Ziya Gök Alpi Tel'in Eden Abdullah Cevdet isminde Türkiyede Türkler içinde ya- şıyan bir. bedbaht vardır. Bu adam geçen gün gare- telerden birine verdiği bir mü- lâkatta Ziya Gök Alpin bir icli olduğunu ve onun fikirleri- Am memleketi batırdığını söy- lüyor. Bütün bir nmeslin kalbinde hürmetli bir yer tutmuş olan Ziya Gök Alpe yapılan bu iftira, gençlikte haklı bir nef- ret uyandırmıştır. " Alddığım mütcaddit mek- tuplardan bir tanesini makle- diyorum. Gençliğin bu isyanı, bu küstah ağıza verilecek en İyi cevaptır. * “Talât Paşaya atfen — Ziya Gök Alpin deli olduğunu, onun fikirleri memleketi — batırdığını töylüyor, bu iftirayı hem de te- yit etmiye çalışıyorsunuz. “Ziya Gök Alp, Türkçülük cereyanına — ilmi Eiı istikamet Verdi. “Gök Alp, memlekette bir ilim ve felsefe cereyamı uyan- dırdı. Gök Alp ilk defa bu mem- lekette içtimaiyat ilmini tedyin etü. *Gök Alp, yeni Hisana hizmet etti. Garpçilik, halkçılık fikirleri- ni en ilmi şekilde bize o izah Ye tamim etti. “Gök Alp, vatan mefhumunu tahlil ve terkip etti. Bizde, milli bir terbiye cere- Yamını O, uya *Cevdet Bey, Türk gençliği- niN ziyasına bakarken gözleriniz maşıyorsa, kusur onda değil, Sizin gözlerinizdedir. Ah keşki bir Türk gibi Türklüğü görmek Verefine nail — olsaydınız, ben #minim ki Ziya Gök Alp için le mütecaviz olmıyacaktımı. Abdullah Cevdet Bey, dünkü Sözlerinizi okurken, maziyi dü- Şündüm, Gözlerim, hırsın şaha kalkınış bir örneği olan © yan- lar üzerinden kayarken tedaile- tim beni sörükledi. Ta mütareke lerine kadar bir şimşek hızile t açe — mubayyilem yürüdü, Yürüdü. |. höyı t durdu. Artık Caygularım — çözlülmiye başladı. Her duygüm bir işık Oldu. Şimdi o kazanlık günleri Apaydınlık görüyorum. Doktor Bey, o zaman da ka- lemiaiz ve diliniz. böyle müteca- Vizdi. Yalnız arada bir farkla, bugün husumetinize hedef - ri- hinon - Ziya Gök Alptir. Halbuki $ zaman bir milletti. Evet bugün Mrasında yaşadığınız, harsile ye- tindiğiniz u—ı.d. siz öyle zannetmiştiniz artık Türklüğün tarihi Myor, ve kendinize umde ittihaz Mtiğiniz: * Vatanım, mex'ut ol- ttuıu yerdir., Fikrini vaktile a. Siz öyle ündt ediyordunuz ki ÇRzbumun anası Fransa, babası di; #izsİni '.'a ll ıı'ııılıı ardimile — ortaya üüü bülyad ae ğiük Nü lezzetler getirecek.. 5Pııı ve kazanç. Hor işte, H düşünüşte hayatı böyle tellik- *den siz, iya Gök İN tasıyamar ve sölıyamazdını, N._T'm © yazıları inkâr edemez- KiZ Çünkü kahriyattan aldığı- Kyıparsaların — baş . tarafında kaktile şöyle — söylediğim — gibi Yitler de vardır. Bu iş bu kalmaz. la da Alundan beş sene / evvel * İç- t , mecmuasında Ziya Gök g& Küçük mocmuada vaktile _h;hıııı.ı—n yazdığı manzum bir NASİZ Bunl görünce Süraf edet unu görünce hu Ziya Gök Alpin aziz ruhu W& tizin kirli iftiralarınızla tazip beyitiyecek zehabına kapılarak Köömiştim. Halbuki onun neşrine 8 H Ou sonra, gazetelerde hç Yeti mahsusa , kararile dev- Memuriyetlerinde m MA ka Zıcııinlıl ekuyunca, oza- iya Beyin yazısını meemua- Giş Olmak - süretli ma gelaa i tmek İstediğinizi thw etmek — istediğini &dın.ıı Cevdet Bey, af , Bubalefet hincile dolan, N YYaşamayı, kazancı - Ütün gören ekzleş Yuğz Son Postanın Resimli Makalesi x Halkın Hâkimiyeti » h 1 — Ticaret âleminde en mühim tüccardır. SON POSTA mecburdur. mevki, | — 2 — Siyasette de en büyük mevki, hal- halka istediğini vermesini bilenindir. Bir | kın istediğini vermesini bilenindir. Hakiki tüccar halkın ruhunu, arzusunu, ihtiyacını takibe ve ona cevap vermiye Bunu en İyi bilen en çok muvaffak olan siyaset adam, halkın arzu ve İhtiyacını sezen ve Ona en İyi cevap verendir. | tanıyınız. | 3 — Bugünün hayatında hâkim olan ] halktır. Bizim istediğimiz değil, onun İsto- diği halzi ehemmiyettir. Muvaffak olmak istiyorsanız evvelâ halkı BUGÜNÜN TELGRAF HABERLERİ BiR FACİA Bir Fransız îeneızüh Gemisi Batt Sennazar, 15 (A.A) — 600 amele ve küçük memuru hâmil olan (Sensilberi) gemisi bir tenezzüh seyahati için pazar günü Sennazerden — hareket etmişti. Gemi, müthiş bir fırtmaya tesadüf etmiş, tenezzühçüler yağmur ve rüzgârdan tabaffuz için geminin bir — tarafına toplandıklarından bozulmuş — ve gemi dakika içinde batmıştır. (300 ) kadar insanın boğul- duğu zannedilmektedir. Kazadan kurtulanlardan bi- rinin ifadasine göre gemi ba- tarken etrafına tırmanmıya ça- lışan insanların feryat ve figanı rüzgârın ve denizin gürültüsünü bastırıyordu. Dahiliye Vekili Bugün Şehirimizde Bekleniyor Dahiliye Vekili Kaya Beyle Vali Muhittin bugün İstanbula gelmeleri bekleniyor. Vali Muhitfin Bey ÜUmumli Müfettiş olacaktır. Yerine Ankara Valisi Nev- zat, Dahiliye Hilmi ve yine Dahiliye Vekâleti Vi- lâyetler Umum Müdürü Sabri darları dahilinde olan en ufak imkânı da temin etmek arzusu ile Başvekilin ve vekillerin oto- mobillerinin bazfini, Başveki- lin ve vekillerin vekâlet tahsi satlarının mütesaviyen 200 I- raya tenzilini kararlaştırmıştır. Vekiller haricinde olarak dev letin mühim makamlarında va- zife icabı bulunan otomobil- lerin ipka edilmeleri lâzım ol- duğu kanaatinde olduğumuzu arzederim efendim, Başvekil İsmet —a aait için yaşıyan, fikirleri için bapla ve nefyedilen, parasız ha ve parasız Ölen Ziya elbette anlıyamazdınız ve anlıya- azı aarif Eminleri * * * Dans Edip Rakı İçiyorlarmış Ankara, (Hususi Muhabirimizden) — Dünkü Meclis Vüâsıf Beyin riyasetinde toplanmış, borçlar meselesi hakkında Maliye Vekili Abdülhalik Beyi, lâğvedilen Maarif Eminlerinin müfettiş- liğe nakli bakkında da Maarif Vekilini dinlemiştir. Maliye Ve- kili borçlar mesclesini anlatırlar, Dayinler Vekillerinin salâhi- yetsizliği yüzünden müzakerenin neticelenemediğini söylemiş, ortada inkıta olmadığını beyan etmiş, bu beyanata itiraz eden İzmit meb'usu Sırrı Beye tevap olan bu zatin imzalamış demiştir. «yö Dekloziye ne söylemiş olursa olsun, olduğu olarak tar bizce asil resmi tebliğin metnidir, Bu tebliğ, müzakere durduktaân sonra Mösyö Dekloziyenin verdiği bir beyanat idi. Hariciye vekilinden sorulan cektir. Bunu suale cumartesi cevap verile- üteskıp lâğvedden (12) Maarif eminliğinin müfettiş- liğe tahvili için Maarif Vekâletinin teklifi müzakere edilmiştir. Bu teklife aleyhtar olanlar Antalya meb'usu Rasih, Mazhar Müfit, Malatye meb'usu Reşit Beyler olmuştur. İbrahim Alâat- tin B. eminliklerin müfettişliğe tahvili meselesini Maarif V3c ik ile birlikte müdafaa etmiştir, Reşit B. demiştir. ki: Bu sırada Antalya meb'usu çok şayanı dikkat bir şey söylemiştir. Reşit B. — Vekil Beyin söylediğine göre Maarif Eminleri, mınta- kalarında teftişle meşgul olurlarmış. Hangi teftiş. Neyi teftiş ediyorlar. Bizim oralara Maarif Eminleri geldiği zaman ak- şamdan masalar kurulur, danslar edilir, sonra da ertesi sabah savuşulup gidilirdi. Teftiş bu mudur? Neticede yeni kanunda kayitli olan bu (12) müfettişliğin lâğvi kararlaştırıldı. Manisa Kaçaklar Manisa, 16 (H. M.) — Ha- pisaneyi delerek kaçan mah- kümların peşi bırakılmadı. Fa- kat bu dakikaya kadar yeni bir netice elde edilmiş değik dir. ... Ş Kâzım Pasa vi ün şehrimize gelen Millet Meclisi Reisi Kâzım Pş. ailesini Bursaya gönderip ken- disi ağlebi ihtimal cumartesi Ankaraya dönecektir. Küzım Pş. Meclisin on beş temmuza kadar çalışacağımı tahmin etti- ğini söylemiştir. İster İnan, İster İnanma! Geçende Maliye Vekâleti | tütün tüccarlarına yardım | olmak üzere İnhisar İda- resinin tüccar elinde ka- lan bir milyon kilodan fazla tütünü satın alma- sına karar verdi. Bu kararın tatbikma | başlanınca şu görüldü: | Tütün tüccarlarımız tütün- lerini ecnebi bankalara terhin etmişlerdir. Yalnız bir tüccarın Osmanlı Ban- kasına Üç yüz bin, Mema- liki Şarkiye Fransız Ban- kasına (100) bin lira borcu olduğu anlaşılmıştır. Bu tütünler alınınca evvelâ bu borçlar ödenecek ve güya bu tüccarlar iflâstan kurtarılacaklardır. Balbu ki tütünler satıl- dıktan sonra tutacağı para ancak bu borçları kapat- mıya kâfi gelmekte ve tüccarm eline birşey kak mamaktadır. Bu muameleden ne tüc- carlarımız, ne de — milli bankalarımız. müstefit ol- mıyacağına — ve yegâne kârlı çıkan, işini bilmiyen ecnebi bankaları olduğuna göre, bu tasarruf dev- rinde Maliye Vekâletinin bu kararı vermesinde isa- bet bulunduğuna, artık, İster İnan, İster İnanmat! eftişte | İDAM MAHKÜMU Firari Yüzbaşı Sabri İzmirde Nâsıl Tutuldu? İzmir, 16 (H. M.) — İstan- bul Harp Divanı bundan sekiz sene evvel, İrak cephesinde düşmana iltihak ettiği ve düş- manla — birlikte — aleyhimizde çalıştığı için Sabri isminde bir vatan hainini idama mahküm etmişti. Sabri o vakit Atinada bulunduğundan bu karar gıya- ben verilmişti. O vakittenberi aradan uzun seneler geçti ve bu adamın mevcudiyeti ve mahkümiyeti unutuldu. Fakat Üç gün evvel İzmir Polis Müdüriyetine bir ihbar yapıldı. Bu ihbarda ma- zisini — kısaca — kaydettiğim “Sabri (Burnova) nın (lşıklar) köyündedir. Senelerdenberi gizli bir hayat yaşamaktadır. ,, deniliyordu. Polis Müdüriyeti bu ihbar Üzerine vatan hainini yakala- mak için tertibat aldı ve biz- zat Polis Müdürü bu sabah saat beşte Işıklar köyüne gitti. Sabrinin bu köyde işgal ettiği evin kapısımı ilk olarak çalan bizzar Polis Müdürü ol- muştur. İlk çalışta cevap çık- mamış, Fakat ısrar edilince kapı açılmış, eşiğin üzerinde yetmiş yaşlarında ihliyar bir « n görünmüş, bu kadın Banrinin annesi imiş; polis memurlarına : —Ne istiyorsunuz? — diye sormuş,. Polis Müdürü, refaka- tinde bulunan memurlar - ile birlikte içeri girmiş ve Sabriyi yatağında uyur bulmuş, Sabri uyandırılınca şaşırmış, heyeca- — Ne var, ne oluyor? De- miş. — Polis Müdürü — tevkif teskeresini — göstermiş. Sabri şimdi İzmir hapishanesindedir. Buraya otomobil ile getirilmiş ve derhal ifadesi alınmıştır. Firari diyor ki: — İzmire, şehirin istirda- dından sonra geldim. Zabıta- nin eline düşmekten korlru- yordum. Vapurdan çıkmak bir mesele idi. Buna rağmen tenha bir zamanında, halatlara atılarak Kurdona çıktım. Karşıdan bir polis memuru geliyordu. Şayet j sorsaydı kendimi denize ata- caktım. Fakat sormadan geçti. Ben de doğru ( İşıklar ) istika- metini tutarak ihtiyar annemin evine iltica ettim ve tam sekiz Sayfa 3 —— SO0 Sözün Kısası Bütçe Encümeninde Bir Sima Bütçe Encümeni Azası ara- sında Ankara meb'usu Yahya Galip B. de var. Mall ve ik- tısadi meseleler, mühendislik ve doktorluk gibi birer ihti- sas işidir. Yahya Galip Beyin vaktile bir tekke şeyhi oldu- ğunu bilenler, onun bu encü- mende ne işi olduğunu, icap edenlere değilse bile herhalde kendi kendilerine sormuşlardır. İtiraf ederim ki ben de bu- nu kendi kendime sordum ve cevabım bulmakta epey ge- ciktim. Kvvelâ düşündüm: Acaba Devlet hazinesi bir tekkeye veya bir imarete benzediği için mi Bütçe Encümeninde bir iktısat doktorunun değil, eski bir şeyhim büruruna ihtir yaç messedilmiş? Bu uzak bir ihtimal. Yoksa, biribiri ardısıra tah- sisat istiyenlere karşı: “Sen benim kavuğuma an- lat!,, Diyebilmek için mi? Hayır bu da değil. En akla yakm olanı şu: 1931 varidatını lâyıkile takdir edecek - istatistiklerimiz olma- dığı için sabık Şeyh Efendinin kerametine müracaat olunuyor. Şüpheli İntihar Şirketi Hayriye Kâtibi Ali Riza Bey Evinde Kan İçinde Bulundu Pıngı.llıdı'îqıutiyet ma- hallesinde oturan Şirketi Hay- riye Hukuk Müşavirliği kâtibi Ali Riza B. geçen çar- şamba günü ailesi Emine ve kızları Fatma ve Mükerrem Hınımlırı Adaya gönderniş, kendisi de evde kalmıştır. Dün Adadan eve dönenler Ali Riza Beyi yatak üzerinde ağzı burnu kanlar içinde bul- muşlardır. — Zabıtaya — haber verilmiş ve yazılan tahkikatte Ali Rıza Beyin cuma günün- denberi evden çıkmadığı anla- şılmıştır. Zabıta Ali Riza Beyin inti- har mı ettiğini yoksa bir cine- yete kurbanmı gittiğini tesbit etmekle ııcşgulîi?r. AliRıza Beyin başucunda bir mektup bulunmuştur. Bu mek- tukta intihara karar verdi söylenmekte ve — “ Galatada bir dostuma tevdi ettiğim çan- tamın — içinde borçlarımın lis- tesini — bulacaksınız. Vasiyet namemde vardır. Ona göre hareket edersiniz , - denilmek- ktedir. Kadriye H. Davası Kadriye H. tarafından sabık müstantik Hikmet B. aleyhine açılan hakaret davası, dün Kadriye Hanımın vekili Kenan _Ömer Beyin beyanatı üzerine sukut etmiştir.. Kenan Ömer Bey, hürmet ettiği iki tarafın arasına girerek telifi beyn et- tiğini müahkemede beyan ey- lemiştir. uzak yâşadım. Zaman oldu ki hükümete gidip teslim olmak: — Behni he isterseniz yapr- nız; demek — istedim. Fakat sonra cesaret edemedim. Yal- nız size şurasını söyliyeyim ki hakkımda verilen idam kararı doğru değildir. , Bu adam hakkında ne mua- mele — yapılacağı malüm de- ğgildir. Hakkında verilen karar giyabi olduğu için bir def vicahen muhakeme edilinesi