-—-i BİRLEBEEEEE#ERPaREzriRLiR RİrETELEEEEE Dişçinin Mantığı Çocuğun iie Gelen Kapılar e. | e vi AA e a A AZ, Naci Bey takma diş yaptırmış- &. Fakat memnun değildi. Bu dişler ağzına iyice lam u di işler inadı, dedi. in? DUE bell Dişçi güldü: Sy ya işte, sahici diş gibi! dedi, tıpkı Vei Fg eee önünde Annesine sordu: , bu kadıncağız — Anne, — sise altında mı kalmış? Meyhanenin kı ma vakti Fakat VE ayyaş hâlâ içiyordu. Garson geldi: — Beyim, dedi, kapıları ka- Z. Ayyaş şu cevabı verdi: İyi, dedi, bara aryyan çi “Biraz nezlem — Men nuniyetle. — Sizi Mi Selma Hanım, Hayatımın Güneşi olmak ister misiniz? . Çünkü sizden milyonlarca kilometre uzak duracağım demektir. g4 VU İZannetmiş ? Bir mecliste Fevzi Beyi yaşlı, görünmek hevesinde — Amma da yaptınız bal Fevzi Bey tamir etmek — in sizi valdeniz zannettim. Garsonun evabı m fikrimce otomobil yi çok ye olun malıdır. Zal bi bir. geni sahibi misiniz. isiniz ? — kayır, Sema — Yav ne ağlıyorsun ? — Ka Me isin gir bir ve eler ya bi Konya treninde, gm lar- dan biri, Şimendifer me- murunu çağırdı, eline bir lira tutuşturdu: mi — Ben Konyada ine- Fakat uykum re Da- ie kalabilirim eni len ağ — Baş — Fal e uyandı- Yolcu — Münakaşa ile vakit geçmesin diye; tren (Ilgın) da du- runca beni uyândırırsın; ben kal kıp hazırlanıncaya kadar Konyaya varırız. Beni Uyandır! —Şen Hikâyez lemur — Başüstüne! Tren llğıne gelir, geçer, kimse gelip yolcuyu uyan- dır. rmaz. Berket y. olcu ken- Yol AE hani veliğie “ beni yandı -acaktın eme er Gaga — Sizi mi? —öÖ a sana bir lira verdim, tren Ilgına gelince be- ni uyandır, demedim mi? Mei m lini başına vurarak) — Eyuah, e; Yolcu — gü ttun ha... zararı yok ... bereket versin ben uyandım. Memur (Büyük bir can sıkın- tısile başını sallayarak) — Unut- sam iyi, beyim, unutsam iyi! Yole ldu? mur — zannederek başka birini Kamar, cağız aksilik ediyordu: “ Beni ra- hat bırak, Burnila inmiyeceğim ,, dipli kolundan tutup zorla enden dışarı attım! .. neyse... | — Beni her sabah Saat irçdiida uyandır. Köylü uşak — © Başüstüne 0k — Günl Mi ha mektebe e — Gönlüm sizi beğendi, e Aman, Hanımefendi!... zl Gönlümde ışıksınız, Aman, Hanımefendi... Güzelsiniz, şıksınız, Naza alışıksını: Elinizde eldiven, Dudağınızda karmen! Size âşık oldum ben, Aman, Hanımefendi!... Sizi okşıya, seve, Yansam alev aleve! urun bizim eve, Aman, Hanımefendi!.. z Yüzünüz tıpkı bebek, pim kelebek, Size ben âşıkım pek, Aman, Hanımefendi!... “N- -İKızın Mendilleri e bir adam, Nurullah be- ye dedi ki: — Allahın emrile kızınızı al- mak istiyorum. Nurullah bey sordu: — yem ne kadardır? Ayda yü: adar. bu — Püh... ara benim kı- zımın mendillerine bile yetişmez. — Demek kızınızın okadar müzmin bir nezlesi var! Cansız Resim Bir kadın, ressamlarımızdan birine resmini yaptırmıştı, Son fırça vurulduk kadın, tan sonra, resmine ta: Üstat, dedi, haiyara amma canlı değil, lev- hada hayat yok. Mi cevap verdi: — İsterseniz o da olur, fakat yirmi beş lira daha Yerööokeliiz! ep? resim bana — gi İni, pahalı. Erkek — Ben çilli hiç benzeme m. — Hakikaten.. akıllı nee ır. o, çok Terakki Faik e bir gazete oktyor- muş. Dedi ki Yahu. Avrupa'da vefi- yat çoğul. Bili dedi, olark iz > terakki ediyo Maaşa Zam Bir müessesede çok çalışan bir memur, Müdürün yamna çıktı, dedi ki: kişinin kim de ri dışarı edeyim. Sıhhat Endişesi Fahri B. sıhhatine çok düş- kün bir adamdı. Hasta olmaktan o e eg ki eldivensiz hiç kimi elini sıkmaz, hafif iç ve havada Sokağa çık- e, Fahri B. yatağında wi Pelcire açıldı ve İçe- bir bıçakla, hırsız Fabri B. bağırdı: efendim. Siz bana em siz ei izi ım. —— Beyefendi! — Herkese akşam, sab. Giydirirsin külâh! İndinde herşey mubah, Kırk bir kere maşallah!... re eği esans, e dans! Beğ iğ ec Kırk bir kerre maşallahl... İblisi ulag anl Halkı dolandırırsın, Kırk bir kerre Sen el attın dört yana, Oyun ettin cihana! Taş çıkardın şeytana, Kırk bir kerre maşallah!... Yakında seni gerçek Polis enseliyecek: Yazıyorsun sahte çek, Kirk bir kerre maşallah! — Hayvan, in sl gibi k kapasana... Hasta olacağım!