METE. a ei “GÜNLERİ, ET Abdülhamit, İstanbulda İka- metine Tahsis Olunan Beylerbeyi Saray (Her hakkı mahfuzdur) (Çanakkale) önüne demir atar atmaz, yata derbal mu- tasarıf geld. Her halde, İstanbuldan emir almış ola- cak... Her halile, (Abdülha- mit) devri bendegânından ol- duğunu gösteren mutasarıf B. damat paşalara karşı (Vazifei tazim ve ubudiyet) i ifadan sonra mühim bir havadis verdi: — Muhtar Paşa kabinesi istifa etmiş ve Kâmil Paşa yeni kabineyi teşkile memur olmuş... Harekâtı askeriye o hak- kında mutasarmf biç birşey bilmiyordu. Ve anladım ki, memleketten ziyade mesleği ile alâkadar olan bir zat. Mutasarrıfın verdiği hava- dis, epeyce münakaşayı mucip oldu. Bizim arkadaşlar, bu kabine (o tebdilinden, askeri vaziyetin de iyi olmadığını istidlâl ediyorlar. Şerif Paşa, arkadaşlarla değil münakaşa, hatta müşafeheye bile tenez- zül etmediği için kemali azametle | süköt O ediyor. Arif Hikmet Paşa arka daşların fikrine iştirak et- mekle beraber, bir dereceye kadar bu vaziyeti hüsnü tefsir edecek sebepler buluyor. Vel — Muhtar Paşanın askeri muvaffakıyetsizliğini, Kâmil Paşanın siyasi muvaffakıyetleri telâfi ve tazmin edecektir. Diyor... Abdülhamide ge lince: Bu havadisi duyar duy” maz, derin derin düşündü. Sonra, başını iki tarafa sal- lıyarak; — Bugünkü vaziyete ne zaran, oda birşey yapamaz. Bugün söz, silâhındır. Dedi ve süküt etti, * Hay Allah o müstebakkını versin o mutasarrıf Beyin. Ne beceriksiz şeymiş... Kendisine sipariş olunan birkaç parça yiyecek şey göndermek için iki saattir bizi bekletiyor. Yatın ikinci kaptanı küp- lere biniyor. Hatta, okadar Bazik centilmen görünen Su- vari bile, kaptan köprüsünde öfkeli öfkeli geziniyor. b Ya Şerif Paşa.. Haniya bi- rim arkadaşlara, © şerefli Türk zabitlerine bir sabah selâmı vermeyi bile azametine yakıştıramıyan (o (Devletli Damat Paşa Hz). Cilveli cilveli gerdan kırarak yavaş yavaş suvarinin yanma soku luyor. Artık itidalini kaybe- den, dişlerini gıcırdata gicir- data haykıran ve tepinen bu Almanın (önünde, miskin ve çetrefil fransızcasile bir şeyler o söylüyor.. Şüphesiz, mutasarrıf bey hesabına özür- ler diliyor. Arkadaşlar, misafirleri kar- şısında oİlzumsuz yere bu 4adar çirkin bir hiddet Ye asabiyet gösteren gemi tal “lerinden yade, koca ını NAKLEDEN: ZİYA ŞA Be Osmanlı İmparatorluğunun ka- binesinde bir aralık nazırlık mevkini | işgal etmiş olan bu adamın, bir (yabancı karşısında bu şekilde ezilip büzülmesinden müteessir ol- dulur. Anlamalı.. Bu devlet kimlerin elinde, kimlerin ida- resinde kalmış... Akşam yemekten sonra gü- verteye çıktık. Hava, biraz sert olmakla beraber, bu mevsimde (Marmara) nın en gözel | gecelerinden biridi. Gündüz Arif Hikmet Paşama söylediği bir sözü müna- kaşa ediyorduk. Paşa, meş- hur Fransız hariciye nazırı ( Taleyran ) m ( — Fazla gayret göstermeyiniz..)mealinde- ki bir sözüne istinat ederek İttihatçilar) m bazı müfrit hareketlerini muahaze etmiş- # Biz konuşurken haber geldi. > Abdülhamit (Rasim Beyi istemiş, genmiyordu Yl Bu davet, bize tuhaf gel di. Rasim Beyin avdetini sa- bırsızlıkla bekledik. Nihayet Rasim Bey geldi. Onu görür görmez pek far- In sinirleştiğini anladık. Meğer Abdülhamit, Rasim Beyi karşısına oturtmuş. Bir çok diller dökmüş... Fakat... Bu, hayra delâlet eden birşey değildi. Vapura girer girmez oAlmanlarin muhafız zabitlere karşı aldığı vaziyet, Şerif Paşanın gösterdiği ta- vırı bürudet ve daha birçok hal ve hareket, gösteriyordu ki; İstanbula çıktıktan sonra Abdülhamidin vaziyeti deği- şecek ve belki de Rasim B, ile -arkadaşlarına uzunca bir yol görünecektir. Bakalım. o Ayinei ne suret gösterecek. (Arkan var ) devran Meclisteki Müzakerenin Zabıt- larını Aynen Yazıyoruz. (Baş tarafı 1 inei sayfada hayatının memlekete verebileceği gararları herkesten ziyade idrak ediyorsunuz ve herkesten ziyade kudret ve salâhiyetiniz vardır. Evet oda kâfi gelmezse yeni bir tedbir düşünürsünüz. Bugün için bir tedbir yoktur. er alâkadarları ağımız tedbir mat- a hürriyeti temin | eden © suüistimalin © zararlarını mümkün olduğu kadar meneden i bir kanun vücuda getirebil- AY vii Bonn için bilhassa hu- kukşinasları vazifeye davet ede- rim. Memlekette ulunan müte- hassıslardan da istifade edersiniz. Hukuk nihayet muayyen bir “ii ketin İdaresini tanzim etme içindir. Ameli bir şeydir. Hukuk mücerret birşey değildir. İdare- sinden mes'ul olduğumuz memle- İhtiyacı ne İse, esas ket halkının in an nu vücuda getir- meliyi kanun lâyihası teklif ettik, hal için gördüğüm baş- ka birtedbir yoktur. Eğer ümidimiz hayatını memlekete | Tarar vermiyecek, bilâkis mem- te serbest münakaşanın fey- “ei temin edebilecek bir isti- kamet vermek müy: olursa halk idaresinin geçmiye mecbur olduğu ve ilik ve müşkül merha- leyi © muvaffakiyete | atlatmış olacaj Bu muvaffakıyet sizin Olacaktır. (Şiddetli ve sürekli alkışlar). Fazıl Ahmet B. ( Elâziz )- Arkadaşlar; muhterem hatipleri- izi büyük bir samimiyetle büyük Yakuf ve alâka ile irat etmiş oldukları nutukları dinler- ken bu istizalı yapmakta ne kar dar haklı olduğumu bir kere daha anladım. Matbuat ale tan hürriyetini anlama arkey matbuatta subâr den ceraimi tecziye bahsinde *öölen hasasiyeti, bir nkalâp Fökameti için kâfi derecet zinde, çevik bulmadım. İsmet Pş. Hazretlerini bala met namına verdikleri Izahatı dinledikten sonra taze, ME vetle meseleye vaz'ıyed © onu etrafile izah sasi Saraya B. (Akıma — Ahmet Besyo Faz Ai. (Devamla) — | Arkadaşlar; ber türlü muhataraya İmkân veren içtimai, siyasi ve terbiyevi bir meseletin karşism- dayız. Binaenaleyh müsaade bu- yurursanız bunu her tarıftan ayrı ayn mütalea edeceğim. Eski zamanları, istibdat de- virlerini bir Arkadaşlar, Meşrutiyetin ilân edildiği © taribtenberi . bütün ifadelerinizden © anlaşılmıştır ki Türkiyenin. başına gelen siyasi badirelerin en zalim, en zehirli, en amansız sebeplerinden bir tanesi O mücrimane bir gafletti. O gaflet şudur. Matbuat serbes tiliği ve matbuat betmestliği de- nilen o iki mefhumu biribirine karıştırmak. Arkadaşlar, her ce- niyetin her terakki ve tekâmül merhalesinin beşeriyete, kendine göre bir nevi mukaddesatı var” dır. Bizim bugün içinde bulun- duğumuz cemiyetin, cümhuriye- tin de İcendine göre mukaddesatı mev.uttur, (Devamı var) Yeni Bir Eser Havacılık Tarihi Memleketimizde — havacılık tarihine ait şimdiye kadar hiçbir eser bulunmaması Türk Tayyare Cemiyetini Alman &limlerinden (Artür Först) ün (Fen Âlemi) ismindeki ese rinin üçüncü cildini tercüme ve bastırmıya teşvik etmiştir. Havacılığin efsane devirlerin den başlıyarak bugüne kadar geçirdiği tekâmül: deviflerini en hurda tafsilâtna kadar cemeden bu eser, milli kütür phanemizin mühim bir eksiğini tamamlaması — itibarile çok mühimdir. Kütüphanelerimizin en kıy- metli mevkilerini işgal edece- i tahmin ettiğimiz ve ma se yakın olarak ( 150) kuruş gibi az bir fiat konusan bu eseri tercüme ettirmekle cemiyet cidden iftihar edebilir. Eser tarihi amy itibar k zengin ve erkesi Sele odacık mahiyettedir. tarafa atıyorum. | Kiratık Kiralık eviniz. dairenir, odanız var mid ? e, sunu? Aramak ve sormakla vakit geçirmeyiniz. Ma Satilik eşyamz var dalre, oda İş mi istiyorsunuz ? ? (16) kelimelik bir ilân kâfidir. Her kelime fazlası DOKTORLAR | mmm DOKTOR AHMET HAMDİ Zührevi ve dahili hastalıklar. Hane: Beyoğlu. Tarlabaşı caddesi No. 145. Muayenehane: © Galata Topçular caddesi. No. 164 —-10 PARİS TIP FAKÜLTESİNDEN Meru Cit ve Zührevi hastalıklar mütehassım Dr. BAHATTİN ŞEVKİ Kabul saatleri sabah sekizden akşam y. kadar Babil Meserret oteli karşısında No. 135 birinci kat. —ıoı GÖZ ve GÖZLÜK mütehassıs Tıp Fakültesi göz hastalıkları sabık muavini doktor Fuat A: Bey — Muayene ile gözlük lir. Muayene ücreti alınma”, Bahçekapı Hamidiye caddesi $) numaralı mağaza — DİŞ TABİPLERİ DİŞ TABİBİ CEMAL ZİYA Köprübaşı Eminönü han ikinci kat No. 4. Sabah dokuz buçuktan akşam yediye kadar hastalarını kabul eder. — SÜNNETÇİ KOLAY SÜNNET Ameliyesi için meşhur Halepli zade doktor Talip Beye beş gün evvelden baber verilmesi. Sirkeci Nemlizade hanı, Telefon istan- bul 1486 —ı KOLONYACILAR m——— — MİS FABRİKASI MÜSTAHZERATI Di Kolonya, lavanta, esans, diş macunu, yağma krem, pudra, sabun ve biryan- tindir. Mis müstahzeretm bir defa tecrübe edenler dalma ve dalma onday ayrılmazlar. Her yerde bulunar, | —0 “KİRALIK © APARTIMAN ANKARADA KİRALIK APAR- TIMAN — Çocuk sarayı cadde- #inde No. 136. Apartımanın üst katı, bava gazı ve saire vardır. Her zaman mağazadaki terziye müracaat. — SATILIK SATILIK BOSTAN — Koca- mustafapaşada Celâl Beyin Yeni- çeşme bostanı, 12 dönüm arari, saçar müsmire, ve bir aileyi geçindirir ikişer odalı Iki haneyi havi bir bostan satılıktır. Gör- mek için yerinde, pazarlık için Lâleli apartımanları karşısında kahveci Ali Ef. vastasile Celâl Beye müracaat. — © MEMUR VE MEMÜRE © İl aamyelamdamm amima ağir MEMUR ve MEMURE İSTİYO. RUZ — İşinize, varifeaize halel gelmiyecektir. AYDA 90 LİRA kazanabilirsiniz, bize mektupla sorunuz, içine 6 kuruşluk pul koyunuz. İstanbul postanesinde 409 cg (Türk Hava Kartallarını ( Baştarafı 1 İnci sayfada ) rekete geldi ve pervane sü- ratle dönmiye başladı. Biri sol koluma, diğeri de sol bacağıma olmak üzere şid- detli iki darbe yedim ve yere yıkıldım, kaldım. Sol kolum dirsek üzerinden kr rılmış ve bacağımın diz ka- pağından aşağı kısmındaki bütün ince kan damarları kesilmişti. (Beni (hastaneye kaldırdılar. Bacağımın kangi- ren olmak tehlikesi baş gös- | terdi. Fakat bir hafta sonra | iltihap dağılmıya başladı ve | tehlike zail oldu. Kırk gün hastanede kaldım. Bir aralık Konyayı teşrif eden ve o zaman Müdafaai Milliye Vekili bulunan Fevzi Pş. Hz. hastaneye ka- dar gelmişlerdi. Hal ve ha- tırımı sorduktan sonra beni Harbiye Dairesi Hava Kuv- vetleri Şube Müdüriyetine ta- yin ettiklerini ve iyi olunca Ankaraya hareket etmekliği- mi emrettiler, 22-Haziran-336 da yeni vazifeme başladım. 23-Ağustos-338 da Trabzona hareket için emir aldım. Harp vesaiti tedariki için Bolşevik limanlarına gidip gelmek ve bu meyanda tedarik edebi- | leceğim. tayyarelerle nakliyatı düşman taarruzuna karşı vikaye için vaktile haberdar etmek üzere o tarassut (o etmekliğim emrolunuyodu. Araba ile se- kiz günde Samsuna geç: tim. O zaman İngiliz tor- pidoları Karadenizde faali- yette idiler. Samsunda vazi- yeti kollıyarak nihayet ufak bir motörle denize açıldım ve 16- teşrinievvel -336 da Trabzona geldim. O zaman Batum İngiliz işgali altında ve Trabzon sahili de İngiliz torpidolarının ablukasında idi, O aralık Hükümetin elinde iki vapur vardı. Bunlardan Birisi Rüsumatın 4 numaralı tarassut i, de gemisi, - diğ: İstanbul Sevkiyat İdaresinin Samsun romorkörü idi. Bunun bugünkü ismi (Gazzal) dir. m İl teşrinisani 36 tarihli Gazzal i tayin olundum. tarihine kadar bu vazifede kaldım, Nakliyatı yapabilmek için (o İngiliz & torpitolarının abluka hattını geçmek lâzım- dı. Cebren geçemezdik,; gö- rünmeden geçmek için de İngilizlerin ablukayı gevşet- mesi lâzımdı. Bunu da ancak şiddetli fırtınalar temin ede- bilirdi, Şu halde limandan çıkmak için fırtınayı beklemek icap ediyordu, Esasen mevsim kış olduğu için fırtma eksik olmazdı. Geminin de cürmü ingilizlerce omalüm olduğu için şiddetli fırtınada Ode nize o açılamıyacağımıza hük- meder, ayni zamanda ken- dileri de fırtınanın şiddetinden hırpalanmamak maksadile bir tarafa çekilir ve meydanı boş bırakırlardı. İşte biz de bu fırsatı kollar ve gece karan- ğında hemen limandan dışarı fırlardık. Trabzon ve Tuapse limanlarının arası yüz doksan mildir. Karadenizin hakikaten kara, azgın ve kökreyen dal galarına ( gazzal ) gibi ufak romorkörle meydan okumak, göğüs göğüse çarpışarak on- ları yarıp çiğnemek ve baştan girip güverteyi süpürdükten sonra kıçtan çıkan büyük dalgalar arasında daima iler lemiye çalışmak pek te kolay olmuyordu. Bütün bunlardan başka vaktile bolşevikler ta- rafından dökülmüş, fakat hu- dudu doğru olarak kendile- rinin de bilmedikleri torpil tarlaları pek büyük bir tehlike teşkil diyordu. Bundan maada zaman zaman Rusya sabille- Satılık oşya anyor musunuz? modar? Doktora, dişçiye terriya ve — siireye ihtiyacınız var mıdır? | (05) kuruşla hu işi yapabilirsiniz. lâve ediniz MÜTENEVVİ ŞAYANI HAYRET BİR İH- açmak zahmetinden kurtulacak- sınız. Ufak ve ucur bir tertibat sayesinde ai kaşına katta ve sanız, eye basınca kendiliğinden açılacaktır. Pangaltı polis karakolu karşısında No. 16 din — ÖRÜCÜ HÜSEYİN — Yırtık, şi yeniği elbiseler emsaline. k sürette bellisir örülür. Be- yoğlu İstiklâl caddesi Pasaj Az- mavur No. 13 —7 — mk iğ PARA KAZANDIRIYORUZ — İstanbulda, taşra | vilâyetlerde, kazalarda, nahiyelerde erkek işçi İstiyoruz, bize mektupla sorunuz. İçine 6 kuruşluk pul koyunuz. kuma yazma bilenler murac- caktır. İstanbul posta kutusu 48 — CC TŞ ARIYORUM ELEKTRİK VE MEKANİK MÜHENDİSİYİM — Müsait bir iş arıyorum. Son Posta vasıtasile mühendis Görgiyef. —2 DAKTİLO ARANIYOR Büyük bir. müessesei maliye için Türkçe ve başka bir ecnebi Usana aşina Türk bir daktile hanım aranıyor. Taliplerin ter- cümelhallarile | İstanbul (Posta kutusu 733 Z. T adresine mürar enatları. — Tanıyalım... i rinde görülen Fransız harp gemileri de vardı. Fakat bu düşmanların hiç birisi bizim azmimize mâni olamıyordu. Ankaradan Trab- zona gelen birçok telgraflar cephane ve eslehaya olan şiddetli — ihtiyacı pek açık olarak gösteriyordu. Memle- keti kurtarmak için icap eden harp vasıtalarını mutlaka elde etmek lâzımdı, Vatan kaygusu ve istiklâl aşkı, önümüze çe kan her maniayı bize devirtip çiğnetiyordu. OÜç zabit ve sekiz nefer arkadaşlarımın ayret ve fedakârlıklarının nizin memlekete endar ve müşkü larca f bir miktar da sabra topile birçok sıhhiye malzemesi ge- tirdik. Bu vazifemize © senenin bütün kış mevsiminde devam ederek © sıkı zamanda kıy- met takdir olunamıyan bir tek fişengin bile kaybolma sına meydan vermedik. Yeni Neşriyat ni Mülkiye Mektebi Mecmuası Her ay çıkan (Mülkiye mek- tebi mecmuası) nın 6 ıncı Eylül nöshası birçok lüzumlu ve ih- tisas yazılarile intişar etmiştir. Tavsiye ederiz. ON ÜÇÜNCÜ PATRON KUPONU No. 2 Gazetemizde on beş günde bir vermekte o olduğumuz — Patronu bedava almak (istiyorsanız, bu kuponu kesip saklayınız ve 15 kupo- toplayımı. Patroalarımır dan pek memnun olacaksınız. Patronlar neşradiidikleri güne den itibaren İstanbul karilerimiz bir hafta, taşra karilerimi — Bundan böyle kapıyı