Kari Gözile Gördüklerimiz Tavzih Ediliyor Son günlerde gazetelerde Palamut balığından tesemmöm Vak'alarının çoğaldığı hakkında neşriyata — tasadüf edil- tektedir. İstanbul bahkamesine gelen balıklar belediye doktoru ta- rafından bilmuayene ekle sa- lih olduğu takdirde piyasaya çıkarılmaktadır. Bu vakayi hakkında husust olarak yap- Miş olduğumuz tahkikata na- Zaran — hastalarda — görülen fraxın tesemmüm ile münase- beti yoktur. Çünkü bu vak'a- ların eksgerisinde — doğrudan doğruya © şahsın kendi uz- Yiyetine mahsus olmak Üzere lırlııızıhk, kaşıntı gibi hâlâtın Müşahedesi tesemmümle alâ- kadar olmadığını göstermek- tedir. Bu hâdisat fenni tıpça (Anaflâksi) denilen bir halet- tir, bazı insanlar en taze bir balık yedikleri halde bile uz- viyetlerinin — istidadı — tesirile bu gibi hallere duçar ola- | « I imasın(İa İsyan Nasıl Çıktı? bilirler. Cevaplarımız Tarlabaşı Mazlum Beyet Hem haklı, hem de haksızsınız. Haklısınız: Çönkü bütün gaye tebrin asri bir su tesisatına Malik olması ve bu süretle su İhtiyacının temin edilme: Zayede hemen herkes birleşiyor. Fakat haksızsınız: Çünkü şimdiye kadar seksen defa şikâyet edil- Miş, hiç birl yerine getirilmemiş, dâima — sürüncemede kalmıştır. Bunlar malüm iken yeni teklif- ler hakkında müzakere kabul edilmesi hiçte doğru değildir, Çünkü —bu teklife — tekaddüm bir karar vardır. Okarar evvel — verildiği 'f,','. biz onun tatbikini istiyoruz. en mühim — tarafı şudur ki - şirket ayol tesisat için evvelce İmtiya- zinın temdidini ileri sürüyordu. Fakat bugün okaydi kaldırmıştır. Bu cihet bilhassa şayanı dikkat- tir, efendim. * Yozgatta manifaturacı Sara- toğlu Şekip Beye: Bahsettiğiniz tezkere hususi Mahiyetledir. Eğer resmi mahi- yette olsaydı, © zaman bir suç teçkil eder ve tecziye İâzımge- lirdi. Bununla — berader . aslını Könderirseniz — daha İyi — olur Sendim. e— -— TAKVİM — Gün 30 - 22 Eylül - O3L Hizır 149 Arabi Ruml 9-Cemazlyelev. 350 | 9 - Eylll - 1807 Sakit-ezanlerasatt | vakil-ezani- vasati ğ irinman aN &| ? 12.—| 18,09 h: ııî ıî:: ::ı..:-! Lsı| 19462 | tılar. Doğruca ( Black Park ) Kündi| 9.26 1533 | lansak | 9.87/ <07 | denilen parkta - toplandılar. e— LA p a şİzemammn TEFRİKA NUMARASI 28 T ELMASIN HiKÂYESİ Tahtırevanın birdenbire dur- Ması üzerine ikisi de rüyala- Fından uyandılar ve mahmur lıîhmur bakışarak mırıldan- lar: — Galiba geldik ! Dışarıdaki gürültü de bit- Mişti. Yüzlerce at ve yürzlerce İnsan, âni bir uykuya dalmış gibi birdenbire seslerini kes- Mişlerdi. O muazzam velvele- den sonra bu derin sükün, adınlarda garip bir — tesir Uyandırıyordu, issiz bir. çöle müsler gibi garip bir ta- üs — geçiriyorlardı. Balıktan Zehirlenme Meselesi | | İngiliz donanması bir geçit resminde ngiliz Donan- İngiliz Hükümeti son mali buharan karşısında — muallim ve polislerle ordu ve donan- | ma zabitan ve efardının da maaşlarında tenzilât yapmıya mecbur edilmişti. Fakat ordu ve donanma kumanda -kı- sımlarında — tenzilât — yüzde yirmiyi geçmediği halde efra- dın maaşlarından yapılan ten- zilât yüzde elliyi iııldıı. Bu karar üzerine İngiltere- nin Bahrimuhit filosuna men- sup bahriye efradı bir nevi İs, yaptı. ’S.:l elen İngiliz gazeteleri bu hareket hakkında şu ma- lümatı veriyorlar : Juvvergordon limanında bu- | lunan bahriye efradı, maaş- larında — tenzilât yıg.lıuğım geçen pazar günü haber al- mışlardı. Bu haber, her fg- mide neşir ve ilân edildi. Sonra efrat sahile çıkınca gazetelerden bu haberin taf- silâtını — öğrendiler. — Evvelâ şurada burada grup — grup toplanarak vaziyeti münakaşa ettiler. Fakat bu toplanmalar tedricen ordu, donanma ve hava kuvvetlerine kadar sira- et ett. Ve şehrin haricinde ğüyük bir miting aktedildi. Oakşam efrat gemilerine heyecan içinde döndüler. Er- tesi sabah gemilerde vazife-? lerini bitirdikten sonra öğleyi müteakıp tekrar sahile çık- SÖN P Dünyada Olup Biten Hâdiseler İngilterede Mali Buhran Ciddidir- Donanmada İsyan Nasıl Çıktı ? Almanyada Mali Tedbirler Berlin — Hükümet döviz muamelelerinin tahdidi ve ser- mayenin harice — çıkmaması için yeni tedbirler almayı düşünmektedir. i Aralarına birçok ta sosyalist | ve komünistler — karıştılar. Akşama kadar ateşli nutuk- lar — söylendi. Nümayişler yapıldı. Akşam tekrar ge- milerine — döndüler. u- mandanlarına — protestolarımı bildirdiler. — Amiral, — erkâm harbiye reisini derhal hükü- metle temasa gelerek vaziye- ti bildirmek Üzere Londraya gönderdi. “Efrat, hükümdüip cevabı gelinceye kadar leyeceklerini ve o vakite ka- dar hiçbir iş — görmiyecek- lerini söylediler. Bayrak al- | tında toplanip şarkılar söyle- | dller ve kararı beklediler. Amiral bütün gemileri bi- rer birer dolaşarak efradı İknaa çalıştı. Bunlardan yak nız bir tanesinde York gemi- sinde efrat tekrar İşe başla- dı. Diğerleri hükümetin ka- rarını beklediler. Avam kamarası, Donanma efradının isyanını haber alır a- maz hükümeti istizaha çekti, birçok — hatipler — hükümete hücum ettiler. Hükümet vazi- yeti düzelteceğini bildirdi. Bir taraftan da amirallık, bir be- yanname neşrederek donanma efradının arzularının — nararı dikkate almacağını bildirdi ve bu suretle isyan bastırıldı. İk harcket Varspcat gemisin- de başlamıştır. Şimdilik yeni tafsilât mevcut değildir. A, * İngiliz Borsasında Panik Londra — Bura piyasasında kambiyo fiatları kaldırılmıştır. Banka memurları kambiyo yermekten imtina etmektedir- ler. Bu hal, dehşetli bir panik doğ laştur. Wyııcılıl da kambiyo fiat- larını tescilden imtina etmek- tedirler. — Liverpul — piyasası amuğun yüzde elli yüksel- I :_i ini haber vermektedir. lükümet, altın mikyasını tesbit eden bir kanun maddesini 3 verecektir. 1925 tarihli ve altının sabit fi ve hükümet lması esasına dair olan anun kaldırılacaktır. O gün, Löndra Borsası kapanacaktır. giliz Bankası ilk tedbirleri almıya memur edilmiştir. Bombay esham Borsasi İn- lteredeki vaziyetten dolayı ün kapalı kalmıştır. İngiliz rırlımenıomnvıı 8 teşrinievvelde feshedileceği ve yeni intihabatın 29 teşriniev- velde yapılacağı söyleniyor. ine şayialara nazaran kabi- nenin İiberal azaları yeni in- tihabata muarızdırlar. Hatta böyl_: bir karar karşısiında kabineden çekilmeyi bile gö- ze alacaklardır. Ayın — yirmisinde Londra Borsasında bir panik olmuş ve o gün Başvekil acele Lon- draya dönmüştür. Bir günde borsa zayiatı (17) milyon İn- giliz lirasını bulmuştur. Mali- yeciler İngiliı Tirasının vaziye- tini ümitsiz. bulmuyorlarsa da İktısat Bah si Banknot Çıkaran Ban- kaların Kooperasyonu Banknot, bankaları, Harbi Umumiden sanraki kredi ihti- yaçlarını temin etmekte pek mühim rol oynamaktadır. Fe- deral Reserv Bank ( Amerika Bankası ), Bank of England (İngiliz Bankası), kısmen Bangue de France ( Fransız Bankası ) ve Reichs - Bank (Alman Bankası) nin iştirakile bir teşriki mesal yapmasay- dılar bugüngü mali ve Iktıs sadi buhran halledilemezdi. Bu teşriki mesai bugünkü buhran ve tehlikeden dünya Iktısadiyatını kurtaracağı ümi- dini vermektedir. Bu koope- rasyonun ehemmiyeti Dawes plânının tadili esnasında nazarı dikkati celbetmiş ve Bale şeh- ! rindeki Beynelmilel Tediyat Bankasını bu sebep dolayısile teşkil etmiştiler. Bu banka şimdiye kadar pek kısa bir müddet xarfında faydalı hiz- metler görmüş olduğunu ve son haftaların kredi buhranının büyük bir felâkete müncer olmaması ise birinci derecede bu bankanın muntazaman ver- diği Reeskont kredilerinin te- min ettiği görülmüştür. Mevcut Projeye göre Hoover, Bey- nelmilel Tediyat Bankasının nezareti altında Almanyada temdit edilen kısa müddetli kredileri konsolide etmek iş- temektedir. Diplomalı İktisatçı Sedat Zaim Turneye Çıkacak San'atkârlarımız Hüdadat Şakir, Fahire, Cennet Ha- nımlarla Tambur! Refik, Vamık Bey- lerden — mürekkep bir musiki heyeti- nin yakında, Ati- nadan — başlıyarak bir Balkan turne- sine çıkacağını bildirdik. He- | menni ederiz. TokyoıZı Zelzele Tokyo — Burada — şiddetli bir zelzele olmuştur. Bar- #dıntı, memleketin garp kıs- mında şiddetle duyulmuştur. Dokuz kişinin öldüğü ve yüzlerce —yaralı mevcut ol- duğu baber veriliyor. Konozo ve Kumağa şehirlerinde bir- | çok evler yıkılmıştır. ayni para, istinatsız kaldığı ber yerde düşme alâmetleri gösteriyor. Veliaht, Şekerste Başvekil ile yemek yemiş ve ondan mali vaziyet hakkında izahat almıştır. | ' — yet — hazırlıklarını bitirmiş, yola çık- mak — üzeredir . komşu — memleket- lere - tanıtacak ©- lan heyetin. mu- vaffak olmasını te- Zeppelin Ame- rika Yolunda Berlin — Merkezi Ameri- kaya giden Zeppelin balonu evvelki gün öğle üzeri hattı istüvayı geçmişti. Fransız Başvekili Ve Amerika Paris - Fransız Başvekilinin yakmda Amerikaya gideceği haberi asılsızdır. Amerikadan biçbir. davet — alınmamıştır. Maamafih Vaşington menabii, Mösyö Lâval böyle bir arzuda bulunursa Amerikanın kendi- sini memnuniyetle davet ede- ceğini söylemektedirler. YAZAN: * * Filhakika, seyahat bituıl;îi. ileri için kurulan otak- lkı.:: ;:klnlçn: gelmişlerdi ve onları karşılıyan ıığe: ç;dı; lan Şehzadeyi :ıî::llır::".içîy dindar — bir süküte — bürünmüştü. Fatibin oğlu, sarıklı ve tepesi .yıldıı tablalı şık bir Mevlevi sikkesi taşıyordu. Üzerinde T dedikleri ince sırmadan ma mül ve © devirlerde çok mîık— bul bir kumaştan zarif bir entari ve kısa bir kaftan yardı. ftalı — kanun Blp n Te n sına gom elmas bir bıçak | sokuşturmuştu. Kafesi biçim- | de sarıklar — sarılı iri kas | vuklar. taşıyan Ağalar, bıratalı | bostancılar, kadife kalpaklı deliller, ince çıbıklı kalafat ; giymiş çuhadarlar, — bir ar- şın uzunluğunda mülevven :: lah irmiş — tepdiller, uklş.'e.&ıunâe 'p: arkasında sıralanarak kendisine refakat ediyorlardı. Çuha, gezl, savayi, kadife, çitari gibi kumaşlardan yapılma renk renk entariler, çakşırlar sarı ve kırmızı pa- puçlar, bu Şehzade müvek- kibine yanar döner bir ihtişam veriyordu. Mustafa, tahtırevanın yanına kadar geldi ve perdeyi araladı: — Bacı Sultan! - dedi - hoş geldin! Sesindeki amir eda ve bi- lap tarzındaki hâkim şive, iki kadını birden - titretti. Biri, müşaşa bir istikbalin muras- sa eteğini görüyormuş gibi beyecana kapıldı. Öbürü, za- lim bir düşmanın hain hırıltı- Sını işidiyormuş gibi asabileş- ti, fakat ikisi de sakit kaldı. nlar, bu umulmaz iltifata nasıl mukabele edeceklerini bilemiyorlardı. Şehzade, tah- firevanın perdesini biraz da- ha açtı ve peçeleri açık du- ran kadınlara baktı: — Sen, - dedi, Hanımsın, - bellil! Gül hatun mudur? Karamanlı Prenses, mah- çup bir sesle cevap verdi: — Evet, Şehzadem! — Sen de hoş geldin, yol- Ayçiçek Yanındaki daşın da! Otağınız yakındır, inmiye hazırlanın. Konuşurken — Gül — hatuna bakıyordu Tahtırevan ağır ağır yü- rürken, Ay Çikek Hanım bazı duygularımı açığa vurdu: ve şebzadenin kendisine pek az iltifat etmesinden şikâyet eder gibi görünüyordu. Gül hatun genç prensesi endişelerinden uzaklaştırmak için hemen ilâve etti: — Hele halkayı sına! Ayçiçek Hanım, - veliahtin kendisini mühimsememesinden doğma iğbirarile nazlanacaktı, “ istemem artık — istememi ,, diyecekti. Fakat dayı zade- sinin sesi, bu muğber kiliz meleri ağzında bıraktı: — Otağınıza geldiniz, bu- yurunuz, İniniz! ——— İki yoldaş, yüzlerini örterek tahtırevandan indikleri vakit, biribirine — eklenmiş lâhuri şallardan mürekkep iki taraflı uzun bir perde gördüler. Bu rengin ve muallak paravana, onları yabancı erkelerin gözün- den saklıyordu ve tahtireva- nn yorında yalnız şehzade bulunuyordu. İki misafir kadm, bir müd- det durakladılar, ne yapacak- larını tayin ederizdiler, Kısa yol, gözlerine n'hayetsiz mesa- feler gibi uzun görünüyordu. Mıııkışı. onlara Şol göı(exdil — Buyurun, otağa girin! Bu emir, iki kadını yürüttü. Şehzade, yine tevazu gösteri- yordu, mühteşem — mevklinin temin ettiği tekaddüm hakkı- ni kullanmıyarak — arkadan — yürüyordu. ğ ( Arkası var ) HEEREa 4 — ST MAĞ G gee eei