etleri On ikiyi Buldu ""' 1 inci sayfada ) İntihaba geriş bir vukuf Memleketimizin iş Yakından — tanımış, larımızdandır. Ptogram olarak kendi- GE edindiği yey, işçi- t Yat ve süy şere- k Ulâha matuf — tedbirler _-lınmlıı çıkarılma- etmek, küçük sa- n İnkişafına — hizmet : harbi — esnasında v Türkler arasında n "4 maddi ve manevi Şöndermek için çalı- başında bulunmuş, ve / yti fedakârlıkları görül- ŞSlisimizin böyle görüşü İ" işçi azaya sahip eyg “dden tememi edilir p *Sür, / Cemal Oğuz Bey î"ı’xinuı namızetliğini ko- d-n sabık vilâyet umumi | ıuı_i'l Cemal Oğuz Buey hu 'at ve Terakkinin sabık Mmurahhaslarındandır. ©de İngilizler tarafın- * nefyedilmiştir. Malta- ttten sonra muhtelif Cemal vatanperverliği ile bulunmuştur. ey, Bütuştır, * İ ti Beyin Beyannamesi “Stakil namztlerden Galip 1 iB. de müntebibi sanilere b Yazdığı bir beyanna- h.: *Plara, reylerini verirken ! vicdanlarına koymala- Söylemekte ve programını .'şm ile bulâsa etmektedir. üm vaktinde imdadımıza z : Ç Büyük - halâskârımızın Şi '_İlhı olan eserinin ebedi- Payidar olmasına, ve mille- n le 'ül’iyei siyasiyesiyenin ted- , h.hl(emmül eylemesine can 'a çalışmak Üzere koyu tf"lı!nıriyeıçî aşkı ile Mec- Hürlü ve samimi, feraga- M ile murakabe ve mü- H uzulünü takip ve tatbik ıu“ ibarettir.., 'ardan başka Kundura- Semiyeti reisi Salih, es- Müharrirlerden — konsiletçi * maruf Asaf, eski hiş de- fırkası — reisi Hasan bir zamanlar Hoş gör bir mizah gazetesi , olan Halit Cemal, dahiliye teftiş heyetin- h_Feıı.ı Beyler. baş, TEVat millet ve mem- #k kendi ihtisas ve malü- y dahilinde hizmet ede- y vadile müracaatte bu- 3 dırlar. Adana Namzetleri &:"'nı. 20 (Hususi)— Rasih F fR, * Halil, avukat Ahmet Sabih t] Adanadan müstakillen iklerini koymuşlardır. Salâhattin Şı'hfimizde Meb'us Ntihabı Hazırlıkları ü:klefü. heyeti dün meb'us — intihabı he daki hazırlıklarını ikmal ah ir, İstanbul meb'us inti: günü Darülfünun yapılacaktır. gerek — burada, gerek — kazalarda sabahleyin saat sekizde başlanacaktır. Bu husus dün bütün kaza kayma- kamlıklarına ve teftiş heyet- lerine tebliğ edilmiş ve kay- makamlıklar tarafındanda miütn- tehibi sanilere tahriren bildi- rilmiştir. Rey #sandığı tamir ettirilerek — dün — Darülfünun salonuna yerleştirilmiştir. İzmit Namzedi Gümhuriyet gazetesi muhar- rirlerinden Halil Mitat Bey de İzmit namzetliğini koymuştur. Garip Bir Tehdit İzmide mefsuh Serbes Fırka Relsi Faik Mubittin Bey, kendi aleyhinde neşriyatta bulunan Hiz- met gazetesi sahibi Zeyael Besim Beyi tehdit etmiş, “ © adamın karnını deşeceğim , demiştir. Fırtına İçinde Dokuzuncu Mübadele Reisi Pek Güçlükle Kurtulabidi Atina (Hususi)— Dokuzuncu tali mübadele komisyonu reisi M. Gorter, paskalya yortula- rından evvel Karaağaç İskele- sinden kendine ait küçük bir kotra ile İstanbula hbareket etmiştir. Ayın on altısından beri kendisinden haber alına- mamıştı. Sonra kotranın fırtı- nadan İmroz Aadasına (ltica ettiği anlaşılmıştır. Bu zatle beraber komisyon başkâtibi Şerif Bey de vardı. üstakil Meb'us Nam- (7 | SUN POSTA ZÜMRÜT Yalova Kaplıcaları Kurban Bayramını ilkbaharın güzellikleri arasında istirahatle geçirmek AÇIL için - Nisan - Salı IYOR OÖTELLER: B0 Kuruştan 5 liraya kadar. YEMEK : (Tabldot) Sabah, Öğle ve Akşam dahil : 225 - 450 Kuruştur. . ÜÇÜNCÜ SINIF Otellerde yemek mecburi değildir. Gayet ucuz fiatle alakart yemek bulunur. Haziran bidayetine kadar Otel fiatlarından YüZde 20 tenzilât vardır Her türlü malümat içn YALOYVA'da Kaplıcalar Müdürlüğüne ve TEŞEKKÜR Sevgili pederimizin cenaze merasiminde bulunmak veya telgrafla beyanı taziyet etmek suretile keder ve elemlerimize iştirak eden zevatı kirama minnettarlığımızın —iblâğı için müuhterem gazetenizin — tavas- sutunu rica ederiz Efendim, Merbum müşür Fuat Paşanın ailesi efradı İSTANBULDA Umum Müdürlük Kalemine müracaat: Tel. B. Seyrisefain 1745 Dr. A. KUTİEL Karaköy Börekçi fırımı sıranıanda No. 34 ACELE SATILIK Mükemmel ve komple yemek ve yatak odalarile fevkalâde ve mü- ceddet bir halde bir piyano satılıktır Beyoğlunda Tepebaşında Kali- nikos Hanmda 3 numaralı apar- tımana müracaat — olunması. “SON POSTA,, nın Tombala Müsabakası Bitti.. Kuponlarınızı 25/4/31 Akşamına Kadar Gönderiniz 1 — SON POSTA'nın ter- Hip ettiği tombalanın idarcha- nemiz tarafından son numarası 13 Nisanda çekilmiştir. Diğer numaralar Noter huzurile İstan- bulun büyük sinemalarının bi- rinde karilerimizin Nisanın (27) inci Pazartesi günü çekilecektir. 2—Elinizde bulunan ( 12 ) lâvha — içinden — seçeceğiniz bir. lâvhayı şimdiye kadar çıkan (43) kupon ile birlikte Nisanın 25 inci günü akşamına kadar idarehanemize gönder melisiniz. Lâvha mühürlene- cek ve size bir sıra numarası ile beraber iade edilecektir. Diğer lâvhaları atabilirsiniz. bizzat getirmeyip te posta vası tasile gönderen — karilerimiz mühürlenmiş lâvha ile o lâv- haya mahsus sıra numarasını iade etmek üzere adresi ha- vi pullu bir zarf ta gönderme- leri lâzımdır. 4 — (â3) kupon yalnızbir lâvhayı tastik ve temhir ettir- | mek ve bir sıra numarası al- mak içindir. Birkaç lâvha inti- hap edenler her - bir İâvha için — aynıca (43) kupon gön- dermeleri veya beşer kuruştan bedelini vermeleri lâzımdır. 5 — M Nisandan itibaren di- iştirakile $ Tombala Musabakamızda Şimdiye Kadar Çeki- len Numaralar Bazı karilerimiz tarafından vaki olan muracaat üzerine tombala mnsabakasında şimdi- ye kadar çekilmiş olan m- maraları hatırlatıyoruz. Bu numaralar şunlardır: (17), (81), (52), (27).(13), (74). (An, (62), (51), (21), (7). (78), (42), (22),(58), (65), (33), (44). (88), (40), (66), (23), (70), (24). (8), (32), (67), (16), (84), (46), (19), (68), (80), — (5), (38), (85). (18), (20), (79). (59), — (3), (26). (49), (71), (36), (60), (25). (83). (76), (82), (56), (14), — (6). (54). 3 — Lâvha ve kuponları ğ (9), (43). (45), (15). (55), (0 (73), (11), (64), (69), (48), (89). (35), - (2). (30), (77). (29), (69), (34), 72), dir. Bu numaraların haricinde kalan — mumaralar — sinemada Noter - tarafından karilerimizin huzurunda — kontrol — edilerek torbaya konulacak ve çekil- mesine devam edilecektir. Eksik — kuponların beheri 5 kuruş muka- bilinde veya 5 kuruş- luk posta pulu gön- dererek her zaman idarehanemizden teda- riki mümkündür. ğör Bumaraların çekileceği güne kadar devam etmek ve ikra- miyeyi almak üzere (TOMBALA İHEDİYE KUPONU) namile bir kupon koyuyoruz. Bu kupon (27) nisan pazartesi gününe kadar devam edecek ve (13) adet olacaktır. Bunların da bi- riktirilmesi ve son keşide günün- de — hazır. bulündürülması lâzımdır. Taşra karilerimizin keşide gününde bu kuponları hazır bulundurmaları kabil olmadı- ğından — kendileri bir hafta sonraya kadar gönderebilirler. 6 — Diğer numuraların çe- kildiğzi. gün hangi numaralı lâvha dolarsa o lâvhanın sahip- leri hep birden Tombala diye- cekler ve bu süretle oyunu kazanmış olacaklardır. 7 — Tombala diyenlerin hepsi kazandığı için hediyele- rini taksim etmek üzere ©o lâvhaya mahsus sıra numara- sına müracart edilecektir. Binaenaleyh bir kutuya si- ra numaraları, diğer kutuya hediyelerin — isimlerini — havi kâğıtlar konulacak ve karşı- hıklı çekilecektir. HİKÂYE Bu Siîtıuıncîz.ı*îı;rgüı. Muharriri: Halide Nusret — KAYNANA Evvelki Günkü Kısmın Huiâ;asiğ ovakit iki | Aksarayda fakir bir evde büyüyan Nedime zengin bir tesa- dÜf neticesi doktor Baha ile ev- lenince Şişlide mükellef bir sa- lona yerleşiyor. Bu —mubhteşem bayata rağmen Nedime can sıkın- tısından kurtulamıyor ve böyle zamanlarda kaynanasile etmek İstiyor. kavga mıyordu. Bir. gün kaynanasının kabul gününde yine canı — sıkıh- | yor ve telefonla çok iyi tanıştığı Kâmuranı evine çağırıyor. | Hizmetçisi, “Kâmuran B. gel- di.,, diye haber verdiği zaman |o yine kuş tüyü yastıklarla dolu sedirine uzanmış bulunu- yordu. — Getir buraya! Dedi. Hizmetçi çıkınca, ba- caklarını biraz daha gerdi; harıkulâde güzel göğsünü biraz | daha ileri attı ve avuçlarının içine yasladığı başını az daha geriye bıraktı, misafirini böyle bekledi. Ve yarı kapanmış uzun kirpikleri arasında, genç misafirinin — eşikte sendeledi- ğini, sarardığını fark ederek gülümsedi : — Geldin mi Küâmuran?.. Gel, gel... Sıkıntıdan patlıyo- rum,.. Pembe balmumu ile özenile bezenile yapılmış gibi duran elini genç adama uzattı. Titriyen ve yanan genç dudak- ların uzun busesi, sinirlerini biraz kamçıladı. — Ne iyi ettim de seni ça- ğırdım, Kâmuran, Kâmuran genç ve muhab- betli bir köpek kadar mes'ut, yere, nefis genç kadının dizleri dibine oturdu. Ve santler geçti... — Çok karanlık oldu; elek- triği yak Kâmuran. Genç adam bir sarhoş gibi sallanarak kalktı, düğmeyi çe- virdi;. odanın eşyası pembe bir zıya içinde yerli yerine geldi. Kâmuran da birden- bire canlandı. ve — dönerek, sedire, hâlâ —tenbel tenbel yorgun yaslanmış duran kadı- nn kollarını, ellerinin bütün kuvvetile sıktı... — Şimdi kaynanan gelip bizi görse, Nedime?... — Merak etme yavrum, iki venedenberi bir kere bile be- nim odama ayak basmamıştır. Hem bir de görse... Bana vız gelir!... Kimbilir. kendisi genç- liğinde ne haltlar etmiştir. Kâmuran gülümsedi: Onu annemle babama Nedime sevinçle ürperdi. canlandı. Nihayet, -işte, kay- Banasının da zayıf cephe- sini — yakalamıştı! Şimdi onun mazisini Kâmurandan e- yice öğrenecek, sonra bu ma- ziyi, kirli bir paçavra gibi, onun daima yüksekten bakan mağrur kafasına; ketum, ki- birli suratına çarpacaktı. N2 sevinç, ne sandet!.. — Ey ey, Kâmuran, dedi, anlat kuzum! Bizim faziletli, yüksek — kayınvalde — Hanım gençliğinde ne kozlar kırmış?.. — Bizim valde ile pedere inanırsak, sizin kayın valde hanım namına beykel dikile- cek kadındır; “fazilet, onun şahsında kadınlaşmıştır. Kaca- m Bahattin paşa öldüğü zaman o, yirmi beş yaşında ve pek güzel bir kadınmış. Kacan da Fakat bu soğuk | | ibtiyarla çatışmıya muvaffak ola- Üç yaşmda bir ço- cukmuş. — Kayınanan, — bütün hayatımı, — gençliğini, — herşe- yini ona vakfetmiş; etrafın- daki en cazip tekliflere göz- lerini, kulaklarımı kapamış; eğ- | lenmemiş, evlâdını mükemmel yetiştirmiye çalışınış... Nedime, sinirli bir hareket- le elini onun ağzına kapadı: — Sus, sus sen de, müna- sebetsiz !.. bu saçmaları Sey- fettinden çok dinledim; bir de senden dinliyemem | yeni bir- şey söyliyeceksin zannelmiştim. Kâmuran biran şaşalıyarak sustu; sonra tekrar onun kıv- rak kollarına parmaklarını do- hyarak yüzünü yüzüne yaklaş- tırdı : — Seni seviyorum, Nedime! — Bu yeni birşey d——îil. O ande yeni, yepyeni birşey oldu; Oda kapısı ardına kadar açıldı; eşikte simsiyah bir ipek li rop üstünde bembeyaz çeh- resi ve başı ile bir ihtiyar kadın durdu; — çelik — parıltılı gözleri Harikulâde büyümüş, kansız dudakları kısılmıştı. Bir kelime bile söylemeden, söy- liyemeden döndü yörüdü.. İçerdekiler donmuş gibidi- ler. Müthiş biran geçti. Nedime: — Mahvoldum!.. Diye mr rıldandı; Kâmuran sordu: — Ne yapar, Nedime?.. — Mahvolduml!... Derhal ko- cama haber verir. Kocam.." — Kocan ne yapar? — Öldürür. beni, o bir “ Otello ,, gibi kıskançtır.. Nedime zanğır zanğır tit- remiye başlamıştı; Kâmurana kinle baktı: — Git, çabuk git.. duruyorsun?... Kâmuran bir gölge gibi s>e- siz, odadan çıkıp gitti. Necıme müthiş bir korEıı içinde tor- top olarak, yüzü koyun sedire kapandı. Dişleri birbirine çar» pıyor, alnı ve gözleri yanıyordu Beş dakika mi, beş saat mi geçti?. Nedime fırkında değil! Kapı tekrar açıldı. Halının boğduğu ayak sesleri sedirin yanında durdu; boğuk, musta- rip bir ses: — Kalkınız! Dedi. Nedime itaat etti ve kaynanasının — karşısında defa başı önünde, omuzları düşük, bekledi: — Beni dinleyiniz! Seyfettin geldi. Yarım saattir onu odam- da oyalıyorum. Kendisini bek» lemediğimiz için, sizin onu yemek masası başında birden bire görmekle çok sevineceği- nizi söyliyerek, alı- koydum ... Bu müthiş şeyi onun gör memesini, öğrenmemesini isti- yordum... Oğlum sizi seviyor.. Bu darbe onu öldürürse bile çok, pek çok bahtiyar eder... Onun bedbaht olmasına ta- hammül edemem... Yüzünüzü yıkayınız, tabil ve neşeli olu- nuz Bu cümleleri dura dura, boğula boğula söylemişti. Ne- dime, birdenbire başımı kal- dırdı; onun ıslak gözlerinde i, yepyeni bir âlem açılmış, ’mhunpnç kadını nurlu erinliklerine çekiyordu. Ne- dime kalbinden kopan bir atla: MZ_ Annel.. Anneciğim l... Diya haykırarak kendini ©- nun kollarına attı.. SON Ne