I Tarihi Fıkra < Gel Bakalım Topal Zorba! Osmanlı tarihi factalar kollek- siyonudur. O uzun devirde bü- yük, küçük herkes, kendine gö- re bir facianım kanlı kahramanı olmuştur. Her hüdise diğer bir hüdisenin anası olduğuna göre, o kanlı tarihte her facia başka bir faciaya gebe kalmıştır. Hayatı kan dökmekle geçen Dördüncü Murat, Hafız Ahmet Paşa isminde bir yeniçeri gedikli- sini sadrazam yapmıştı.Fakat yine © sıralarda bir uılık_rııdınıtı::ey- makamlığı yaj 'opal Paşa iımînd’ekıi”:eür rıl,a ndınl; makamına göz koymuştu. Fazla haris olan bu adam mut- laka sadrazam olmak istiyordu. Maksadı, idareyi ele alıp istediği gibi at oynatmak ve kesşesine altın doldurmaktı. Topal Recep Paşanın hırsından başka şeytani bir zekâsı da vardı. Yeni sadrazam kubbe altın- da Şeyhülislâm Efendi ve Kaptan Paşa ile (Ümuru devlet) hakkın- Öo diçelÜRNi (h Biğlalln aa e sip: ele ile pas kurmıya başladı. “ Topalın ytanı dokuz olurmuş. ,, derler, şopıl vezirin istediğide çok ça- buk oluverdi. İki gün sonra ortada fol yok, yamurta yokken Sipahiler ve Yeniçeriler kışlalarından dışarı uğradılar ve avaz avaz bağırmıya başladılar : — İstemezük, istemezüillük !, Bu xzorbaların — istemedikleri şey, Hahz Ahmet Paşa idi. Bağ- dat seferinden yeni dönen padi- şah, askerin bu yeni isyanına bir türlü akıl erdiremiyordu. Dördün- cü Murat, sarayının — avlusunu dolduran * istemezük , feryatla- rından ürkmiye başladı. Topkapı sarayinın geniş bah- çesine hıncahınç biriken Yeniçe- riler, şimdi başka türlü bağır- Dördüncü Murat bütün yezir- kerini topladı ve sordu: —— Bu işi nice edelim? Vezirlerden hiçbirisi ses çı- karmamıştı. Yalnız Topal Recep Paşa, padişahı etekliyerek cevap vermişti : — Askerin dediği olmarsa devletlinin aptes alması ge- rektir. Topal Paşa bu sözü söyle- mekle, padişahın Sadrazam Hafız Ahmet Paşayı askere — teslim etmesini, aksi takdirde kendi bayatının da tehlikeye gireceğini anlatmak — istiyordu. Dördünci Murat, o dakikada topal vezi- rin — aklından çen — fitneyi derhal anlamıştı. Fakat iş işten işti. - Yeniçerilerin — sözünü dinlemek lazımdı. Saray avlusundaki asker, biraz sonra sadrazamı ( hançer üşüştü- rerek ) parçalamışlardı. Facianın birinci perdesi bu. Fakat Dördüncü Murat, bu kanlı fitnenin elebaşısı olan Topal Recep Paşayı baklamak - için ortalığın yatışmasımı — istiyordu. Aradan geçen kısa bir müddet içinde isyan dindi, ortalık dü- zeldi ve sükünet buldu. Bu sü- kün günlerinin birinde bir saray çavuşu Topal Recep Paşanın ko- nağı Önünde “atını durdurdu. Padişah Recep Paşayı çağırıyor- du. Recep Paşa sevinç içinde âidi. Münhal olan sadaret ma- kamının kendisine tevcih edile- ceğine hiç şüphesi yoktu. Bin bir helecan içinde saraya koştu ve padişahın tahtı önünde yere kapanarak etek öptü. Dördüncü Murat çok soğuk Tet ee bRlşer SON POSTA ' MEMLEKET HABERLERİ ştahı Olmıyanlar Hemen Erzincana Gitsinler Orada H;&at_vğı;ıi_ Erzincan ( Hu- susl ) — Şark mıntakamızın bir köşesinde sakin bir hayat geçiren Erzincan çok es- ki bir tarihe maliktir. Bir Vi- lâyet — merkezi |j olan kasabamız Y bazı aşiretlerin iskâmından sonra daha mamur bir vaziyet — iktisap etmiştir. Şehrin takriben iki bu- çuk — kilometre cenubundan ge- çen Fırat nehri bu civara zarif bir manzara ve cömert bir be- reket hediye etmektedir. Fırat nehrinin bu kısımı da etrafı dümdüz — ovalıktı.. Bu — geniş ovadaki yeşil mer'alar, senenin büyük bir kısmında koyun ve kuzu sürülerile doludur. Şehrin etrafı yüksek dağlarla çevrilmiş, şark tarafından bir şose ile Erzuruma bağlanmışti. Kasabamız diğer bir şose ile Sıvasa, Zigana dağlarının tehli- keli uçurumlarına sürünen başka bir. yol ile de Gümüşhaneye Iki Yolcu Uçuruma Yuvarlandı Bartında kar yü- zünden bir facia olmuştur. Niyazi ve Mehmet Efendi isminde iki arkadaş Bartından — Amasraya gitmek Üzere beygirlere binmişler ve yola çıkmışlardır. Fakat o sı- ralarda kar çok fazla yağdığı için yollar ilemez bir hal al- mıştır. Bu iki yolcu karlı yollar- da bin müşkülât ile giderlerken bir aralık yollarını şaşırmışlar ve atlarından inerek yolu bulmak için uğraşmıya başlamışlardır. Fa- kat bir aralık en önde giden Niyazi Efendinin birdenbire aya- ği kaymış ve 350 metrelik bir uçurumdan aşağı yuvarlanmıya başlamıştır. Sahibini takip eden beygir de uçurumdan aşağı uç- muştur. Arkadan geldiği için bu facianın farkında olmıyan diğer yolcu Mehmet Efendi, arkadaşı- nın ortadan kaybolduğunu gö- rünce ba; 'a fakat bir ı:evıpiwıuy wlll!l. Biraz da- ha ilerliyen bu yolcu da tam uçurum yerine geldiği zaman beygirile birlikte birdenbire yu- varlanmıya başlamıştır. Neticede beygirler ölmüş, fa- kat iki yofcu ağır bir vaziyette yaralanmak — suretile kurtulabil- mi; tir. kanlı idi. Sadece dedi ki: — Gel bakalım topal zorba- başı, aptesin var mı? Topal vezir (Mührü hümayun) yerine aldığı bu ölüm haberinden sonra çok yaşıyamadı. Cellâdın kemendi onun da gırtlağına dolan- dı, öbür dünyaya gönderdi. —» Erzincan manzaralarından : Asiğri daire merbuttur. Yüksek dağların yamaçlarında | sayısız meyva ağaçları vardır. Fakat köylülerin maişetini temin eden bu nefis meyvalar satılmak için pazara çıkarıldığı zaman müşteri bulamamak betbahtlığile karşılaşır ve tabii. mühim bir kısmı çürüyüp gider. Zirai —mahsulâttan buğday, arpa ve çavdar ihtiyaçtan fazla yetişmektedir. Bizim kasabanın bir hususiyeti de bazı hastalık- ların tedavisine yarayan kükürt- Hü bir kaplıcası ve bir de iştah Bir Su Vardır açıcı hamızlı su | kaynağı bulun- K masıdır. Bu gü- zel su bol bol akmakta ve iş- £ tahı olmiyanlara gifa vermektedir. Son seneler zarlında bu ha- vali halkının ru- hu açılmış, bil- hassa — okumak ve yazmak he vesi halk arasın- da fazlalaşmış- tır. İkindi vakti iş- 'erini bitiren halk parkta ve Serom- hane gibi şeh- rin güzel mevkilerinde gezerler. Kasabamızda büyük bir m fabrikası, birkaç değirmen ve bir de rakı fabrikası vardır. Maarif hayatına gelince; bu- rada bir askeri mektep, bir muhtelit orta mektek, beş ilk- mektep ve bir de idman kulübü vardır. Kasabamız iktısadi faaliyet Hibarile son zamanlarda inkişafa mazhar olmuştur. Zenginlerden bir kısmı sermayelerini iktısadi işlere tahsis etmişlerdir. AHMET CAVİT — | Samsunda Kış Ve Kar Fazla Şiddet Gösterdi Samsun, ( Hususi ) — Bu sene memleketin her tarafında olduğu gibi, şehrimizde de kış ve kar fazla şiddet gösterdi. Bu yüzden birçok yerlerde zeriyat — gecikti ve bir. kısım arazi de sürüle- medi. Grip sal- gını da son haf- talar içinde şide detini — arttırdı ve mekteplerin ay başına ka- dar kapanmasına mecburiyet hâsıl V oldu. Ayrıca üç kişi lekeli hummaya tutulumuş ve bunlardan birisi ölmüştür. Size Samsunun kar yığınları altında bir manzarasını gönderiyorum. Et Ve Ekmek Adanada Fiatler Bir Miktar Ziyadeleşti Adana (Hususi) — Son gün- lerde et ve ekmek fiatleri biraz pahalılanmıştır. Belediye encüme- ni etin okkasına, eski ıfiılinoniı- etle beş kuruş fazlasile (55) ek- :ıcğı: 6?20 para flıluil(e )ycdi buçuk kuruş üzerinden narh koyınnııur._____ Balıkesirde Üç Ev Yandı Perşembe akşamı Balıkesirde İzmirler mahallesinde bir yangın çıkmış, bütün gayretlere rağmen Üç ev yandıktan sonra söndü- rülmüştür. İzmirde Belediye İşleri Hakkında Tahkikat Yapılıyor İzmir ( Husust ) — Şehir Mec- lisi Azasından Dr. Ali Agâh Bey, Şehir Meclisine bir takrir vererek Belediye Fen Heyeti Müdürü Muammer Necmettin Beyin, itfa- iye santralı, Reşadiye banyosu ve diğer bazı inşaattan mes'ul edilmesini, mumaileyh hakkında tahkikat yapılmasını talep etmiş- tir, Belediye bu hususta tetkikat ve tahkikat yaptırmaktadır. Bele- diye bu inşaatta bir fenni hata mevcut olup olmadığını tahkik için Fransa veya Amerikadan bir mütehassıs getirtmiye karar ver- miştir. EEZALN! “Ben Hiç Öyle lDegılım,, | Birkaç hanım şaradan buradan | konuşuyorlardı. - Muhaverelerinin yalnız birkaç parçasını alıyorum.. — Okumya çok meraklı bir banım.. İmkân bulsa başını ki- taptan kaldırmıyacak.. — Ben de öyleyim.. Okadar severim ki okumayı.. Okurken aklıma ne yemek, ne uyku, ne eylence, hiçbir şey ıelmuZı. * — «« Hammefendi de öyledir. Çok titiz. o ev hergün baştan temizlenir.. halılar dövülür, silinir.. çok meraklı... — Bende öyleyim efendim.. Bir yeri tozlu gördüm mü, bütün cinlerim başıma toplanır. — Çok — merhametsiz, katı yürekli bir hanım.. Erkek gibi.. Acımak nedir bilmiyor.. Hizmet- çilerine, filân öyle fena muamele ediyormuş ki. iş .. — Ben hiç öyle değilim.. Kimseye çatık yüz gösteremem.. Acı lâf söyliyemem.. Dünyady ne biçim insanlar var? — Geçen gün bir mecmua okuyordum.. Makalenin birinde diyor ki. Güya “Kadınlar bahis ne kadar umumi olursa - olsun.. onu — şahsiyetleştirmeyi, lüzumlu lüzumsuz o bahse “ben,, isokar- lar , mış.. Hanımların hepsi birden atıldılar: “A... Ben hiç te öyle değilim. "“Allah için okuyanlar söylesin. B. Halim Suzan Gecesi Şair Nedim için bir heykel yapıl» ması düşünüldü ve birçok tasav« vurlar gibi bu da kafada, niha- yet sözde kaldı. Fakat edebi« yatçılarımızın büyük — cetlerine karşı gösterdikleri bu kayıtsız- hklara mukabil, — tiyatro mün- tesiplerimiz, aralarından ebediyen çekilen bir arkadaşları için güzel bir alâka gösteriyorlar: - Geçen- lerde vefat eden operet artisti Suzan Lütfullah Hanımın hatırası için, yarın akşam Kadıköy Si- reyya sinemasında bir müsamere verecekler. Darülbedayi, Raşit | Rıza tiyatrosu, Muhlis Sabahad- din Bey, Süreyya opereli ve Naşit Bey heyetleri bu müsame- rede güzel birer parti yapa- cal ir. - Aynıca, İ&dlköyı'ımle. Sabiha Zekeriya Hanım, Zekeri- ya Bey, Celâl Esat Bey, ve Sup- bi Beyden mürekkep bir heyetin nerareli altında, Suzan Lütfullah Hanımın tunçtan bir heykeli yap- tırlacaktır. Bu hareketin güzel bir örnek ve başlangıç olmasını temenni ederim, Üre Abdülkadir Kemalinin Arkadaşı Firari Abdülkadir Kemali ile birlikte Adanadan Suriyeye kas çan Hacı Ali Efendinin tekrar memlekete dönmesine hükümet tarafından — müsaade edilmiştir. Hacı Ali Efendi bu müsaade üzerine Halepten Adanaya gel- miştir, Tosyada Bir Mütehassıs İktısat Vekâleti Tosyada bir çeltik ıslah istasyonu tesis etmi- ye karar vermiştir. İstasyon bir mütehassıs tarafından idare edi- lecektir.