—10 — 'an gitti ve ben de der- hal Bxş:;ılâug terki nefsettim. Fakat Ağabeyim ameli bir z:!:i sahibi olmasına rağmen benim tahsilim için icap eden parayı nasıl bulacaktı. Bundan sonra da benim gibi bir gencin vatan ha- ricine çıkmasına nasıl müsaade edilecekti ? Annem son dereî: rarsızdı. Benden ayrılmıya İı::hylıklı razı değildi. Nihayet di * S ei 'âl;ııumı vedı. Şimdi a- ile reisidir. Evvelemirde — onun fikrini almalıyız. Eğer nünı:iu ederse gidersiniz, etmezse git- mezsiniz. ğ Amcamı gördüğüm — zaman kendisine herşeyi anlattım. Dü- gündü ve dedi ki: — Bu hareketin dinimize mu- valık olup olmadığı) noktası sen- de kat'i bir fikirim yoktur. Şüp- heliyim. Büyük avukatlara rast geldiğimi zaman onların hayatları ile Avrupalıların hayatı arasında hiçbir. fark — şöretiyorum. Ye- mek balstede de çok lâkayt ha- reket etmektedirler. -Ağızlarında sigara biç eksik olmaz. Elbisele- ri ise ingilizlerinki gibi münase- betsizdir. Bittabi bütün bunların aile an'anesi ile tezat teşkil etti- ğni _bili_nî.niı.hFıkıt ben yakm- a — inziva İ mrümün çoky.ş:l:ıar;m min ediyorum. Ölümün qıîı;h iken sirin denizleri ak K tereye yitmenize na:i”müude edebilirim, Bu meselede esas an- nenizin müsaadesidir. Size iyi bir tali temenni ederim. AÂnnenize benim bu işe müdahele etmiye- ceğimi söyleyiniz. Fakat bütün temennilerim sizinle beraberdir.,, (Raykot ) a döndüğüm — zaman muhaverevi — anneme anlattım. Annem de kendi — hesabıma mesc.eyi tetkike koyulmuş ve in- gilterede tahsile * “- çok teferrü- atli malümat &: — « birisinden de İngiltereye giden herkesin ahlâkı kaybettiği iddiasımı işit- mişti. Başka bir dostundan rh. — İngiltereye giden lıerkauı et yediğini ve alkol içtiğini din- lemişti. Bana sordu: Siz ne dersiniz? v A—ı-cîiıı, dedim, bana itimaba — yok mu? Sizi temin ederi» v ete ne de alkola bu saha- dokunnıylc_lğ'b.u !î&e mevcut — Size iıimıd.d di. Fakat bu a ç memlekette gözüm sizi nasil ta- kip edebilir. Doğrusu ne YeP' ğımı tayin edemiyorum. :' fa da ( Svami ) nin fikrini alayıı Svami doğuş itibarile bizimle âY ni dinde idi, fazla olarak rahip hayatına girmişti. O da Jisbiji 8 ailemizin müştakı idi. İmdadıma yetişen o oldu: — Bu delikanlıya dedi, fî_&' tane yemin ettireceğim. O vakit il 'e itmesine — müsaâ! mm İıtgıımt'ılnen yemini ettim: — Temiz bir hayat yaşaya- | tağım. Ete ve alkola dokunmıya- — Sağım, yemin ederim, dedim. ' Bunu müteakıp annem bana — Şarkın SON POSTA Yeni Annemin mü- saadesini aldık- tın sonra zevcemi birkaç aylık çoe- cuğu ile ailemin nezdinde bıraka- rak Bombaya git- tim.Ağabeyim de yanımda idi.Der- hal yola çıkacak- tım. Fakat orada bazıları Ağabe- yimin fikrini çel- diler : — Bu mevsim- de deniz yolcu- hluğu yapmak teh- — likelidir, dediler. —— Bilirsininiz ki güz ile ağustos ay- ları bu denizler- de çok fırtına h geçer. Ağabeyim te- reddüt ediyordu. Fakat ortaya baş- ka birisi çıktı : — Geçenlerde bir vapurun bat- tığını söyledi. Bu şerait altında da ağabeyim — beni vapura bindirip yol mes'- uliyetini üzerine almaktan çekin- di ve beni (Bom- bay) da bıraka- rak (Raykot) a gitti. Giderken seyahatime muk- tazi parayı eniş- telerimizden bi- rine — bırakmış , beni de dostları- mıza emanet et- mişti. ( Bombay) da kaldığım gün- leri el'an hatırlı- yorum; zaman pek ağır ve pek üzüntülü geçiyordu. m, fikrim hep İngiltereye yapacağım seya- hatte idi. Fakat ortaya yeni bir mania daha çıktı. Ailem tekrar - tered- düde düşmüştü. Mensup olduğu- muz Bania cemaatinden hiçkim- se şimdiye kadar vatan haricine ıkmış değildi. İlk ben olacaktım. inaenaleyh ortada fevkalâde bir aziyct. var :ı.lblhkı ediliyordu. maat umumi bir içtima Tak el" seğirdi Giül bekde gitmek için icapeden cesareti na- sıl buldum, el'an düşünürüm. Yal- nız şurası muhakkak ki, üzerimde en küçük bir cesaretsizlik, en küçük bir tereddüt bile yoktu. İçtimaa çıktım. Cemaatin reisi olan Sheth bize uzaktan akraba idi. Beni isticvaba başladı. — İngiltereye gitmeniz cema- atimizin fikrine muvafık değildir. | Dedi. Bilirsiniz ki dinimiz eenebi emleketlerine — seyahat etmeyi :enedcr. Bundan başka öğmrı. dik ki İngiltereye gidenler orada dinimizin esaslarını ihlâl etmeden l ış. Avrupalılar gibi yaşay içerkmiş' Ben bu itirazlar îışîll"d' .ışınn:ıdı'ıı, metanetle cevap ı'_fgm,,ğ,e gitmenin - dini- lduğunu zannetmi- mize I*“lr:î:ıî,:d,r:î tahsilime de- yorum. Ülür Yeyip içmiye ge- vam etm Peygamberi İGANDİ KİMDİR Mensup Oldu Gitmeme Şiddetle ğum Cemaat İngiltereye İtiraz Ediyordu Gandi, İngiliz kadınlarının alâkalı bakışları önünde Lonarayı dolaşırken ğ Bir Eııı:nl Iıeâmlcıdılnln İstanbul. an geçerken Romanya vapurunda İntihar etmesi üzerine ’Emıeni komi- tecileri yeniden üzerlerine dikkatimizi celbettiler. “Hâkimiyeti Milliye, gaze- tesi, bunların faaliyetlerine, caniyane hareketlerine dair neşriyatta bulu- nuyor. Karilerimizi tenvir etmek maksadile bu mühim ifşaatı iktibas ediyoruz. r Ermeniliğin -“kselmesini ça- lışma ve sebat yolundan arıyan Hınçak ve Ramgavarlara muka- bil, Taşnaklar, bu gayeye, ellerin- de tabanca, ağızlarında yalan ve iftira ve dişlerinin arasında bir kanlı kama ile varmak hevesin- dedirler. Nasıll bir takım fertler, patolojik illetlere musap olarak, cemiyetin kendilerini tecrit etme- sini farz kılacak derecede azgın- hk ve zararlık gösterirlerse, kendilerine ihtilâlci ismini veren bu azgın komiteciler de, tetkik edilirse, salim bir muhakeme ve temiz bir ruhtan, baştanbaşa te- cerrüt etmişlerdir. Pariste toplanan 11 Taşnak kongresi beyannamesinin bir nok- tasında, Lombrosonun — tetkik- lerine mevzu olabilecek şu sözler söylenmektedir. “ Taşnak fırka- sının temelleri, hürriyet uğrunda canlarını feda eden binlerce kah- ramanın kanı ile inşa edilmiştir... Bu nasihatleri size veren, kanlı mücadelelerle ihtisas elde etmiş olan Taşnak Fırkasıdır... Kaybo- lan hürriyeti yeniden elde etmek için. Taşnak Fırkasının tecrübeli idaresi altında toplanınız... . Taşnaklar — tarafından Atina- da neşredilen Türkler ve biz isimli kitaptan da şu sözleri ala- cağız: “.. Ermeni milleti, öm- ründe bir defa, o da Taşnak Fırkasının Ermenistanda resikâr- da bulunduğu sırada, bu mukad- des vazifeyi ifa ederek Ermenis- tandaki 'İyiirklcrî, hemen hemen kâmilen imha elti. Bu katliâm ııyııinde(îik.r)ı ki, lıbugi&nkü Erme- nistan, rakat bir hayat ya; maktadır. BN Ne gariptir ki, katilliğini bu kadar alenen itiraf etmeyi kendi- ne şeref bilen bir komite, öbür tarafta masum rolü oynıyarak medeni insanlığı aldatacağını zan- nediyor. Patolojik bir zümre önünde bulunduğumuzu, bu kısa görüşlülük ve uhkmağlık e k ; yemin ederek temin | 100 ispat etmektedir. Çarlık llnv_:e.ıhı_ıne:lğy.do korkulan üç Rusyasının — politika larına noktadan içtinap edeceğim. Bu eminin beni koruyacağına eminim. ö (Mabaadı yarın ) şaşılacak şeymi ? #ASPIRIN,, In soğuk algınlığının çar- çabuk önüne geçmesi hiç de hayret edilecek bir şey değildir. Bilâkis gayet tabildir. "ASPIRIN,, gibi salibini taşıyan bir müstahzar mutlaka muües- gir olmalıdır. Siz de aynı fikirde değil misiniz ? kendini kaptırdı kaptıralı, Erme- Sayfa 11 ——— Ermeni Kîmjîcileinin İçyüzü ? | AlemiVeKendi Cemaat- lerini Nasıl Aldatıyorlar? nilik, saralı ve meczup Taşnakla» rın elinde, hiçbir. insanlık zümre- sine (düşmanımız da olsa) temen- ni edemiyeceğimiz bir korkunç akibete, basamak basamak, sü- rüklenmiştir. Kitabın bir başka fıkrasını alalım: “Hiç olmazsa Lausanne- da, bütün bu hataları tamir etmek için (yani katillik mesleğinde so- nuna kadar sebat içın) Ermeni heyeti murahhasası reisinin elini istida yerine bir bomba vermemel idik? İsmet Paşanın serbestçe La usanne'a azimet ve avdeti Erme- nilik için en kara lekeyi teşkil edecektir. Esasen bütün dünya Ermenilerden bu haklı intikamı bekliyordu. Fakat biz, meden! milletleri bile inkisarı hayale uğ- ratmak suretile, düçar olduğ muz feci vaziyete müstahak E:- lunduğumuzu ispat eyledik. Bu meselede, ne Türkün nede Ec- nebilerin kabahati vardır.. ,, Taşnak'ın şu medeni millet telâkkisine bakınız. Kendinin ma- süm bir mazlüm olduğunu ikide bir iddia küstahlığına — düşen bu milletin, millet vasfından ve insan — vicdanından ne derece mahrum olduğunu anladığı — için değilmidir ki, zaten, medeni in- sanlık, onun davasile alâkadar olmaktan nefretle vaz geçmiş ve yardımını, mutlak surette esirğe- miye başlamıştır? Bir Landro yahut birkatil, insanların hayatlarına bir cigara tellendirir gibi kıyabilmek için, evel emirde, böyle bir ruk inhidamının, böyle bir dimağ te- şevvüşünün — safhalarından — geç- mişlerdir. Patolojik seyir tamam olduktan sonradır ki, bu şahıs halindeki katiller, korkunç faali- yetlerine başlıyabilmişlerdir. Taş- naklar da tıpkı o şahıs halindeki katiller gibi, seyrini tamamlamış bir patolojinin mevzuudurlar. Yal- nız Taşnaklar, patolojik istidadım bir şahısta değil, bütün bir cemi- yet zümresinde belirmesini temsil ediyorlar. İleri bir insanlığın ta- rihçileri, “Taşnaklar,, diye tasnif edeceği bu ,,sosyal patoloji vak- ası, Üzerinde, hiç şüphe yok ki, lâzımgelen ehemmiyet ve dil katle duracaklar, ve, tarihin mu- ayyen bir devrinde, nasıl bütüm bir cemiyet parçasının, cinnet alâimi gösterecek, kendini imha ettiğini izah edeceklerdir. Heyeti murahhasa - reisinin eline gomlıı vermiş olsaydı, bi- tün medeni insanlığı kendi tara- fiında bulmuş olacağını farzeden bu sapıtıklar ve kanıksamışlar komitesi, medeni dünyanın hak ve hakikat temayüllerini fena hesaplamış olduğu gibi, İsmetim kafasını da fena tartmıştır. Biz yalnız şunu - hatırlatalım ki, © kafanın serseri Taşnaklara tahmil edeceğini masraf, iki brovning kum gşunu — bedelinden, — kendilerinin hesaplamıya vakit bulamıyacakları kadar aşkındır. Taşanak Fırkasının temelleri, hürriyet uğrunda canlarını feda eden binlerce kahramanın kanı ile inşa edilmiş. Daha lerde bu kşıhruman:rdın b:;î:ıın—l geberdiği gördük. Bir vapurun aptesanesinde, kendini belkayışı- na asarak. Patolojik saraların verdiği titremeyi, yüksek bir nül şahlanması farzeden “ katiller komitesi ,, ne, Herant Canikyamın akibeti ders olmalıdır. Fertler için de, rümreler için de, cinayel için de kaide; her hayatın, başe lamasına göre bilmesidir. eati a Bi