18 Şubat 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

18 Şubat 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftada Bir Defa Muallim Sayfası Her Hafta Perşembe Günleri Neşredilir. İlkmekt_epl-erdğ . Sınıfta Fen —— ——— — — -— ——— JJVLL SAYFASI Tecrübeleri Nasıl Yapılır? Mövellidülma - Hidrogen is- Ubeali ve hassaları — Gazdır, hasit bir cisimdir, renksizdir, tat- | yizdır, bilinen cisimlerin en hafi- Hdir, yanar. ( Müvellidülma - Su- doğuran ). Hidrogenin istihsali ve hassa- larıan iraesi kolaydır. Evvelâ iki tane yarım litrelik camdan iki reçel kavanozu (Şekie bakınız ), bir gar lâmbalarına tahsus — Üstuvani şişe ( Şekle Bakmız ) tedarik ediniz. mızı kızartılmış bir. çivi #işe mantarmı yukarıdan deliniz ( Delikli bir lâstik kapağı müreccahtır. ) Bu deliğe bir cam boru takmız. Bunun ucuna da bir lâştik boru geçiriniz. Lüstik borunun açık ucunu İşpirto İâmbasının alevinde darlaştırdığınız bir. küçük cam boru deha takınız. C lâstiğine, musluk vazifesini görmek üzere P çamaşır mandalı tatturunuz. Camdan — bir bile (Zıpmıp taşı), lâmba şişesinin içine konur ki bu, icabında şişe- nin boğum yerine gelerek sed- dadelik vazifesini görür Lâmba şişesinin içini, köhne bir çinko kaptan kestiğiniz parçar larla doldurunuz. Bu bulunmazsa, çivi, vida, tel gibi ( parça- ları da maamafih müreccahtır. Bu şeyleri tedarik hususunda talebenin himmetine müracaat olunur. Bunlardan baş- ka toprak pipo, sabun, cam da lâzımdır. ile bir aşaği şişe mir olur; çinko B tapasımı şişenin — ağzına geçiriniz ve şişeyi kavanozun içine koyunuz, ikisini su ile doldurunuz. Mantarın şızın- tıya meydan vermemesine dikkat parafin kavanozun üçte ediniz; bunun için biraz veya kırınızı mum kâfidir. P mandalının da metanetine dikkat ediniz. Şimdi ( Gazojen ) hazırdır. Muallim daha evvelden hamın — kibrit ile kesif hamızı klorma a'mış olmalıdır. Hamızı kibriti ihtiyat ile kullanmalıdır. İşte tecrübe başlıyor: Hamızı, | yavaş yavaş kavanozdaki suyun için dökünüz, (Takriben 410 nisbetinde bamız ), sonra P çama- şeır mandalını açınız, mayi hamız ükselir ve Asidin serbest lâmba şişesinin içinde tatya ile temasa içindeki — müvellidülma kalır, ve T 'V borusunun girer -( Müve'"dülma kokusuzdur, sızdır::) tekrar P mandalını gelir. içine Şimdi mayi hamızı, gazin tazyikile geri zider — ve tutya kesilir. Bu esnada talebeden - biri, bir bardağın içinde sabunlu su hazırlar ve pipo köpükten yuvarjaklar yapmıya çalışır. En yukardaki T V cam boru- sanü — kald rınız, koyunuz, yukarı çıkan müvellidülma, pipo- ucunda sabım köpüğünden ile ile yerine mandalı her açışınızda yvan salonu do...urur. Kıpkir- | tarafına, | | yanan müvellidülhumuza | manın Başka — bir yanmış yakmıya talebe, — elindeki mumla çıkan — balonları çalışır. — Müvellidülma | yanıcıdır. Sonra köpük balonlar- dan birini hava ve müvellidülma ile şişiriniz. Bu balonu mı, gürültü ile patlar. Hava vellidülma ile patlayıcı bir vücuda getirir. yaktınız Kavanozun içinde bava bulunma- dığı için, cam borunun ucunu, patlamak korkusu olmadan yaka- bilirsiniz. Burada sarımtırak — kü- çük bir alür. Bu ile bir« leşerek su buharı vücuda getiren müvellidülmadır. Böyle olduğunu için bu cam borunun ne başka bir kavanozu alev peyda ter sine totunuz bu kavanuzun cidarı terlemiye başlar. İşte bu suc Müvellidülmanın harareti çok- müvellidül utarsanız, — de İrtası erimekte tur. Bir cam boruyu ine t hal erir. olan cam boruyu iki soğuk ucundan ( Cam harareti nakletmez ) çekerseniz, İlk Mekteplerden Gaye İlk mektepler talimatnamesinin ikinci maddesi, il gayesini şu iki fıkra (A) İlk tahsil çağ nan çocukların bedence ve ruhça en salim itiyatlara sahip olmalarımı temin edecek muhit — içinde u ve maharet- bir (B) Genç neslin mektebe ilk girdiği günden itibaren içtimal kudret ve kabiliyetçe müterakki bir inkişafla yetişerek milli ce- migete ve Türk Cümhuriyetine ruhan ve bedenen en faydalı bir tarzda intibak etmiye azami ehliyet kazanması. Birinci fıkra, mekteplerin her vakit yapmaktan geri kalma- dıkları bir iştir; zaten birçok kimse, hatta ebeveyin bile mek- tebin birinci fıkradaki gayesini düşünür de mektepten onu bek- lerler Halbuki ikinci fıkra çok daha ehemmiyetlidir; çünki ço- cuğu “mektebe ilk girdiği gün- den itibaren içülme? kudret ve kabiliyetçe müterakki...,, yetiş- tirmeyi istihdaf ediyor. Ebeveyn çocuklarına leri terbiyede ancak — muaşeret edepleri meselesinde - o da biz dereceye kadar - içtimai olabi- liyorlar. —Asıl Milli Cemiyet onlarca mücerret bir mefbumdur. Onun yaşadıkları halde, *derya oldukları halde iyen balıklar gibi,, cemiyeti — bilmiyorlar; - Bil- e de onda bu içtimal ter- biyeyi temin edemiyorlar. Hatta bazı ebeveyn çok hotbin olduk- ları için, çocuklarında milli bir mefküre teşekkül etmesine karşı verdik- içinde Bu Sa_yfada: Yeni terbiye cereyanları - Büyük ter* biyecilerin hayati - Türkiyede yenl nazariyelerin — tatbikalı - Muallimleriü dertleri- Yeni tecrübeler vesalire. “Japonya Mekteplerinde — | Mekteplerde Tıbbi Mu- ayene Nasıl Yapılır? Japonyada tıbbi muayene: Mikoüdai ilkmektebinde isilar. Jar ponyada kızların atletik kabiliyetleri muayene edilmektedir. Japon kızlarının bile ne kabiliyetlerle yetiştirilmekte olduklarını gösteren buresim, ibretle temaşaya değer, keyfiyeti bu suretle takviye olunan bir millet, kemiyet üzerine daima galiptir. Japonyanın daima artan halkı Tokyoda açılan (açık hava mek- tebijndeki bir sınıfın küçük ta- lebesinden bir grup. Japonya balkı mütemadiyen artıyor. Bunları besliyecek yerle- re ihtiyaç var, Mançuri isti esası buradan geliyor. Japonlar - istilâ dukları mümbit Mançuriye ber an artmakta olan halkı trmek İstiyorlar. etmekte ol Mubaceret şeklinde değil de, yerleş- | temellük edilecek yerlere yerleş mü- l unsar | Pipoyu kaldırınız. TV cam borusunu tekrar yerine İgeçiriniz. renksizdir, | Sıkıştırınız, | alâkası | pipoyu | dahi kayıtsız bulunuyorlar. Bunu nazarı dikkate alan devlet, Müli Cemiyete ve Türkiye Cümhu- riyetine intibakı, ilk mektepler için bir gaye yapıyor. Şu halde bu terbiye, yani çocuğu içtima- ileştirmek ve millileştirmek işi münhasıran muallimlere düşüyor. iplik vücuda gelir. Bu kıl gibi ince boruyu da içi boş bir cam ( Asarı şariye ) hâdisesini g Bu içine balırınız, mek kullanırsınız. borunun ucunu bir suyun suyun boru içinde yükseldiğini görürsünüz. : Çocuklaftökuiknağa_-AİıŞrı;aî Çocukları okumıya alıştırmak çok ehemmiyetli bir iştir. Ba, pek îg'ıçnk yaştan itiyat ettirilmelidir. İstanbulda sayısı şöyle böyle iki ini ancak bulan Rus mültecilerinin. okuma iptilâsını gördükçe gıpta ediyoruz. Bir Rus şoför, müşteri beklerken boş durmuyor, hep okuyor. Beyoğlunda yalnız Rusça kitap satan iki üç dükkân var; bundan başka Ruslar, ellerine geçirdikleri kitapları biribirine — vere- rek istifadelerini artırıyorlar. Bugün asıl Rusyadaki Ruslar da çocukları okumuya alıştırmakta seleflerini geride bırakmışlardır. Çocuklara mahsus kitaplar nekadar çoksa, okunacak yerler de okadar çoktur. Resmimiz, Moskovada basma fabrikasına mülhak mütekea — salo- nunda kendilerine göre kitapları okuyan çocukları gösteriyor. Sınıfta Kış Tetkiki Nasıl Yapılır ? İlkmekteplerin müfredat pro- gramında hayat bilgisi dersleri- nin birinci sınıfa ait (kış) faslın- daki şu fıkraları dikkatle gözden geçirelim: “30 — Kış hayvanlar nasıl yaşarlar? Evlerimizdeki hayvanlar: Köpek, kedi, fare. Kırlardaki hayvanlar. Kuşlar kuşlara merhamet. 31 — Kışın açıkta çalışan insanlar (muhite göre): kayıkcı- lar, gemiciler, amele, polis, bekçi. Bunların çalışmasından bizim ka- zandığımız rahat. İnsanların biri- birine yardımı. 32 — Fakirler ve kış Has- seten fukara çocuklar, lüstracılar ve saire. Fakirlere yardım şe- killeri.,, Şimdilik şu ile iktifa edelim. “Kış hayvanlar nasıl yaşar- lar?,, suali, bir müşahede telkın ediyor. Sonbaharda nasıl yaşı- yorlardı? Bunu o vakit müşahede ve tetkik etmiş olmamız lâzım- dır. Hayvanlar — var ki ehlidir; Kimi — evlerimizin içinde, kimi hususi yerlerinde, tavla ve ahır- larında, yahut ağıllarında yaşar- lar. Daima gözümüzün önünde oldukları için bunları hep biliriz, fakat bilişimiz ekseriya dikkatli müşahedeye istinat etmez. Gayriehli hayvanlar da - var: Bunların bir kısmı — doğrudan doğruya müşahede — olunabilir: İklimimizde yaşayan kuşları az çok yakından tetkik edebiliriz: fakat bir kısmımı, canlı - olarak ve fıkraları — tetkik J ı l müşahede etmemiz kabil degı dir. Ayvcılık suretile elde edik seler bile, ölü olurlar. Mamafih ölü hayvanın —müşahedesi de, canlısı hakkında oldukça sahih bir fikir verebiiir. İşte iki gündür kar yağıyor. Kar yağarken ortada hiçbir kuş sesi — işidilmiyor. Lâkin — deniz kıyılarında martiler acı acı bağe rarak uçuşuyorlar. Karabataklar da denize dalıp çıkıyorlar. İtı bu kar, bu korkunç tipi, bu hayvanları da iyi bir — surette tetkik etmiye müsaade etmiyor.. Dün hava açık iken uçuş tukların — gördüğümüz — kuşlar, şimdi ne oldular? Acaba soğu- şıın tesiri altında öldüler mi? oksa kuytu yerlere gizlenerek, fırtınanın — geçip — gitmesini ml bekliyorlar? — Bunu — öğrenmek meraklı birşey değil mi? O bhak- de, bu yavrucukları aramak muvafıktır. Hiç olmazsa, tesadüf edebileceklerimiz, ötekilerin de ne halde yaşadıkları hakkındae bize bir fikir verir, Programa yalnız göz gezdek rerek şifahi bir surette kuşlardam bahsetmek, — programın — murat ettiği tetrisatın tamamile hilâfına harekettir. Maksat, kuşların bu yeni cevvi şartlar altında hayat- larını masıl tanzim ettiklerini müşahede ve tetkik etmektir. Bu müşahedeyi, — çocakların defterlerine de — kaydettiklerini, altına edindikleri fikirleri de yazdıklarını görmektir ki asıl ted- risten matlup olan gayedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: