Cumharîyet 1 I 26 Eylul 1931 Sehir ve memleket haberleri ) Siyasî icmal Kubilây abidesi Teberruat listesi Yazan: REŞAT EKREM Maarif Haberîeri Orta mekteplere kayde dilen muvakkat talebe Sinan He Sülevman bir dereye daha gittiler, onda dahi âbı musaffanm letaetle cereyanın gördüler... 12 *Ya ilâhi'. Âlımu dân&sın Cümle ezdâttan muberrasm. Beni vadiı gafnda zar itme Şeh yanında zelilv. har ıtmeH ij Gazetemizin teşebbüsile ya „ , f pılacak Kubilây abidesi için vaf* tandaşların gönderdiği teber § ruatı neşre devam ediyoruz. f Nihayet şehirden tarafa olan en so nuncu dereye baslamak üzere idi ki, diğer zamanlar o cîvarda kalabahk maiyetile avlanırken uğrayıp Si nan'ın calıştığım seyreden Süley man, bu sefer yanında bir kaç hizmetkârı ile ânî olarak geldi. Bina emini ile Sinan Padisahı selâmlayıp karşısında el bağladıIar.SüIeyman,yapılan dedikodulardan, kendisine Sinan hakkmda söylenen sözlerden, kendiaini bu hayırlı işten vaz geçirmek îçin yapılan tesebbüslerden fevkalftde müteessir idi: Mimar! Dedi. Bu derede ne miktar su var? Sinan: Saadetlu Padişahım. Tahmin olunan üzere yazılmiftır. Beş lüle diri Dedi. ^u »onuncu derede sular henüz toolanıp lilleye vurulmadığı icin mpvdands bir »ev görülmivordu. Kilon Ali Ağa fırsatı ganimet bildi. Söze karısarak Mimar Sinan'a tarizde ^ulundu: Padiaahım. Mimar Ağa bendeniz aceb fenninde mahirdir ve üstadı kâmiidir. Ziri zeminde nihan olan suyu ruvıı zemindeki gibi bilür. Bu bapta halkı âlemin hilâfında bir ozffl manaya vâsıldır! Dedi. Bina emininîn bu sözleri üzerine, Koea Sinan, kendisinin aleyhinde olarak Padişaha bir çok seylerin söylenmiş olduğunu derhal anladı: «Bildim ki bu bapta nice güftügu olmuştur. f.âTİm geldi ki SadetlA PaHisahıma* «Betı ne hâkım kı hemçu hızrı zaman Idem ızhar çeşmeı hayvan Lik fennim.de hayli ustadım Hiiireva hızmetınde Ferhadım Vire mennaı hayra Hak ınsaf îrUir menzile bu çeşmel saf Sinan o gün, uzaktan Pad:«ahın seldiğinî grörünce, yukarıdaki derelere adamlar gönderip MiMeri taVmalarını tenbih etmisti. Sü'evrr>ar>: Hani arzolunan sular nerede, gel göster! Deyince Sinan öne düşerek ikincî dereye dogru yürümeğe başiadılar. Sinan'ın kalbi heyecanla çarpıyor • du. Senelerce serhidlerde düşmanla göğüs göğüse çarpışan bu ihtiyar aslcer, fimdi, görünmiyen, insanı ar kadan vuran düşmanlarla uğraşı • yordu. SUleyman'ın önünde yürür • ken Cenabi Hakka münacaat ediyordu: Dereye vardıkları zaman Süley • man'ın gözleri sevinç ile parlamıştı. Tahta bendlere otuz tane lüle takılmış, on lüle su da bendin Ustünden taşıp akıyordu. Süleyman Sinan'a yaklatmasını emretti: Mimar, gel beri! Dedi. Su hemen bu mudur, gayri yerlerde dahi var mıdır? Belî Saadetlu Padişahım. tki derede dahi bunların emsali sular haliyen Padişah devletinde caridir. Padişahım! Arzolunan yüz lüle ama ziyadesi elli lüle dahi almak mu hakkaktır. Hususa eyyamı bâhurda asla sular bundan eksik olmaz! Mimar ile hükümdar, üçüncü dereye geçtiler. Orada da lüle lüle sular akıyordu. Süleyman iğildi ve «ol âbı musaffadan safa ile nuş» etti. Sonra bir dereye daha gittiler. Süleyman «anda dahi âbı musaffanın letafet ile cereyanın» görünce, Koca Mimar Sinan'a bir hil'at giydirdi. Bina emini Kilon Ali Agaya asla iltifat etmedi. Bunun üzerine Koca Sinan, hakkmda yapılan tezviratı Süleyman'ın kalbinden iyice cıkarmak için izahat verdi, Süleyman'a, Bizanslılar tarafmdan yapılan tesisattan da istifade edeceğini anlattı: Padişahım. Bu bendenin su yolları binasında nice tasarrufu hassım vardır. Cümleden biri bu derelerin her yerinde havuzlar ve kâfirî mermer oluklar olmaktır. Müruru eyyam ile yıkılup ziri zeminde bî nişan olmuştur. fnşaallahü tealâ an karip zuhur etmek ümit olunur. Süleyman, sarayi hümayüne döndüğü zaman, Sinan'ın bu muazzam işi başaracağına tamamen kanaat getirmiş bulunuyordu. Sinan'ın tahminleri dogru çıkmıştı. Zemin biraz kazıhnca «ol derelerin her birinde kârgir âli havuzlar ve zîbâ yekpâre mermerden oluklar bir nice yerde zâhir olmuştu». Mi mar Sinan'ın galebe ettiğini gören bina emini siyasetini değistirmiş, Sinan'ın her yeni muvaffakiyetinde Padişaha müjdeciler göndermeğe başlamıstı. Padisah bir müddet sonra tekrar geldi. Çıkan havuzları ve mermer olukları seyretti. Sinan'a hil'atler giydirdi. Mabadt var Belediye, Fikrinde musır! Darülfünun ideali ı Ha^makaleden mabaıt milletin en mUhim hayat vazifele rinden ayıran hailleri yıkmak isti yor. Bu, hayatın başlıyan yeni bir sekillenmesidir, ve bu şeklile hayat, derunî kanunlara göre hareket eden ruhî bir camia olacaktır. Prusya Maarif Nazırlarından Becher bunu söyle tarif ediyor: «Bugün artık terbiyeden maksat yalnız ilmî terbiye değildir. Yeni pedagoji bu prensibi terketmiştir. Bugün fikrî unsurlarla birlikte hissî unsurlar da hâkimdir: San'at duygusu, içtimaî ahlâkî duygu ve cismanî duygu. Bugünün yetiştirmek istediği insan tam ve bütün şahsiyettir, ve camia insanî bir şahsiyettir. tlmin liberal ferdi yetçiliğinden, ahlâkta ve san'atta, millette ve işte yaşanmış camia ru hundan yeni bir zamanın tekemmül •tmi» halis insanı meydana gelecektir.* Alman talebe birliğinin senelik içtimalanndan birinde ayni ideali tebarüz ettirmek üzere ittihaz ettigi mukarreratı başka bir makalemizde okurlarımıza arzedeceğiz. Amerika başta olmak üzere, Al manya, tngiltere, Fransa, ttalya ve iltb... Darülfünunları bu yeni te ktmUl cereyanlarınm tesiri altında bulunuyorlar. Bu umumî kültür cereyanları arasında, Türk milletinin de kendi en yüksek ilim müessesesini ve bütün mekteplerini ıslah etmek endişesile kalbinin çarpması ve bu şuurlu arzunun millî bir kültür ideali halinde, Türk efkârı umumiye sinde canlı olarak tebarüz etmesi teselli ve ümit verecek bîr harekettir. Ancak Darülfünunumuzun ulah •e tekâmülü için yapılacak millî cehitlerden hiç bir netice hasıl olmı yacağına apriori hükmederek mevcut darülfünunun kapatılmasını ve onun yerine yeni bir darülfünun kurulmasını terviç etmek, cezrî olmaktan ziyade müfrit bir hareket olur. Hiç şüphe etmemelidir ki yeni tesis edilecek her darülfünun ayni zâf larla birlikte doğacaktır. Böyle bir fikir, beslenen idealin yüksekliğine delâlet edebilir. An cak darülfünun da bir neşvünema, bir taazzidir. Onun da gençlik, recüliyet ve kemal çağları vardır. Da rülfünun fikirdir. Ve fikir olmak itibarile bir inkisaf ve tekâmüldür. Hiç bir darülfünun her hangi bir teşkilât dehasının bir lâhzada ya ratacağı bir varlık değil, bilâkis mevcut terbiye teşekküllerinin ve uzun tekâmüllerin tabiî muhassala sıdır. Bu sene tstanbul'da orta mek teplere kayıt için müracaat eden taL K lebenin geçen seneye nazaran fazla 2759 Eski yekun 40 olduğu görülmüs ve kadrodan f az Uşak şeker fabrikasmda Raşit Bey 00 1 la talebeler muvakkaten mekteplere Yekun 2760 40 kaydedilmişlerdir. Ezcümle Vefa, Davutpaşa ve sair orta mekteplerde yeniden subeler küsadı lâzım gel • mektedir. Keyf iyetin ve ahnacak tedbirlerin tesbit: için Maarif Vekâleti müfettişi umumilerinden Hasan Âli Bey tetkikata baslamıstır. Faik Sabri Beyin tekaütlüğü 10 kuruşluk otomobiller Ankara'da Gazi terbiye enstitüsü müdürü Faik Sabri Beyin tekaütlü • bu şekilde çalışamazlar ğüne ait muamelenin derdesti ik mal bulunduğu haber alınmıstır. YeValinin beyanatt rine kimin tayin edilece^i henüz takarrür etmemistir. Bazı şoförlerin 10 kurusa yolcu Zonguldak Vilâyetinin bir taşımak istedikleri halde BeleditefebbiİBÜ ye tarafmdan müsaade edilme • Zonguldak Vilâyeti, orta mektep diği yazılmıstı. mezunlarının en güzidelerinden iki İstanbul Valisi Muhitin B. dün efendiyi her sene vilâyet hesabına tstanbul liselerinde meccanen okutbu mes'ele hakkmda kendisile mağa karar vermis ve bu sene U görüşen bir muharririmizeşu izatanbul lisesine iki talebe göndermişhatı vermiştir : tir. « Şehirdeki bütün vesaiti Nakledilen muallimlerin maaşlan nakliyenin Belediye nizamatına Gerek tstanbul'da, gerek diğer v>itaat etmeleri mecburidir. Her lâyetlerde becayiş eden veya naklen nakil vasıtasınm ayrı ayrı tali • baska vilâyete tayin edilen muallimlerin eylul pesin maaşlarınm nere matnamsi vardır. Ve her nakil vaden verilecegi hakkmda tereddüt sıtası da bu talimatnamenin iya gösterilmekte idi. Ahiren Maarif Veret ettiği şekilde çalışabilir. Halkâletinin alâkadar dairelerinin gösbuki şoförlerin bu teşebbüsü hiç terdikleri lüzum üzerine işbu maaşlarm muallimlerin ağustosta bulunbir nizamnanaeye muvafık değildukları mekteplerden verilmesi ta dir. Eğer onlar otobüs gibi çalış karrür etmiş ve muallimler de ayrı mak istiyorlarsa otobüs talimat ita emirlerile muhasibi mes'ullüğe namesine, otomobil gibi servis müracaat ederek maaslarını almağa yapmak istiyorlarsa otomobil tabaslamıslardır. limatnamesine riayet etmek mecOkutulacak kitapların listesi buriyetindedirler. Bir nakil vası İlk mekteplerde okutulacak kitaptatı bu evsaftan hangisine malik ların listesi Maarif Vekâletince tes bit edilerek tabedilmek üzere Devise o isim altında ve o talimatnaIet matbaasma gönderilmistir. Devlet meye göre iş yapabilir. matbaası listenin tab'ına başlamı* Belediye noktai nazarmda ta olup bu hafta zarfında ikmal ede mamen haklıdır. rek Maarif idarelerine gönderecek Maamafih ucuz yolcu taşımak tir. Orta mektep ve liselere ait olan listeler tab ve irsal «dilmistir. istiyen otomobilîer için şimdîkTnYeni tarih kitaplart den daha ucuz bir taksi daha tesBu sene Maarif Vekâletince ih • bit edilerek bu ihtilâfm önüne zar edilen tarih kitaplarile yurt bilgeçmek mümkün olabilir.» ıçilerinin Devlet matbaasınca tabıları henüz ikmal edilmemistir. Ay nihayetinden evvel bitirilmesi mukarrerdir. Maarif Vekâleti Nesriyat müdürü Faik Reşit Bey tstanbul'da bu kitapların taVile meşgul bulunmaktadır. Kitapların tabıları hitam buAdliye müfettislerinden Fuat ve luncıya kadar muallimler, derslerini Ferit Beyler, Vekâlet tarafından müzakere ve tekrar seklinde idare eTürkiye'deki hapisanelerin teftişine deceklerdir. memur edilmislerdir. Müfettisler biDarüffafaka'ya kırk talebe alındt lumum hapisaneleri teftiş ettikten Bu sene Darüssefaka'ya kayıt için sonra Vekâlete bir rapor verecek dört yüz yetmiş muhtaç talebe mü lerdir. Bu rapor üzerine hapisaneler racaat etmiş, yapılan müteaddit ve yeni kanunun tarifatına uydurula sıkı imtihanlar ve kur'a neticesinde caktır. dördüncü aınıfa otuz beş ve besinci •ınıfa beş talebe kabul edilmUtir. Salih kaptan tevkif edildi Darüşsefaka'da teşrinievvelin üUç dört gün evvel Haliç'te Tersatedri<*»a bavlanncnktır. ne önünde bir kaza olmus, Salih kaptanin idaresinde bulunan Millet motörü bir sandala çarparak bunu parçalamış, içinde bulunan sekiz kisi denize dökülmüş, Osman isminde bir yolcu da boğulmuştu. Zabıta bu husustaki tahkikatı ik mal etraiş, Salih kaptanı istiçvap ettikten sonra evrakile beraber adli yeye göndermiştir. Adliye, vak'anın seklini nazari dikkate alarak Salih kaptan hakkındaki adlî tahkikatın mevkufen icrasına lüzum görmüş ve Salih kaptanı tevkif etmiştir. Tahkikata devam olunmaktadır. Hapisaneler teftiş ediliyor Avrupa hükumatı müttehîdesî şe& linde bir A*rupa Birliği vücude ge^ Muhtelif müessesata 242 tirilmesi için Fransa Hariciye Nazırı M. Briand tarafından ilk defa bir proje teklif edildiği zaman bu tek» bin lira verilecek lif Avrupa haricindeki devletler tarafından ve bilhassa Müttehidei AVergilerde bazı tadilât üzerine merika devleti tarafından büyük Vilâyet Belediye varidatında teşüpheler ile karşılamıştı. Avrupa nakus dolayısile bir müddetten haricinde büyük iktisadî ve sivasî menafü bulunan bazı Avrupa devberi mevkuf tutulan yardım tahletleri dahi harici kuşkulandırma sisatının tesviyesine başlanmış mak için mezkur projeyi ilk şeklintir. Belediyenin bu faslındaki de pek hoş görmemişlerdi. Bazı devkonservatuvar, Darülbedayi ve oletler dahi Avrupa ittihadının Cemi • peret masraf larına muavenet olayeti Akvama rakip bir müessese o lacağma ihtimal vererek itiraz et * rak 48 bin, Darülâcezenin büt • mislerdi. çe açığını kapatmak için 45 bin Bu gibi mütaiea ve itirazların te kreşin nevakısının ikmaline mu siri ile Avrupa Birliği tasavvuru ted» avenet için 10 bin lira tahsisat ricen bir çok esaslı tadilâta uğra vardır. Bundan baska müesesatı mış ve nihayet Avrupa Birliği komishayriye ve içtimaiyeye tevzi edilyonu siyasî işlerden zîyade iktisadî meğe başlanan yardım tahsisatı birlîk mes'elesi ile istigal etme&e baş« lamıstır. Halbuki Avrupa Birliğinm da 10,500 liradır. Vilâyet kısmınasıl gayesi sivasî mukarenet ve is dan da Darüşşafaka'ya 25 bin, tikrar tesisi idi. Cemiyeti Akvam büf akir talebenin iaşesi için Hilâli yük meclisinin altıncı komisyonunahmer'e beş bin, hayat mektepleda Avrupa Birliği komisyonunun arine 25 bin, Şile merkez sıhhiye tisi ve vazifesi mesVleM bir kaç gün evvel müzakere edildiği sırada Asya sine 1,500, Yalova Belediyesine devletleri müttefikan Avrupa Birlik bin, muhtaç veremliler için sanakomisvonıınun Asva devletlerîni hatoryomlarda tediye olunacak yaricte bıraVarak iktisadî çareler ve taklar için 10 bin, kadınları ça tedbiHer düsünmek ile meşgul ol < lıştırma teşkilâtına 7,500 Himamavna itiraz etmî^lerdîr. yeı Etfal'e 9 bin, Beyoğlu halk fırJaponya murahhası M. Ssto ik kası dispanserine 2 bin, halk biltisadî buhran mes'elesinde Avrupa ve Asva milletlerinin hastalığı ve ızgisi derneğine bin,maarif cemi tırabı bir oidıiğu halde münhasıran yetine 3 bin, idman cemiyeti ittiAvrupa milletlerine yardım etmek fakma 2 bin, veremle mücadele mes'elesinin mevzuu bahsediirn^Mne cemiyetine 500 lira verilecektir. itiraz etmiş ve Rusya Avrupaî bir Gayrimüslim ekaliyetlere men devlet olmaktan ziyade Asyaî bir devlet olduğu halde AvrıiDa B' i : ^i sup müessesatı hayriye ve mek komisyonunda iktisadî cihetten bü • teplere de on bin liralık yardım tün Asya devletlerini dahi alâka yapılmak üzere tetkikat icra edildar eden m««'elel»"rde rey sab'fcî olmektedir. ducunu ve di§er Asya devlet!«»rinin haricte bırak'M'Şını ve bu halin mü« savata menafi bulunduğunu beyan etm'Ktir. Kimsesizier yurdu tevsi edüecek Japonva devletînin bu it'^az ve Kü« Belediye tarafından Ayasofya cumuna Cin, Hindistan ve tran hü medresesinde açılan kimsesizier yur kumrtlerinin rrmrpMia^ları dahi iş tirak etr>v*Jerdir. Bu hücumun karşı* du çok rağbet görmüş, buradaki 65 sında M. Rriand müdafaada bulnnkaryola kâmîîen dolmuş, yeniden 15 karyola daha ilâve edildiği halde mus ise de kon'îsvonun m»lî ve ikti«»fîî m^s'e'^l^rde vazîfesîni teca kâfi gelmemiştir. Belediye ikinci bir viiz <*«i^în* !t*««'a mrclur olmnı yurt daha açmak için tetkikat yaptur. MumaHevh bunda komî«vonu maktadır. mazvr EröstP'mek icin fevkalâde buh< Tiyatro mektehln'n tahsisatı ranı ikfî«ndî"i vesile ittîhaz etmi'tir. tk*'sadî birlik komitesinin bir sene kesildi daha dev«mına karar verilmiştir. Maarif Vekâleti tarafından tiyatro Maahaza \sva dev'etlerinin hücuTnu\ karsı.<inda AVTUDR Rir'îti ta«awi"u« mektebi için verilen üç bin liralık nun dü»ir*«i gümulü i'eride bir kat da« tahsisat bu sene kesilrrmtir. Mek ha tahdit edilecrktir. tep, yalnız Belediyenin verdiği tahFFY7İ sisat ile idare edilecektir. Müesseseye erkek talebe tarafından büyük bir rağbet vardır. Fakat bu sene tahsisat az oldugundan yeni taliplere maaş verilemiyecektir. Ancak, sah nemizin kadın san'atkârlara fazla ihtiyacı oldugundan mektebe kız taBıi gece ay tutulacaktır. Kamer lebe müracaat ederse bunlara maaş bu akşam saat 17,55 te doğacağıverilebilecektir. Ertuğrul MHITÎI B hâ'â Paris'ten na göre husuf şehrimizin ve mem« avdet etmediği îr'n mektepte tedrilpketimizin her tarafından görüsata baslanamamıstır. ler^tir. Belediyenin Yardımları Avrupa Birliği Ve Asya milletleri Bu gece Ay tutülacak Biçki Mektebinde sergi açıldı H>«"fun takip edeceği seyir şcv'edir: Kamerin sikih zıîle gîrmesi 18,41 çrece, zıl'e gİTnesi 19.54, husufu zıll'^în ba=1apeıcı 21.5 vasat husuf 21.48. bnçufıı zillinin nihaveti 22,30 zılden çıkma> sı 23.22 şibih zılden hurucu 24,55 tir. Fransa Na7irWı BerHnde ( Birinci sahifeden mnbait ) iki hırsız tevikf edildi Uzun müddettenberi Beyoğlu taraf larında hırsızlık yapmakla maz nun Ekrem ve Kirelos isminde iki şahıs zabıta tarafından yaklanarak adliyeye verilmiştir. Adliyece maznunların tevkifine lüzum görülmüs ve tevkifaneye gönderilmişlerdir. Altıncı istintak hâkimi tahkikata baslamıstır. Bolonya darülfünunundan sonra Avrupa'nın en eski darülfünunu o • lan Paris darülfünunu 11 SO senesinde, yani bundan sekiz asra yakm bir zaman evvel vücude getirilmiş tir. Böyle iken, tenkit ruhu, müstaki! ahlâk, taharri hürriyeti, ve tedrU hürriyeti bu darülfünunda an Bono tevziatına bugün devam cak bundan elli yıl evvel yerleşebîlmistir. Bunda elbette siyasî rejim • edilecek lerin tesiri çok olmuştur. Bununla Maliye Vekâletine tasdik ettirilberaber, darülfünunların garip bir mek üzere Ankara'ya götürülen kümukadderatı vardır: 17 inci ve 18 in çük kıymetli bonolann sehrimize geci asırların o zorlu ilim hareketi, he tirilerek takdiri kıymet komisyonuna men de, darülfünunların haricinde teslim edildiği yazılmıstı. vukua gelmiştir. Göte'nin dediği gibi, Bugün karar numaraları 525 ile «Yapmak kolaydır, fakat düşünmek 554 arasında olan gayrimübadillere güçtür.y yüzde yirmi hesabile tevziat yapılaHAS AN CEMİL caktır. Sergiyi hazırlv/an hanım kîzlanmız «Türk Kadınlan Bicki ve Dikiş Mektebi» ^nin yedinci sene ikinci devresi münesebetile mektebin Vezneciler'deki binasında açılan serğinin resmi küsadı dün parlak merasimle yaoılmıstır. Mektep, yedi sene zarfında yirmi ikisi bu devreden olmak üzere 172 mezun yetiştirmiştir. Bu devrenin mezunları Nazire.Fatma, Naciye, Leman, Nebahat, Mu azzez, Hadiye, Meliha, Mürüvvet, Müzehher, Nezahat, Seniha, Raziye, Nadide, Saide, Ayşe Se niye, Hayriye, Sura, Seher, Hatice, Huriye ve Fahriye H.lar. Sergide mezun hanımlar tarafından san'atkârane bir surette vücude getirilmiş, kadın tu valetleri, erkek elbiseleri, tayörler, pijamalar, iç çamaşırları, hesap işleri, yatak takımları ve daha pek çok nadide ve kıymettar eşya teşhir edilmiştir. Bu münesebetle mezun hanımlara merasimle şehadetnemeleri de tevzi olunmuştur. kmda Nazırlar meclis'nde beyanatta bulunacaklardır. tngiliz btıhranı da kabine müzakeratına zemin teşkil edecektir. M. Laval ile M. Briand'm Berlin'e yapacakları seyahat programmın bir maddesine göre Fransız nazırları Alman BaşvekMi M. Brüning ile Hariciye Nazırı M. Cutius tarafmdan pa zar ve pazarte«i günleri öğle yeme ğine davet edüeceklerdir. Nazırlar arasındaki mülâkatlarda malî mesail görüsülecektir. Matbuatın ve efkârı umumîyenin büvük bir kısmı bu mülâkattan çok iyi neticeler beklemektedir. Va«ington 25 (A.A.) M. Stim son, M. Laval'in cihan mes'elelerini M. Hoover ile müzakere edebilmesi için Amerika'ya gelmesini son de rece arzu etmektedir. Mumaileyh, faydah bir surette müzakere edilecek olan mes'elelerin «hiç bir hududu olmadığını» ve bu müzakereler mevzuu tasrih edilmemekle beraber, bu mes'elelerin tah didi tashihat, beynelmilel borçlar ve altm mes'elelerî gibi mes'elelerden ibaret bulunacağını söylemiştir.