— Monolog — Hou.. Ayol.. Alo.. aloo, ayol.. Ben geçenlerde bir kılavuzluk yaptım.. Hâni çöpçatanlık., An- latırsam —parmağınız — ağzınızda kalır.. Beyazıtta eskiden tamıdı- ğan kibar bir aile vardı.. Kona- ğın önünden geçerken: — Varayım, şunlara bir uğ- gayım da hatır sorayım! dedim.. Çat çat kapı. İçeri girdim.. Aman efendim bamfendi ayrı, beyfendi ayrı bir sevindiler.. bir sevindiler: 4 b e— Vay Habibeciğim, 'seni buraya hanği rüzgâr attı böyle.. Ayağına sıcak sü mü dökelim, soğuk su mu?.. diye karşıladılar.. Baş köşede yer ikram ettiler.. Kahveler.. cigaralar.. Ben içim- den ait V — Bunm mutlaka bir sebebi yardır.. Hamfendi bir çıkarı o madan tevekkeli insaınım yüzüne gülmez, diyordum. Ne ise., çok geçmeden ko p kosu çıktı.. Beyfendi so- kağa çıktık- han sonra hamı- fendi yanıma yaklaştı ya- yaşca mese- kyi açtı.. — Kuzum Habibeciğim, sen- bizim —yabancımımız değilsin.. Ne olursa senden olur.. Ayol kaynım Kadri Bey Malmüdürünün kızına adam akıllı abayı yakmış.. kızı istedik.. Babası vermiye razı imiş ama.. anası olacak karı bir türlü inadımı kırmıyormuş.. Şunun bir yolunu bulur da şunları - bir kandırabilirsen çeşme yaptırmış kadar sevaba girersin, Adamca- ğız deli gibi.. bir yerlerde dura- Buyor! ,, dedi.. A... İçim acıdı.. Neyapayım, sevenlere pek acırım.. Sevda bir ateşten gömlekmiş.. Bilirim de.. Ne ise hemen etdklerimi belime #oktum.. —A.. Sen meraklanma hanımec- iım dedim,. Habibeciğin ne güne duruyor, ben onlara bir Alicen- giz oyunu oynayım da görsünler.. ben şimdi gider Malmüdürünün zından girer burnun dan gakarım, kı- zın da aklını gelerim. Ya- y rın 8x keser gelirim.. Yalsız müjdemi isterim ha! dedim. Ertesi gün “ Bismillâh , de- dim.. Nekadar ağır, şık cavabım yarsa giydim.. Taktım takıştırdım, İki dirhem bir çekirdek — oldum.. Komşu yağlıkçı Musta Efendinin karısından iğne, yüzük, gerdanlık gibi mücevberleri aldım.. Çıktım yola. Bir ötomofile bindim. Otomofilciye de tembih ettim.. Kapının önünde durunca bort.. bort. —diye düdüğünü çalsın ki pencereden bakanlar gör- sünler.. Ne ise Saraçhanebaşına git- tim,, Çıngır mıngır kapıyı çaldım,. banımının ağ- Ş HABİBE MOLLANIN FİSKOSLARI HABİBE MOLLA KILAVUZ Açtılar.. Salma salına — girdim.. Girerken otomo- filciye seslendim: ( 4 — Ahmea ' beni bekle, çok durmıyacağım! de- dim.. Beni sa- fona aldılar... Ha- nım geldi.. bana: “ — Alfeder: &iniz kiminle te- şerrüf ediyorum hamfendi? diye sordu.. Ben: “ — Şeynen efendim, ben merhum — Cami Paşanın haremi Zeynep Hamfen- diyim. Bir hayırlı iş için kapınızı çaldım.. dedim, başladım dil dökmiye: “*— Efendiğiğim, ben yıllar- danberi sokağa çıkmıyordum. Mer- hum paşacığımı kaybettikten son- ra ilk defa olarak size geldim.. | Akrabamdan Beyazıitta — oturan Şakir Paşanın haremi Firdevs Hamfendinin büyük kızı Cavi- de Hamfendinin kaynı Kadri Beyfendi için kerimeniz bamfem diyi Allalın emri, peygamberin kavlile sizden istemiye geldim. Biz sizin gibi kibar bir aile ile iftihar ederiz. Kadri Bey tüccar- dır. Genç güzel bir çocuktur.. Eğer kerimeniz bu işe (evet) di- yecek olursa şimdiden — vadim olsun, kendisine şu kırk ge- nelik bin beş yüz altın *de- ğerindeki — kerdanlığımı — boy- numdan çıkarır, el öpmeliği ola- rak veririm! ,, dedim. Malmüdürünün hanımı söyledi: *— Sizin gibi kibar bir Ham- Şöyle Bayram hediyesi | Mubharriri: İ. Galip fendinin ayağımıza kadar ge- mesile iftihar ederiz. Kısmetse olur...) Oradan ayrıldım... Kapının önünde bekliyen — otomofilciye nazü eda ile: “ — Ahmet, konağa çek.. dedim. Eski hanımıma geldim, meseleyi anlattım.. Bana: * — Aman bu işi sonmma ge- tr, sana yok, yok; dediler. İlâ- hi her Allahın günül otomofilnen her iki ev arasında mekik do- kudum.. Allem ettim, kallem et- tim kızı da kandırdım, anasını da... İşi pişirdim.. Tam söz kesi- leceği gün eski hanımımı bir kenara çektim.. . * — Eyy.. Hanımcığım yüz- dük, yözdük kuyruğuna gelirdik.. Hadi bakalım, müjdemi verin. Ben artık ortadan çekileyim, son- ra foyamız Mmeydana çıkar,dedim. Hanımlar, Allahtan korkmadan, Peygamberden hayâ etmeden | a ayağım buz ke- sildi de başımdan aşağı kaynar su- lar — döklülmiye başladı.. E hanım, eteğimi belime soktum, hotozumu şöyle bir kenara bastırdım, bir avazım yerde bir avazım gökte: — Sizi gidi namkörler siri.. ben babamın hayrına mı Cami Pa- şanın haremi kılığına girdim. On iki lira otomofil parası verdim.. ittim elin kızının gönlünü çeldim. tediğinizi yaptım.. Şimdi de ham hum şorolop öyle mi? Al baka- hm seyreyle.. Dünyada neler olur- muş.. Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu.. Siz de görürsünüz!) dedim. Oradan doğru koştum Saraç- hanebaşınat: Malmüdürünün ka- rısını buldum: *— Hanım.. hanım.. sizi kur- tarmıya geldim,.Hemde Hızır gibi tam zamanında... Az kalsın kızı- nızm başı nara yanıyordu.. Bir defa şunu bilin ki ben Cami Pa- şanın, Mami Paşanın haremi filân değilim.. Ben kurşun dökücü Habibe Mollayım.. Merhametten maraz hâsıl olur, derler.. Doğru oa iki lira hcakla yavrularım. N Galata Telk: B. O. 247-248-984 Habibe Molla Radyoda imiş. O sarsak pinpon Kadriye kızınızı vermeyiniz.. Sonra - sittin sene dizinizi döğersiniz.. Çünki !... Hanım, daha yakırdımı. bitir- — memiştim., Birdenbire malmi- dürününki — yüksek — perdeden hah.. hah.. ha.. dedi de bir kah- kaha zinciri boşalttı.. Arkasın- dan da; — Hanım.. Sen Habibe misin, ne karın ağrısısın.. Sen herkesi kör Glemi sersem mi sanırsın.. Biz senin ne mal olduğunu daha ilk gününden anlamıştık.. Hadi, hadi kendine başka kapı ara.. Evbark - yıkıcı karı. - Çocuklar anlaştılar, seviştiler.. Sen, hadi bakalım çek arabanı, yoksa şimdi hizmetçileri başına üşüştürür, seni ıslak — paçavraya — çevirtirim !.. Demez mi? Aman yarabbiciğim.. Hiç bu kadar suntorlu şirret bir karıya rastgelmemişlim.. Meğer faka basan benmişim de haberim Orada put gibi dondum, kaldım.. yok 8 muş hemen dokunsalarağ- hyacaktım.. *—Ham- fendiciğim . Ben ettim,siz etmeyin. Kırk yılda bir kılavuzluk edeyim, dedim.. Yü- züme gözüme bulaştırdım.. Utan- cımdan kimselere görünecek ha- lim kalmadı.. Bari şu otomofil paralarım verin de gideyim de- dim.. Karı gözlerini filcan gibi açarak, boynunun her bir dama- rını da oklava gibi şişirterek: — Ne.... Sana zıraik - bile vermem defol şuradan, gözüm görmesin, büyüzü karı... Diye üzerime saldırmasınuan oradan bir kaçış kaçtım.. Hâlâ © kaçış.. Sokak kapısından dışa- rı çıkarken arkamdan hizmetçinin çocuğu sırıta sırıta ; —“Hamfendi otomofiliniz ne- rede...? diye alaya tuttu, sokak- taki çocukları da kışkırtarak : — Paşa karısına voyvo.. voy- Vö n diye S haykırmıya başladılar. Tüh.. Ya- zıklar olsun emeğime .. Üstelik — te verdim.. Kırk yılda bir kilavuzluk edeyim dedim. Onu da yüzüme gözüme bulaştırdım. Kalın sağ- DEUTSCHE O1JE 1BANK Tesle — Tarihi 1906 Merkezi: Berlin Türkiye Şubeleri : İstanbul, İzin'r İstanbul « 4410 Deposu » 23207 Her nevi Banka müame'âhı el llli riledi eli Si 5ı Üleülei e ezi 5 B DK sallldie a Di A Ğ d SAA e L K el B e BOA Ka  2 ŞOÜ zi a d A aei İRÜ ü K eli külde l KÖ e İA