Cemal Paşa Beraber Kâbile WAZAN: o M KAZIM ' ni ci | —İ25— - Artık vaziyet sarahat kes- petmişti: Yakında yola çıka- caktım ve biraz sonra da valanıma kavuşacaktım. Bir | | | defa bu nokta anlaşıldıktan | sonra, Cemal Paşa yol harç- Uliğına ihtiyacım olacağını dü- inmüş olacak ki bana yüz Egiliı lirası gönderdi. Filhakika paraya fevkalâde Dibtiyacım vardı. Buna rağmen ( almak istemedim, geri götür- düm. O sıralarda Cemal Pş. (Kâbil ) e harekete hazırlanı- yordu. Paranın geri geldiğini Ca : — Peki, dedi, aldı, sonra İçinden beş tanesini çıkararak — geriye kalan doksan beşini bana uzattı : — Hatırın için beş tanesini aldım, fakat geriye kalanını da sen benim hatırım için — kabul edeceksin. Bittabi te- şekkürle itaatten başka yapr- lacak şey yoktu. * Cemal paşa, Bedri B. ile — birlikte birkaç gün sonra (Kâ- bil) e müteveccihen hareket etti. Kendisini “Rübat guryan,, mevkiine kadar teşyi ettikten sonra (Herat) a döndüm ve — derhal hareket bazırlıklarma — koyuldum. “Rusyada kaldığım iki sene — zarfında Taşkent hükümetin- — den sekiz yüz bin ruble is- tikraz etmiştim. Bu para yir- — mi beş İngiliz lirası ediyordu. Binaenaleyh ilk iş olarak Ce- mal Paşanın verdiği paradan yirmi — beş ayırarak — sekiz yüz bin ruble satın aldım. Borcumu verecektim. Bu işi — bitirdikten sonra geriye kalan — altmış liradan on beş lirsınmı hududa kadar yol harçlığına we bahşişlere tahsis ettim. Para azaldı. Fakat yanımda birkaç seccade ile artık lüzum kalk- mıyan bazı eşya vardı. Herat Valisinin * adamları vasıtasile sattırdım. Param yene çoğaldı, İşlerim yavaş yavaş hafifli- yordu. Ruslar burada bulunduğum sıralarda yanımda taşıdığım meferlere dört tane silâhla — biraz fişenk vermişlerdi. Bun- ları da burada bulunan Rus konsoloshanesine iade ettim. Artık hazırdim. Vali Server hanı ziyaret ederek müsaa- desini aldım. Vali bana hu- duda kadar refakat etmek üzere bir zabit kumandasında küçük bir müfreze terfik etti. Kirasını * Kısa ve rahat bir yolcu- luktan sonra Koşka mevkiine vardık. Ruslar beni gördükleri za- man hayret ettiler. Fakat aradan geçen zaman zarfında iki yüzlü bir rol oynamadığı- mı anlamışlardı. Bana bir va- gön tahsis ettiler (Aşkabat) tarikile (Krasnavodski) ye gi- decek, oradan vapurla (Hazer) “denizini atlıyarak (Bakü ) ye Bedri Beyle Hareket Etti | çıkacak, (Bakü) den de Kaf- kasyayı geçerek vatanıma gi- recektim. Bu program aynen tatbik edildi. Fakat ( Bakü ) ye çık- tığım zaman müşkülât ile karşı- | laştım. Şehre elinde vesikası olmıyanları — bırakmıyorlardı. Yalnız bereket versin Mem- duh Şevket B. gibi kıy- metli bir Şehbenderimiz var- dı. Bana icap eden ko- laylığı gösterdi ve göstertti. Ayni zamanda da kalbime ferah veren haberleri tepşir etti. —Vatanda mücadele muvaf- fakiyetle ilerliyordu. Esaretten kurtarılan — vatan — parçaları günden güne genişliyordu. — İnşallah mücadele bitme- den yetişirim, ben de çalışı- rım, diyordum. Fakat Erme- nilerle Gürcüler bize muhalif bir. vaziyet almış oldukları için yol kapanmıştı. Bir müd- det beklemek icap etti. (Mabadı — yarın) Peştede Türk- Macar Dostluğu (Baştarafı 1 inel sayfada ) İsmet Paşa Hazretlerile Ha- riciye Vekili Tevfik Rüştü Beyfendi — Macar * Başvekili Kont Karolyi ve Macar Ha- riciye Nazırı M. Valko Ce- naplarile teatii efkârda bulun- mak fırsatını elde etmişlerdir. Bu mülâkat esnasında Tür- kiyenin Peşte sefiri Behiç B. ile Macaristanın Ankara el- çisi M. Tahy de hazır bulun- muşlardır. Mülâkatın hitamında aşağı- daki tebliğ neşrolunmaştur : *“Türkiye Başvekili İsmet Paşa — Hazretlerile Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyefendi sabık Macar Baş- vekili kont Bethlen ile Hari- ciye Nazırı M. — Valko'nun geçen sene Ankaraya giderek Türkiye Cümburiyetine yap- mış oldukları Ziyaretleri inde etmek üzere Peşteye gelmiş- lerdir. Bu münasebetle bir taraftan İsmet Paşa ve Tevfik Rüştü Bey, diğer taraftan Macar Başvekili Kont Karolyi ve Macar Hariciye Nazı M, Val- ko arasında noktai nazarlar teatisi yapılmıştır. Her iki taraf ta Macaristan ile Türkiye arasında teyemmü- nen mevcut olan sağlam dost- luğun iki memleketin siyasi ve iktısadi menfaatlerine tevafuk etmekte olduğunu ve bu dost- İoğku Dalli'Ye dükün” Teki aü him bir amil teşkil eylemekte bulunduğunu — müşahede et- mişlerdir. İi memleketin takip et- mekte olduğu samimi — sulh siyaseti, mütemadi — surette tarsin ve takviyesi her iki hü- kümetin gayelerinden biri olan Türk - Macar dostluğu saye- sinde son derecde kuvvet bulmuştur. SON (Gümrükte 44 Balya Kaçak Eşya Yakalandı (Baştarafı 1 inci — sayfada ) Balyalar rıhtıma çıkarıldığı zaman memurlar şüphelenmiş- | ler ve derhal Başmüdüre ha- | ber vermişlerdir. Başmüdür Seyfi Bey bu balyaları derhal tevkif ettire- rek Dahili nakliyat ambarına koydurmuştur. Diğer müsta- mel elbise esnafı bunu haber alır almaz Gümrük Başmü- dürlüğüne bir istida ile mü- racaat etmişlerdir. Bu istidada şöyle dönilmektedir: “ Biz bu balyaların muaye- nesini istiyoruz. Eğer bunlar paçavra ise iyi, değilse bize de müsaade edin biz de ayni şe- rait dahilinde Amerikadan müstamel elbise getirelim. Balyalar muayene - edilirken müstamel elbise esnafından da iki mütehassıs bulunmasını istiyoruz. , Fakat Başmüdür bu teklifi kabul — etmemekle — beraber balyaların muayenesine hemen başlanmıştır. Düne kadar açılan balya- larda bir yığın müstamel el- bise parçaları zuhur - etmiş, pek az miktarda da paçavra çıkmıştır. Bu eşyanın ithalinde nazarı dikkati celbeden nok- talar pek çoktur. Evvelâ Amerikadan mem- leketimize paçavra ithal edi- mez, edilse bile niçin İstanbul gümrüğnden çıkarılmamış ta ta Samsuna götürülmüş ve oradan çıkarılmıştır? Sonra balyaların üzerinde marka da yoktur. Diğer pek mühim bir nokta da şudur: Bu balyaların için- deki parçalar Tephirhane de ötü makinesinden — geçirilme- miştir. Bu cihetle de Sıhhiye idaresinin alâkadar — olması lâzımdır. Papanın Sıhhati Cite du Vatican, 12 (A.A.)— Papanın sihhatı hakkında ba- zı bethahların çıkardıkları şa: yialar dolasile beyan edildiğine göre Vatikanda 1linci Pieden yaş itibarile daha küçük ol- dukları halde Papanın sıhha- tindeki mükemmeliyete imre- nen birçok kimseler mevcut bulunmaktadır. Kömür Çarpmış Bir Kayıkçı Dumandan Zehirlenerek Öldü Samatya açıklarında Hasan kaptanın kayığında tayfa 60 yaşlarında Aziz dayı kayıkta ölü olarak bulunmuştur. Ya- pilan — tahkikat — neticesinde mangal kömüründen zehirlen- diği anlaşılınıştır. İstanbulun İmarı Eski Nafıa Vekili Muhtar Bey İstanbul imar projelerini tetkik etmektedir. Sovyetlere Karşı Berlin, 13 (A.A.)— Sovyet Hmanlarına — uğrıyan Alman vapurları tayfası arasında grev propagandası — yapıldığından dolayı Hamburg vapur küm- panyaları Sovyet — Rusyaya hiçbir. vapur göndermemiye karar vermişlerdir. | Başmüdür Ne Diyor? Gümrükler Başmüdürü Seyfi 'Bey bu hususta dün bir mu- harririmize şunları söylemiştir: “— 44 Balya eşya Karade- nizden gelen bir vapurdan Sirkeci rıhtımına çıkarılırken nazarı dikkatimizi celbetti. Bun- ları gümrük ambarlarına koy- duk. Bu balyalar Menaşe hanın- Mizrabi — biraderlere — aittir. Samsun gümrüğünden geçi- rilmiştir. Gümrük resmi rayiç maddesine tatbikan verilmiş- tir, Balyaları açarak mua- yenesine — başladık. — İçinden müstamel elbise kısım- ları çıkıyor ve az miktar- da paçavra da görünüyor. Bunlara 'yanlış tarife maddesi tatbik — edilmiştir. Tahkikat neticesinde gümrük — farkını alacağız. , Öğrendiğimize göre vergi farkı (150) bin lira tutmak- tadır. Bu Akşamdan tibaren Senenin Yarın akşam ARTİSTİK sinemasında GABY MORLAY - CHARLS VANEL ve JOSE — NOGUERO tarafından ıı—ııı edilen Franazca eözlü ve şarlal SEVİLLE DANSÖZÜ filminin en güzel ve ihtirasaver sahnelerinde hazır bulunacaksınız. Nizanseni : filmini vücuda getiren Müttehem Kalkınız ) Maurice Tourneur'indir. Bahrimuhit ıçıklılımi— bir Tramsatlantikte cereyan eden mücasir ve müheyyiç Bf Gümudiye v Müsademe <. Kaza <« ATLANTİK Bd DUPONT'un eseri G L O R Y A'da Bu hafta: Ea mücssir .— En müheyyiç bir film SARI ODANIN ESRARI HUGETTE EX - DUFLOS ve ROLAND TOUTAİN tarafından O PER A sinemasında en dramatik filmi VARŞOVA KALESİ Seslı ve şarkılı film. Mümessili: VİCTOR VARCONİ Bu şaheser; en müşkülpesent temaşakiranın hoşuna gidecek bütün evsaf ve havasını camidir. |Türk Donanması C Radyo , Kuvvetleniyor (Baştarafı 1 inci sayfada) tetkik ettik. Asrın en müte- rıkkı vasıtalarile teçhir edil- ı miş olan bu vapuru görmek cidden bir zevk oldu. Fevka- lâde ziynetli bir otel şekli verilen ve her kamarasının yanina, türlü renk ve süste banyo daireleri ilâve olunan bu gemi, İtılyın sanayiinin ne derece yükselmiş ve iler- lemiş olduğunu gösteriyor. Gemi, tam bir milyona mal olmuştur. Monfalkone tezkâh- larında da bunun gibi bir gemi yapılıyordu. Tahta köprüler Üzerine istinat ettirilerek bir yığın saçtan heybetli bir tek- nenin yükseldiğini görmek in- sana hayret veriyor. Muazzam bir saha üzerinde bir tarafta Tayyareler, diğer tarafta harp ve ticaret gemi- leri, şimendifer vagonları, mo- törler yapan bir memleketin vaziyeti ve medeniyeti elbette ki tetkik ve teemmüle değer bir mes'eledir. Tezgâhlardan sonra, bir kaç kilometre ilsride, Redipulya denilen tepeyi gördük Umum! harbin, Avusturya ordularına karşı harp eden Hük dost üçüne ordosu burada çarpış- miş ve bu ordünun” meçhuül asker abidesini burada yük- seltmişler. Bu harp maktülleri ve kah- ramanlar mezarlığını gezerken yüreğim sızlamadı desem ya- lan söylememiş olurum. Yüksekçe —bir — tepeciğin Özerinde mermer ve granitten yükselen dört köşe bir kaide- nin Üstüne bir salip dikmişler. Etrafı muntazam tarhlara ay- rılmış ve tel örgülerle bölün- müş. Harpte düşen askerlerin birer, birer yerleri gösteril- miş. Kendilerine ait bir hatı- ra ile süslenmiş. Meselâ kimi- nin hayatta iken — kullandığı kılıç, bir diğerlerinin son de- fa elinden düşen tüfengi ve- ya — başında verdiği mitralyöz, birer hüviyet nişa- nesi olarak küçüldüğü yerin üstüne koamuş. Bu merzarlığı gezen insan, harbin bütün kanlı ve acı safhalarını bir,| bir' gözünün önüne getirip canlandırabili- yor. Bu eser, meşhur İtalyan şairi D' Annonçiyo'nun eseri ilhamıdır. ve mezarlığın her taşında onun dikkatı, onun bir parça şiir veya birkaç satırlık nazmı göze ilişiyor D'annonçiyo'nun burası ile bu derece alâkadar oluşunun se- bebi Friyume üzerine Lejyo- nerlerile — beraber — buradan hareket etmiş olmasıdır ve bu pek az para, fakat pek çok ihtimamla —vücude getirilen eser karzşısında bizim şehit- liklerin mühmel hali insana azap veriyor. Derin ve için, için kanayıp sızlıyan bir azap. Selim Rağıp can Verem Mücadelesi | Baştarafı 1 inci sayfada| de de mutavassıt halk için (30) yataklı bir Sanatoryom açmaktayız. Halk, cemiyeti- mizle alâkadar — olduğundan varidatımız geçen seneye nis- betle bir misli arttı,, Hikmet B. ise şu fikirdedir: | — “Mütehassıs doktorları- mız çocuklara “Kalmet,, aşısı tatbikine karar verirlerse Dis- panserlerle Kalenderdeki Ço- cuk yurdunda bu aşiyı para- sız tatbik etmiye başlıyacağız. 14 Teşrinievel Çarşanbi İstanbul — | 1200 met 5 kilovat | 18 gramofon 19,30 alaturka saz, 20,30 gramofom,; 21 alaturka könser, 22 orknnî Ostrava — |( 263 metro 18 kilovat ) 19; Perağdan nakleri orkestire, 19,20, salon orketi trası, 21,30 kılâvyen, 22 güll haberleri. 75 kilovat ) 19,20 Goniba! naklen Mandolin, 20: Beri naklen (Tauberi)n şarkıl sonra dans havaları. Mühlaker — (360 me!t 75 kilovat | 19,5 Esperantf, ders, 19,F5 Saksufon. 20 linden naklen tefor (Tueber| şarkıları. Bükreş — (394 metre, İ kilovat | 20: Radyo Darülfün! nu 20,40 wmnmn, 2n K I A-H metre kilovat| 19,50 gramofon, 20) Mektepte haffissıhha mevzi üzerinde bir konferans, 21: land, musikisi 22,15 Moreni operası. Viyana — (517 metre, / kilovat | 19,55 gün haberlel Rasat raporu, 20: - Berlini naklen |(Tanberi | n —_ırkıluî' 22 gece haberleri 2215 di havaları. Peşte — kilovat ) 19 20 konferans: 550 metre * Macar ” şarkıli 20,30 - İrlet şarkıları, sonra dans havalst? Pilsudeski Romanyadâ Bükreş, 13 (ALA) — radeniz - sahillerinde — bir gün istirahat etmiye $i Mareşal — Pilsudeski — bur4 vasıl olmuştur. Bugün tarafından kabul edilecek öğle yemeğini Sinaia'da !"( cektir. |