Dünya Ticareti El Değiştiriyor 1931 senesinin ticaret bilân- çosu, dünya ticaretinin eski el lerden çıkıp yeni ellere geçtiğini ve yeni istikametler almakta bu- lunduğunu göstermiştir. 1930 senesinde dünya tücare- | tinde birinci mevkiü Amerika iş- gal ediyordu. Geçen sene birin- ciliği İngiltere kazanmıştır. Dünya ticaretinin yüzde 13,44 ü İngi- terenin eline geçmiş, yüzde 12,61 i Amerikanın — elinde — kalmıştır. Bunun en büyük sebebi de ge- çen senenin yarısından — sonra hogiliz ithalâtının müthis surette azalmasıdır. dereceden — sekizinci — dereceye düşmüştür. Japonya — altıncı dereceden — onuncu — dereceye, Ktalya yedinci dereceden doku- zuncu dereceye düşmüş, Ho- landa ise dokuzuncu dereceden beşinci dereceye çıkmıştır. En xziyade ileri giden Rusya- dır. Rusya evvelce dünya ticare- tinde 17 inci derece idi. Geçen gene |12 inci dereceye yüksel- miştir. Rusyanın hem hem ibracatı artmıştır. Dünya ticaretinde rol oynıyan seksen iki milletten yalnız seki- zinde ticari münasebet kıymetçe fazlalaşmıştır. Kıymet fazlalığında Rusya birinciliği işgal etmektedir. Rusyanın ticaret kıymeti 1928 de 102 idi, 31 de 119 a çıktı. Halbuki Amerikanın 104 - ten 73 e düştü. Fransa 102 den 93 e indi. Almanya ayni seviye- den 85 € düştü. İngiltere 33 e, Avusturya 38 e, İtalya 48 e düştü. 1930 senesinde 100 derecnin fevkinde kalan 8 memleket var- dır. Onlar da kazanç nispetlerine göre şunlardır: Rusya, Litvanya, Hondüras, Cezair, Tunus, Filistin ve Norveç. Zaten dünya ticaretinde amum! bir düşüklük vardır. Umumi dünya ticareti 136 milyar liradan 111 milyar liraya düşümüştür. Ticareti en ziyade düşük olan memleketler — buğday — istihsal eden — yerlerdir. Her — tarafta buğday ihracatı durduğu halde geçen sene Rusyanm buğday ticareti Amerika buğday ticareti derecesine yaklaşmıştır. Bu rakamlar Cemiyeti Akva- mın İktisat encümeni tarafından neşredilmiştir. Dünya ticaretinin yeni istikametlerini — göstermek itibarile dikkate şayandır. GeŞ Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Vasfi Raşit Bu kıymettar eserin ikinci cildi çıkmıştır. Bu cilt te birinci cilt gibi yirmi formadan mü- rekkeptir. ve fiati daha ucuz- dur. Eser ince kâğıda basıldı- gından hacmi de küçülmüştür. Fiati ( 200 ) kuruştur. ithalâtı, | ]Aksary, Gıda Ucuzluğu l | sıtma diyarı ola- Hususunda Rekoru Kırdı Orada Bir Tavuk On Kuruştur Aksaray (Hu- susi)— Şehrimiz, vatan haritasını süsliyen çok şirin ve çok güzel bir vilâyet mer- keridir. Eskiden rak tanınan şeh- rimize her me- mur istemiye is- temiye gelmiş, ancak — burada yerleştikten son- ra bir daha ay- rılmak — isteme- miştir. — Fakat şimdi bu havali- de hastalık kak- madığı gibi, vi- lâyet merkezi de parke düşeli caddeleri, — elektrik — tenviratile mamur ve asri bir şehir olmuştur. İstanbulun köşe bucağında elek- triksiz binlerce ev olduğu halde, Aksarayın en küçük bir çoban kulübesinde bile elektrik vardır. Bor, Niğde, Nevşehir, Konya ve Ankaraya kadar uzanan şoselerin Samsun Lisesinde Bir Hâdise Samsun ( Hususi ) — Geçen pazar günü İisenin ikinci sınıfı son dersten çıkarken - talebeler gürültü yapmışlar, muallim de 15 sınıftan çıkarken talebeler“vayvo, diye bağırmıştır. Bunun üzerine mecliti inzıbat hemen teşkil edil- miş ve talebeler saat yediye kadar mektepte kalmıştır. Ço- cuklarının bu saate kadar eve gelmediğini gören evliler, telâşla telefona sarılmışlarsa da - santral cevap vermemiştir. Bizim, şehir telefon memurla- rı isterlerse cevap verirler iste- mezlerse nekadar çalsanız fayda vermez. Birçok talebe velileri polise müracaatle çocuklarının akıbetini sormualardır. Çankırıda Kaçakçılık Mücadelesi İçin Bir Beyanname Çankırı ( Hususi ) — Vilâyet kaçakçılık mücadelesine; dair bir beyanname dağıtmıştır. Beyam- namede kaçakçılığın hazineden para çalmak olduğu ve hırsızlık- ların en fenası bulunduğu söy- lenmekte kaçakçılığın — men'ine dair olan kanunda memurlara, halka düşen — vazifeler — izah edilmektedir. Eskişehir Donuyor Eskişehir, (Hususi) — Soğuk- lar ve kar bütün şiddet ve deh- şetile devam etmektedir.|! So- guklar nakıs 18 dereceyi buldu. Aksaray şehrinden blr manzara mütemadi ıslah ve tamirinden sonra bu yollarda yolculuk yap- mak insana tıpkı bir tenezzüh zevk ve neşesi vermektedir. Şehrimizde 2480 ev ve 11300 nüfuz vardır. Etrafı bağ ve bah - çelerle süslü olan Aksarayımızın yı içilde bağ ve bahçelerle doludur. | Aksarayın bu ye- myeşil manzara- sını — gördükten s#onra senelerden- beri içinde yaşa- dığım — Bursaya “ yeşil , demek- H tetereddüt ediyo- ne mahsul bol ve bereketli olduğu için — ekmeğin kilosu 4, buğda- yın kilesi 50, ar- panın 30 kuruşa satılmaktadır. Yağın okkam80 ve koskoca bir tavuk 10 kuruş- tur. Aksaray diğer şehirlere nispetle iktısadi buhran- dan az müteessir olmuştur. Ak- safaylılar şehirlerinin ucuzluğunu ve her türlü medeni ihtiyaçlarının tatmin edilmesini bir iki milli teşekküle, çalışkan valimize borç- hudurlar. 0. Z Düğün, Dernek ğezirgânları Mengendğ Genç Evlen- diren Komşiyqncular Var Mengen ( Hususi ) — Geçen mektubumda Mengen kadınları- nn hayatını anlatmıştım. — Bu mektubumda da şehrimiz gençli- ğini kemiren düğün itiyadından bahsedeceğim. Burada bir gen- cin evlenebilmesi için — vasati 300-500 liraya mutlak — surette ihtiyaç vardır. Bu itibarla, haya- tını kazanmak için daha küçük yaşta köyünden çıkıp senelerce hariçte çalışan Mengenliler mü- temadiyen düğün —için —para biriktirirler. Dört beş yüz lirayı bir araya getirdikten sonra evle- nirler. Fakat bir iki yüz lira biriktirdikten sonra buraya gelen bir genç evlenmek istediği zaman mevcuüt parasının kâfi gelmediğini görür. Bu vaziyette kalan gençlere kredi açan ve düğünü yapan tüccarlar vardır. Bu tüccarlar düğün için her türlü teshilâtı yaparlar. Genç evlenir, düğün iki gün iki gece devam eder, yüzlerce davetli yer, içer, davullar, zurnalar - çalınır.. Düğün de biter. Düğün biter amma, asıl me- sele de bundan sonra başlar. Evlenen zavallı genç elinde ve avcundaki bütün parasını sar- fettikten sonra 300 -400 lira da borçlanmıştır. Yeni evli genç, borcunu ödemek için, yüzünü doya doya göremediği karısını anasına babasına emanet ederek şehir baricine çıkar ve çalışmıya başlar. Bu suretle bir düğün onu senelerce karısından uzak, sefil ve perişan bir halde yaşa- tır. Ortada bir men'i israfat ka- nunu vardır. Hükümet yüzlerce lira borca girip düğün -yapmak istiyen — Mengenlilere — kat'iyyen müsaade etmemeli ve Mengen gençliğini bu fena itiyattan kur- tarmalıdır. OSMAN Za — —a ?zm irde aa Akşehirde Bataklıklar İyi Su Kurutuluyor İcilüik İzmir (Hususi) — Vilâyet da- hilindeki bataklıkların - kurutul- ması için kat'? kararlar alınmak üzeredir. Ayrıca Su İşleri Müdür- lüğü de vilâyetimiz dahilinde bazı bataklıklar arasında kanal- lar açmıya karar vermiş ve bu işe talip olanları davet etmiştir. VNYN ÖRR N A N Z ee Akşehir (Hususi) — Kasaba- mız Belediyesi şehre iyi su te- mini için tesisat yaptırmak ka- rarını vermiştir.Bu hususta bir de münakasa — açılmıştır. Tesisatın tamamen femni ve asri şekilde yapılması için masraftan çekinik * raml, Geçen se- | 1 Söz Aramızda .. Dersiniz? Şiklık — listesini — gazetelerde gören genç bir kız dün farm muhal olarak bütün bunlara bir dakika için malik olduğunu far- zederek şunları söylüyordu: —" İki yüz - elli Hiralık bir manto.. Düşünün bir defa.. Ben onunla bu tıklım tiklım dolü tramvaylara nasıl binerim? Her etomobil geçişinde çamurla yı- kandığım sokaklarda onunla nasıl dolaşırım? Hatta otomobilde bile bir yerine bir şey olur diye otu- ramam. Artık gideceğim yere beni ayakta gönderebilmesi için otomobil fabrikalarına bir de bu çeşit otomobil ismarlamalı., İki yüz elli liralık bir elbise.. Ben onu buruşur, bir yere takılır diye bizim yerli marangozların yaptığı dolaba kat'iyyen koyamam. Elbi- senin enine, boyuna göre Avru- paya bir dolap ve askılar ısmar- lamalı.. Bu iki yüz elli liralık el- bisemi gösterebileceğim balolarda, tedansanlarda artık dans ta yasak. Ya kazara eteğine basarsam ve yahut basarlar da yırtılırsa.. Şimdi elbiseler uzun.. Hem sonra ben dansettiğim kavalyelerin — yirmi, otuz liralık elbiseme bile değme- sinden sinirlendiğim terli ellerini iki yüz elli liralık elbiseme nasıl dokundururum ?.. On beş liralık bir çift çorap.. Beş altı liralığını gördüm, Fakat on beş liralığı her halde kelebek kanadı gibi dokunulmıya gelmez bir şey olacak.. Benim bulaşık Hğeninden, çamaşir teknesinden çıkmış ellerim onları muhakkak örseler. Ya yirmi beş liralık.. iskarpin Ayağımı içine sokmıya kıyamam. Hele her adımda bir çukura bat- tığım, seke seke düğüm $0 - kaklarda hiç giyı= x:nerlkı— hların katır boncuklarile, heybe- lerle, sedefli hamam nalınlarile odalarını 'süsledikleri gibi ben de bu pabuçlara cam bir kutu yap- tırır, odama süs diye koyarım.. Şapka otuz Jiralık.. Benim otuz liralık şapkam l:ılıı onu Sa- kallışerif gibi kutu kutu içerisine koyarda ı'ılılırıııı.. 5 Sonra koku, boya, senede bin lira.. Günde aşağı yukarı iki buçuk, üç liralık koku.. Terkosun kesilmesinden — artık — korkum yok.. Öyleya.. Günde iki, üç lira- hk koku her günkü yıkanmıya herhalde kâfi gelir.. Yalnız, be- nim burunları Hasan kolonyasile sabun kokusuna alışmış dostlarım, sevdiklerim, — arkadaşlarım — her halde bu kokulara tahammül edemeyip benden uzaklaşacaklar- Benim bu kadar üzüntü, zah- met ve azaba tahammülüm yok; onun için ben bu şıklıktan vaz- geçiyorum ve onu Burhan Cahit Beyefendinin refikaları Hanıme- fendiye bırakıyorum.. Siz ne der- siniz 7 B. Halim Gaziantebin Haritası Antep, ( Hususf ) Bele- diye — şehrimizin umumi bir haritasını yaptıracaktır. Hharita çok mufassal olacak ve şehrin, en ufak noktalarına varıncıya kadar bütün teferrüatımı ihtiva edecektir. ——> ——— miyecektir. Tesisat şubatın ou sekizinde talibine ihale edilecek ve ameliyata derhal başlanacaktır. A — Şubat 13 |