Buhara Memurları Bizi Gorunce Önumuze Koş- tular, Ve Samımıyetle. “Hoş Geldiniz Dediler!,, » YAZAN: M. KÂZIM —ei I | 1918 senesi kânunuevvelinin (26 incı günü Ümml!duyı Ba- biline vardık. | Elfgan toprağında son geceyi | * İslâm köyü ,, adını taşıyan bir yerde geçirmiştik. Bir ay- İdan Fazla süren seyahatimizin Bonuncu mısfında uğradığımız İhemen hemen her köyün ol- İduğu gibi burasının da halkı |Türkmendi ve bizim de Türk ’Dldugumuıu İstanbuldan gel- diğimizi öğrenince adeta bay- !rım yapmıştı, o derece sevi- 'niyordu. Burada bir gece misafir (kalıp ta yola çıktığımız zaman Mühitin — bütün beyleri bizi Uyalnız bırakmamış, — hiç ol- Umazsa hududa kadar birlikte Blkik Sistemişlerdi. - Binsen- aleyh nehrin kenarına çok ka- Hlabalık bir heyet halinde var- mıştık. * | Ümmüderya dünyanin en Ügeniş nehirlerinden — biridir. | Bilhassa hududun bu noktasi / adeta dar bir deniz parçasını andırır. Kandilli ile Bebek D arasına benzetebilirsiniz. Üze- rinde köprü yoktur. Bir taraf- — tan Öbür tarafına sallarla ge- çilir. * | — Heyetimizin vürudunu öğre- men üç Buhara memuru Efgan sahiline geçmişlerdi. İskelede bizi bekliyorlardı. Başlarında — selle — denilen büyük kavuklar, arkalarinda turma işlemeli cübbeler, belle- rinde gümüş kemerlere asılı murassa kılıçlar vardı. Yüzle- ri de hiç makas görmemiş sa- kallarla çerçevelenmişti. Bir saniye gözlerimi kapa- dım, kendimi askeri! müzemizin Yeniçeri kısmına tahsis edilen geniş salonunda zannettim. Beş asır evvelki Türklerin bir başka tipleri ile karşılaşıyordum . * Buhara memurları bizi gö- rünce önümüze koştular. Elleri- ni uzatarak samimiyetle müsa- faba ettiler: — Hoş geldiniz, dediler, Eşyamızın ve hayvanlarımı- zın kayıklara — yükletilmesine başlandı. Bu kayıkların kü- rek, yelken —veya — motör ile tahrik edildiğini zan- mnetmeyiniz, bir sahilden diğerine iple çekildiğini hatıra getirmeyiniz. O halde ne ile yürür, diyeceksiniz? Gözlerini- zin önüne bir bilmece sermek isteseydim, bu suali size ben sorar ve yarina kadar hikâye- mi bu noktada keserdim. Fa- kat bilmece hallettirmek ar- zusunda değilim. Binaenaleyh anlatayım: Ümmüderyada işliyen ka- yıkları beygirler çekerler. Nasıl mı diyeceksiniz? Dinleyini: Eşyamız ve bayvanlarımız müteaddit kayıkların içine dol- durulduktan sonra bu kayık- w Türkistan köylüleri ların Bn taraflarına birer çifte hayvan koşuldu. Sandalın bir kazığa: bağlı olan ipi çözüldü ve sandalın içine giren san- dalemın kırbaci şakladı, hay- vanlar bir müddet suya gö- mülerek yürüdüler, fakat bir- denbire ayakları yerden kesi- lince yüzmiye başladılar. Evvelâ eşya sandalları ha- reket ettikleri için ben sahilde bunları hayretle — seyrediyor- dum, sıra bize gelince ben de, sandala atladım. Burada nö- bet bekliye Efgan karakolu selâm vermişti : — Allaha ısmarladık arka- daşlar, dedim. Bu, bir Türk zabitinin Efganlı meslekdaşla- rile sonuncu ıellııılııııııı idi. Bizim kıyığıııuıın yükü ı arasında hafif olduğu için akıntıların da yardımı ile bir sahilden diğe- rine sekiz dakikada geçtik. Mesafeyi hesap ettim. Kendi kendime : — Tekerlekli araba bu yolu bu kadar çabuk katedemez. diyordum. * Nehrin Buhara sahilinde (Kilif ) hâkimi — ile büyücek bir kalabalık bir heyet bize intizar ediyordu. Burasının Be- yi “Çoşmuş,, adını taşıyordu. Bizi karşılıyarak selâmladı. Se: lâmını askerce iade ettima Müstakbelin — arasında — silâğli olarak ancak üç dört kişi var- dı. Diğerleri ellerinde boyalı | uzun sırıklar taşıyorlardı. Sivil memurların bellerinde de altin kaplı — kılınçlar - vardı. ZENGİN BİR SPOR GÜNÜ | Senenin İlk At Yarışi Dün Yapıldı ( Baş tarafı 1 inci saayfada ) İkinci yarış hâlis kan İngi- liz atlarına mahsustu. Fikret Beyin (Frig) ismindeki atı bi- rinci, M. Alyotinin ( Flang Topu) ikinci oldu. Yerli ve Arap kısrakları arasında yapılan üçüncü ko- şuda Pirens — Halim — Beyin Semiri birinci, Halim Efendinin (Kırşahini) ikinci geldi. Dördüneü yarışın mesafesi 2000 metre idi ve halis kan logiliz atlarına mahsustn. Neticede — Ahmet — Beyin Drokurt'u birinci, Prens Halim Beyin Alinar'ı ikinci oldu. Son koşu olan beşinci koşu yerli ve Arap kısrakları arasında yapıldı. Bunda Fikret Beyin Maltayı birinci, prens Halim Beyin Rüçhanı ikinci ve Ali Beyin Mes'udu üÜçüncü geldiler. Kayık Yarışları Beykozda| dün İstanbul de- niz birincilikleri yapıldı. Yarış sahası her senekine nazaran çok tenha idi. Denizcilik He- yeti her türlü takdirin fev- kinde çalışmış ve çalışıyordu. Fakat buna rağmen dünkü müsabakalarda Ümit edilen intizam yoktu. Hakem heyeti mütereddit kararlarile bu İnti- zamı hâleldar ediyordu. ah ai lsael ai l Mıntaka — heyetinin bütün gayret ve faaliyetine rağmen bir türlü ortalık düzelemedi. Dünkü yarışlarda Beykoz İs- tanbul birincisi olmuştur. Kem- di köşelerinde çalışan Beykoz- luları tebrik ederiz. Yarışlardan alınan neticeleri yazıyoruz: Müptedi 1 çifte - 1- G, S., 2-G.S. Müptedi 2 çifte - 1 Beykoz 2-G.S. Müptedi 2 çifte, -I- G.S.2 - Beykoz Müptedi 3 çifte müsabakası iki defa yapıldığı halde neti” cesiz kaldı. Hakem heyeti diğer bir gün yarışılmasına karar verdi. Hanımlar 1 çifte - Beykoz 4 43“ 2/5 Beylerbey 4' 53“ 4/5 Kıdemsiz 2 çifte, 1- Beykoz 2-G.S. Hanımlar 3 çifte. lerbeyi, 2- G. S. Dirsekli 1 - Bey- Kıdemsiz 2 çifte - 1 - Beykoz, Dirsekli .2-G.S. Erkekler Podilbot - 1- Ana- dolu (Diger müsabıklar diska- lifiye edildi.) Hanımlar - Padılbot - 1 - Beylerbeyi, 2 - Beylerbeyi Kıdemsiz 1 çifte - 1 - Fe- nerbahçe, 2 - Beykoz Hanımlar 2 çifte 1 - Beykoz Nehir kenarında düz bır yere halılar sermişler, üzerine sandalyalar koymuşlardı. Kısa bir müddet oturarak dinlendik: Hâkim saf ve alicenap bir Türktü. Neslinin uzak ülke- lerde oturan bir cüz'ünden buraya bir mümessil geldiğini düşündükçe sevincinden güz- leri yaşarıyor ve muttasıl: — Allaha şükür, Allaha şükür, — diyordu, bizim gibi misafirleri Buharada görmek- ten mütevellit sandetine payan olmadığını söylüyordu. Burada istitraten söyliyeyim” ki Bahara Emiri ile etrafında- kiler de Türklüklerini bu zat kadar idrak etselerdi bu bed- baht memleket hiç şüphesiz bugünkü akıbete maruz kak mazdı. Fakat maalesef Emir İngilizlere kapılmış, onlara biz- den fazla itimat gösteriyordu. * Nebir kenarından ayrıldık- tan sonra bir kubbenin üzerin- de bina edilmiş olan Kilif Be- yinin evine gittik. Sofra, Öz Bey usulünde hazırlanmış ye- mekleri ve meyvaları ile ha- zırdi: — Buyurun dediler. Dost, yani Türk muhitinde yemiye oturduk. (Mabadı yarın) Propaganda Yunanlılar Buna Çok Ehemmiyet Veriyorlar İstanbul ihracat ofisine ge- len malümata göre, Yunan hü- kümeti Korent üzümlerini hi- maye ve satışını temin iİçin yeni bir nizamname yapmıştır. Bu nizamnameye göre üzüm ofisi fazla mahsulü satın alarak fiatların düşmesine mâni ola- cak, rağbeti temin için de ha- riçte reklân ve propaganda yapacaktır. Hükümet ofisi em- rine mühin miktarda tahsisat vermiştir. 2-G.S. Kidemsiz 3 çifte 1- G.S. 2 - Beylerbeyi, Hanımlar 2 çifte 1-Fener- bahçe 5'22 Dirsekli 2 - Beykoz Neticede Beykoz 13 sayı ile İstanbul şampiyonu oldu, buna mukabil Galatasaray (12) Fe- nerbahçe (7), Beylerbeyi (4) sayı kazandılar. Olimpiyat Çıktı Olimpiyadın 14 Üncü sayısı memleket spor havadisleri, resim ve yazı ile tesbit etmiş bir şekilde bugün çıktı. Bilhas- sa —Amerikalı tayyarecilerle mülâkat, Veliefendi at yarışları, Beykoz yarışları, tenis müsa- bakaları, Bulgaristan mektubu, güreşçilerin Atinada bıraktığı tesir hakkında Atina muhabi- rinin mektubu vesair birçok alâka uyandırıcı haberler şaya- ni tavsiyedir. Bize Gönderiniz, * * * Size Tabiatinizi Söyliyelim... Resmintzi bize günderirsenle size tablatlnlz! — söyliyebiliriz. Fakat bunun çim gönderilecek resimler iyi ve tabil Takl hataya pozda — çikmış olmanı Jazımdır. mitehassısımız — mütaleasında düşmesin. * Tablatlerini anlamak Üzere — bise reslin gönderen karflerimiz hakkında smızın — mütalersmı — aşağıkl okuyabilizsinimn Manuel Ef. Acul ve azim- kârdır. Menfa- atlerine — karşı kanaatkâr ol- maktan ziyade itiraza — müte- mayildir. Her- kese - açılmaz. Muhit ve mu- batabına itimat e samimiyetin. israf elmez. * Saip bey: İntizamperverdir. Selim ve bedii zevkleri ihmal etmez. Eşyasını hüsnü — istimal ve — muhafaza etmesini — bilir, bedeni yoracak meşgale ler den ziyade memu- riyet işlerinde daha çok mu- vaffak olur, * Şerif bey: Ağırbaşlı ve st- .ötüdir. Kızdığı ğ zaman — hirçın ve inatçı olur. İddiayı — sever. ğ İşlerine riya ve — tabasbus karıştıramaz. Sade hareket eder. İzzeti ne- fis mesailinde hassasiyet kıskançlık göste. . ve Salik 'Üüy' " 5i lli ve öy Gücen- dirmiye — ge- mez, — çabuk münfell ve hır- çın olur. İnti- Ğ zam kuyudatı ile hürriyetini B takyit etmez. Cömertliğe mü- temayildir. Tahir Yi beyı Vakur- dur. — Kendini büyük — görür, sayılmaktan haz eder, Sü- BÜ sever, tarzi telebbüse ria- yet eder, ka- dın macerala- rını ihmal et- mez. Ağır aöze, tahakküme ta- hammül eden 2, izzetl nefis mesailinde alıngan ve ataktır. * Şefik Hüsnü bey: Sokul- gan ve müte- , vazıdır.. Teş- vik ve teşcie uysallık — gö- terir. Geçim- | sizlik yapmaz, anlaşmıya mü- temayildir. Sü- küti ve sessiz değildir. Ko- muşmaktan s- * Rıfkiı Bey: Fotoğrafı dercedilmiyecektir. Muhitine kolaylıkla uyar, faal ve işgüzardır. Merasimden hoşlanmaz, tavazuu ve sadeliği sever. Herşeye ehemmiyet ver- mez, hazımkârdır. Anlaşmar ister. Meclisteki Müzakerenin Son Zabıtlarını Aynen Yazıyoruz D n Ti GrR ) Cümhuriyet — hükümeti dıhı şirkete işin ciddiyet ve azameti nisbetinde her türlü tesbilâtı göstermekten bali kalmamıştır ve kalmıyor. Bütün mümasil vaziyetlerde olduğu gibi bu şirket mu- vacehesinde — gösterdiği pek ciddi, pek samimi -hayrıhaklık İsmet Pş. Hükümetinin ebedi bin bir şerefinden birini teşkil eder. Gerek meclisi idarenin gerek hükümetin gösterdiği itina ve ihtimam işin sermaye- darlardan daha çok evvel ve daha fazla esasen memleketi- mize temin etmekte olduğu ciddi ve yüksek menfeatten ileri geliyor. Efendiler; düne kadar bir köy halinde bulunan Ayancık kasabanız bu orman işletme şirketinin en asri tesisatı yü- zünden bugün — Karadenizin kuytu bir köşesinde bir Avru- palı mamure halini almış va eğer — halkımız — çalışmasını bilirse nesillerce devam edecek refah ve servetin bütün esba- bını şimdiden kazanmış bulu- nuyor. Ve arkadaşlarıma ha- ı l l beı- vereyim ki benim bu şir- kette dahi bugüne kadar hatta bir tek aksiyonluk bile alâkam yoktur. Olsa ne cürüm olurdu ne cinayet. Fakat işte millet kürsüsünden alenen söy- lüyorum ki yoktur efendiler, yok. ( Devamı var ) Gireceksiniz? Çocuğılnumîngi mek- tebe vermek istiyorsunuz? Bu sene tahsilinizi ikmal etmek üzere hangi mek- tebe girmek istiyorsunuz? Gazetemiz gençlere ve ebeveyne rehberlik etmek üzere bütün mektepler hakkında her türlü malü- matı vermiye amadedir. Mektebinizi seçmeden ev- vel bize sorunuz. ve gir“ mek istediğiniz. mektep hakkında bizden malümat isteyiniz, Yalnız cevap için (6) ku- ruşluk posta pulu leffet- meyi unutmayınız.