? Hörmetenr Tİ © — 57 — Şimdi yanımda Hint hükü- n Hi muvakkatesi reisi Abdullah dendinin bana “Herat,, ta iken diye verdiği tabancadan başka r şey yoktu. Eşraftan birkaç kişiyi çağı- rak sordum: Köylerde silâh var mı? h — Bulunur, isterseniz geti- , dediler. y) Yarım saat sonra bizden yslara geçen ve nihayet sa- n Ja satıla buraya kadar gelen fhddel bir mavzer ile yüz € Şek emrime âmade idi, Bun- an sonra yapılacak şey etra- Bnöbetçi koyarak müteyakkız ulunmaktan ibaretti. Gece hâdisesiz geçti. Sa- n kalktığım zaman va- İyeti Bercketullah Efendiye palattım. Benim fikrime göre >ğer her hangi bir baskına Daruz kalmak mukadder ise bunu köyün içinde değil, fakat dışında kabul etmek, binaen- aleyh yola çıkmak — lâzımdı. şBereketullah Efendi mütaleama İştirak etti. Derhal hazırlan- dık. Fakat köyün eşrafı bizi b'rakmak istemiyor: — Emir tarafından muhak- kak asker gönderilecektir. On- ları bekleyiniz, diyorlardı. Biçare köylü sadece alelâde bir eşkiya hâdisesini düşünü- yor, ona göre mütalea derme- n ediyordu. Siyast cereyan- arı ve bu siyasi cereyanlar içinde tertip edilebilecek oyun- ları hatıra bile getiremezdi. Fakat biz Buhara Emirinin İn- gilizlerle münasebete giriştiğini düşünmiye mecburduk. İsrarımız — karşısında köylü Çaresiz muvafakat etti ve ya- kımıza on, on beş genç verdi. Birlikte yola çıktık. Ben Hin- distanlı İbrahim ile emirberim Hacı Ahmedi yanıma alarak en öne geçmiş, Bereketuilah Efendiyide en arkada bırak- mıştım . Sağ ve sol açıklarımıza da sı- lâhlı kimseye tesadüf ettikleri takdirde kollarını açarak bize haber vermek vazifesile mükel- | lefiki müfreze yürüyordu. Fakat bütün bu zahmetler beyhude imiş. Çünkü eşkıyadan eser görünmüyordu. Buna mukabil saat bire doğru karşımıza lâs- tik tekerlekli iki lândon çıktı. Bunları Buhara Emirinin baş- veziri bizim için göndermişti. Fakat ben attan İnerek arabaya binmeyi ihtiyada muvafık bul- madım. Reddetmek te elimde değildi. Bereket versin arkadan Be- Atletleri Davet Atletirzm Federasyonu Relaliğinden : Askerl apor — teşkilâtindan © — Tervfik, Euvar (Donanma) Şekip, Fazıl (Ordu) Galatasaraydan : Sewsih, Mehmet Ali İrfan, Sedat, Besim, Haydar, Selim. Fenerbakçeden : Saki, Fikret, Hilmi, Beşiktaştan : Mehmet. Ferhat, Suphi, Hayat! Nurt, İstanbulspordan : Veyal. Balâda izimleri muharrer - atletlerin | ağustosun — sekizinci çamartesi çünü azat cn ekida Cağaloğlunda Federse. yon Merkazine müracantleri ahemmi- yelle tebliğ olunur. ep i | HİNDİSTANA #Türkistan Eşkiyası Garip Adamlardı. Bize Hayvanları Geri Vermişlerdi.. YAZAN: M. KÂZIM CEÇALRUTTRŞETTR YU Taşkent sokaklarında gezen bir Kırgız kafilesi reketullah Ef. yetişti. Onu ara- baya bindirerek, ben at üs- tünde kafilenin eski vaziyetine halel getirmeden yürümiye de- vam etlim. Bir taraftan da arabayı getirenlerden eşkıya kâdisesi hakkında malümat al- mıya - çalışıyordum. — Bunların anlattıklarına gbrı hâdise ala- ca karanlıkta olmuştu. Hükü- | metin gönderdiği memurlar sabah namazını kılıyorlarmış; birdenbire — silâhhi — kırk, elli haydut tarafından ihata edil- diklerini görmüşler ve: Kazaya rıza lâzımdır, kararını vermişler, haydutlar da memurların kıymetli kemerle- rini çıkararak toplamıya ko- uşlar.. Fakat az sonra ükümet —memurlarının — reisi olan xat aklını başına toplamış: — Soyulduğuma yanmam, demiş, fakat bizi aziz Türk misafirlerimize karşı mahcup ettiniz, ona mütcessifim! Bu gaspettiğiniz atlar ve hayvanlar onlara tahsis edilmişti. Haydutların resi sormuş: — Bu gelenler Türk mü? — Evet! — O halde onlar hakkın- da icap eden malümatı size ben vereyim: — Misafirleriniz (Karşı) şehrinden evvelki gün çıldılır. dün ( Kâsan ) da kal- | dilar. ün Hocamübareke, | yarin da gurıya geleceklerdir. Görüyorsunuz ya, — kendilerini uzun uzadıya bekliyecek deği- siniz, o halde erzakınızın yarısını bize verebilirsiniz.Atlarınıza, balarınıza ve kemerlerinize gel ce, misafirlerinize hürmeten bun- ları size iade edelim, demişler. (Mıbıdı yarın) Yangın Sahasında Neler Gördük? (Baş tarafı 1 inci sayfada ) Öbür tarafta yaşlıca bir hanım yanında on beş yaş- larında bir çocukla kömürlü- ğgünü kazıyordu. Tamdıkların- dan olacak, diğer bir kadın sordu : — Ne yapıyorsunuz - hammcıs ğım ? — Biraz kömür kı alayım dedim, çuval kömürden Bir köşede de yarı yanmış odunlarını bir arabaya yüklü- yorlardı. — Bunlar da — kışlık odunu daha yeni almışlarmış. Bir gün evvel mezarlık mey- danını dolduran harikzedeler- den pek azı meydanda idi. Herkes tanıdıklarının, akraba- larının evine dağılmışlar. Bun- lır içinde birkaç evi olup ta bi- ri veya ikisi yananlar da var- dır. Genç bir zabit vekilinin üç evinden İkisi tamamen, biri de kısmen yanmıştı. Çok mü- teesasirdi, fakat başını sokacak bir çatı olsun kaldığına şükre- diyordu. Evleri yananların yüregi kan ağlıyor, bunda şüphe yok, Fa- kat herkesin acıdığı, kendi derdini ııııııhığıı birşey vardır: Bir kızcağız bu perşembe gelin olacakmış, düğüne hazır- lanmışlar, zavallının bütün çe- yizi yanmış, tabil ev de beraber. Bundan başka — Abdülfeyyaz Tevfik B. Ankara Tall Heyeti için büyük bir me etmekte imiş. Son kadar yazılmış olan bu ese: yanginın — alevinden kuı—tulıııı— mıştır. Herkes telâş içinde eşyası- sini kurtarmiya çılışırken bir- çok karışıklıklar ve hısızlık- larda olmuştur. Temasta bulunduğumuz aile- lerden birçoğunda, sahibi bi- linmiyen eşyalar gördük. Ayrı- cı yası kaybolan veya çalı- imseler de vardır. Evi ya- nan bir zat bize dert yanarak: — Hayli eşya çıkarmıştık, de- di. Fakat yangın gürültücü ara- #ında tanımadığımız insanlar bunla- rın bir kısmını alıp savuştu. Ne- reden srar, ne.eden bulursun? kurtulan evler de az zarara uğramış dı:gıllerdır Yangın günü büyük bir hayr- | hahlıkla bazı evlerin eşyasını- taşıyan şoförlerin ve arabacı- ların bugün ev sahiplerinden olmıyacak para istediklerini ve saatlerce kapı — önünde çene çaldıklarını hayretle gör- dük. Cami avlularında len aileler kederli gözlerle kapıya doğru bakıyor, bükü- metin yollıyacağı yardım. geli yor mu? diye bekliyorlardı. * Yanan Evlerin Kat'i Adedi Dünkü yanğgında yanan evlerin ve dükkânların hakikt! miktarı şudurı Muradiye mahallesinden - (47) evle (5) dükkün, Teşvikiye ma- hallesinden ( 33 ) evle (3 ) dük- barınabi- akraba ve taallü- yardımcıları — olmiyan mamen açıkta kalmış- bunlardan (15) alleyi bu elvarda bulunan Ağa camline, (5) aileyi boş olan Kâmil Bey apar- tımanının birinci katına, (10) aileyi Teşvikiye — Askerlik — şubesinin metruk binasina, (1) aileyide Münir Bey isminde bir zatin boş olan evine yerleştirmiştir. Beşik- tap Hilâllahmeri muhtaç - olan elere Dakti ve gıdat yardım yapmıştır. Halk Fırkam Terkos âleyhinde umumi morkezler nez- dinde yeni bir teşebbüste bulu- nacaktır. Yanginda Kasit Yok Dün yangın — mahallinde müddeiumum? — muavinlerinden Cemil ve Burhanettin Beylerle bizzat tetkikat yapan müddel- umumt! Kenan Bey yangında kasit olmadığını görerek tahki- kata vaziyet etmemiş ve tami- kini polise bırakmıştır. Maamafih Müddelumumilik ter- kos borularında su bulunmadığını ve bunun yangının şıni.lııııulnı sebep olduğunu ve Terkosun hu- kuken mes'ul olması lâzimgeldi- gi kanaatini hâsıl etmiştir. Terkosun mukavelesi muci- bince cezat mes'uliyet tevcih etmek — mümkün — değildir. Ancak — evleri yanan - zevat Aayrı ayrı dava etmek suretile tazminat İetiyebilirler. Polis te şimdiye kadar ya; tığı tında — hâi kasit bulunmadığı neticesine varmıştır. Salâhiyettar Zovatın Süzleri ,Dün bir muharririmiz hâdise etrafında salâhiyettar zı vatı ayrı ayrı görerek mütelealarını almış- ture Jıü Muavini Fazlı B. demiş- !ırkı — Şimdiye kadar yapılan ııhkıkıı hâdisede bir kastı olma« dıgı merkezindedir. Terkos bo- rularında su bulunmaması esba- binı da ancak fenni — tetkikat meydana çıkaracaktır. Bu hu- sustaki mütaleayı onlar serdet- melftlir. |Belediye Fen Müdürü Bizzat yııışııı yerinde bulu- nan Belediye Fen İşleri Müdürü Ziya Bey de şunları söylemiştir : — Dün yangın yerinde siz de bulundunuz. Terkos borula- rında su var miydi? Gördünüz. İşte yoktu. Binaenaleyh başka söyliyecek ne var? Esasen Ter- kosa yapılaca's herşey umumi bir tarzda ve mükerreren öıpılmı'hr Hâmit Bey Ne Diyor? Belediye Rels Muavini Hâmit Bey bu husustaki suallerimize kısaca şunları söylemiştir: — Terkos hakkında söy- lenecek ve yınlacık şeyler daha evvelce umumi bir şekil- de söylenmiş ve yazılmıştır. âradi metlceyi — bekliyorur. Abdülkadir Beyin Sözleri Daimi encümen — azasından Abdülkadir Ziya Bey şu mütele- ayı | serdetmiştir: — Terkos işi cezri bir şekil- de ve acilen halledilmelidir. Öyle anlaşılıyor ki Terkosun bugünkü boruları ve bugünkü — tesisatı yangınlara su verecek vaziyette değildir. Bunu hemen her yangında su bulunmamasından anlıyoruz. Ter- kosun hayart müddeti de bitmiş- tir. Bu teşkilâtile belediyede alsa bugünden fazla birşey yap- mak iİmkânı yoktur. Çönkü tesi- sat ve yvasalti takviye ve teval edilmek lâzıdır. Binaenaleyh eğer hükümet Terkosu şirketten almak- ta mali ve siyasi herhangi — bir mahzur görüyorsa — derhal — şir- ketle — münasebete — girişmeli ve yeni bir mukavele ile bu işl salim bir şekle sokmalıdır. Bu İş teehhür ettikçe bu gibi felâket- lerin tevali etmesi muhakkaktır. Fırkanın tetkikatı Fırka merkezinin yaptırdığı husust tetkikata göre dün yangın yerindeki terkos borularında ta- mam bir sant su bulunmamıştır . Ondan sonra gelen sudada kâfi tazyık bulunmadığı |: su deve boyunlarından ancak ölü bir halde akmakta idi. Mektebinizi Seçmederı Bıze x Sorunuz, Izaİıat Alınız Son Posta Karilerin Mektep - Müşküllerini Hal İçin Kendilerine Delâlet Etmektedir Çocuğunuzu hangi mektebe vermek istiyorsunuz? Bu sene tahsilinizi ikmal etmek Üzere hangi mektebe girmek istiyorsunuz ? Gazetemiz gençlere ve cbeveyne rehberlik etmek üzere bütün mektepler hakkında her türlü malümatı vermiye amadedir. Mektebinizi seçmeden ev- vel bize sorunuz ve girmek istediğiniz mektep hakkında bizden malümat İsteyiniz. Yalnız cevap için ( 6 ) kuruşluk posta pulu leffetmeyi unutmayınız. * Çocuklarımı Leyli Vermek İstiyorum Adanada Hikmet Reşit Beye; Evvelâ 13 yaşındaki çocuğ M. Hayri doktor olmak göre, orta ve lise tahsilini yap- mıya mecburdur. Bunu şimdiden İstanbula leyli mekteplere gönde- rip masraf etmenizi tavsiyo et- meyiz. Orta ve İise tahsilini yanınızda, Adana mekteplerinde bitirirse daha muvafık olur. 11 yaşındaki — yavrunuz Reşlde gelince: Bu çocuk mektepte hususi bir itinaya muhtaç görünüyor. Sım- fında kalmasının sebeplerini araş- tırmak lâzımdır. Onu çalışmamıya sevkeden sebep nedir? Mektebi mi, ev mi, sıhhati mi? Bunları anladıktan sonra bu sebeplerin izalesine çalışmak daha muvafık olur. ı.yfı mektepte ayni şerait devam edecekse, orada da mu- vaffak olmaması ihtimali vardır. | Leyli bir mektebe vermek mut- A Resminizi * laka lâzımsa, kendisine bususl! itina gösterebilecek olan husust mekteplerden birine gönderilme- #ini tavsiye ederiz. Bunun için de #ize İstanbulda Feyziye, Feyziati ve Şişli Tarakki liselerini tavsiye ederiz. Fakat bu mektepler pa- halıdır. Onun için çocuğunuzun yine nehari olarak tahsiline de- vam etmi , fakat onu çalışmı- ya sevkedecek surette idare edil mesini daha muvafık görürüz. 4 Langa tramvay caddesinde Orhan Beye: Leyif ve meccan? bir mektep olarak ancak askeri mektebe girebilirsiniz. Mülki Hiselerden hiç biri bu sene Teyli meccani talebe kabul ıkmıyccekur İktısat hk:ılr-ıı İ. M, Müdi- riyetinde Mürmeyyiz Necati Beye Mühendis Mektebi xlisi hak- kında iki üç gün evvelki nüsha- larımızdan birinde izahat veril- miştir. Bu nüsha adresinize gön- derilmiştir. Orada sizi tatmin edecek kadar malümat vardır. Bize Gönderiniz, * * Size Tabiatinizi Söyliyelim... “Halit Efendi: Menfaatlerl- ni temin husu- v sunda çalışkan G ve beceriklidir. * Başkalarına W minnet etmek Ka _.'x ten fazla endi- : 4 şe cder, Usul x dh ve merasimden * Ahmet Ejengi: Şen ve şa- kacıdır. Eğlen- ; ce âlemlerinden bazeder. Sözle- İ vi batmaz, s0- 'azuu ve sade- ( ahpap olur. Ka- fadarlarına uy- | - gsallık gösterir. | hazetmez. Te- v Hiği tercih eder. | * A ü ! Adliye Vekâletinden: Nişan 1./ Açıkgöz ve mü te şeb bistir, 8 Yemesini, - iç- Ö, mesini ve eğ- —SÜ q_ lenmesini bilir. İ at lwŞ Zevkoe ait şay- lerden geri kal- İ mak Menfeatlerini yalnız nefsine isretmez. istemez. Halim Bel. *.: Kendini eğenir, ezdir- mez ve saydır- mak ister, bir yeyin İç taraf- Tarını fazla ta- mik — etmez, zevahire — uy- 'sallık gösterir. süratle — müte- essir. ve mün- eil olur. Fransızca ve Türkçe yazılmış ev- rakı adliyeyi okur ve makine ile süratle yazar bir mütereccim alına- caktır. Ücret maktuan (İ20) liradır. Memurin kanunundaki şartları haiz ve bu işe talip olan hanım ve bey- lerin 15 ağustos 931 tarihine kadar İstanbul Cümhuriyet Müddeiumu- miliğine ve Ankaradaki talipleri! Vekaıet İstatistik ve Neşrıyat Mü- dürlüğüne müracaatları. Tayin olunacak günde talipler arasında müsabaka yapılacaktır.