SON. POSTA — TARİHİ TEFRİKAMIZîl ŞEN GÖNÜL “—— Devletlâ Vezir, dedi, ya- ama geliyorum. Fakat bu yiğitler benim kan ve can kardeşlerim- dir. İzin ver de doya doya sarma- Şalım, kana kana ağlaşalım. Veda, cidden hazin olmuştu. * Erkek gözünden yıldırım çıkar fAmma yaş çıkmaz ,, diye öğünen Baki ağa bile ağlamamak için gülüyordu. Fakat dudaklarından dökülen her kahkaha bir şehka #esi veriyor ve karşısındakilerde © tesiri uyandırıyordu. Usta Bo- bor, sersem sersem düşünüyordu. | Gülsüm Hanım, çevresile kirpik- lerinde sıralanan incileri devşiri- yordu. ' Biraz sonra kafile, İstanbula doğru yürüdü. Hepsi, biribirine küskünmüşler gibi, susuyorlardı ve yine hepsi, Dede Sultanı dü- Wünüyorlardı. Koca derviş, işte wadini yerine getirmiye başla- mıştı. Şüphe yok ki diğer sözleri de yerine gelecekti. Bu hayal ve ibu itimat, Sipahi Ahmedin m- bunda altın kanatlar yaratıyor we gözünün önüne geniş ufuklar açıyordu. — Baki Ağa, kırk bia — filoriden teşekkül — eden #ari ve parlak bir çimen Üzerin- de yürüyor gibi idi. Züpte Bey — Edirne Kethüdayerliğini, Sinan zade İhtisap ağalığını, Ka- #anfil oğlu Muradiye tevliyetini şevk ile, zevk ile idareye başla- anışlardı. Usta Bohor, bir yalı boyunda kendisini bekliyen Nimeti bir dakika evvel elde etmek için atını mahmuzlamıya cür'et gös- terecek derecede kendinden geç- mişti. Üç bostancı, diğer erkekle- tin asarıldıkları esrarli sükünun tesiri altında tuhaf bir halet, dal- ginlığa benzer bir şey geçiriyor- lardı. Yalnız Gülsüm, — kocasının düşünceli balile bir kat daha heybetleşmiş görünen mert çeh- resini bariz bir — hayraniyetle gözden geçirerek için için şarkı vkuyordu: Göğsünde beni uyutsana Öpüşlerinle avutsana Eridim aşkınla su oldum Yudum yudum beni yutsanal * — Aha, İstanbul! Menekşe çayırından ayrılalı- beri di'sizleşen kafileden ilk yük- selen #es bu oldu. Kelimeler bangi ağızdan çıkmıştı? Meçhul. Fakat hepsi, ayni nidayı haykır- mışa benziyordu ve hepsinin gözü yüksek kale duvarlarının orta- sında azametli bir kol gibi açılan Edirne kapısına bakıyordu. Sipahi Ahmet te, Baki de, Sinan zade de, Karanfiloğlu da, Züpte Bey de İstanbul kalesinin taşlarından kelimesiz bir destan gibi sızan Türk menkıbelerini bi- Hirlerdi. Hele Edirnekapının soluna düşen Eğrikapıyı pek İyi tanır- lardı. O kapı Türk kılıcının ucu ile açılıveren yeni bir tarih met- hali idi. Türkler o kapıdan asır- ları çiğniye çiğniye —yeni bir devreye girmişlerdi. 1453 senesi mayısının yirmi dokuzuncu - salı günü, — Eğrikapıdan giren — ilk muzaffer müfreze, yalnız İstanbu- | maletmekle kalma- | devrini | lu Türklüğe mış, tarihin büyük bir kapayıp yeni bir devir açmıştı. © kapıdan içeri atılan bir avuç Türk, bir cihan devirip başka bir cihan yaratan mimarlar kafi- lesi kıhç, hünerli bir alet gibi kâina- tın bafızasına silinmez destanlar işledi, Bizim Dak.’ilo_ Şark Yıldım Selma Hanm- mın hatıratı iki, üç güne kadar bitiyor. Selma Hanımın yerini, hergün gördüğünüz, — bizim içli, hassas, ince daktilomuz alacaktır. BİZİM DAKTİLO: Kevser Hanımdır. Sekiz on seneden- beri başından geçmedik ma- cera — kalmamıştır. ( Bizim Daktilo ) sizi Selma Hanımın hatıratı kadar ve belki ondan ziyade alâkudar edecektir. Sipahi Ahmetle arkadaşları bu büyük destanı kale duvarlarının her kovuğuudan işitebilecek kabi- liyette idiler ve Edirnekapıdan girerken gözlerini İğrikapı tara- fına çevirmişlerdi. Sanki destanın en heyecanlı parçalarını işitmek istiyorlardı. Ba, Türke mahsus bir bassasiyet ve yine Türkü neşeye, gürüra — düşüren bir alâkadar. Onlar, binlerce isimsiz şehidin hatıralarını taşıyan bu kutsi ge- çitten yüksek bir heyecan ve derin bir huşu ile geçtiler. İs- tanbul sokaklarına girdikten son- radır ki o manevl haletten biraz kurtuldular ve atlarını koştur- mıya başladılar. Gün batarken Bayazıttaki Sipahi hanina gel- mişlerdi ve biribirlerine ayni cümleyi devrediyorlardı: — İşte geldik, bakalım bah- tımız ne gösterecek? Ağızdan ağıza intikal eden bu cümlede bepsinin içini yakan belecanlı bir intizar, bir bekleyiş titriyordu.. O sabahki tesadüf: Mirim Çelebinin önüne geliveren umulmaz nimet, bu yiğitlerin benliğine bulyadan ve dalgınlık- tan mürekkep bir şal sarmış gibi idi. İstanbulun sokaklarına, hal- kına değil, handa kaynaşan Si- pahilik manzarasına, o muazzam velveleye — bile — bakmıyorlardı. Uykuda gezenler gibi şuursuz bir yakaza içinde bulunuyorlardı. Oda aramak, yerleşmek — gibi işleri o şuursuzluk içinde yapır yoalardı. (Arkası var ) | ZENCİ HEYETİ FRANSIZ TİYATROSUNDA fevkalâde — alkışlanıyor. Muvaffakiyet! Hakiki muzafferiyet! DOUGLAS ve MİSS COKS, cazları, | Girla ve Boya'ları e halkı teshir ediyorlar. Yeni “LOUİSİANA,, tövüslü bir cevherdir. Ve 18 tablosile sizi memaliki harrenin eva- sitısa gölüreceklerdir. Yeni Zenci heyetini görmek eğlenceli 3 saat geçirmek demektir. Her akşam 21 V/? ta suvare, Yarın ve per- şembe günleri saat 17 de mekteplilere ve amuma — matineler, Cuma, cumartesi ve pazar veda mâtineleri. Ellerinde kılıç, dillerinde sayha, | Onların taşıdığı keskin | No. 6 M ASA BİLLİE DOVE BOYALI MELEK filminde gece batakhane hayatını yaşıyor ve aşk çıkıyor 19 iktecikâinu: akşamı * 7) çarşamba 11,10 da! Kocama bir metres Vodvil 4 perde CEHENNEM İMELEKLERİ Cür'et ve cesaret.. Kahramanlık noktai — nazarından — kat'iyyen unutulmuyacak harikulâde bir eserdir. DARÜLBEDAYİ Temsilleri Bugün akşam saat 21,30 da ONLAR ERMİŞ MURADINA sbaşı Ferah sinemasında Bu gece 9,30 da Muarzam ramazan — programına ilâvsten Çarina bale heyetl FRANSIZ TİYATROSUNDA Dansör Douglas ve xenci dansör ve dansörlerden mürekkep Zenci Revü heyeti LOUISİANA 18tabloluk muaszam revü «llvare uat 21,80da Tayyare — Balosu Kânunusaninin yirmi birinel per- şembe günü akşamı Makslmade verilek cek Tayyare balosunun çok mükem- mel olması için İstanbul Tayyare Şubesi tarafından ehemmiyetle çalı. Bu baloda dane müsaba» pılacak ve birinciliği kazanan yerli malından birer hediye cek, Maksim repretuvarındaki müntahap varyete numaraları göste rilecek, birçok müesseselerden te- berru edilen kıymettar eşyayı havl bususl ve eğlenceli bir plyango çe- kilecektir, Her sene fevkalâüde rağ- bete mazhar olan Tayyara balosu- nun bu sene daha parlak olması Içla bütün hazırlıklar İkmal edilmiş- tir, Silâhlı Sarhoş Bir Kahve Halkına Taban- ca İle Saldırmış Hüseyin isminde biri dün ge- ce sarhoş bir halde Karagümrük- te Şevkinin kahvesine girmiş, bir elinde tabanca, diğer elinde kama sağa'sola saldırmıya baş- lamıştır. Kahve halkı böyük bir korku içinde kaçışmışlar, eli br- çaklı sarhoş ta polisler tarafından yakalanmıştır . Şeker Ihtikârı Hükümet Muhtekirleri Şiddetle Takip Edecek Ankara 19 (Hususi) — Bazı şehirlerimdeki ticaret müdürlük- leri tarafından Şeker ihtikârı ha kında İktısat Vekâleline mühim raporlar gönderilmiştir. Fiatları yükselterek — halkın bu en mühim gıda ihtiyacını ba- halılaştıran müesseseler hakkında şiddetli bir şekilde haraket edile- ceği söylenmektedir. Daktilo İmtihanı Dün Adliye Kütüphanesi sa- lonunda daktilo hanımların imti- hanı yapılmıştır. İmtihana Adli- yede staj görenlerle hariçten (46) hanım iştirak etmiştir. Bir haftaya kadar imtihan kâğıtları tetkik ve kazananların İistesi ilân edilecektir. Kazananlar mün- hal bulundukça Adliye daktilo- luğuaa tayin edileceklerdir. O.CAK Bütün Avrupa gazeteleri K » görmelisiniz. ARIR AD AŞ BAJRİ Himl için musrzam, fevkalâde, emaalsiz, dehçetli, caribeli, kudretli, çayamı hayret, görülmemiş, parlak, mussir, büyük film sıfatlarını kullamıyor. Siz de - bu büyük filmi GD NÇE MOA:S HN DA - İlk büyük sözlü sergüzeşt filmi V * Sahrada bir aşk macerası... * Nis havalisinde çilçin bir. tenezadh * Nis karnavalı Tunus Haydutları ELEN RİChTER, THEO SHALL 4, va PUFFY tarafından. Yarın Akşamdan İtibare_n ÇANAKKALE 1914 - Türkün vatanını terdiği kahramanlığı 1916 Müdafaa hususunda gös- tasvir eden Türk ve İngiliz ordularının yardımile vücuda geti- rilmiş sesli ve sözlü muazzam harp filmi. ARTİSTİK ve OPERA'da Öpera : Telefon: Beyoğlu 3088 Artistik : Beyoğlu 2551 Biletlerinizi evvelden tedarik ediniz. |FHitler Bugünkü İdaregi Yıkmak İstiyor Berlin, 16 — Hitler, Hindem- burgun yeniden reisicümhur in- tihap edilip edilmemesi hakkında şu mütaleada bulunmaktadır: “Almanyanım hali hazırdaki sis- teminin ilgasını intaç edecek her hâdise, Almanya için harici nok- tai nazardan bir kazançtır. Meden! devletler camiasında, Almanyayı bir rükün olarak bulundurmak için yegâne çare budur. Tarihte milletimizin dahili ve harict bir devresine bağlı kalacak olan ve 1018 teşrinisanisinde baş- layıp pek yakında hitame ermesi muhakkak olan bir sistemin or- tadan kaldırılması mevzuubahistir. İşte bu sebeple ilgası Alman milletinin baka ve mevcudiyetinin şartı olan bir sistemi, teklif edi- len çarelerle kurtarmak için vaki olan — teşebbüsleri - reddetmek mecburiyetinde kaldım.,, Hintler, bundan sonra kendisi- nin ve taraftarlarının birçok se- neler, bir devlet düşmanı olarak telâkki edildiğini müstehziyane bir eda ile söylemekte, şimdi hükümeti kurtarmak için de ilk safı işgal ettiklerini ilâve etmek- tedir. Hitler sözüne şu şekilde nihayet vermektedir: * Biz, büyük harp muharip- leri, ordumuzun mareşalı - sıfatile Hindenburga karşı sarsılmaz bir minnettarlık hissetmekteyiz. ,, Hitler İtalyaya Gidiyor Berlin 18 — Bir komünist gazetesi Hitlerin yakında İtalya- ya gideceğini haber vermektedir. Şamdan Tardedilenler Şam 18 (A. A) — Nümayişçi- lere iştirak eden Darülfünun mil- liyetperver talebesinden on ikisi tardedilmiştir . Monenjit Felâketi Adana 18 (A. A) — On iki menenjit musabından altıu ök Müştür. Yeni Neşriyat Atsız Mecmua Atsiz mecmuanın 9 uncu sa- yısıda çıktı. Her nüshasında ba- riz bir tekâmül eseri gösteren bu fikir mecmuasında, gençliğin mefküresini teşkil etmesi lâzımge- len “Milli Gaye,, ve Hakimiyeti Milliye gazetesinde intişar eden makale silsilesine cevap teşkil eden yazıları cidden şayanı dik- kattir. Tavsiye ederiz. İstanbul Dördüncü İcra Me- murluğundan: Hasan Efendinin Süleyman Efendi — zimmetindeki alacağından dolayı mahcuz bu- lunan Tophanede ekmekçi başı mahallesinin Kadirler caddesinde 44 numaralı arsa 30 gün müd- detle ihalei evveliye ilâna konu: lan yüz on lira bedel talibi uh- desinde olup ihalei kat'iyesi icra kılınmak Üüzere ve yüzde beş zamla 15 gün müddetle müzaye- deye konmuştur. Mezkür arsa çapi mucibince 19 metre 70 santimetre terbiinde olup hududu bir tarafı 286 di- ğer tarafı 295harita numaralı ha- ne ve arsa ön tarafı 9 metrelik iki tarik ile mahdut ve gayri- menkuldür. Kıymeti muhammenesi beher metre murabbama onar liradan züz doksan yedi liradır. Talip olanların kıymet mu- hammenesinin yüzde on nisbetin- de pey akçesini mütehabbisen ve 926-6600 dosya — numarasile 13-2-032 — memuriyetimize saat 14 den 16 ya kadar bizzat veya bilvekâle ve Fazla malümat dos- yasının ita edileceği ilân olunur.