Garıptır Ki Bız Türkistana Geçmek İsterken Rus Zabiti De Efganistana Girmek İstiyordu YAZAN: M. KÂZIM — 47 — Mayıs ayının ortasına doğru bir gece yarısı yanıma birkaç — mefer alarak hududa doğru li Duhteran, yola çıktım. Gitmek istediğim yer "Çeh- adım — taşıyan | geçit noktası idi. Sıcak hava- da, sıkıntılı bir yürüyüşten son- ra ertesi| gün ikindiye doğru buraya vardım. Efgan cihetinde hudut ku- — mandanı “Yar Mehmet,, ismin- B bi zatti; bzal doriça lar — giladı: maksat — Ziyaretimden — «Hive,, taraflarında olup bi- — ten şeyler hakkında malümat almaktır, dedim. Bu xzatta, sorduğum — suale :x verilebilecek — cevap — yoktu. Sadece : — İngilizlerin Aşkı Abat ta- raflarına — geldiklerini işittim, — diyordu. Fakat acaba —bu zatın p bilmediğini — Rusların hudat — kumandanlarından öğrenemez mi idik? Efgan kumandamı bize çay hazırlatmıştı; masanın başinda bir taraftan çaylarımızı içnken diğer taraftan da konuşuyor- — duk. Teklif ettim: — Yahu bir defa da şu — sizin karşınızda bulunan Ruz — kumandanını çağırsanız da onunla da konuşsak! Yar Mehmet teklifimi kabul ederek Rus kumandanıma ha- ber gönderdi. Rus kumandanı da yanında yirmi kişilik bir müfreze ile ertesi sabah geldi. Görünüşte | iyi bir zat olan bu yüzbaşı da fazla birşey bilmiyordu, yalnız: —. İşittimi; ! dedi- İngilizler - * Meron , 1 işgal etmişler, bir “telsiz —istasyonunu da ihtiva eden “Köşk ,, mevkiine doğru * ilerliyorlarmış.. Muhavere bu noktaya geldi- ği zaman Efgan Kumandanı — göze karıştı: — Yahu, dedi. Bizim arka- daşın söylediği, geçenlerde bu- — duda gelen Kul Mehmet ismin- de bir Türkmen gencinin ver- a diği malümata tamamen teva- “ fuk ediyor! İ W Yar Mehmedin verdiği ma- lümata göre bu genç Rus Üni- [hmıılkîfıınhuduim girmek istemiş, fakat şüphe uyandırmış, tutulmuştu. — Bu zatı bir defa da ben görsem, dedim. Kul Mehmedi yanıma getirdiler. Bu mülâkat benim hiç beklemediğim birşey oldu: Kul Mehmet hâlis İstan- bul Türkçesi ile konuşuyordu. Şaşırdım, Kul Mehmet hay- retimi görünce, tahsilini İstan- bulda yaptığımı anlattı ve ken- disini şimdi içinde bulunduğu müşkül yaziyetten kurtarma- mı rica etti. — Bakayım, İmkânımı bu- lursam hay hay dedim. Kul Mehmet gmı ©o da ayni ha- Uırl, ayni — surette hyit et- Aşkabatta İngiliz kuvvetlerile çarpışan Sovyet kuvetleri Erkânı Harp Reisli Paskuskl gyoldaş ile Poltaratski Müzesi mişti. Eh., şimdi ne yapacak- tık. Vaziyetin garabetine ba- kınız: Ben Türkistana geçmek iz- torken Mı(audı bulunan bahçesinde Rus zabiti de Efganistana geçmek arzusunda idi, Efgan kumandanına soruyordu. Efgan kumandanı: — Herat valisine sorayım, | | aldığım cevabı bildiririm, dedi. Akşam oluyordu. Ben kara- mmi vermişlim, gece Ssoyuna- cak, elbiselerimi değiştirecek ve hiç kimseye görünmeden Ef- gan toprağını bırakarak Tür- kistana girecektim. Fakat ben çadırda hazırlık ile meşgul iken neferlerimden biri bana garip bir haber getirmesin mi? — Şimdi Hive taraflarından bir Efganlı geldi ve ( Köşk ) meykiünin İngilizler tarafından | işgal edildiğini söyledi. Şu halde, şu halde şimdi Türkistana geçemezdim. Bu benim için İngilizlere esir o- mak demekti. Kararırm değiş- tirerek (Herat) a döndüm ve orada öğrendim ki Rusların hudut kumandanı benim ha- reketimden birkaç saat sonra Rus kumandanı ailesi ile birlikte Efgan toprağına iltica etmişti. Artık — anlaşılıyordu: — Bir müddet daha (Herat) ta kala- caktım. (Mabadı yarın) D HAVA FACEîNİN SOİN TAFSİLATI Kaza Yerinde 3 Kafa Ve Fransız Anlaşması Ticaret Sahasında Tür- kiye İhracatına Tesir Edecek Mi? Rusya ile Fransa arasında Hicari münasebat bir müddet- tenberi bozuk bir şekilde gidi- yordu. Ticaret Odasına gelen yeni malümata göre bu iki devletin ticari sahadaki mua- meleleri son günlerde tabil hale girmiştir. Fransa Hükümeti 3 teşrini- evvel 930 tarihli bir kararna- me ile Rus mallarının memle- kete girmesini yasak etmişti. Fransızlar kararnameyi lâğvetmişler ve bunun neticesi olarak ta bu iki memleket ihra- racat ve ithalât sahasında, biribirlerine karşı aynı dere- cede serbesti hakkına malik olmuşlardır. Ticaret sahasında bir Rus- Fransız anlaşması memleketi- mizi çok yakından ve mühim sürette alâkadar etmektedir. Sebebi şudur ki Rus - Fransız ticari münasebatının - kesilmiş olduğu zamanlarda Türk ma- larının Fransaya ihracı olduk- ça fazlalaşmıştı. Şimdi bu son anlaşma ne- ticesi olarak evvelce Fransaya bizim sattığımız malları şimdi Rusya — satacaklır. — Başlıca memleket — mahsulümüz — olan tütün, kereste ve yumurta bu meyandadır. Bununla beraber - alâkadar- lardan bir zat son Türk - Rus ticaret — mukavelesinin — böyle bir neticenin önüne geçebile- cek mahiyette bulunduğunu, netice itibarile — ihracatımızın müteessir olmıyacağını — söyle- miştir, İki Bacak Bulundu Vücutlar, Havada Kül Olmuştur (Baş tarafı 1 inci sayfada) Kafalar — sırf kemikten ibarettir. Bacaklar her na- sılsa aslt halini muhafaza et- miştir. Bu bacaklardan birisi Amerikalı kadın talebeye aittir. Tayyare, Yeşilköyden Bük- reşe hareket ederken - Pilot (Bontet) de garip bir hissikab- lelvuku olmuştur: Facia - kur- banlarından Pilot İhya Bey tayyareyi kullanmak üzere ye- rine oturmuştur. Pilot (Bontet)- de İhya Beyin yanıma oturmak üzer binmiştir. Fakat (Bontet) tayyareye binerken İhya Beye demiştir ki: * — İhya, sen birkâç defa kaza — yaptın. ama biç adam öldürmedin, fakat sana bir şey söyleyim mi? Ben bu sefer korkuyorum., İhya B. bu sözlere yalnız gü- mekle mukabele etmiştir. İhya B. yirmi senelik bir pilottur. Altı senedenberi bu şirkette çalışmaktadır. Haki- katen bu altı sene zarfında kullandığı tayyare daha iki defa kazaya uğramıştır. Fakat her ikisinde de insanca hiçbir zayiat — olmamıştır. Kazanın birinci şudur: İhya Bey tayyaresile yalnız olarak yine Bulgar ararisi üzerinde müthiş bir fırtınaya tutuluyor. Fırtına şiddetini art- tırıyor, motör bozuluyor, tay- yare bir ormanın içine düşü- yor ve ağaçlara takılıyor. Bu tehlikeli vaziyette İhya Bey fevkalâde bir — muvaffakiyet göstererek — bozük — motörlü tayyareyi iki dağın arasına indiriyor, —orada — bırakıyor, kendisi bir köye gidiyor, ora- dan da trenle İstanbula avdet ediyor. İkinci kaza da İstanbulun Üzerinde olmuştur. Motör ha- vada birdenbire tutuşmuştar. Bu sefer, tayyarenin içinde yolcu da bulunuyormuş. İhya B. yine harikulâde bir çevik- likle motörü söndürmiye mu- vaffak olmuş ve tayyaresini salimen Yeşilköye indirmiştir. İşte İhya Beyin bu gibi tehlikeli vaziyetlerdeki muvaf- fakıyeti, tayyaresinin bu sefer uğradığı feci akıbetinin ancak dağa çarpmak suretile vukua geldiği ihtimalini kuvvetlendi- riyor. Tayyaredeki bütün yolcular tarafından sigorta edilmiş bulunmaktadır. -İhya Beyin sigortası 200 bin frank, takriben (20) bin liradır. Bu para ailesine verilecektir. İhya Beyin bir karısı ve iki çocuğu olduğunu — yazmıştık. Haber aldığımıza göre iki de kardeşl vardır. Birisi Babriye zabitidir. Diğeri, bir plâk fabrikasında çalışmaktadır. İhya Bey harbı umumidenberi tayyareci'ik yap- moş, İstiklâl harbinde tayyare zabiti iken yararlıklar göster- miştir. Diğer pilot Bontet de Resminizi Bize Gönderiniz, * * * Size Tabiatinizi Söyliyelim... Resminizi bise gönderirseniz size fabintinisi söyliyebilirin. Fakat bunun için gönderilecek resimler yi ve tabil porda çıkmış olması lâzımdır. Taki mütehassısımız — mütalaamında — hataya düşmesin. * Tabiatlerini anlamak Üzere — Bize vesim gönderen karflerimiz " hakkında miltebasısınızın — mütaleasını — aşağıki satırlarda — okuyabilirelmim * Veysi bey “eki ve inatçı- dır. Fikirlerinin kabul edilme- ' sini ister, men- faatlerinden kolaytıkla fera- Ö gat etmez. Ba- Oj zan asabi ve hırçın olur. Fiil ve — hareketle- Örinde vardır. Feyziye Lisesi Feyziye Lisesi idare heyeti yeniden intihap edilmiş ve müdüriyetine Darülfünem me- zunlarından Mülkiye Mektebi sabık müdür muavini Eşref Bey intihap olunmuştur. Mek- tep ağustos iptidasından iti- baren talebe kayit ve kapul muamelâtına başlayacaktır. Teşekkür Karım Saiyenin — ebedi kapanan gözleri önünde duğum büyük acıya telgrafla, mektupla, cenazeye refakat ve evime ve daireme kadar biz- zat yorgunluk almak ve gazete lerin çok kıymetli sütunlarında yer vermek suretlerile aziz dostlarımın ve aile çocukları- nın gösterdiği fsıl alâka ve tesliyetten budutsuz bir min- net ve şükranla mütehassisim. Bunu yazık ki kaç gündür ayrı ayrı arza İmkân bulama- dım. Bu bapta aziz dostların ve aile çocuklarının lütüf ve ke- remlerini dilerim, Efendim. İstanbul, Altıncı Notar Galip Bingöl BORSA İstanbul 27 Temmuz 1931 - Hatlar — g ketin Bükreşte bulunan ve İs- tanbula sefer yapacak olan diğer tayyaresini kullanmak üzere Bükreşe bareket edi- yordu. sür'at ; SÜ, ağırdır. İzbira- rı devamlı olur. | . — İşlerinde dikkat var- dir. Saip beyı Çekingen — ve saygılıdır. Ser- N bes atak ve atılgan — değil- dir, mahçup ve tutuktur. Mes'- uliyetten endi- | şo eder, vazi- ” fesini — suüstl- mal etmez. |Yunan Hükümeti Çiftçinin Tütünlerini Satın Alıyor İstanbul İhracat ofisine ge- len malümata göre bu sene Yunanistandaki tütün mahsulü iyidir. Fakat mahsul geçen se- neye nispetle yüzde elli nok- sandır . Merkezi ve Garbi Makedon- yada bu sene (104920) dönüm eraziye tütün ekilmiştir. Hak buki geçen sene tütün zere- dilen arazi (192,836) dönüm Idi. Şarkt Makedonyada bu sene 249,500 dönüm araziye tütün ekilmiştir. Geçen sene ise 310,983 dönüm idi. Garbi Trak- yada ise geçen sene (81,074) bu sene (65,009) dönüm tütün ekilmiştir. Bu sene tütün zeriyatının az olmasına sebep, geçen sene tütünlerin satılamamasıdır. Bu sene Yunanistan ziraat nezareti çiftçinin elindeki iyi cins tü- tünleri mubayaa etmeğe karar vermiş ve bu iş için (170) milyon drahmi tahsis etmiştir. Hükümet — satın alacağı tütüne leri tasnif ettikten sora depo- larda saklayacak, müsait za- manlarda satacaktır. Bu satış- tan kâr temin edildiği takdir- de, kârı çiftçiye dağıtacaktır. ınyatro Ve Sı'nmlorl ALKAZAR — Kaalı kervan Aı-ı-ısıı: Aşk kaptanı £KLAZR — Astera GLORYA — Gece içinde bir ışık MA JİK—Aşk ölmez ve Kadım gecmeri MELEK — — Paris kırahı FERAH — — Muhtelif temsiller OPERA —— Demir maske ŞIK — Milli dakika Takslen — — Varyete Çiflikparki — H Yaşar ve Aleke Ef. ler Kit kulesi parlı — Darüttalim Gölenevrak göri vorllara İltalardan mesaliyst alıvarı