13 Eylül 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

13 Eylül 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

' KM o SON TA mm m ME — m ŞOR EŞ B (Her hakkı mahfazdar) İatidraden şunuda kayde" deyim ki; ismini burada yaz mak istemediğim birisi söy- ledi; kendisine Selâniğe gide- “eği tebliğ edildiği zaman, herşeyden ve hatta kıymettar mücevheratmdan evel iki tane ( Smit Venson ) mar- kalı rüvelver ayırmış, el çan- tasma koymuş. Ve bu çantayı bütün seyahat (o müddetince yanında o bulundurmuş.. Bu tabancalar acaba ona ne de- receye kadar emniyet ve itimat verebiliyor? Tabir, bunu bilmiyorum. Ben bu cibetleri nazarı dikkate alarak Rasim Beyin i saygılı muamelenin alında başka bir mesele olduğunu hissettim. Bunu Rasim Beyden sormıya lüzum görmiyerek ondan evvel yukarı bir pardesüye sarılmış olduğu halde ayakta duruyordu.. Fevkalâde zamanlarda ol doğu gibi Bermutat eli cebindeydi. Fakat, kaç gündür telâş ve heyecan içinde yaşamasına ve şimdi de böyle vakılsız uyku- dan * uyandırılmasına rağmen gayet metin görünüyor, €n küçük bir telâş ve heyecan bile göstermiyordu. Hakikaten bizzat söylediği gibi, edi şeylerde ekseriya telâş gösteren Abdülhamit, mühim hâdiseler karşısında harikulâde bir itidal ve sükü- met kespediyor. Nari Ağacın delâletile Ra- sim Bey salona girdiği vakit, Abdülhamit, bir adım ilerledi. Beşuş bir çehre ile: — Buyurunuz Rasim Bey... Hayırdır inşallab... Dedi, : Rasım Bey, ber zamanki sert bir wsker temennakile onu selâmladı ve, böyle vakit- siz rahatsız etmek rr Özür diledikten sonra —Şimdi, garp ordusu kuman- Rıza Paşa va Bezdinden geliyorum. Maiyeti Alinizde bulunanlarla derbal anbula avdetiniz hakkındaki İrade seniyeyi tebliğe memu- Yum. Kumandan Paşa Hazret- leri, vakit geçirmeden hazır u istirham ediyorlar. Abdülhamit, bu sözleri bü- Yük bir itidal ile dinledi Ne Sevindi, ne de hayret etti. alnız kısaca bir sual sordu: — Niçin?... Rasım B. cevap verdi: — Çünkü düşman kuvvet- tarafından (Selânik-Dede- Afaz - İstanbul) hattımın kesitmesi #htimaline binaen... yakında Balkan harbinde İşkodra kumandanı Esat Paşa Balkan karbinde ilk taar- ruza geçen düşman kıtası kumandanlarından Sırp Jenerati Yanko ve hislerini saklıyarak yine soğuk kanlılıkla sordu: — Hangi düşmanlar?.. — Bulgar ve Yunan ordu- ları... İşte şindi yavaş yavaş Ab- dülhamit'te hayret alâmetleri da: va Ne münasebet?... — Çünkü onlarla harp ediyoruz... — Yaaa... Artık Abdülhamit, hayretini zaptedememiş ve bu, (ya) nın elifini dört parmaktan fazla uzalmıştı. — Yana... Biz, Bulgarlar ve Yunanlılarla harp m ediyoruz ?.. — Hata Sırplılar ve Ka- radağlılar da beraber olduğu halde... Abdülhamit, acı acı güldü. Bu gülüşte çok derin bir mâna var gibiydi. enik bütün Balkan devletlerle — harp ediyoruz, — Evet... : — Eh, pekâlâ, Bana da bir tüfek verirsiniz. Ben de ederim. Yoksa, benim buradan ( (Mematım) çıkar... Alülbamidin. birden . aldığı e. #fade tarzı © Gitmemekte İnat Gös NAKLEDEN: ZİYA ŞAKİR — Davetini Ciddi ' Telâkki Etmiyor, teriyordu... 81 | «sim Beye karşı çok şüpheli bir nazarla bakıyordu. Böyle olmalda beraber yürüdü. Ci- gara Omasasının (yanındaki koltuğa oturdu. Rasim Beyi de davet ederek karşısına oturttu. Rasim Beye bir ciga- ra “uzattı. Bir tane “de ken- disi yaktı, Rasim Bey bu yur muşak muameleden Abdülha- midin yumuşadığım zannede- rek yeniden söze başladı. Vaziyeti o harbiye hakkında izahat verdi. Neticede sözü, Yunan or- dusunun Selâniğe girmek ihti- maline getirdi. Ve Abdülha- mitten cevabı muvafakat bek- ledi. Fakat Abdülhamit, Ra- sim Beyin bu kadar dil dök- mesine mukabil, yine kısaca cevap verdi: — Yunan ordusu gelirse, bana ne? Dedim ya, bana da bir tüfek verirsiniz, ben de harp ederim. Mütemadiyen sık sık saate bakan Rasim Bey, vaktin beyhude geçtiğini ve Abdül- hamidi ikna edemiyeceğini anlayınca müsaade istedi ve Bu mülâkat, yirmi dakika sürmüştü. Rasim Bey .köşk- ten çıkar çıkmaz, o kapının önündeki arabaya koştu “ve bardaklardan boşanan yağmu- run şakırtıları arasında ky- boldu. “ ki Odama geldiğim zaman dö- şündüm; acaba Abdülhamidin hayat o ve mukadderatında yeni bir safha mı açılıyordu?. Saltan» Reşada, ittikatçıların Padişahı nazarile bakan itilaf çılar, acaba hakikaten- birkaç gün devvel işittiğimiz gibi - Abdülhamit lehine harekete mi geçiyorlardı? Vakıa, Ab dülhamit bu davet teklifini reddetti. Fakat, bu bir gö” teriş, bir nazlanma olamaz mif: Her ne hal ise.. Ben $9 dakikada Abdülhamide, mü zayedeye çıkarılmış bir mal nazarile bakıyorum. (Arkası var ) İspanyada Orman Yangın Grenade, 11 (A. A) — İs yena kasabası yakininde şid detli bir yangın, birçok tarla- ları ve 19.000 çam ağacın tahrip etmiştir. Hasar, mü- himdir. ON İKİNCİ PATRON KUPONU No. 4 Gazetemizde on beş günde bir vermekte — olduğumuz Patronu bedava almak istiyorsanır, bu kupomu kesip saklayınız ve 15 kupon toplayımı. Patronlarımıs dan pek emsan olacaksımız. Patronlar neşradildikleri gür den itibaren İstanbul karilarimiz bir hafta, taşra karilerimiz ön içinde kuponlarını gönder” Si Bu müddet geçtikten kabal Sayfa? İstanbul 12 Eylül 1931 — Kapanan fiatlar — NUKUT ! Jaterlin. 1031,— Dalar Amerikan 212,0 9 Frank Fransa 167,50 #1iret İrsiyan 200 20 Frank Belçika 14, 20 Drahmi Yunan 550 —| 40 Frank ., | 20 Leva (Bulgar Si, 1 Florin Felemenk 85, — 99 Karen Çekoslovak 175,99 — 1 Şilin Avusburya 30,50 3 Rayhşmark Almanya 400— 4 Zeleti Lehistan 7s M0 Ley Romanya 25,50,— 0 Dinar Yugoslavya 78,50 1 Çervoneç Sovyet — KAMBİYO Lendrn 1 İsterlin o kuray | 100,— Nüy. 1 Türklirmm dolar | 04727— Pure 1 Türk lirasıFrank | 1203,50 Mâno 1 , let | S2$— Biksel 1 , O, Belgi | 3 39mm Giseve | , » Frank | 241,90— Sy i» » Lev 65,15 — Amestördam 17. , Flein | 1R00— Madrit 1 Tür lira Pesta | 5,24,8)— Bein 1, Mik (2000900 Vayora 1, © Zeleti | Bükreş 70 Ley kuruş İ zs— 1 Çervaneviç kurup | © 1088 e kem İn e teki Müzakerenia Zabıtlarını O Aynen Yazıyoruz Baş tarafı 1 inci sayfada ) mali istiklâle karşı cepk- alan bu adamdan ne ümit ediyoruzda matbuat hürriye- tnden istifade etsin veya etmesin diyoruz? Efendiler; bu adam milletin, istiklâl mö- cadelesile uğfaştığı günlerde, ona hiyanet için binbir çare- ye baş vurmuş hain bir mah- Jöktur. Bu mahlük nasıl olur da matbunt hürriyeti denilen mukaddes bir mefhum altında; bize sövecek, millete sövecek ve milletin istiklâlle alay edecektir"? Aklımın ermediği nokta budur. Nasıl olurda bu adam gazete çıkarmak içim “ruhsat “ahır? — Birkaç defa İstiklâl Mahkemesinde na bilmem me madde- lerinden (dolayı omuhakeme i edilmiş bir adam gazete çı- karır? Gazeteyi kendi namma çıkarmıyormuş.. Kimin namına olursa olsun. Bu adam nasil yazı yazabilir? İkinci nokta; Amerikada, bilmem ne heriflerin tahtı terbiyelerinde yetişmiş adam- dır diye Matbuat Müdürü Umumisi yaptığımız adamın oradan Onasl o çıkarıldığını bilirsiniz. o Çıktıktan © sonra onun ve refikasının bir mec- muacılık Oo hayatları © vardır. Bu mecmuaları yüzünden hü- kümetin aldığı © tedbirleri, Emniyeti Umumiye ve Erkânı Harbiyede bir tetkik yapar Sanız anlarsınız. Onların ma- hiyetlerini böylece daha iyi kavramış olursunuz. Şimdi bu adamlar mutbuat serbestisini suiistimal mücri- mi değildirler, bu adamlar doğrudan doğruya milletin ve memleketin istiklâline karşı cephe almıştır. Arkadaşlar vatanımızın ce- Bup ve cenubu garbi sabille- rinde bulunan hemşehrilerimiz biraz fazla hassastırlar, mev- zuda biraz acı söylersem beni mazur görünüz. İstiklâl mü- cadelesinin devamında, işgal altında bulman yerler nasıl kurtarıldı. Nekadar acı fe- dakârliklarla kurtarıldı? Bunu ORSA Hamal M ( Baştarafı 1 inci sayfada ) (70) i hiçbir iş görmeyip ha- riçte . kendi U hususi işlerile meşgul oluyorlar. Bunlar, gümrük bamallığın babadan evlâda intikal etmiş bir miras gibi daima iş gör meden para kazanmak yolu- Bu bulmuşlardır. Fakat sene- lerdenberi devam eden bu bareket karşısında kimse ses çıkarmaz. Geri kalan hamak lardan (30) kadarı ihtiyar ve iş göremiyecek bir haldedir. Bunlar da iş görmeden para alırlar. Şunu da haber verelim ki hafta başı dağıtılan bu pa ranm acısını bütün bir hafta | yük taşıyan (55) hamal çek- mektedir. Bu arada birde kolbaşılar (o vardır ki Obunla- rn adedi ( 28) kadardır. Müddeiumumi Terkos | Şirketini Dava Etti (Baştarafı 1 inci sayfada) İstintak dairesi bu tahkikatla meşguldür. o Müddeiumumilik ayrıca beş ya evvel Beyoğ- lundaki ve dünkü Aksarayda- ki yangın etrafında da tahki- kat yapmaktadır. Vilâyet de Terkos omezdinde hükümet komiseri vasıtasile ayrıca taki- kat yaptırmaktadır. Aksaray oyangının o İtfa- iyeye Bayezit kulesi ile Fatih İtfaiye garajının nöbetçisi gör- ni İtfaiye gönle ve iyete geçmiş ise çe d larla Lağabai ktor Fahrettin, Sabık Yık maz gazetesi sahibi Kadri Beyin babası Âdil Beyin ev- lerini alev içinde bulmuştur. Bu civarda Terkos musluğu bulunmadığı için İtfaiye, Hor- hor hamamı, Valde camii, Acıçeşme , İbrahimpaşa, ha- mamının hazinelerinden su tedarik ederek faaliyete ko- yulmuş, az sonra ateş Dok- tor Fethi Beyin evine sira- yet ettiği sırada söndürük müştür. (O Etmeydanı terkos musluğundan, Kanalizasyon çukuru münasebetile (İstifa- de o edilememiştir. & Horhor çeşmesi Oo musluğu açılama- mıştır. Doktor Fahrettin Beyin evi yanarken birkaç şiddetli infilâk duyulmuş isede bunun sebebi tesbit edilememiştir ki buda yangının birparça te- vessülne sebep olmuştur. Tutuşan evlerin sahipleri, Türkün düşmanını hiçoir kit kin ile hırpalıyan... da demin bir arkadaşın söy- lediği gibi bu mavi bay- rak dururken buraya kırmızı bayrak neye gelsin diye söy- * lemek cüretini gösteren bir herif gazete çıkarsın belki okumuşsunuzdur. İzmir gaze- teleri mevzubahs ediyor. İs- tanbul gazeteleri de onlardan iktibas ediyor. selesi Halledilmeli! Bir Kısmı Çalışıyor, Bazıları Keyf Çatıyor GÖNÜLDEN GÖNÜLE Türkü hiçbir kitapta görülmemiş bir aşk ile tasvir eden... kapta görülmemiş samimi bir Muhamiriz MU ÇIKTI a aa bm lerinde o düşmanların © yanın- | KEMAL B. İ Kız kalesi parkı — Darüttalin ei gesi mib Ğİ ii Sürk Bu kısma dahil olanlar kıravatı ve süslü gezerek “ işbaşı süsü vermekte ve yük taşıyan hamallara nezaret et- mektedirler. Yapılan bir hesaba göre Sırtında yük” taşıyap bir ha- malın hafta başında (13-15) lira arasında bir hisse ak ması lâzımgelirken bu para, | diğerlerine — taksim — edildiği | için ancak ( 5 - 6 ) fira alabilir. İşte bu sebeptendir ki taşıyan Ohammalar da unun acısinı müşteriden ve tacirden çıkarırlar, Onlardan kahve bahşişi, bilmem ne İ parası ister ve ekseriyetle i de alırlar, Fakat çalışan hammalların | şalışmıyanlara itiraz edebil | mesi mühim bir meseledir ve | hemen hemen mümkün de | değildir evlerinin çatıları © tutuştuğu zaman atılan tabanca seslerile uyanmış ve sokağa fırlamıştır, : Yangının ilerlemesinde “a iyenin yirmi geç mesi de âmil olmuş ise de bunun sebebi yangının ken- disine geç haber verilmiş olmasıdır. Ayni zamanda itfaiye hor- tumlarınn yırtık ve patlak olması da suların yarı yanya sokaklara dökülmesini mucip Yangın bir taraftan devam ederken diğer taraftan bazı çapulculuklar da Meselâ Âdil Beyin gümüş saati ile altın kordonu, yeleği ve cebinde 290 lira bulunan ceketi asılı bulunduğu odadan aşırılmıştır. Bunlar, Nihat is- minde sahte bir bahriyeli tarafından çalınmış ve kur- tarlabilen bazı eşyalar da yine bu adamlarla arkadaş- İarı tarafından kaçırılmıştır. Bunlar tutulmuşlardır. Fa- kat ne eşya, ne de para elde edilememiştir. Nihat ve arkadaşları hırsızlıklarını itiraf etmişler, parayı Tevekkülha- mamı sokağına sakladıklarını söylemişlerse de ne para ve nede eşya meydana çıkare | x lamamıştır. Bu münasebetle, mahalle aralarında kömürcü keye bir daha nazarı dikkati 3 celbetmek lâzimgeliyor. TURHAN amman aşamaz Aİ | Tiyatro Ve Sinemalar| ALKAZAR — Kart Şarkısı ALEMDAR -— Hint meran ELHAMRA — Yerle MER ETUVAL — Rakibe FERAH © — Mahtelif tamsiller — Madam Pompadur MELKE — Parâ ve aşk — Nevyork geceleri pe Varyele yedi

Bu sayıdan diğer sayfalar: