14 Ekim 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

14 Ekim 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

_—_I Memleket Haberleri ı " Samsunda ; Spor K Faaliyeti Samsun, (Hususi) — Bura- * daki Tenis kulübünün tanzim “ettiği program — mucibince yapılan maçlarda birinci kü- meden Basri B. ile M. Laylis finale kalmıştılar. İki hafta- gdanberi havaların müsaade- | sizliği bu final maçının icra- — sına imkân vermiyordu, Dün O havanın güzel olması hase- — bile çok heyecanlı ve herkesi merakta bırakan bu maç icra edildi. Bütün kulüp azaları neticeyi sabırsızlıkla — bekle- dikleri gibi aralarında bahsi müşterek bile yapılmıştır. Saat üç buçukta başlıyan maç (6-1)(6-3)(6-4) Basrı Beyin galibiyetile neti- celenmiştir. Basri B. alkışlar arasında sahadan çıkarken Kulüp riyaseti tarafından ken- p disine güzel bir kupa hediye — edilmiştir. Hâmit Üzüm Ve İncir İzmir, 12 (A. A.) — Şehri- miz Ticaret odası tarafından üzüm ve incirlerimizin ticari yaziyeti ve şimdiye kadar ya- pılan ihracat hakkında neş- reylediği rapora nazaran mev- sim iptidasından 11 teşrini- evvel 1931 tarihine kadar İzmir Borsasında — 10,013,453 kilo üzüm satılmıştır. Geçen sene ayni tarihte 19,541,348 kilo üzüm - satılmışti. Mevsim iptidasından 11 tehrinievvel 931 tarihine kadar İzmir li- manından ecnebi memleket- lere vaki üzüm — ihracatı 10,220,445 kilodur. Yine bu rapora nazaran mevsim iptidasından (l teşri- nievvel 931 tarihine kadar 10,236,690 kilo incir satılmış- tır. Geçen sene ayni tarihte 13,901,290 kilo incir satılmış- tır. Mevsim iptidasından 11 teşrinievvel — 1931 — tarihine — kadar İzmir limanından ecnebi memleketlere vaki incir ihra- gatı 10,527,556 kilodur. Hayvan Sergisi İzmir, ( Hususi ) — 29 Teş- rinievvelde — açılacak — olan Burnuva ehli hayvan sergisi hazırlıklarına devam olunmak- — tadır. Sergiye iştirak edecek — hayvanların kaydına 15 Teş- rinievvelde — başlanacak ve — yirmi sekize kadar devam olunacaktır. Adana Sebzeleri “Adana , ( Husust ) — Şehri- mizden Ankaraya mühim mik- tarda sebze gönderilmiye baş- lanılmıştır. Gönderilen yeşik- likler arasında bamye, kabak ve üzüm mühim bir mevki tutmaktadır. Gençlik Hareketleri Susığırlık, (Hususi) — Bu- rada İdman Yurdu gençleri tarafından güzel bir müsamere yerildi ve halkın rağbetini kazandı. Program çok dok du. Gençler bir piyes ve — bir komedi temsil ettiler ve “çok muvaffak oldular. Veri- — |len karara göre her zaman sıksık böyle müsamerler ve- rilecek ve kazamızın bu eğ- lence ihtiyacı bu suretle tat- min edilecektir. İdman Yurdu gençleri ya- kında civar kazalara tenez- zühler tertip edeceklerdir. Aydemir AZAR OLA Bir Tas Çorba Fakir bir adam iki gündür | ağrına — bir lokma birşey komamıştı. Nihayet eline beş on para geçti, kendine bir çorba — pişirmiye — muvaffak oldu. Adamcağız çorbasını içer- ken hava- bozulmuş, şimşek- ler çakmıya ve gök gürü- leri ortalığı inlemiye başla- mıştı. Fakir adam ellerini havaya kaldırarak, dua eder gibi söylendi : . — Allahım.. Bana bir tas çorba ihsan ettin, ona da kızıyorsun, kıyametleri kopa- rıiyorsun. Weden Olmadı? Meşhur bir adama sordular: — Niçin bol maaşlı bir meclisi idare azası olmuyor sunuz ? — O vakit herkes benim için: “Neden meclisi idare azası oldu?,, diye sorarlar. “Neden olmadı ?,, diye sor- malarını tercih ederim, Otuzuncu Yaş Bir kadın otuz yaşımı geç- kindi. Fakat hep şöyle söylerdi: —Ah, ne Felâket, otuz yaşıma yaklaşıyorum. Kadının yaşını bilenlerden biri dedi ki: — Merak etmeyiniz, gün geçtikçe otuz yaşından uzak- laşıyorsunuz ! Kırkıncı Yaş Genç olduğunu iddla eden bir kadın diyordu ki; — Yakında evimi herkese açacağım, ziyafetler vereceğim, fakat kırkımı geçkin kimseyi davet etmiyeceğim. Kadının kızı dedi ki: — Aman anne, biraz acele et, aradan iki ay geçerse kendini de davet edemiye- ceksin.. Lokantada Kabak Müştri, lokantada — listeyi okuduktan — sonra — garsona dedi ki — Sizin lokantada kabak yok ha? Garson güldü: — Vallahi beyim, müşteri- lerimizden biçbir şikâyetimiz yok. Beş Kere — Garson, size beş kere döner kebabı söyledim, gel- medi. — Peki beyim, şimdi — size beş tane döner kebabı geti- ririm. | | SON POSTA — [ Herkesin Baş İğdiği Adam | — Benim önümde bütün insanlar başlarını önüne iğerler. — Zatıdevletleri kimdir? Kiminle şerefyap oluyorum? — Berber Salih! Fıkraları Hasan B.in Fena Bir Adamın Ölümü Herkese fenalık eden bir adam ölmüştü. Hasan Beye bunu haber verdiler. Pazar Ola düşündü ve dedi ki: — Doğrusuya, acımadım. — Neden Hasan Bey? adamların ölümlerinden — İnsan bu gibi ziyade doğ- malarına acı duymalıdır. Bir Kadının Mücevherleri Bir kadının parmaklarında elmas — yüzükler vardı. Bu kadını Hasan Beye gösterdiler : — Mücevherlerini gördün mü ? Dediler. — Gördüm, bir kadının mücevherleri kıymetli olursa kendisi kıymetsiz olur, cevabını verdi. kıymetli Misafir Hanım — Hanımfendi evde mi? Hizmetçi kız — Moşğul efendim, Beyfendiyi dövüyor! VE MİZAH (Para Vermeden Bir ayyaş, meyhanede kafayı adamakıllı tütsülediklen sonra, on para vermeden dükkândan çıkıyordu. Meyhaneci arkasından ba- ğırdı : — Heyl.. Ahbapl.. — Ne var? — Nereye gidiyorsun? Para vermeyi unuttun mu? — Ben fena şeyleri unut- mak için içki içerim. Edememl!,, Zengin bir adamın sevgilisi, bir yaz gecesi, bahçede, ba- şını havaya kaldırmış, uzun uzun bir yıldıza bakıyordu. Zengin adam dedi ki: — Sevgilim, çok bakmay- nız, onu size hediye edemem. Adın Ne? Tahsin B. kibirli bir adamdı. Faik Beyi uzaktan tanıyor ve onun |âübaliliğine tahammll etmiyordu. Bir gün, Faik Bey, Tahsin Beyi yolda yakaladı : — Merhaba, dedi, nasılsın bakalım ? Tahsin Bey cevap verdi: — İyiyim. Senin adın nedir? Büyük Uyku Çok ihtiyar bir adam öl- mek üzere iken derin bir uy- kuya — dalmıştı. * Bir — aralık uyandı. Yanındakiler sordular: — Yahu, bu uyku ne böyle? Cevap verdi: — Daha sonra gelecek asıl uykunun küçük kardeşil Beyinde Durgunluk Doktor hastaya sordu: — Neniz var? Neden şikâ- yet ediyorsunuz? Hasta anlattı: — Beynimde bir durgun- luk var, hiç birşeyi hatırımda tutamıyorum, hemen unutu- veriyorum. Doktor telâş etti: — Aman, dedi, öyle ise bana muayene ücretini peşin veriniz! İhtiyar Kadın Ve Doktor İhtiyar kadın doktora dedi ki: — Doktor, ben size para veremiyeceğim, borcum kalsa olmaz mı? Eğer bana bu kolaylığı gösterirseniz mira- sımın — bir. kısminı da sizin namınıza vasiyet ederim. Doktor biraz düşündü : — Peki.. dedi, biraz evvel yazdığım reçeteyi bana verin de oraya güçük bir ilâç daha ilâve edeyim| Yüz Bini iI_(azanan ilki Bahtıyar Yeni Zengin Sabatay| Efendi Eskicilikten Vazgeçmiyor Tayyare piyangosu her ayın V1 ve 12 inci günlerinde bir- kaç kişiyi zengin ediyor, onları — bahtiyarlar — arasına yükseltiyor. | Son keşidenin bahtiyarları da ceplerini banknot deste- leri ile — doldurdular, Bir saat, bir dakika evelki fakir vaziyetten, bir saat ve bir| dakika sonra zenginlik | tahtına çıkan para talilileri, bu kısa zaman arasındaki bu büyük farkı acaba nasıl karşı- liyorlar? Bunu bizim gibi sill de merak edersiniz, Bizdeki | ve sizdeki bu merak düğü- münü bizzat — bahtiyarların kendileri çözüyorlar. Evvelki gün ellerindeki bilete yüz bim lira çıkan ( Nesim Hara ) ve ( Sabatay ) ismindeki Balatlı iki koltukçu şöyle anlatıyorlar: * — Durup dururken bir de haber verdiler ki biletimize büyük ikramiye çıkmış, biz zengin olmuşuz. Hemen pa- rayı aldık ve aramızda taksim ettik. Şimdi' İkimizin de beşeli bin liramız var. , Derhal ilâve edelim: Bu ikl bahtiyar ortak yeni gelen serve emin bir yere yerleştirdikten sonra hiç durup düşünmiye lü* zum görmeden yine her günkü gibi kultuklarının altına — eski püskü — elbiseleri sıkıştırarak sokağa çıkmışlar, yine eski mesleklerine devam — etmiş” lerdir. Muharrimiz Sabatay Efenm” diye şu suali sormuş: — Bu para ile ne yapa” caksın? Yeni zengin şu cevabı ver” miştir. — Koltukçulukla gözümüzü açtık, şimdiye kadar bu yüz“ den geçindik. Çok şükür kar zandığım bu para haylı işime yarıyacak. Yetişmiş üç kızım var, üçer bin liradan 9 bit lira (Drahoma) parası lâzıdt olacak. Şimdi eski san'atimt devam ederek paranın üs! tarafını tamamlamak lâzımdır.» Şimdi biz de size soralım: “ — Sabatay Efendinin bt sözlerine ne buyurulur?,, Ruslar - Portakal Alıyor Dörtyol, ( Hususi ) — Hel sene olduğu gibi bu sene d! portakal almak üzere Rut ticaret mümessilleri buray? geldiler. Rusların bu — sent erkenden gelişleri pornkl! mubayaa işine çok ehemmiye' vererek, fazla portakal alö' caklarını anlatmaktadır. Ge çen mektubumda da yazdığıf gibi bu sene Dörtyol port# kalları mütehassıs bir heyt' tarafından tedavi edildikleri?” den mahsulün iyi olacağı 4” laşılmaktadır. Dörtyolun isk€' leye ihtiyacını evvelki mekti bumda arzetmiştim.

Bu sayıdan diğer sayfalar: