VS ıünç' | aşikârdı. Padi- || Sözünden Venedikli Sa- ) 1 düşürmek... Hal- İTİN.. Venedikli) de - elinden P| u, (*Piyor, ( tarü zülf ) üne CZi taçlı Aşıkını ken- n SOğumak, onun gö- ek değil, bilâkis kabilse onun hem i hem de koynuna so- A Mmuvaffak oluyordu. Naziyet karşısında Nur- , “—3..* Sultan hasedinden gi v Ne yapacağını şa- n';:;h Murat bir türlü Sa- aDın tadına doyama- Gençliğinin ilk hızını 'eraber alun padişah ile bu işvekâr gl kalmıştı. * 8ün Nurbanü Sultan ile ü g t karısı ve artık $ tları ile meşgul olan Ultan başbaşa verdiler. Çevirdiler. ü dedi ki: ti ol'"ll. saraya — getir- okadar — güzel kızlar G4 hiçbirine gönül ver- Bir türlü şu Venedikli İ Yüz çevirmiyor. Kal- : |t h."'ll büyü — yaptırdı. | deıiııi kendi konağına "x:lt' Konağa bizim Can- & güzel, seçme cariye- Çöaki in. ç © Oğlum onlardan birini Ç Eönlü birini çeker. Bu €ğer saraydaki kadın- Ü YÇÜ yapılıyorsa bozulmuş N ;:İlklinin de yıldızı sön- No';:dl Muradın kız kardeşi ı .,A N N Okullunun zevcesi Esma Üy Obu — teklifi — derhal Üa kalfa © hafta İs- " w* _E'İ! pazarının en gü- Göiyelerini Valde Sultan Satın alarak Sokul- İN gönederdi. UB baolan işlerden, dö- Sokullar haberi yoktu. tamam — olduktan " Ema Sultan kardeşini V Wikamız : No, 19 Başbaşa | KADIN SALTANATI aa Üçüncü Murat, devletin ida- resini eline bıraktığı Sadıra- zamı Sokollunun konağına sık sık giderdi. Bu hem vezirine cemile hem de kız kardeşine İltifat olmak içindi. Bu sefer de vaki olan da- veti kabul etti. Herşey daha evvelden ha- zırlanmıştı. — Konağın — geniş bahçesinde sazla, çengiler, sa- zendeler, içki takımları tam manasmı ile (zevki şahane ) ye uygun bir halde idi. Bu hazırlıkları gören Üçün- €ü Muradın ağzı kulaklarına vardı. — Aferin hemşire.. Dedi. Ucuz .SON POSTA dr Gün, Sarayın ()ç Büyük dını Verince... Memnun oldum. Benim itiyat- larımı bu derece gözeltiğin için var ol. Esasen ben salta- natı sadece böyle rahat ve eğlenceli bir ömür sürmek için istemiştim. Dünya ve devlet umuruna vezirim olan zevcin Mehmet paşa bakıyor. Bizim nemize lâzım.. Kendi âlemimize bakalım.. Ve der- hal işret —âlemi — başladı, sazlar çalıyor, sazendeler söy- lüyor, rakkaseler ince tüllere bürünmüş bir halde bahçenin çiçekli tarhları arasında kele- bekler gibi uçarak raksedi- yorlardı. (Arkası var) İLÂNLAR Bahar geldi — Şehirlerden köylere, sayfiyelere gıkılacaktır. Kiraya verilecek evinir, dalrenla, odalarınız varsa ve yahut kiralamacak ev, dalre ve oda İstiyorsanız: Aramak ve sormakla vaklt geçirmeyiniz. ( 25) Küçük kuruş sixe bu İşi yapabiliriz. ( 16 ) kelimelik bir Üün küfidir. Her kelime fazlası için bör kuruş ilüve edinir Satılık evler: ——— SATILIK BAKKALİYE DÜKÂNI — Aksaray Topkapı caddesinde elyevm faaliyette bulunan 79 mumaralı bakka- liye dükâümsı sahibinin taşraya azimeti hasebile devren satılıktır. — Küçükpazarda Yavuz- sinan — mahallesi — leblebici sokağı 29 No. ev . satılıktir. Defterdarlık — müessesatı — ikh. sadiyesinde — Hasan — Beyden sorunuz. — Kiralık evler: —— Modada — Temiz ve ucuz ajle pansiyonu. — Yazın temiz ve ucuz — bir sayfiye hayatı geçirmek — istiyenlere — tavsiye ederir, Apergi Pansiyonu: Moda — KİRALIK DAİRELER — Heebeliadada — Rovayyal oteli yanındaki 8 odalı sabık Biga- diller oteli binası daire daire veya tamamı kiralıktır. Arzu edenlere mcbelle de temin & dilir, wb:ını:îl“ A'uıııBeİ’l:- nat il Bürhan ğ TL 22135 - - kane, tath u, Şişlide Nargileciyan etti. aeranesine — müracaat, -—& ——— KUGOKTAN KUCAĞA SERVER BEDİ hükmeder misiniz? “— Orasını allah bilir. Za- mane kızlarıdır, birşey diye- mem, vebali boynuna... “— İntihar etmiş olması ihtimali? — Ona da birşey diyemem. Olur mu olur. Zaten içli bir kızdı. Yüzü pek gülmezdi. Canına kıydise yazıktır, Allah rahmet etsin! Nermin bu satırları okuyun- Mütenevvi: Mubtercm Halkan Nazarı Dikkatine ! Yaz münasebetile fevkalâde ucuzluk ve temliât her türlü kolonyalar, le yanlar, podralar, kremler, ibonjlar, lâs- tik donlar ve çocuk müşambaları, enval Hirli oyuncaklar ve ber mevi mektep Yevazlmatının en ucuzu ve en İyisini aacak Divanyolunda Saml iiriyat ve kartasiye mağazasından tedarik edebi- Hralalx. Bir kere tecrübe ediniz. Mem- nun kalacakamız. — Divanyolu, 174 Sami ve kırtasiye ıtriyat mağazası -( ŞIŞLİ HALKINA — Aileler için en halls ve nefis imalzeme ile bademer- mesi, şekerli halka, pekslmet v.. yapr maktayım. Tecrübe eden devamlı müş- terim olur. Bomonti (stasyonunda İzzet Paşa sokağı No, 1-5 Muhlle Hasan — ÖRÜCÜ HÜSEYİN — Yırtık, yazık güve yeniği elbiseler emsaline — faik bir surette bellişiz örülür, Galatasaray Azmavur pasapı No 13 -€ Mevsimi geliyor : ELİ ÇABUK SÜNNETÇİ — Köprülü zade MEHMET RİFAT. Surdiye İsmallağa sokak No, 8 Şehit, muhacir, yetlm çocukları parasız. -» MUHTEREM - TÜCCARLAR — Güar rük işlerinizde istifede sörat teshllkli yan hanıada İlhasi Ahmet fırmasın | verlulu. ——— ca gazeteyi elinden yere bı- raktı ve küçük bir hareketten sonra olduğu gibi kaldı. Göz- leri dalıyordu. Bütün mazisine ait eski ve yeni birçok hatı- ralar zihnine üşüşmüştü. Bun- ların arasında müthiş bir öfke duyuyor ve Ferhunde hanımın gazeteye yazdırdığı bazı söz- leri hatırlıyordu: “ Kendisine öz kızımızdan farklı bir mua- mele yapmadık. Bir dediği iki olmuyordu. Hatta kızımızdan keserek onun istediğini ya- pardık. ,, Nermin dişlerini sıkarak de- rin bir nefes aldı, içinden: “Ah, yalancı, yalanci,, diye söylendi. Bir dediği iki olmaz 'ııviı? Hatta kızlarından ke- İki Kalp Bilme- cemizi Doğru Ü N Üç halta evvel neşrettiğimiz — Iki kalp bilmecemizin doğru hallini bur radakl reslmde görebilirisiniz.. Maama- fih bundan masda — diğer doğru hal yekilleri de vardır. Ban karilerimiz bu Tesimde görülen şekilden gayri şekiller- de bilmeceyi halle muvaflak olmuş- lardır. Doğru halledenlerden müküfat ka- zananların isimleri ve kazandıkları mü- kâfatlar şunlardır: İstanbuldaki — karlter | tumüarteki günüden İtibaren ber gün öğleden sonra idarehanamize Uğrıyarak hediyelerini alabilirler. Taşra karilerin hediyeleri adreslerine gönderilmiştir. rkek İlsesi 81 Hamdi B. bir Beyoğlu Margerit sokak 18 Yıldız. bir kutu şeker, İstanbal Tıp talebe yurdu 377 Hayri B. bir kutu şeker, İstavbul Yağ lakelesi Ük kantar ocağı 918 Tenekeci Şerif, bir dalma kurşun — kalem, idar erta mektep 401 Osman Doğan B. bir. kutu gşeker, Bir Albilm Kazananlar Adana erkek llsesi 185 Salt Özcan B. bir kutu geker, Ürzunköprü Muradiye mahallesi 19 Bakkal Hüseyia vasrtasile Bedat B. bir güzel albüm, Eakişehir Hassl 246 Yusul Necati B. bir Yoman, Uzunköprü Hasan Tahiln B, vantasile Hikmet B. bir gözel albüm, Erenküy çifte makaslar — karşisindaki köşkte Nebil Beyin hemşiresi Leman H. bir şişe esana kazanmışlardır. Birer Albüm Kazananlar Pertevniyal Haetinde 74 Enver, San'- ailer mektebi 217 Fahreddia, Galatasa- ray isesi 206 Mustafa, Ankara Sakarya setktebi 189 Şekip Akşit, Çorlu Askeri baş hekimi Halit Ziya Beyin « Erol, Uzunköprü Gazi Mahmut tebi $8 Noslm, İstanbul Beşiktaş Köyiçi Besim Paşa küşklü Nermin Asaf, Adğkara erkek orta mektebi M0 Fikri, Ankara erkek lisesi 30 Ali Riza, Kaba taş İisesi 754 Nall Osman, Çemberlitaş orta mektep 168 Cenap Şahabettin, Haliç Feneri Tahta minare Hızir çavuş maballesi Çilingir sokak Şaban Bekir. Muhtıra Defteri Kazananlar WM Mimar Hayrettin mektebi Nergiz, — Üzümköprü — Muradiye mahallesi bacı Yusuf sokak 12 Hüsnü, Üsunkörü Gazi Nahmut Paşa mektebi € Sabri, — Ankara — erkek — essl 189 Orhan, İstanbul Derlet matbansın- da daktile Güzlde, Ankara istasyon Şakitdi - Muzmmer — Beyin — hemşiresi Kadriye, Fatih Çırçırda Nes 12 bakkal Necati, Elâziz Wktısat Bankası müdürü Fethi B. mahtumu Sakip, Mersin Cüm. huriyet oteli yanında Acaahit, İzmir Reşadiye mahallesi Eşref Paşa sokak 18 C: (p orta mektep 39 Muhsin, Edime orta mektep 161 Amran, Ankarn Cümhuriyet meetebi 43 Kemalettin Ziya, Samsun erkek Arkası var ) serek onun - istediğini mi - ya- pardı? Ah, yalancı, adi kadın.. Malik B. kızına ve ona bir örnek entarilik, yabut ayni çukulatayı getirdiği yakit, Fer- hunda Hanım kocasının yü- züne haykırdı: — Senin kaç kızın var? Bunun ikisini de ben mi do- ğgurdum? Elin yanaşmasile kı- zamızı nasıl bir tutuyorsun? Daha neler, neler... Nermin bunları hatırladıkça boğazımı hıçkırıklar düğümleyordu. Fers hunde Hanımın başka bir sö- zü daha Nerminin başına kan çıkarıyordu. Gazeteci — onun sevda işlerile alâkasını soru- du, Ferhunde H.: “— Orasını allah bilir, za- HİKÂYE Bu Sütunda Hergün Yazan: Raif bFevzi DELİ GÖNÜL e Uslanmadın mi — hâlâ mçarı? diyorlar bana. Daha nasıl uslanır bu bu deli gö- nül, bilmem ki? Ömrün — saati durmadan, gönlümün — kaynağı — kurur mu hiç?... Binbir macera- nin — bile söndürmediği bu (Yanar gönül), yanardağlardan düha 'argın; Bu mohakbak, Fakat, yıllar var ki sadece son temasından kopardığı son kokmanın - kırıntılarile geçinen bu ezeli kaynağın acip sessiz- liği ürkütiyor beni... Çünkü en İnsalsız, en yakıcı feveran- larını, en uzun süren sükünet- lerden sonra yapan volkanlara benzer - o.... Bekliyorum ve korkuyorum ondan...,, * * Ne oluyor bilmem! Ne- dir bu titreme anlamıyorum!.. Kalbim göklerin boşluğunda imiş gibi; kuşmuş ta, uçuyor- muş sankil!.. Son busenin sarhoşluğu sıy- rılıyor demek!.. İnfilâk yakın- dır. galiba!.. Dinle beni deli gönül!.. Sarının acı, acıtıcı aşkından korkmıyor mısın sen? Beyazın bayıltıcı, çıdırtıcı fakat şüphe- nin — manikürlü — tırnağından insanı — kurtarmıyan — rabıtası Brkütmiyor mu seni?.. Esmerin kızgin, ateşli ve eritici sevgisi nescini çörütmedi mi hâlâ?. Nedir, ne istiyorsun?. Elânın önünde yorgun bir ahbu gibi çarpındın!.. Gecenin ren- gini taşıyan göze ram oldun; ve maviye ağladın.. Yalvardın!. Yetişmez mi bunlar?. Ten ve gözlerin rengi paha biçilmez halı deseni gibi sana nakşok dular.. Ve sen onlara esir.; zavallı gönül.. ,, * *ce Sön — büsenin — tadını bugün tamamen unuttum! Ve onun eşsiz sesi kulaklarımdan ancak bugün silindi... Dünün sükünetini arıyorum.. Tek bir yaprağı kımıldamıyan vahşi bir ormandayım sanki ben.. Oka- dar hasta, deli gönlüml, * * >e Nihayet mukadder ha- mane kızlarıdır. Diyordu. Ah fettan, gam- maz, içi fesat kadın... Atıf Bey Nermini hafifçe kucakladı : — Yavrum, düşünme oka- dar, yarın ben herşeyin çare- sina bakacağım, dedi. Nerminin gözlerinden birden bire yaş boşandı. Kesik hıç- kırıklarla ağliyordu. Her nefes alışında bir kelime söyliyerek: — Hayır.. dedi, bunu.. dü.. düşünmiyorum... Halamın... gazeteye.. yazdıkları.. Hüsniye Hanım yumruklarını havada salladı: —Ah, ah © cadı karı! diye bağırdı. * Bir hatıra defterinden - reket vukua geldi. Yer sak- landı. Kâinat sallandı. Ve göz- lerim karardı. Renklerin intibar kayboldu. Ve ben her şeyi yeşil, yemyeşil görüyarum artık. Dün; beyaz, kara, elâ, sarı diye sayabildiğim renkleri - gözleri- mi kapayıp ta hayal ettiğim Zaman - tek bir tenk halinde, yeşil bir gölün sathına düşen ve hemen düştüğü yerin ven- gini alan, tek renk dâmlaları halinde görüyorum... Bu. yeşil renk; bütün renkleri içinde eriten bu bahar rengi senin gözlerinin rengidir Şadiye.., anladın mı, senin güzel gözle- rinin rengi......, v * .. Sarının hodgâmlığından, esmerin cefasından ve beyazın hiyanetinden sana ne deli gö- nül?.. Yeşilin bir bahar rev- nakile — ışıldadığı o gözlere tapl.. Esaretin mutlak olduğu bir vasatta üç dört yıldıza kul olmaktansa, bütün bu âlihele- rin, huzurunda diz çöktükleri tek bir güneşe, tek ve yeşil güneşe tapmak daha doğru!... Sen artık bir esirsin, yeşile esir)..., Zeytincilik İçin Aydında Bir Kooperatif Kuruluyor İzmir, 7 (Hususi) — Aydın- d. bir zeytincilik Kooprratifi kuruluyor. Bu Kooperatif hü- kümetle anlaşarak boş araziyi köylüye dağıtacaık bu suretle beş sene sonra (100) milyon liralık bic varidat membar: t>- min'edilmiş olacağı söyleniyoz. Üsküdar HALE SİNEMASINDA İKİ KIRMIZI GÜL Mümessili SIAE HAID İlâveten 23 Nisan 1931 Ço- cuklar Bayramı filmi. Programlarımız. Cumartesi ve Çarşamba günleri değişir. Şehzadebaşı FERAH sinemada Bu gece mevsim sonu mü- nasebetile emsalsiz zengin bir program, san'atkâr Naşit Bey, Hermine Hanım, sisema, var- yete, zengin program,. - — Atıf B. işin «alayında idi. Bol kahkahalar atıyordu: — Birakın çu — cadalozu, dedi, ben yarın onu göreceğim. Şimdi keyfimizi kaçırmasın. * Ertesi gün, Nermin, akşamı iple çekti. — Sabırsızlığından evin içinde ne yapacağını bil- miyordu. Hüsniye H. da * Evimi bir gözden geçireyim., diye İstanbula inmişti. Nermin yalnız kaldı. Gazetenin yaz- dıklarını belki on defa daba okudu. Mutfağa girdi ve ken- diliğinden bir iki —iş yaptı. Atıf Beyin “Ben seni mutfağa sokmam. , demesini — hatırlı- yordu. Arkası var