Haa ae ” Üi D S L N Y L ea ee n ae LK N 8 SA LA , Kari Gözile; Gördüklerimiz İktısat Vekâletinin Nazarı man İdaretinin saran — Üzerine kay- Günlerden senra merkür imrariye kazamız ÖOrman idaresinin 12/9/981 tarih ve 2S-ll mumaralı teskeresile - tebdil ederek yine İstanbul Orman Idarcaine ıııdıııı Bu defa da İstanbul Orman Adaresi sevki mukaddem, imrariye tarihi muahhardır. bu İşte bir tuhaflık vardır diye musaderede devam etmiştir. Bunun Üzerine Uşak kaymakamlığına 1 teşri- mlevyel tarihinde verdiğim bir istida We bu işin tavzihıni rica ettim. Makam- da ne gibi muamele görmlş ise latlda- Ma derkenar yazılarak İmrariyenin mu- sadere edilen mala alt ve bu malın da Sahipli Darazi — dahilinden — toplanmış olduğu bura Orman müdüriyeti aliye- sine bildirilmiştir. Bu defa İstidamı kandim takip et- mek üzere buraya geldim ve İstidami bugün müdür Beyefendi ibraz ettim. Manlesef yine derdime çare — olacak bir çevap alamadım, Müdür Bey isti- dayı Vekâlete göndereceğini bendenize istihzahi da sahipli arazı malı geklinde tecelli etmiştir. Bu husustaki dosya gayet açık ve sarihtir, bu ka- dar vesalk ve ibata rağmen elân mü- dür Beyefendinin ısrarına acaba Veki- leti celile ne cevap verecektir? Halbukl kendim gibi bu mal da çök fakirdir. Çünkü okkası (-5) kuruş arasında dönmektedir. ve bukadar mas- rafa tahammülü yoktur. Ben bu malım devlet ormanlarına ait olmadığını, sahipli aranı malı olduğunu vesika ile tsbat etmiş bulunuyorum. Buna rağmen bür gün müşkülki içinde kaldım - ve şaşır- Gün ti -14Tg.evel - 931 Hime 162 Arabi Rumt 1 Cemaziyelah.3s0 | 1 -Teşrinevel-1ser gekit-ezanlevasat? - vaSAtİ Güneş|12.356 | 609 Akşam|12—| 17,37 Öğle 627 1200 | Yataı | 1.30| 19,04 Mümdi| 954 (15.07 | İmsak (10.58) 4S1 y e — A |Dıktat İngiliz sahillerinde görün alabildiğine gördüğünüz rlüğe Almanyada Sıyası Vazıyet Dogru Gıdıyorl saha içinde, yüzlerce, binlerce gemi, yük, yolcu ve iş bulamadığı için aylardan beri muattal bıııu,u İşte İngiliz buhranının hakikf manzarası, l Almanya Diktatörlüğe Gidiyor İngilterede Intihabat müca- delesi, Almanyada iktidar mevkil kavgası var. Günün en mühim ve başlıca iki hâ- disesi bunlardır. Almanyada şimdiki Brün- ning kabinesi eski düşmanlar- la bozuşmamak, iyi geçinmek ve umumi siyasi münasebet- lerde ağır başlı olmak — ta- raftarıdır. Fakat — dahildeki iktısadi buhran Alman milli- yetperverlerini çok — müfrit şekilde harekete getirmekte- dir. Milliyetperverler hükü- metin bu siyasetine çok mu- haliftir. Bilhasa ( Hitler ) ta- raftarları “Versay Muahade- sini yırtmak,, istemektedirler. Bu maksa' pazar günü yapılan muazzam milliyetper- ver nümayişi hakkında tafsi- lât vermiştik. O nümayişte şiddetli bir — nutuk söyli- yen Alman Devlet Banka- sı sabık müdürü — doktor Şaht bu sözlerden sonra İtal- yaya hareket etmiştir. Çünki tevkıf edileceği şayıaları çık- mıştır. Gazeteler bu seyahate firar nazarile bakmaktadır. Fakat Almanyaya ait son gelen haberler şöyle hulâsa ıdı!ebıhr Milliyetperverlerin iktidar —mevkiine — geçmesi veyahut diktatörlük ilânı ih- timalleri çok fazladır. Lubek Faciası Almanyanın Lubek şehrinin Çocuk hastahanesinde geçen- lerde çocuklara verem aşısı yapımış, neticede bu çocuk- ların birkaç hata yüzünden öl- müş. hastane müdürü ile bir Japonya Müdahale l[stemîyor ilerliyor. Saon Çin notasında Japon askerlerinin işgal sa- hasından derhal uzaklaşmaları mealindedir. diğer — taraftan Amerika bu ihtilâftan çok endişe — etmektedir. Henüz silâh — patlamamıştır. Fakat Fransa Harici; Nazırı M, Briyana göre ihtilâfın önüne geçmek için süratli hareket | etmek lâsımdır. Çünki netice çok vahim olabilir. Japonya Amerika ile Alet Çin-Japon ihtilâfı — şimdiki halde notalar teatisi suretile” I vam Cemiyetinin bu ihtilâfa müdahale ve tevassutunu is- temediğini bildirmiştir. Akvam Cemiyetindeki Çin' mümessili ise ihtilâfın hallini Amerika ve Akvam Cemiye- tine bıraktığını söylemiştir. Mancuri'de vaziyet Tokyo, 13 ( A.A.) — Hükü- met Chang Hsueh Uıng'n:n kumandasındaki — askerlerinin Chinchow'dan Boxerler mua- hedesi mucibince Japon mus hafız askerleri ikame edilmiş olan Shankai Kuan'a çekildik- leri sırada vahim vak'alar çık- masından korktuğundan Pekin- deki Japon orta elçisine gön- derdiği talimatta Chang Hsu- eh Liang nezdinde ihtiyat ted* birleri alması için israrda lunmasını istemiştir. Yü e R A AAA hasta bakıcı mahkemeye ve- rilmişti. Bu facianın muhake- mesi son fakat en hararetli safhasına gelmııhı. TEFRİKA NUMARASI 11 YARIŞ —0 YAZAN: — Nabekâr gidileri hakladık. ff.-ıılıhmn üst tarafı artık sana K Ağa, neşeli neşeli gülüyordu. — Gayretinizden — kazettim. Eliniz dert görmesin. Şıııı:lı taş- '-n haber uçurup söz ayağa Üşmeden —maslahatı — bitirmek förek. Bu zahmeti de sen yük- &. teskeremizi Verire götür. ._ı_ birinci - Mustafanın :ıık » O gece yazılan teskere ile femin olundu 4 (2). Toraman Har Ü &Fn de Ağası ulâma ve âyana gönderip padişab, şehzadeleri Ti gç İRMender, dır, Sipları- ğ Z can Kazs bı;ı':ı:":ı 'cih n:ıdl.yo;-l Ğ,-.' Sitiler,, Nalma » C- Si 160 sanın dinmemesine çıb'ıııı altın yağmuru kesildi ve Şehzadeleri fsiyanet uğurunda ellerini kana bulayan Hasodalılar, — bolbol mükâfat gördü. Tu gözünden vuran Hattat Hasandı ret Kpayesile — Bosna eyaletine Vali olunmuştul tayin * Kaçarken... gibi yaraları da henüz kapanmıyan büyük ıı:,p: Bosna sarayda atılan bı!: u;. şundan çıkmıştı. o hıvıb,ıvıu. tile Türk idaresi altında uı:;u yordu, mühim eyaletlerimi Yağmurdan Dedikodusu hançerle adam öldürmekte göt- terdiği maharete binaen İşte bu mühim vilâyetin İdaresine me- mur edilmişti. İmparatorluğun ilk devirlerin- de Valilerin ehliyetli olmasına dikkat olunurdu. O sayededir ki bütün Macaristdn, bütün Sırbistan ve bütün Yunanistan dağlarındaki çamlara, bağlarındaki lılNlİılııı kadar tahrir. olunmuştu. İmparatorlukta — kaç — nüfus vardır, bu nüfusun kaçı müslü- mandı, kaçı hiristiyandır, arari- nin ne kadarı münbittir, ne ka- darı çoraktır, köylerde kasaba- larda kaç değirmen, kaç dükkân, kaç tezgâb, kaç ev, kaç mesçit, kaç kilise, kaç havra mevcuttur. Hepsi, evet hepsi, mukayyetti. biriydi. Hattat Hasan Paşa Haf” retleri, hesaplı bir sadakate vE Bu sebeple gazeteye girecek pa- İngılterede |Himayecilik Fikirleri İngilterede intihabat müca- delesi tabil seyrinde devam ediyor. Gerek buna ve ge- rekse İngiliz parası vaziyetine dair son gelen - telgraflar şunlardır : Londra, 12 — (A.A)— Amerika borsasının tesiri al- tında para piyasası mühim temevvüçler irae etmektedir. İngilir lirasının sukutu gü- müş maden fiyatının yüksel- mesini mucip olmuştur. Bu tereffüe Hindistandan vuku- bulan mühim miktarda gümüş talepleri de yardım etmiştir. Bilâhare Amerika serbestçe gümüş arzettiğinden bir ak- sülâmel hâsıl olmuş, gümüş fiatı peşin para 16 pense düşmüştür. Vadeli muamele- lerde Çin eshamında pek az faaliyet görülmüştür. Esham borsasında — İngiliz sanayi eshamı grupunda mü- him temevvüçler görülmüştür. Mali mehafil, yeni meclisin bir. himaye tarifesi kabul edeceğine muhakkak nazarile bakmaktadır. Londra, 12 (A. AY — M. Mak Donald bu akşam söy- lediği bir nutukta bazı teş- kilâtın — şimdiki — buhrandan kendi fırkalarının - gayesi na- mına - istifade etmiye karar ,vermiş olduklarının — açıktan açığa görülmekte olduğunu beyan etmiştir. Banknot - İhracı Londra, 12 (A. A.) — Ha- ra, h.ııı. gidecek asker, memle- kete — giren ve — memleketten çıkan mal muayyendi. Vaktaki ehliyete kıymet verll- memek, battâ ehliyetli İnsanlara husumet gösterilmek devri açıldı, valiler uşaklardan intihap olun- başlandı. memlaketin ida- baş döndürücü bi altüst oldu. Artık Devletlâ bükümeti başlamıştı. Fi Eyaletlerda — yine) Defterdarlar vardı, fakat defter yoktu. Kadı- lar tümen tümendi, mahkemeler harıl harıl İşliyordu. Lâkin ada- letin zerresi yoktu. İdarenin te- meli para İdi. O eski inşaat zevki, Her yerde bir eser kurmak neşeri ortadan silinmişti. Vaktile yapılan köprüler yavaş yavaş yıkılıyor, yollar bozuluyor, kervansaraylar çöküyor, müna- kalât kesiliyordu. Köyler dağılı- yor, ararl boşalıyordu. Fakat Kad.n Ve Kalp İşler V Evlenme İhtilâfları Na- sıl Helledılmelıdır? Sabri isimli bir kariim yazıyor: “Ben bundan iki ay evvel memleketim olan İneboluda bir kızla nişanlandım ve tica- ret maksadile İstanbula gek- dim. Kızın teyzesi olan ihtiyar bir kadın bizim bu nişanlan- mamıza her nekadar mâni olmak için teşebbüsatta bu- lunmak istedise de buna imkân vermedik. Benim İstanbula geldiğimi hissederek kıza birçok yalan- lar meyanında “Seni terkede- rek kaçtı. , diyor, velhâsıl kızı kandırarak zengin birisile evlendireceği behanesile İstan- bula getiriyor. Kızın hiçbir kimsesi olmadığından bu ka- dının sözüne kanıyor. Bu vaziyeti haber alır almaz derhal kızın bulunduğu evi araştırdım ve en yakın akra- balarım — vasıtasile meseleyi tahkik ettirdim ve bu şekilde olduğunu öğrendim. Bu vaziyet karşısında kızla bir semti meçhule kaçmak fikrindeyiz, Kızı alacak olan ve henüz nişanını vermiyen o delikanlı ile fena olduk. Nişanım iade edilmemiştir. ve kız kat'iyyen iade etmiyeceğini söylüyor. Ne yapayım iki genç âşık cevabınıza intizar ediyoruz.,, * Kanunu medeni evlenecekler l ! için bir yaş tayin etmiştir. Kanunun gösterdiği yaşı ti Ş mamlıyanlar evlenmek husu sunda tamamen besttirler. Bu yaştan sonra artık kim« senin müdahalesi caiz d dir. Kanun ayrıca n lar için de hükümler muştur, e. Siz, kuracağınız aile ? sının İstikbalini temin etmeyi Üzerinize aldığınız takdi sevdiğiniz — kızın ıbıbı_i işe karışması doğru olamaz. Şu da var ki kızın ailesi meselede hassas olabilir. _ da hatırdan çıkarmamak dır. Bununla beraber sizin tır. Asabiyet bu işte tel neticeler doğurabilir. * Yenibahçe N. Şaziye w Bahsettiğiniz İlk mesele her şeyden evvel bir doktor işih dir. Herhalde mütehassıs doktora — gitmeniz — lâzımdır. Sıhhat meselesini ihmal et- mek hiç doğru değildir. Diğer noktaya gelince; hl- da bir bütçe meselesidir. vassıt kazanca sahip olan w giyinme meselesinde modadan ziyade tasarruf usullerile ha- reket etmiye mecburdurlar. — Hanımteyze İspanya Tekrar Karışti Madrit, 12 (A. A) — Birçok işçiler bugün öğleden sonra şehrin orta kısmında papazlar| ve dini tarikatler aleyhinde bir nümayiş yap- mışlar, fakat dağıtılmışlardır. Madrit, 12 (A.A.) — Öğ- leden biraz sonra birçok ame- leden mürekkep bir grup, merkezi caddelerde dolaşarak papazlar ve dini. tarikatler aleyhinde nümayişler yapmış- tır. Sivil muhafızların bir kıt' ası, nümayişçileri hâdise vu- zinenin bugün neşrolunan 2 teşrinievvel tarihli bir tebliği, İngiltere bankasına daha dört hafta müddetle 275 milyon İngilir lirasına kadar bank- not ihracına devam etmesine müsaade edilmesine dair olan defterlerde tashihat yapılmıyordu. Sönmüş köylerin vergisi henüz can çekişen köylerden alınıyordu. Ölülerin borcunu dirller veriyordu. İç balkı, yani hudutlardan uzak yaşıyan vatandaşlar bütün bu mezalime tahammül ediyor- lardı. Onlar, uyuşuk kanlı insan- lar değildi. Dövüşmeyi, sövüş- meyi ve boğuşmayı bilirlerdi. Lâkin İliklerine kadar işliyen, da- hâ doğrusu İşlenilen garip bir tevekkül akidesile her felâkete ve her sefalele göğüs geriyorldr di. Karınları tok — bulündürülan | hocalar, kürsü şeyhleri, Allah namına bu mazlum halka teveks kül telkin ediyorlardı. Bu telkine lere göre dünya bir cifedir ve o cifeye talip olan köpekleşmiş olur. Hakiki saadet, öbür dün- yadadır. Bu fani âlemde aç kalan Göbür Glemde bolbol karnını do- yuracaktır. Yine bu murdar dün- kuuna meydan vermeden dı- ü ğı_lmııhr Grenad, (A.A.) — Birtakın kimseler tramvayları taşa tut- muşlar ve bir. kamyonu de- virmişlerdir. Umumi grev ilân — edilmiştir. Fakat her tar: işler terkedilmiş değildir. Seville, 12 (A.A.) — Fı!ll't,* cılar grev ilân elınqlordll Vali, ahalinin ekmek ihtiyacını temin için zaruri olan tedbir- leri almıştır. j ve M. Snovden Iırıfındıq serdedilmiş — bulunan — teklifâ tasvip etmektedir. Almanyaya yardım Beynelmilel Tediyat Almanyaya kredi yırdıınıllh— devam etmektedir. — yada malı gaspolunanlara, ahiret- te çiftlikler verilecektir. O se beple gadre, taarruza, tecavüze ve en ağır zülme karşı müte- vekkil ve mütehammil olmalıdır. Şairler de bu mefhumu ba; şekilde terennüm ederlerdi. ların söylediklerine göre de ra> bavale etmelidir. küvveti — olsa da yoktur! — Mazlümun mibimini bir ahı, zalimin bütün azametini zirüzeber edebilir. YM kuşün ömrü az olmaz mı ya, min de sonu hüsrandır. Elverir ki mazlüm, tahammül etsin, bek- lesin! ” te bu ezasa istinat eden telkinler, zavallı halkı tükenmez bir tahammül içinde bulunduru- yordu. Lâkin no zulüm kesiliyot, ne zalim eksiliyordu. — Yalnız memlekette umumi bir yoksulluk, hain bir sşfalet taammüm T yordu. (Arkası avr) —