r SEKiZiNCi SENE No. 2654 Sahip v«s Basmuharriri ttjP\RTESi 26 EYLUL 1931 . VUNÜS NADİ\ İDAREHANESİ: t Dfijunuuuıuınije larçiModa daireı «ahsüsa | ^ Telgraf: İstanbul Cumhurivet*f İl ' P o s t a kutıısu: N» 2 4 6 ^ \ Telef on: Başmuharrir Tahrir müdürU Idare müdürü 22365. Matbaa 22366 2323S 80472' Cumhuriye Gazi Hz. saat 5 te Ertuğrul yatile Derince'ye hareket buyurmuşlar ve oradan hususî trene binmişlerdir Gazi Hz. ne Başvekil, Dahiliye, Haridye VekiIIeri refakat ediyorlar 4BONE ŞERAİTİ MÜDOETjTÜRKİYEİÇİNJ HARİÇ İÇİN : Seneliği j 1400 Xx. \ 2700 I 6 Aylıği j 750 Kr. : 1450Xr.;s : 3 Aylığı • 4 0 0 Kr. ( * 8 0 0 Kr.^ NUshası her yerde. 5 Kuraşiar Darülfünun ideali... Darülfünunumuzun manevî şahsiyeti etrafında matbuat sütunlarında açılan samimî münakaşaları sevinç ve ümitle karşılamıyacak hiç bir suurlu Türk tasavvur edilemez. En yüksek ilim müessesemizi en yüksek kemal mertebesine çıkmış görmek gibi necip bir emelden doğan bu münakaşalar, millî ve insanî varlığımızı ilme, terakkiye ve hayata istinat ettirmek lüzumuna iman ettiğimizin ifadesidir. Cemiyetler millî hedeflerini ve bunlara götüren yolları böyle bulurlar, ve üzerlerinde işlene işlene, ni • hayet idrak mevsimi gelh, ve emeller seniyet olur. Darülfünunumuzun kendisi de dahil olduğu halde, hepimiz tasdik ederiz ki, başka memleketlerin da rülfünunları gibi, Türk Darülfünunu da, ilmî taharrileri ve takrirlerile, kütüpbaneleri ve neşriyatlarile, klinikleri yahut Iâboratuvarlarile, profesörlerî yahut talebelerile, istih • kakları ve kusurlarile, ve bütün hayatile tenkitten kurtulamaz ve ıslaha muhtaçtır. Büyük kültür devletlerinin asır • lik ilmî sâyilere ve zengin tecrübelere dayanan müterakki darülfünunlan nın, ve umumiyetle ilk mektepten en yüksek mektebe kadar bütün terbiye ve tedris müesseselerinin ve yetiş tirme sistemlerinin temelden ısîahı îçin, her tarafta yapılan ilmî münakaşalar, mücadeleler, ve ciddî teşebbüsler, bizim ayni ihtiyaçtan vareste kalamıyacağımıza bir delildir, ve bu her şeyden evvel, zamanın ve hayatın icabıdır. Bugün umumen teslim ediliyor ki tnodern kültür bütün medeniyet dünyasında derin bir buhran devresi yasamaktadır, ve asır henüz mer • kezî mefhumunu tesbit edememistirj>r Sabit olan bir şey var ki, içinde yasad'ğrmız bu 20inci asır, en yakın bulunduğu evvelki asırdan ve bu • nun mefhumlarından ayrı düşmüş • tür. Bundan evvelki idealler ve hayat şekilleri halin ve istikbalin ihtiyaçlarına ve taleplerine kifayet etmiyor. Fakat yeni idealler hangisidir? Bunda dünya üstatları ve mil • letler îttifak edemediler. Bununla beraber, her tarafta büyük pedagoklar ve filozoflar, ve yeni zamanın şuurlu evlâtları olan genç nesiller yılmaz mücahedelerile bunu arıyorlar ve doğru olduğuna inandıklarını tatbika çalışıyorlar. Reisicumhur Hz. dün akşam "Derince,, | Vapurcular rekabeti tariki ile Ankara'ya hareket ettiler Seyrisefain idaresile millî vaurcular arasındaki ezelî ihtilâf... Seyrisefain Umumî Müdürüne göre bu feci vaziyeti diğer idareler ihdas etmişlerdir [Seyrisefainle millî vapurcu • lar arasındaki ezelî ve ytAtct rekabet en had derecesile devam etmektedir. Bu vaziyetin sevkile ta Bartın'a kadar bir liraya yolcu nakledil diği bile vakidir. Seyrısefainın oırıncı sınıf vapurlanndan' Izmir. Başmuharri rimiz Yunus Na~ \ Biz bu mühim mevzu üzerinde edi B. evvelki hemmiyetle mesgul olmağa karar günkiî başma verdik: Seyrisefain ne istiyor, millî kalesinde bu vapurcular ne istiyor? iki tarafm games'eleye ehemyeleri nedir, niçin uzlaşamıyorlar?.. miyetle temas Bueriin ise Seyrisefainden başlıyoederek vaziyeti ruz. Evvelâ mes'elenin o cephesini her iki cephe tetk'k edeVm. Yartndan itibaren milden miîtalea et • lî vapurculartn söylediklerini nak • mişti. Yunus Naledeceğiz. Bu temaslarda hedefimiz, di Bey Seyrise vaziyeti ıslaha müsait olacak bir nefain ve millî vaticeye varmaktır.~\ purculart reka Sadullah Beyin beyanatt bete tahrik e den zihniyeti de Seyrisefain Umumî Seyrisef&in Müdiri Umumisi Saizah ediyordu. (Mabadi 3 üncu sahifede) Mudurü Saduîıah B. Reisicumhur Hz. Ertuğrul yatma gitmek üzere Dolmabahçe sarayından nhttma doğru gelirlerken tkî aydanberi sehrimizde bulunan Reisicumhur Hz. refakatlerinde Başvekil Ismet Ps. Hz. ile Dahiliye Vekili Şükrü Kaya ve Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyler olduğu halde dün akşam saat beşte Ankara'ya hareket buyurmuşlardır. Gazi Hz. dün sabahtan öğleye ka dar Dolmabahçe sarayındaki hu susî dairelerinde istirahat etmişler, öğleden sonra tsmet ve Kâzım Pş.lar(Mabadi 4 üncu sahifede) Hararet M. Venizelos ile 12 dereceye düştü Evinde neler görüştüm? Yağmur devam ediyor, Tayyare postası ile gelen tafsilât soğuklar başladı * Havalarbirdenbire bozdu, sıcak azaldı ve üç gün evvelki yağmurdan sonra serin bir sonbahar, hatta kış havası başladı. Dün sabah pardesüsüz çıkıla mıyacak kadar soğuktu ve kı şa girdiğimiz an laşılıyordu. Ha raret derecesi de Rasatanenin verdiği malu • mata gore (12) ye kadar düştü. Bu hal devam ederse bu sene kışın er ken geleceği, geçen yılın aksine mevsimin tersinden başlıyıp soğukla gireceği gözü korkutmaktadır. Dün arasıra yağmur yağmış ve mütehavvil bir rüzgâr esmiştir. Bugün de havanın böyle devamı muhtemeldir. Saracoğlıı Şükrü Bey Sabık Maliye Vekili bazı malî temaslar yapmak üzere Amerika'ya gidiyör Şükrü Bey seyahatinin mahiyetini izah etmiyor Sabık Maliye Vekili Saraçoğlu Şükrü Beyin malî temaslarda bu lunmak üzere bazı Türk bankacı larile birlikte yakında Amerika'ya gidecesrJ ha^^r verilmektedir. Bu haberlere nazaran Saraçoğlu Sükrü Bey Amerika'da bizi alâkadar e • den muhtelif malî mesail üzerinde salâhiyettar makam ve müesseselerle temasa geçecektir. Bu temaslar neticesinde memle ketimizin büyük sermayeye müte vakkıf umumî işlerini yapmak üzere bazı anlaşmalar yapılması ve Tür kiye'ye sermaye getirilmesi kuv vetle muhtemeldir. Dün Saraçoğlu Şükrü Beye tesadüf eden bir muharririmiz bu haberle rin derecei sıhhatini sormustur. Şükrü B. muharririmize demiştir ki: « Yakında Amerika'ya seyahate çıkacağım hakkındaki haberler doğrudur. Bu seyahatimin malî IIMIIIIIIIIIIIIIIIIUIIIMIIIIIIIM Atina 24 Tayyare postası (Sureti mahsusada giden muharri rimizden) M. Venizelos ile bugün yaptığım mülâkatın hulâsasını biraz ev vel telgrafla verdikten sonra o • tele döndüm. Bu mektubumu tay • yare postasına yetiştirmek üzere yazıyorum. Atina'ya mu • vasalatımın ikinAmerikan terbiye metodu, umuci günü M. Venimiyet itibarile, ve bilhassa yüksek zelos'un Kalemî mekteplerin terbiye metodu itibariMahsus Müdü • le, son zamar.larda merkezi sikletini rüne müracaat ekaydırmak lüzumunu hissetmiştir. derek Başvekil Bu yeni hareketten maksat, umumî Hz. ne be Venizelos'un şimdiye kadar hiç bir yerde intisar etmemis tahsil ile ilim arasında daha iyi bir nim Atina'ya son resimlerinden biri (Atina muhabirimız tarafından tevazün temin etmektir. Amerika'da geldiğimi ha gönderümiştir) üç yüz senelik bir hayat kıdemi gösmülâkat rica ettiğimi arzetmelerini ber vermelerini, (Cumhuriyet) gateren darülfünunun ilk tesisinde, {Mabadi 4 üncü sahifede) zetesini temsilen kendilerinden bir merkezi sıklet umumî terbiye esası üzerine yerleşmişti. 18 inci ve 19 un ııııııtııııımııiıııııımıımıııııııııııııııııımımnı iHiııııınııııııııııııınıınuııimıınırıııııııtıııııııııııımııııııınıınıııııııııınııııııııııınııııııiHiiMiı cu asırların ilmî tenvir hareketi neticesi olarak, bu vaziyet değisti, ve merkezi sıklet umumî tahsil üzerinden kalkarak, ilme istinat etti. Terbiyenin en ehemmiyetli muhtevası ilimdir ve bilgi sahibi olmak için, tek elverişli vasıta ilmî metottur, denildi. Simdi bu da değişiyor. Son sene' lerde bu iki metodu bîrleştirmeğe doğru bir temayül var. Ankara'da da ^ Ankara 25 (Telefonla) Ankara'da devamlı yağmur yağmaktadır. Havalar birdenbire soğumuş Saraçoğlu Sukru B Hancıye Vekıh Tevfik Rustu Beyle goruşurken Atletlerimizin Atina'ya muvasalâtı... italya'da kar Floransa 24 (A.A.) Hararet derecesi çok inmiştir. Pistoie ve Sienne mıntakalannda kar yağmakta dir. mes'elelerle alâkası olup olmadığı hakkında simdilik bir şey söyliyemem. Seyahatimde bana kimlerin refakat edeceği hakkında da izahat verecek vaziyette değilim.» ı I i ııı MinıııııııııınıiMiımuutııın tıtın tııımııı tıııII IIIIIIIH ımııiHimıııııııııııııiMimıımııııııııııiM Diş tabipleri kongresi • •«•.• Muhtelif kültür memleketlerinde darülfünun ve tahsil ideali ilmî taharrî yahut ilmî meslek tahsilidir. Darülfünunlar, az çok derece farklarile, âlimler yahut devlet hizme tinin muhtelif şubelerinde ve içtimaî müesseselerde hizmet edecek unsurlar yetiştirirler. Fakat bugünkü nesil bunun kâfi oimadığını görüyor, çünkü bu nesil derin bir hayat duygusile harekete gelmistir. Genç nesil ilmî taharri ve bilgi idealini «Gayrikâfh diye reddediyor, yüksek mektepten ve yüksek mektep muallimlerinden umumî bir terbiye ve yetiştirme istiyor, yahut hiç olmazsa, gençliğin kendi kendini terbiye edip yetiştirmesi işinde, onlardan bir yardım bekliyor. Genç nesil kendini hayat kuvvetile dolu ve tamamen inkişaf etmiş bir şah siyet yapmak, darülfünun tahsilini HASAN C." <badi 2 inci CEMİL Fransız nazırları Berlin'e gidiyorlar fc Dişçiler de Millî Tıp kongresi gibi bir kongre açmak istiyorlar M. Lavaİ bilâhare Vaşington'a gidecek Atina muhabirlmizin tayyare po3tasîle çönderdiği resim: Atletlerimizin Pire"de çekilen ilk resimleri Atina 24 (Tayyare ile) Türk sporculan bu sabah Gülcemal vapurile buraya vasıl oldular. Kendilerine iyi istikbal yapıldı. Kendilerini gördüm, konuştum, yanşlara kadar fasılasız idmanla mesgul olacaklardır. Atina'ya gelir gelmez aldırdıkları bir resmi de gönderiyorum. îürk atbtlerine mahsus jrapıjan programçok zengindir. iHŞ Paris 24 (A.A.) Ka bine, yarın top • lanacaktır. M. Laval, Ameri ka tarafından vuku bulan da vet hakkında rü fekasına malu mat verecek tir. M. Laval, arkadaşlarma karşı nezaket ve cemile ib * razı maksadile, " Fransız Başvekili vereceği oevabı * M. Laval tehir etmiştir. Fakat vaki daveti kabul edeceği şüphesizdir. M. Laval ile M. Briand, yakında Berlin'e icra edecekleri seyahat hak( niabadı Z . c: sahifede ) **:. •»fl'Dünku kongrede hazır bulunanlardan bir grup Diş tabipleri cemiyeti, mutat olan altı aylık kongrelerini dün eski Türkocağı binasında aktetmislerdir. Kongrede heyeti idare raporu okunarak tasvip *dilmiş, cemiyetin ilmî sahadaki faaliyetinin tezyidi, aylık konferans ve müsamereler tertibi, bir mecmua neşri, Avrupa'dan ge lecek profesörler tarafından kon (Mobadi 3 üncü sahifede)