6 Sayfa ir Makale Münasebetile i Hukuk Talebesi gimderii cevabı aşağıya yoru “Te ifle kaydediyoruz ki yerinde < değildir. Ağ “e biliniz ki, İstanbul k lehe © “rumanistan busene Alman; p ya, İtalyaya, İngiltereye ve Ame- a tütün satmıya olduğu halde, bizim tütür” ambarlarda kalmı » Bu betaet z ttiğiniz gibi m eti #irliea, a deği, “tekâ- | 0 . İş Yapılan — | makla, kısım yıkarak yap- mak ari farkı hâlâ anlı- yamadınız mı? Hu kul dınız, hukuk cereyanlarmı günü gününe tetkik edip rotla- rını ona göre hazırlamak bir ilim adamının en birinci vazifesi de- il midir? Gir marie ki ilim Oadamlarım gözüni önüne getiriniz. Maddi meşakkatlerini yetiş- tirdikleri talebelerin kabiliyetile unutan, Zamanımızda siyasi mü- nasebetler çok Grek er elçi, bir zarafet munesidir ve si mü- messillerin teati ettikleri mektuplar, zarif bir dante- li andırır. Yirminci asrın siyasi ,en mütehakkim tek- liflerini yalvarır. gibi ya- denberi teessüs eden neza- ket kaideleri bu güzel ne- ticeyi vermiştir. Ee elçiler, Ri gi bi m rdı ve yerine silleşrlrdi. Hel Şek ei nan siyasi dil, Kalaç ve zehir gibi öl öldürücü dan İstanbula gelen ve Ki dan İrana giden elçiler, hukuki silâhlarla değil, illa lelerle mücehhez (o bulı Bu karşılıklı kuvvet davası dik lafzenlikte kalmazdı. Şah ile pa- dişah, birbirine zor oyunları teklif ederek maddi sahada da bazularını Seger ape. Hint el çilerinin bile bu şark an'anesine uydukları yin Miri Zarif isimli bir Hint elçisinin fil kula- ğından yapılıp üstüne kerkedan ostu kar bir kalkan ge- nce kabul olu- gibi ei a düncü Murat, bir nevi tahakkümü tazammun ed netle dinlemiş ve tüfekle, kılıçla delinemiyeceği hddn olunan Hint kalkanını “huş! w dedikleri cirit kısa saplı ap: bir mızrakla bir darbde deliver- mişti. Bu siyasi cilvekârlıklardan bir tanesi, (Osmanlı tarihine hiç yoktan bir şahsiyet hediye etmiş- tir, Vak'a; bir taraftan iki lâbın çizdiği yolda feragatle gayelerine koşan muh- terem ve kıymetli müderrisleri- mızi vaki baraka Ve sevgili tmayın, e de yarın “mürteci, ır “yıkıcı,, imanınızın e gan tahammülü gün bizi ri kırba- kendi inat telâkkinizi cınızla, kırbaçlayıp “hye ediniz. Hukuk Fakültesi Talebe Cemiyeti e e SON POSTA | Evvelleri Elçiler Silleler Gibi Konuşurlardı Ve Yerine Göre Bilfül Silleleşirlerdi. Hele Şark Hükümetlerince “Kabul Edilen Siyasi Dil Kılıç Gibi Keskindi İMDİ DEDİ bir defa GÖREYİM komşu (devlet birinci asırda De gin lie istinat ettirildi diğer taraf- tan da Osmanlı lparatrlağunda olabilmek için meziyetlerin o kifayet ek itibari e yazıl- mıya değer. İran hükümeti AD bir meselenin maksa: değil, fakat İstanbul ricalini şöbretli ne gibi ettiğini 1udutlarda bo; luyordu. i, bu dav. halline memur e raga Sadece: “ Osmanlı kirişini çekebilecek bir sz var mi?,, Sualile bir keman ; getirip Babıaliye tevdi etmişti. ti e işleri yüz Lili davası ii lili; donanma m pipi unu- tulmuştu. Keman- la alâkalanmıştı. Kai altı ve- ven ve o yeni- kadar herkes, zirlerinden çeri meferlerin kemi we huzuruna çıkarıldı. “buşt,, ile delen hünkâr, ml leke getirmemek için bu efsunlu k. el vur- mn şöyle bir sera sem a kızlarağasına veri ne yapılmak lâzım yapılarak kirişi kuracak bir edirem bu- lunmasını da e ferman bu- yurmuştu! O sırada sarayda Yenişehirli bii hi Hüseyin isminde bir Türk delikanlısı vardı, Acemi Baltacı cağına mukayyetti, kızlarağa- ın odas'na odun taşımak va- l tirdiği kemanı gördü. Kaziyyeyi bilmemekle beraber merak etti, asılı olduğu yerden indirdi, kabzesine el koyup ke- ie ni steimm başladı. (*J Ağanın gelmekte Ağa, o günün en büyük si- yasi mevzuunu il eden kema- nı, öyle la ve bir mindere atılıvermiş balde görünce sevincinden m döndü, hemen snr girişti ve bu lüseynin yaptığını ise kendisini yanına çağırttı. Ağa ile yüzleşmek ve konuşmak şerefi, kıskanılacak bir şeydi. Baltacılar kâhyası ve eskileri, bu mebeyler buylandılar ve deli Hü- seyni h özal asılası ee di- yorlardı, Ağa odasına girersin, tek durmazsın, ona buna yapr rsın. Şimdi de tırnakların sö- de gör. Fakat Ağa, titriye, titriye önüne gi acemi o baltacı; ilifat etti, kemanı eline tutuş- turdu: — imdi, dedi, gözümle er im Hüseyin, evvelce yaptı- li lke güçlük çek- medi. Bunun üzerine Ağa, yiğit çocuğun kirli boynuna sarıldı, şapır şapır öptü ve haykırdı: — Tiz, şimdi bu yoldaşa pak bir kisve giydirin, adam şekline Hünkâr huzuruna götür- oyun, sem gerek. esi gün acem elçisi sa- raya çağrılmıştı. Sanki Bağdat kalesinin lama iadesi mul imzala- teşem bir rişi olanca kuvvetile TIK. okçuluk — tabirlerindendir. yakla a sün kimseye “kemankeş, der. ki Çağ ea kemankeşin eliat öperler, sonra “Kepaze,, denilen gevşek kapzeli bir yayı günde beş defadan İki yüz defaya itmi kalede geçilmedi cçe de ne varılamazdı. Lise Muallimlerinin Temmuz Ücretleri ve meseleyi e maka“ rica a ölerind; R MUALLİM Yine Hamam Öcreleri Son Facia Münasebelil İki gün evvel Beyoğlunda ve- kubulan feci ri bahseden gazeteler facia müsebbibi ez Celâl Efendinin o 5 eğ olduğunu yazmışlardı. Fakat miş oför förler Cemiyeti dinin cigara ve rakı ii me n kaza esnasında da sarhoş olmadığını İl mel Bunun la beraber doktorlar tarafından yapılan gelir. neticesinde ş0- förün hâdise esnasında rakı iç- miş bir Di olduğu da bik dirilmektedir. Cevaplarımız rn Tütün İnhisarında vezin muru Mustafa Asım Reyap müracaat ediniz ve şekilde muvafık olur kanaatindeyiz. kerek parçaladi, kemanı da ikiye b bi parçalarile birlikte sefirin e attı! İç e sonra deli Hüseyin, vezir olmuştu. Bir er va le İstan b İle elimlyardu. O o ind. k kiş ler, salihler v versin, Bu fakiri duadan unut mayın!... *** a a, mal > “uma mu ma