3 Ağustos 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1

FG TELEFONt MÜDÜRLÜK — 20203 NÜSHASI HER YERDE 5 Kr. 3 Ağustos 1931 PAZARTESİ No./” 366 —ÜT İDARE : İSTANBULNUR M. Bordmn; Hava Kahramanları Taksim Abidesine Çelenk Koy- dular, Saatlerce All(ışlandılar Nevyork-İstanbul seferini bir hamlede yapan tayyareci Bordman ve M. Polando dün öğleden sonra Yalovaya gide- rek Reisicümhür Hz. tarafın- dan kabul edildiler. Başvekil tarafından da kendilerine Tay- yare Cemiyeti madalyesi talik olundu. Başvekil ve hava kahramanları Iki hava kahramanı dün sa- at iki buçukta Dolmabahçe s'?lyı rıhtımından — Sakarya motörüne binmişlerdir. Motör Sarayburnundan geçerken tay- yareciler şehri doya doya sey- Tetmişler ve : “— Ne güzel memleket, takdirini izhar etmişlerdir. Bir aralık M. Bordman şöyle de- miştir: — Seneler var ki havada üçuyoruz. Fakat henüz böyle güzel manzaralı bir şehir gör- Medik. Sakarya motörü saat dört buçukta Yalovaya muvasalat ttmiş ve tayyareciler iskelede an ve M. Polando Yalovada Gazl Hazretlerile bir arada Bu Sabah seryaver Rusuhi, kaymakam Şefik, Tayyare cemiyeti reisi Fuat Beyler tarafından karşılan- mışlar, kalabalık bir halk küt- lesi de kendilerini alkışlamıştır. Sonra otomobillerle Kaplı- caya gidilmiş ve hava kahra- manları büyük otelin salonun- da Başvekil tarafından kabul olunmuşlardır. Başvekil kendi- Kocasını Yaralıyan Karısı Mi, Yoksa Adüıf rKendisi Mi ? Karı Koca Hâdisede Bir Türlü Birleşemiyor Evvelki gece Kasımpaşada kanlı, fakat garip bir hâdise oldu, Saniye Hanımdır. Karısının biçağile yaralanan Hasan Efendi ile dün hastane- de görüştük. Bize hâdiseyi şöyle anlattı : Kıskanç Bir Kadın — Saniye ile dokuz senelik karı kocayız. Ondan çektikle- rimi bir Allah, bir de ben bilirim. Eve biraz geç gelsem ! hemen açar ağzını, beni hır- palar. Çok kıskançtır. Dün akşam yine biraz geç kalmış- tım. Evvelâ söylendi, sonra da ekmek bıçağını kasığıma sap- ladı. Artık bu kadınla yaşa- yamam. 32 yaşındayım, 60 yaşındaki ihtiyardan farkım ok. ğ 'sıııiyo Hanım Ne Diyor ? 36 - 36 yaşlarında olan Sa- niye Hanım da şunları söyle- | mektedir : — İlk kocam on sene evvel Garabeti şurada ki bir kadın dokuz senelik kocasını ka- sığından yaraladı. Kadının ismi Son Posta Adliyede — Gazeteleri Tetkik Bürosu Aza Mülâzimi Meliha Hanımla Sabri Bey Bu İşe Memur Edildiler Ankara, 2 (H. M.) — İs- tanbul — Müddeiumumiliğinde teşkil edilecek Gazeteleri tet- kik bürosu için ayrılacak iki Müddelumumi muavini yerine Istanbul — birinci hukuk aza mülâzimi Sabri Beyle üçüncü hukuk aza mülâzimi Meliha H. terfian Müddeiumumt mu- avinliklerine tayin edilmişlerdir. Bizim öğrendiğimize göre, Müddeiumumilikte — gazeteleri tetkik için iki müddel umumi muavininin idaresi altında yeni bir Büronun hazırlıklarına baş- lanmış ve birinci istintak dai- resi yanındaki oda bu iİş için ayrılmıştır. Yeni büro iki gü- nö kadar faaliyete geçebile- cektir. Bu şube münhasıran azeteleri tetkik ve takip ede- gilaneklir. Şubenin emrine bir daktilo ile birkaç ta kâtip verilecektir. Urfa Meb'usunun Oğlu- nu Kim Vurdu? lerini büyük muvaffakıyetten dolayı hararetle tebrik etmiş, sonra da Tayyare Cemiyetinin ( « madalyelerini — kahramanların | » ine bizzat takmıştır. M. Bordman ve Polando burada kısa bir müddet İsti- rahat etmişler, sonra otomo- bille Gazi Hznin köşklerine işlerdir. (Devamı 3üncü sayfada ) Yakalanan Haydut Bekir (Yazısı 4 üncü sayfada) Avda Facia Bir Avcının Beyni Parçalanarak Öldü İzmir, 2 ( Husust) — Dün sabah Karşıyakadan — avcılar mvlanmak Üüzere — Menemenin olacık köyüne gittiler. Avdette #tomobilleri devrildi. Mene- menli Yaşar çavuşun beyni parçalanarak öldü. Diğer av- :dhün dördü da ağır yara- lr. Mecliste Gazete Müzakereleri (Dünkü nüshadan Devam ) Çarpık kafaların, mülevves seciyelerin ve mel'un vatan hainlerinin ebediyyen anlıya- mıyacakları bu işler Cümhuri- yet Halk Fırkasına mensup her Ferdin fahrile, şerefle bü- yük zevkle seve seve yapacağı ve nihayet muvaffakıyetle ba- şaracağı memleket hizmetle- Hasan Efendi YOSMANİYE ŞEREF SOKAĞI HERGÜN NEŞROLUNUR | Fakat bu mevxzu Üzerinde vazı: 'Özüdürı Halk bununla görür. n Halk bununla İşitir. mla söyler. Mazbata Muharriri V. Raşit Bey Yeni Matbuat Kanunu yakında mer'iyet mevkiine giriyor. Kanu- nun, şiddetle menettiği mevzu- lardan biri de müatehcen neşri- yat bahsldir. Müstehcen nedir? Umuml edebe mugayir neşriyat ne demektir? Bu, telâkkiye göre değişebilir. kanunun hâkim fikrini öğremek içindir. ki kanunun tanziminde mazbata muharrirliği vazifesini gören Şebinkarahisar —meb'usu Vasfi Raşit Beye müracaat ede- rek bize bu bususu İzah etmesini rica ettik. Vasfi Raşit Bey bize şu cevabı. vermiştir: “— Ancak erkekler mecli- sinde, o da iyice içtikten sonra, sarfedilebilecek açık saçık söz ve nükteleri bile hayasızlikta fersah fersah geride bırakan meşriyat, şen sahife, roman ve tariht tefrika isimleri "altında bazı gazetelerimizin sütunlarını doldurmaktadır. İzmirde çıkan ve ismini şimdi — hatırlıyamadığım — bir gazetenin — bir nüshasım ga- zeteci arkadaşım Agâh Bey bir kız çocuğu gibi kızararak göstermişti. İçinde mevcut üç yamıyı en şerefsiz kimselerin bile kızarmadan söyliyebile- ceklerinden şüphe ederim. İşte o başıbozukluk, yeni Matbuat Kanununun bu kayıtla- rını ve takipte gözüken şidde- tini icap ettirdi. Bilirsiniz. ki duvar — diplerinden silik bir tarzda geçen tek tük fahişeye pojis daima göz yumar. Fa- AieeiDÜÜRR üi eaagaeaaaaşmaşayaaaamaaa açi — ümanaiŞRİNGÜĞÜİREeE CaRRENSa eeei şeee ae Anlatıyor Maabuat Kanununun mazbata muharriri Vasfi Raşit Bey kat fahişeler caddeyi baştan başa, boydanboya kaplarlarsa ve gelen geçen rencide olma- ga başlarsa polis artık müsa- mahakâr davranmaz. Bir Misal (Andre' Chenier) nin şehveti terennüm eden şu manzumesi neşriyatın yanında kır mektebi talebesinden birinin edebiyat vazifesi zannedilmez mi? “Güzel kalçalarının parlak ve temiz beyazlığını, zambak, meşe, mercan, gül, mavi da- marlarını gördüm. Bana vak- tile, gecelerimiz uçup giderken (Devami 7 inel sayfada) Necmeddin Sadık —Ben gazetecilikten çekileceğim, tekrar ilim hayatına döneceğim. İlmi bir mecmua çıkaracağım. Çünkü ridir. öldü. Sonra Hasanla evlendim. | Devamı 7 İnci sayfada | (Devamı G inci sayfada) — | Saniye Hanım yeni kanun açık resimlere ve açık neşriyata ancak ilmi mecmualarda müsaade ediyor !..