzusuna Halife tarafından güya muvafakat edildi- ğgini tebliğ etmek vazifesi umu- guna yükledilmiş olan — ihtiyar » İsmail, güzel Zübeydenin odasin- dan ve harem dairesinden çıktı- ğt zaman saray kapısı önünde büyük bir kalabalık gördü. Bu, Emirülmüminin Hazretlerinin ka- rısını Darülkarar sarayına götüre- eek olan hümayun mevkibi idi. Vezir Yahya, yine xevahiri kurtarmak ve koca ocağından tardolunan güzel Melikeyi hoş- nut etmek için, cidden şahane bir alay hazırlatmıştı. Alayın mihveri “Mahfe,, idi. Zübeydenin rüküb mahgsus olan mahfa, başta: =ı altın işlemelerle süs- lü olup perdeleri de som sırma idi. Mahfe ile münasebeti olma- makla beraber sırf alayı revnak- landırmak için bir de “kubbe,, getirtilmişti. Kubbe, saltanat şem- siyesi demektir. Buna maralle de derler. Altım bir mızrak üze- rine istinat eden bir kubbe şek- linde yapıldığı —için — o isimle yadolunurdu. Hult sarayının kapı- sında ve muhteşem mahfenin yanı başında bulundurulan bu zarif kubbe, atlastan yapılmış olup yer yer elmaslarla bezenmişti. Mahfenin ve kubbenin önünde murassa eğerli ve murassa dizğinli yedek atları vardı. Ağır kumaş- lardan mükellef elbiseler giymiş ve altın kuşaklar sarınmış olan binden Fazla asker, iki cephe üzerine sıralanmışlardı. Hırınür— rqıdııı ihdas ıltıgı * Nemil ,, İrtihal Sadık İstanbul meb'usu Süreyya Paşanın biraderi ve merhum seras- ker Rıza Paşanın mahdumu Şükrü Paşa Niste fücceten vefat etmiştir. * Doktor Osman — Şerafettin Beyle muallim Dürdane Hanımın pedori ve Ankara Elektrik Şirketi Müdür Muavini Mühendis Süleyman Sırrı Beyin keyin pederi baytar Ahme: Ali Bey vefat etmiştir. Ce- nazesi bugün öğle vakti Emirgândan kaldırılarak Rumeli Hisarında def- nedilecektir. Allah rahmet eylesin. — ismindeki küçük boylu ve adeta cücemsi hademe takımı da mah- fenin Öönünde — yürümek — üzere mevki — almışlardı. — Nemellerin ellerinde fındık yayları ve boyun- larında ipekten fındık - torbaları vardı. Fındık, topraktan, taştan ve kurşundan yapılma mini mini gülleler demekti. Nemeller, yani karıncalar, herhangi bir mev- kibin önünde giderlerken halkın yol Iıoyunı yayılmasına — mani olmık ıçııı işte bu - fındıkları Yine Merih Yıldızı İle Konuşmak İstıyorlar Şimdi De, Bu Yıldıza Kadar İşaret Verebilecek Bir Ayna Yaptılar Merih yıldızı ile temasa gel- mek ve arza en yakin olan bu âlemde canlı mahlük bulunup bulunmadığını anlamak fen adam- larının başlıca meşgalesini -teşkil ediyor. Fakat şimdiye kadar Merihe gitmek için yapılan te- şebbüslerden, baş vurulan çare- lerin hiçbirisinden bir netice alın- madığı içindir ki fen âleminde büyük bir yeis hüküm sürüyordu. Nihayet büyük düşünce ve gay- retlerle gayet kuvvetli bir” ayna yapmıya —muvaffak - olmuşlardır. Bu ayna, arzdan Merihe çevril- diği zaman ta oraya kadar ziya gönderebilmektedir. Bu suretle Merihteki mahlüklarla muhabere edileceği zannolunuyor. Bakalım Çin İşi Meğer Devletlere Göre, Bir Ticaret İşinden İbaretmiş (Baş tarafı 1 inci sayfada ) Bu itibar ile bu işi yüz üstü bırakmak doğru değildir. O tak- dirde Japonya bütün Çin piyasa- larına vazıyet edecektir. Japonya, İngilterenin Uzak Şarkta rakibi- dir. Serbest bırakılırsa o piyasa- ları bize karşı kapatır. Sonra Amerika. Japonya serbest bıra- kılırsa donanmasinı - fazlalaştıra- Mesele Anlaşıldı ;;ğım 3ON POSTA | yayla — atarlar, ala arızasız | yürümesini temin ederlerdi. İsmail, hazırlanan Mevkibin ihtişamını şöyle bir süzdükten sonra içini çekti: — Allah encamini harbetsin, dedi, bu işler bana tuhaf görü- nüyor. Kocasından ayrı mıııık istiyen kadınla karısını başı boş bırakan erkek, ayrı ayrı yol- lardan uçuruma koşuyorlar de- mektir. Bu, ruhun körleşmesidir, kalbin sağırlaşmasıdır, sonu hus- | ran olur. (A"nl l '_,, Merih yıldızı ile konuşmak için yapılan ayna bu zan ne dereceye kadar teey- | yüt edecektir. Bunu, yakin bir | ati ve yapılacak tecrübeler göz- İ terecektir. söylüyor. Bu, yeni donanma yarışı doğurur. Binaen- aleyh ihtilâfı bir daha tekerrür etmiye- cek şekilde halletmektir. —- İngilterenin menfaati bu Bu işi de Cemiyeti Akvam yapmalı, bütün devletlerin men- faatlerini koruyacak — bir - şekil bulmalıdır. ı : î Çinlilere Yeni Kuvvetler Gelmiş Şanghay 6 — Çine membala- rından alınan ve teeyyüt etmiyen haberlere göre son Üç gün zar- fında Çinliler 33 bin kişilik bir takviye kıt'ası almışlardır. Diğer taraftan Şen - Şeun bir fırka ile Şanghay - Hankeü hattı boyunca ilerilediği haber veriliyor. Japonlar Ne Vakit Harekete Geçecekler Londra 6 — Japon süvari ileri karakollarile - Çinliler arasında şiddetli müsademeler — olmuştur. Japon Başkumandanı, Çinlilerin tehdidi olmazsa Japon kuvayı külliyesinin harekete gelmiyece- ğini bildirmiştir. Mamafih Çinliler, Şanghaydan 20 kilometro daha uzakta bulunan Hoangtu kasaba- sının — Japonlar tarafından işgal edilmesinden — asabileşmişlerdir , Bu bâdisey&,* Japonların - sözlerini tutmamak hususundaki kararlarının biz misali gibi göstermektedirler. Çinlilerin Son Zayiatı Neymiş? Şagnhay 6 — Cephe boyunca müsademeler devam ediyor. Ja- ponlar, bu müsademelere Çinli- lerin sebep olduklarını söylüyor- lar. Çin tebliğleri ise Suçen üze- rinde Japon tayyarelerinin fanli- yette bulunduklarını kaydediyorlar. Japolar, Şapey, Vosung muhare- terinde Çinlilerin yedi bin telef (3) binde mecruh verdiklerini, kendi zayiatlarının bu miktarın onda biri olduğunu bildiriyorlar, Çinliler, Vosungu tahliye etmeden evvel istihkâmları berheva etmiş- lerdir. Şimali Mançuride Tokyo 6 — Jeneral Amano fırkasına mensup bir muhtelif Japon alayı hududa gitmek üzere Haylundan hareket etmiştir. Bugünden itibaren : Şehzadebaşında MİLLİ — HİLÂL sinemalarında müştereken gala programı olarak : ÇANAKKALE sesli, sözlü, muazzam ve muhteşem harp filmi. 1914 te ve 1918 tarihine kadar tam 4 sene muazzam bir ordunun | muazzam kuvvasının tayyarelerinin bombalarına, tahtelbabirlerinin torpillerine, dritnotlarının cehennemasa güllelerine, ateş püskü- ren mitralyoz ve tüfenklerinin yıkıtı ve kırıı mermilerine ve infilâk eden lağımlarına. süngülerine, muhnik gazlerine zırhlanmış sinesini gererek vatan kapısını müdafaa eden Türk ordusunun nasıl arslanlar gibi boğuşarak muzaffer geldiğini gösteren ve: 7 yaşından 70 yaşına kadar her Türkün gürmesi elzem olan muazzam ve muhteşem sesli, sözlü harp filmi. Arzu ve talebi umumi üzerine ve herkesin — görebilmelerini teminen — güzellik — kraliçası FERİHA TEVFİK ve Darül- bedayi san'atkârlarının - temsili mühteşemi — sesli, sözlü ve şarkılı ikinci Türkçe filmi KAÇAKÇILAR Birkaç gün daha ALEMDAR sinemasında iracsine devam — olunacaktır Gündüz: 2, 4, 6, gece 9 1/2'da Bugün mektep — talebesine mahsus teazilâtlı matine ECONOMOU OPERET HEYETİ Fransız Tiyatrosunda Bu akşam saat 21.30da TA 5 BOUBOUKİA Bugün akşam — İŞTANBUL BELEDİYESİ “YALOVA Mt ! lııııl TÜRKÜSÜ Musikili komedi L Galip HK Flatlarda sam yoktur. Bestekâirı : Hasan Ferit Yakında: KAFATASI Raşit RizaTiyatrosuan Perşembe akşamı OTELLO Haile 5 Perde 2 tablu Yazan: Şekspir Ekmek Fiati Arttırı- labılır Mi? (Baş tarafı l bd sayfada ) dan husüle gelecek - varidat T milyon İiradır. Türkiyenin 5-10 bin nüfaslu şebirlerinde yaşıyan vatandaşların miktarığda bir milyon tahmin edi- lebir. 7 milyon lira da buradan temin edilebilir. Nüfusu beş bim- den küçük kasabaların nüfusu da | yarım milyonu geçmez. Bunlardan da üç milyon İira varidat elde edilir. Köy ve nahiye halkından bu zammi almamak lâzımgeldiği- ne göre temin edebileceğimiz varidat 20 milyon lirayı geçmez. Kaldi ki, kasabalarda ve kü- çük şehirlerde halk bu zamdan kurtulmak için ev ekmeği yap- mıya başlıyacak ve ekmek istih- lâki azalacaktır. Sonra bu tedbir muvakkat ve geçici olmaktan kurtulamaz. Hal- buki buğday meselesi kökünden halledilmek lâzimgelen, ve mu- vakkat — tedbirlere — tahammülü olmıyan bir meseledir. Bu işi muhtelif memleketlerde devletler ellerine almışlar, fakat hiçbir yerde muvaffakıyetli neti- celer alamamışlardır. Ankaradaki Vaziyet Bu hususta Ankaradan gelen en son haberleri de yaziyoruz: Ankara, 6 — Buğday mese- lesi ve alınması İâzımgelen ted- birler Fırka Maliye Tetkik Ko- misyonunda müzakere edilmekte- dir. Salâhiyettar mahafil bir sa- bah gazetesinin bu mesele hak- kında ileri sürdüğü mütalea ve gösterdiği — çarelerde kabiliyeti tatbikiye görmemektedir. Diğer taraftan bir akşam ga- zetesinin ayni mesele hakkında Maliye Vekiline atfen neşrettiği beyanata dair Abdülhalik Bey dedi ki: “— Ben ne bir gazeteciye, ne de hiçbir kimseye bu mesele hakkında ne mütalcamı seyledim, ne do bqııııth bulundum. Bana atfedilen bu —beyanat külliyen musannadır. ,, En Doğru Tedbir Yine Ankaradan bildirildiğine göre İktısat ve Ziraat Vekilleri buğday meselesinde hükümetin en doğru ve en iyi tedbirleri ittihaz edeceğini - söylemişlerdir. Hergün Buğday Ve Ekmek Meselesi * (Baş tarafı 3 üncü sayfada ) bile ekmek sarfetmez. Binaenaleyh bu tedbirden köylünün istifadesi olmadıklan maada, zarar etmesi muhtemeleir. Ekmek fiatlerinin arttırılma- sını müdafaa edenler, resimden alınacak paranın nısfini köylüye vermeyi teklif ediyorlar. Fakat bunun nasıl lıthik edilebileceğini 5 Buğday meıeleıi, memleketin en mühim meselesidir. Çünkü istihsalâtının mühim kısmını buğ- day teşkil eder. Bu sene köylü- nün fakir düşmesi; istihlâk kabiliyetini kaybetmesi, kısmen buğday fiyatlerinin sukutundan mütevellittir. Köylü buğdayına mukabil masrafını çıkaramamış, borcunu ödeyememiş, muzayeka- ya düşmüştür. Binaenaleyh mem- lekette bir buğday — meselesi vardır ve bu meselenin mutlaka mubayaa tedbirinin fayda verme- diği . Yeniden hatalı bir yola düşmemek lâzımdır. O halde bu mesele nasıl hak ledilebilir? Bu mevzua birkaç gün temas ederek muhtelif tedbirleri göstermiye çalışacağız .