| R kadar — miştir. — her ne — Fakat ne çare, her devlet bu 'STANBULDAN, #HIİINDIYTANA. Depoyu Bombalamak İstiyen Bir İngilizi Kurşuna Dizdiler YAZAN:; M. —100— Evet, mihmandarım Mösyö | (Lutsınko) Çeka reisinin beni görmek istediğini söyledi : — Her nekadar zahmet ise de bir defa polis müdüri- | | yetine gitmenizi rica ederim, Çeka reisinin daveti pek hayırlı bir şey değildir. Rus- yada oluranlar veya Rusyaya gidenler bunu pek iyi bilirler, | binaenaleyh gayrühtiyari ola- rak kaşlarım çatıldı. Mihmandarım canımın sıkıl- dığımı görünce beni: — Size mühim birşey söy- liyecektir, cümlesi ile tatmin etmek istedi. — Bakalım bu mühim şey hedir, diyerek kalkıp gittim. Siması, ifa ettiği vazifenin şiddeti ile büyük bir tezat teşkil eden Çeka reisi beni tebessümle- karşıladı ve elimi sıktıktan sonra karşısında bir yer' gösterdi ve, beni buraya yorduğundan — dolayı Bzür dilemekle söze başladı. Sonra : — Efganistanda iken mai- yetimde İranlı birisinin bulu- mup bulunmadığını -sordu. — Vardı, dedim. — Görseniz, tanır mısınız? — Elbettel öndeki xzile bastı, içeriye bir memur girdi, ona Rusça birşeyler söyledi. Beş dakika sonra iki sün- gülü neferin muhafazası 2al- tında uzun boylu, yakışıklıca bir İranlı genci içeriye getir- diler. Çeka reisi bu genci, güya isticvap ediyormuş gibi “beylik birkaç sual ile beş dakika kadar — alıkoyduktan sonra geriye gönderdi ve bana teveccüh etti: — Nasıl, tanıdınız. mı? — Hayır! Bu cevabım Üzerine Çeka Peisi izah etti: — Bu genç İstasiyon civa- rındaki mühimmat depoları- mızı tahrip etmek maksadile İngilizler tarafından gönderil- Suikaste — teşebbüs ederken yakalandı, üzererinde jeneral (Malison) un sizın hak- — kınızda tamim şeklinde neş- vettiği bir emirname bulundu. Siz (Herat) tan Buharaya gitmek Üzere yola çıktığınız — zaman Meşhetteki İngilir ka- — rargâhi: “Kâzım Bey ile Bereketullah » Efendi Buharaya gitmek üze- re hareket etmişlerdir. Bütün iliz memurlarının bunların suretle olursa olsun yakalamaları emrolunur.,, Şeklinde bir tamim neşret- mişti. Gencin cebinde bulu- nan işte bu tamimdir. - — Kendisi bu gece idam edi- — lecektir. Fakat size de geçmiş - olsun! — Kendi hesabıma ben bu genci affediyorum, dedi. — Olabilir. Fakat adamın Rus devletine karşi yaptığı hiyanet, Rus devletinin affet- miyeceği kadar büyüktür. Birkaç para kazanmak için aziz canımı tehlikeye koyan bu gence hakikaten acıdım. t da aymi. cesayı | âayene | ye taktılar. Uçuşu seyretmiye î kısa bir müddet yuvarlandık- Ctade | KÂZIM kabul etmiştir, * Çeka reisinin — odasından çıktıktan sonra tayyare han- | garına gittim. İki satıhlı bir tayyareyle Kopit — dağlarına doğru bir gezinti yapmak is- Üyordeki.' Pilot 26 yüylarıida Gorbunof isminde bir gençti. Tayyarenin tekerleklerini mu- ederken bir tanesi patladı. Bizl tayyare meyda- nına getiren otomobilin bir Ka gA reli Kayyudk- gelmiş olan Türkmenler üze- rinde bu kaza fena bir tesir yapmıştı. vaz- | geçmemi sö er. İsrar et- tim. Tayyareye yerleştik. Pilot demir kuşağı kendi elile be- Hme taktı. Toprak üzerinde tan sonra havalandık ve he- men 1500 metreye yükseldik. Şiddetli bir ruzgür — vardı, Çıplak yüzüme iğne gibi ba- tıyordu, Gözlüğüm olmadığı için gözlerimi açamıyordum. Fazla olarak birkaç defa ha- va boşluğuna tesadüf ettik, birdenbire birkaç yüz metre aşağı düşüyor, sonra tekrar yükseliyorduk. Maamafih ne olursa olsun bu gezinti çok hoşuma gitti ve kendi besa- bıma tayyareyi bu bozuk yol- larda faytondan daha rahat buldum. (Mabadı yarın) Bu Akşam Neler Dinliyeceksiniz ? Hellsberg 276 metre 75 kilovat 18,50: Konser 20: — Kolonyadan transmisyon Kosiçe 293 metre 14 kilovat 1 : Konser Brüksel 338 metre 20 kilovat 20 : Orkestra 21 « Eğlenceli hikâyeler 22 : Gazete haberleri Brüno 341 metre, 35 kilovat 19 ; Prağdan transmisyon Muhlaker 360 metre 75 kilovat 20,30: Viyana şarkıları 21,30: Stravstan bir opera 22,50 : Berlinden naklen dans havaları Bükreş 395 metre, 16 kilovat 20,20: Gramofon 21 : Operadan naklen (Şen dal) SON POSTA HİKÂYE Bu Sütunda Hergün ÜG penceresine — atsanız. — cam “çat! ,, diye kırılmaz mı? Ax sonra pencereden uzanan bir baş evvelâ hayret, sonra da hiddetle etrafi araştırır: — Ne oluyoruz ? İşte Nimetin aşkı da zavallı Zühtünün — kalbini — ansızın: * Çat!,, diye bir cam gibi kırmıştı. Zühtü bu aşkın yükü ve ıstırabi. altında şaşkın, kalbi- nin penceresinden bakarak : — Bana ne oluyor? Diye düşünmüştü. Ona olan- lar birçok delikanlıların başın- dan geçen bir macera idi. Fakat bu, onun ilk aşkı iİdi. Ve Zühtü birar bönce bir çocuktu. Onun için babası onu kardeşleri gibi mektebe göndermemişti. Zühtü evde otu- ruyor ve iş görüyordu. İş... Yani çeşmeden su taşıyor, öğleyin çarşıya, babasıma ye- mek götürüyor ve sokaktan geçen salıcılar annesinin se- sini — işitmezse — arkalarından koşup : — Hey, buraya bak, an- nem seni çağırıyor ! Diye bağırıyordu. Zühtü yalnız evin değil komşuların da hizmetini görüyor ve ara sıra para alıyordu. Bu para vermek modasını da ta- hini boyalı evde oturan delikanlı icat etmişti. Delikanlı bir gün paketin deki cıgaraları misafirlerine dağıtmış ve cıgarasız kalmıştı. O zaman Zühtüye seslenerek bakkaldan cıgara aldırmış ve bahşiş olarak ona yüz -parâ yermişti. Zühtü eve dönerken parayı evirip çevirdikten sonra: Hop! diye havaya fırlatmış ve yere düştüğü —zaman çıkaracağı sesi işitmemek için koşa koşa uzaklaşmıştı. Fakat o zamanlar daha ço- Fedakârlık ( Baş tarafı Tincl sayfada) mile maruf tayyarecisi Rıhto- Katoviç 408 metre, 16 kilovat 22,301 Şopen koönseri 23 « Dans hayvaları Roma 441 metre, 7$ kilovat 21 Operadan naklen Lohangrim Peşte 550 metre, 23 kilovat 19,30 : Operadan nakil Viyana 516 metre, 30 kilovat 20,10: Eme, piyes $ perde 21445 : Konser Konigsvusterhavan 1635 metre, 35 kilovat 20 Konser Olimpiyat Çıktı Cumartesi günleri çıkmakta olan Olimpiyat Spor mecmua- sının 22 inci sayısı bugün intişyr — etmi; Mündericatı arasında Gala y - Fener- bahçe klüplerinin Mıntakaya olan itirazları, dünkü spor hare- kâtımın resim ve yazıları vardır. Olimpiyadın, karilerinden gör- düğü büyük bir teveccüh ve alâkaya iir mukabele olmak üzere 22 inci nüshasından itibaren yine 10 kuruşa olmak ere 20 sayfa çıkacağı ha- fen İngilizler tarafından mak- tülen sukut ettirildiği zaman bütün tayyareciler Rihtofenin cenazesi başında ağlamış ve Harbı Umuminin en şiddetli bir zamanında muhteşem bir ce- naze merasimi yapmışlardır. * Fazılın Kuvayı Milliyeye hizmeti namütenahidir, Birçok mahrumiyetler ve yoksuzluk- lar içinde fFedakârane bir surette garp cephesinin tay- yare ihtiyacını telâfi etmiş, düşmanın gerilerinde mühim keşifler yapmış, düşman tah- kimatını bir gün bombardı- mansız bırakmamış, Yunan- hların tayyare faaliyetini da- ima felce uğratmıştır. İzmirin işgalinde ilk defa İzmire tayyaresile inen Fazıl olmuştur. Harekâtı Milliyenin hita- mında İzmirde teşekkül eden tayyare —mektebine müdür, ayni zamanda uçuş muallim- tayin edi FEEE LAT DA A Muharriri : APTAL Sokaktan geçerken bir taş | cuktu. Şimdi paranın kıyme- | ahıp sıralanan evlerden birinin | Fazıl talebesine M. Feridun tini o da anlamıştı. Ve eski çocukluklarına herkesle bera- ber kendi de gülüyordu. O da şimdi aşağı yukarı herkes gibi.. Fakat size Zühtünün aşkından bahsedecektim. Zühtü şimdi 18 yaşında var. Geçen gün yokuşun başında- | ki evde penceresinde - roman okuyan bir genç kız gördü. Bu, Nimet Hanımdı ve Nimet Hanımı da Zühtü çocukluğun- dan beri tanıyordu. Yalnız o güne kadar dikkat etme- mişti. Nimet Hanımın dalgalı, güzel Hsaçları, vardı. Ona bulmak Zühtü için bir zevk olacaktı. Fakat buna muvaf- fak olamadı. Kalbi çarpmıya başlamıştı. Orada fazla du- rursa — birşey olacak diye korktu. Birşey, ne olabi- lirdi? Bunu kendi de bilmiyor- du. Fakat korktu ve kaçtı. O günden beri Zühtü gece, gündüz. Nimeti düşünüyor, fakat onu pencerede görür görmez kaçıyordu. Zavallı iş- tahtan — kesilmişti. Gözüne uyku girmiyordu. Âdeta has- talanmıştı. Senelerden beri ve daha birkaç gün evveline ka- dar bu kıza karşı lâkayttı. Fakat şimdi? — Bana ne oldu? Bana ne oldu? Diye tekrar edip duruyor- du. Böyle aylar geçti. Bir gün hatırına birşey geldi: — Eyvah, ben galiba wev- dalanmışım ! Dedi ve bunda şüphesl kalmadı. Şimdi ne yapacaktı? Herşeyden evvel bir yolunu bu- lup bunu genç kıza anlatmalı idi. Nimet bu işe ne derdi? Ah, üstü başı temiz olsaydı, ona görünmekten utanmazdı. O zaman konuşurlar ve kim bilir,... Bütün bunlar sonradan düşünülecek - şeylerdi. (Sonu yarın ) Fezasının GözKamaştıran Yıldızı uçuş talimi yaptırırken — talebenin — yanlış bir manevrası yüzünden mesa- fenin alçak olması hatayı tashih ettirmiye vakit bızal mamış, tayyare muvazenesini kaybederek sukut etmiş, Fa- zıl da bu suretle sönmüştür. Fazıl gibi mütehassıs, tecrü- beli ve tayyareciliğin teknik kısmına vâkıf muktedir. bir :ıyueeiyl uçuş muallimi ola- kullanmamalı idi. Fazıl, eseri gibi, vatanın semalarında, kahramanlıkları daima parlıyacak bir yıldızdir. Rakı İle Hakaret İzmir, (Husust ) — Torbalı müstantiki İzzet Beyin cebine bir şişe rakı koymak suretile rüşvet vermiye tasaddi eden Torbalılı Demir hakkında birinci istintakça yapılan tah- kikat neticesinde cebine bir şişe rakı koymak — rüşvet olmayıp hakaret mahiyetinde örüldüğünden evrekı Torba- SINEMALAR i Bu Akşam ANDRE BAUGE ve MARCELLE DENYA'YI * Size Tabiatin verdir. - İşleri- Ş ni dikkat ve selâmetle ne- ticelendirmek N İster, savruk- . luğa, derbe- derliğe — te- hammül ede- mez. — Şıklığı ve tarzı teleb- “büsü — ihmal etmez. Kadın ve sevgi mev- Büyük temaşalı bir Fransız opereti olan MARKİZ DÖ POMPADUR Nam lüks ve zenginliği İle göz kamaştıracak derece Mühteşem filiminde takdim edecektir. HNâveten: “OSWALD,, canlı bir resim Resminizi Bize Gönderiniz, * * izi Söyliyelim... Bir. kariimiz: İntizamper- |'73Mahmut Mazhar bey: Nef- sine fazla iti- g K mat — gösterir, O göhret ve ik- 'bali sever, ken> " dini göstermek ; İster, macera ve hayal mev- zularını cazip bulur. Tahak- “küme taham- - mül edemexz, izzeti nefis mesallinde alın- zularına lâkayıt kalmak istemez. | gandır. (Baş tarafı 1 inci sayfada ) En hafif siklette Bürhan, Ya- şarı ve Bedri de Talibi yendi. Hafif sıklette İsmail, Cafere galip geldi. Yarı ortada Os- man, AÂlâettini ve Saim, As- lanı; ortada Şevkı, Ahmedi; yarı ağırda Faik, İbrahimi ve ağır siklette de Mustafa, Cemili yendiler. Milli Takım Hazırlığı Milli takım dün de ekzersis maçlarına devam etti ve İs- tanbulsporla karşılaştı. Takım sahaya şu kadro ile çıktı. Ka- leci: Birinci devrede Malik, Mü- dafileri Hüsnü ve Burhan, Muavinler: Cevat, Nihat, Sa- lim. Hücum hattı da Nuri, Muzaffer, Hakkı, Fikret ve Rebii Beyler. Oyunun ilk dakikalarında Millt takiım — bilhassa — sol cenahındar. güzel akınlarla İs- tanbulsporu sıkıştırmıya baş- | ladi. Merkez muhacim ve içler yer değiştirerek - ileriledikleri için karşı taraf müdafaası müşkilât çekiyordu. Muavin hattından — açıklara — verilen top uzun pasla ortaya tek- sif edildiği zaman — mer- kez ve içlerin seri — oluş- ları dolayısile her an şüt çekmek fırsatı hâsil oluyor- du. Ortada oynayan Hakkı | sağlı, sollu olduğu için önü | kapanmadan topları kaleye tevcih edebiliyordu. Netekim İ bu seri ve müessir hücum şekli birici haftaymda seme- resini verdi ve Millt takım beş gol kaydetmiye muvaffak oldu. Milli takımın beş göolüne mukabil İstanbulsporlular Sa- lâhaddinin ayağıle bir gol kaydettiler. — İkinci devrede Millt takım kadrosuna sağ açık Niyazi ve sol muavin İstanbulspordan — Salâhaddin alındı. Bu devrede Fikret ile Re- biinin güzel hücumlarına şahit İşeldık. — . | GRR Ö ” Güreş, Futbol, Iskrim Milli Takım Son Şeklini Almış Gibidir l Milli takımın bu küçük te- beddülü ile hücum kabiliyeti daha ziyade artmış oldu. İhti- mal bu devredeki mütessirlik hassası kırk beş dakika bera- bere oynamanın verdiği bir alışma neticesi idi. Her halde orta ve içlerin ara pasları bi- rinci — devredekinden — daha ayarlı idi. İstanbulsporlular bu partide penaltıdan bir gol daha yaptılar, Buna mukabil Milli takım da Hakkının bir şutile altıncı golünü yaptı. » Millt takım maçından sonra Galatasaray ikincilerile Beşik- taş ikincileri arasında yapılan maç 4-3 Galatasaray lehine neticelendi. * Bundan başka Büyükada- daki sahada Seyrisefain takı- mile İttihatspor — karşılaşmış ve Seyrisefâin — futbolcuları 2-1 galip gelmişlerdir. Milli İskrim Takımı Sofyada Türkiyeyi temsll edecek olan İskrim takımı- miız dün Beşiktaş kulübünde yapılan seçmeler neticesinde belli olmuştur. Gideceklerin isimlerini dercce sırasile ye- ziyoruz: Enver, İlhami, Fuat, Mubit- tin, Halim, Âdil Beyler. Tenis Müsabakaları Düa Fenerbahçenin küçük tenirçileri arasında cazip mü- sabakalar yapılınış ve neticede Melih - Danyal çifti Malımub Alâettin çiftine, ayrıca Danyal Meliha galip gelmiştir. Bun- dan başka Sedatla Şirinyan arasındaki bir saatlik gösteriş maçını da Sedat kazanmıştır. Gülte Rekoru Dün sabah atletizm antre* nörünün nezareti altında mef” hur gülle sporcusu Veysi yeni bir rekor tesiy etmiş, eski rekorunu 12,85 metreyo $