İsticvap — Şark, cihetlerinde. — Şimalde niçin pencere yoktur ? garp, o cenup neş yoktur. S5 — Bu pencereler neye yarar ? — Masonlar meşgul bu- lundukları zaman onlara vur ve ziya verir. — Bugün üstadınızı gör- #nüz mü ? — Evet üstadı muhterem. — Nasıl giyinmişti? — Bir kisvei zerrin ve semafam ile mülebbesti. (Yani altın ve gök renginde bir ek bise giymişti) — Bu iki rengin manası nedir? — Altın serveti, gök rem gi hikmeti temsil eder. Bu iki sıfat Allahın Hazreti Süleyma- na hediyesidir. — Siz üstadınza ne su- retle hizmet edebilirsiniz? — Aşk ve şevk ve hür- metle. — Nekadar hizmet edersiniz. Pazartesi sabalından, sumartesi akşamına kadar. — İstihkakınızı aldınız mı? Nafakanızdan memnun musu- nuz? — Aldım ve memnunum. — İstihkakınizı nereden ak dınız? — İ sütununda aldım. — Bu harfin manası ne. — Bu harf, refik birader- lerin birbirini tanımak için kullandıklar o kelimenin (o ilk harfidir. — Bu kelimeyi söyleyiniz. — Kelime olarak söylen- mez. Usulen söylenir, — Bu kelimenin manası nedir? — İlim ve marifetle veya hikmetle tekemmül etmiş akıl. — Size niçin ayna gös terildi ve aynada ne gördünüz? — Aynada kendimi gör- düm. Orada kendime yardım- & olarak kendimi buldum. — Kelimei Mürur (paro- Ja) nızı veriniz. — Bu kelime S harfi ile başlar ve usulen verilir. — Bu kelimenin manası zedir? — Arz ve ganimete zaman için te- nellük, İsticvap bununla biter. Üs- at usulen saatin kaç olduğunu vorar. Gece yarısı olduğunu baber verirler, Sonunda da odur, budur diye gürültüye ve işi birbirlerine pala © sallamıya bile götürmüşler... Bize uçurulan bu haberlerden anladığıma göre artık işler çığı- — Çünkü bu cihette gü-| mmm yanma me ASONLAR Esnasında Refik Biradere Sorulan Son Sualler Nelerdir? Refiklerin Parolası Nedir? İçtima Nasıl Biter? 28 ubuvvet amalimize rehber ol- sun, der. Nazırı sani birader de: — Ümit, adlü refetin Bize bir resim gönderirseniz, Tabi- alinizi size söyliyebilir. Fakat gön derilecek resim tabii pozda çıkarılmak lâzımdır ki mütebassısımız, mütaleasın- da halaya düşmesin. * resim gönderen bir kısım karilerimiz hakkında mütehassısımızın mütaleasını aşağıya yarıyoruz: * Kadıköyünde Osman Ef.: Zeki ve uya- nıktır. İntizam kuyudatiında hürriyetini tak- yit eden usul lere karşı ih- malcidir, Zekâ- sını nafi bir surette işlete- rek kendisine ve memleketi- ne hayırlı olması temenni olu nur. * Burhanettin Efendi: Nik- bin ve uysal dır. Taliine kar- şı nevmit de- ğildir. o Çalış- maktan ve ha- yatıni okazan- maktan en'işe etmez. Müşkülât karşısında me- tin ve meza- hime müteham- mildir. Tavazuu ve sadeliği sever. Ekmek Ve Fran- cala Ucuzladı On beş gündenberi buğday fatlarında' bir düşkünlük e hig- sedildiği için belediye İktisat müdürlüğü ekmek ve francala fiatlarını indirmiştir. Bugünden itibaren on beş gün, ekmek, sekiz on paraya, francala (13) kuruşa satılacaktır. On beş gün içinde buğda- yın daha fazla ucuzlıyacağı ve binaenaleyh on beş gün sonra da ekmeik ve francala nar- bının daha aşağı olacağı tah- min edilmektedir. Ekmek Ve Francala Fiatları Martın otuz birinci günün- den itibaren ekmek sekiz ku- Resminizi Bize Gönderiniz, * * * Size Tabiatinizi Söyliyelim... Tablatlerini öğrenmek üzere bize) günlerce onun İle meşgul ol Sİ | olmak istemez, oğludur, der. Üstat duayı okuyarak içti- maa nihayet verir. 1 Arkas var ) Ali Hüsnü Efendi: Hassas ! ütiz ve kısmeş mütevehhim - dir. Küçük bir şeyi izam eder, üzerinde durur, Menfeatlerini ihmal etmez ve faydasız şeyler- maz. İntizama riayet eder. Parayı israf eder, İşlerinde ihtiyatkâr ve muha- fazakârdır. Başkalarına az iti- mat eder. Garbis Ef.: Hassas peresttir. Maddi ve yorucu iş- Bi lerle (o meşgul © ve hayal- mi Orijinal | şey- Ç lere karşı me- rak ve teces- süsü vardır. Sinemayı sever artistleri tak- dir ve taklit eder. Menfeatlerine karşı ih- malcidir. Parayı hüsnü “suretle istimal etmez, hisse hitap eden İ heyecanlı ve maceralı mevzu- lardan hazzeder. ee ale e karilerimiz, mütehassısımızın cevabı geciktiği işin sabırsalamyor ve mektup göndererek İİ #otoğrafilerinin akibetini öğrenmek is- “| tiyorlar, Bu fotoğrafiler intişar cdecek- tir. Bu hususta müsterih olmalarını rica ederiz. Ankarada Bir Kilise Harahesi, Bir Miktar Da Eski Para Bulundu Ankara, 20 — Mamak ci- yarında bir tepeden temin edil- mekte olan Ankara marşandiz istasyonu toprağı kazılırken bir kilise harabesi çıkmıştır. Bu harabe etrafında 30 - 40 tanede para bulunmuştur. Bunların altın veya bakır olup olmadığı hünüz anlaşılma- mıştır. Paraları bulan ameleler evvelâ **rmek istememişler, polis vasıtasile paralar alına- rak Maarif vekâletine teslim Bu paraların 800-1000 sene evvele ait olduğu zannedil- mektedir. Bunların üzerinde eski Roma binaları; Romalı arayıp bulmak için lerce dolaşmak, vakit kay- betmek lâzımdır. Biz hem kiralık evi olan- hem ev kiralamak is- tiyenleri bu külfetten kur- tarmak istiyoruz. Kiralık eviniz mi vardır? 16 kelimeye kadar küçük bir ilân halinde gazetemi- ze bildiriniz. Biz bunu 25 kuruş mukabilinde ©- kunaklı bir şekilde gaze- temizde ilân edeceğiz. İlâ- nınız | kelimeden fazla tutarsa her kelime için bir kuruş ilâve ediniz. Sayfiyede ev mi kirala- mak istiyorsunuz? Bu arzu- nuzu bize bildiriniz. Ayni şerait dahilinde gazetemiz- de ilân edeceğiz. Bunun için idarehanemi- ze kadar iye de ihtiyaç yoktur. mızı mektupla ve ücretini posta pulu ile lerebilirsiniz. Bir telefon da kâfidir. Telefon: 20203 Bir Otelci Evvelâ Baldızını Vurdu, Sonra Da Kendisini Öldürdü Ankara, 29 — Burada Şark oteli sahibi Salih Zeki B. bu sabah baldızı Fıtnat Hanıma tabanca çekmiş, kadıncağız ba- İğ, cağından ve sırtından iki yara almıştır. Salih Zeki B. sonra ? tabancayı kendisine çevirerek | ürekmişi bir kurşun sıkmış, in- “Bu adam birkaç aydanberi cinnet buhranları geçiriyordu. Ticari Taamül Kitabı Tüccarlarla o kum arasmda ihtilâf ili e İann halli ekseriya ticari ta- amüller dairesinde . balledil- mektedir. Bunun için Ticaret odası İstanbuldaki ticari ta- amülleri tesbit ve bir kitap halinde neşretmiye karar ver- miştir, Mizah Gazeteleri T ahkikatı Müddeiumumilikçe hakların- da takibat yapılan ve satış piyasasından toplattırılan mizah gazeteleri hakkındaki tahkikat- la dördüncü müstantik Salih Bey meşgul olmaktadır. Bir iki gün içinde tahkikatın bitirile- rek mahkemeye sevki tahmin edilmektedir. Ziraat Hayatında Teşebbüsler (Baş tarafı 1 inci sayfada ) keder. Her trenin on beş va-. gondan mürekkep olduğu göz önüne getirilirse işin azemeti kendiliğinden meydana çıkar. Orada turfandacılık nasıl açıkta yapılabiliyorsa, burada da ayni surette açıkta yapılabilir. Bur konferans teşvik edici ma- ruş on para, ftancala on üç | kıyafetinde adamlar, kadın ve | hiyette olup o havalide yapılmış tetkiklere istinat etmektedir. OLUÇ ALİ REİS Kılıç Ali Diğ Hattı aları rından çıkmıştı. Memleketin bu kötü hali, hünkârın şarap ve kadından başka gözüne birşeyler görünmemesi, Avrupalının gözünü açtırıyordu. Nazırı evvel birader — Aşkı | kuruştur. erkek resimleri vardır. Tarihi Tefrika - - No 14; Yazan A. | ay ek e tepeleyip öte tarafa geçecekleri muhakkaktı. * 1571 mayısının beşinci günü Papa, İspanya kıralı ve Venedik hükümeti birleşip büyük bir do- nanma düzdüler. Ben bu sıralarda İnebahti ta- raflarında idira, Avrupalıların bu büyük |donanması yola çıkmış, bu taraflara doğru yelken 'uçmış ve aradan çok geçmede bizi İnez bahtide karşılamıştı, MA FENAYA karşı yi SADAKATSİZLİĞE! SADAKAT İşte şimdiye kadar görü ve pek çok beğenilerek | Büyük Resmi Geçit filminin mevruu budur. e pe 00 İİ | NY ikinci olarak tasnif edilmiştir. MENS» GLORYA 1 nisan çarşamba akşama RTERE mugannisi ve “LA MADELON ,, “MON PARİS, - “MON- TE LA-D'SSUS,, şarkılarının müellifi LUCIEN BOYER İİ iştirkile fevkalâde müsamere olarak A-LLA HZ Büyük MONMARTRE re Mevki fiatları 55 - 75 - 190 MELEK Yarın Jeneraa PLAT Büyük OK Benyuar localar 15, Fiatlar: si Dp TE BÜYÜK Adliyenin Teftişi Adliye müsteşarı Ferit Bey dün Adliyede mubtelif daire- leri gezerek teftişlerine devam etmiştir. İstanbul Adliyesinde esaslı bir teftiş yapılacağı an- laşılmaktadır. Dün bir aralık Birinci ticaret mahkemesinde de meşyul olmuştur. Tayyare Cemiyeti Menfeatine Konser İhsan B. idaresinde Deniz orkestrası tarafından Nisanın 3 üncü günü saat 18 de Tepebaşı kışlık tiyatrosunda fevkalâde senfonik bir konser verilecektir. Localar 300 ve 200, birinci mevki 100, ikinci mevki 50, galeri 25 kuruştur. Biletler Çarşambadan itiba- ren tiyatro gişelerinde satıla- caktır. sevimli mugannl 4 ROBERT SIDONAC ve JEAN FRAGEROİ ” 150 ve localar 450 » 550 kuruş. SİNEMASINDA mevcut cihan eğlencelerinin en mükemmeli, dünyan yegâne heyeti muganniyesi j Hususi mevkiler 2 ve balkon mevkiler 1 1/2 Hradır, Tercih ettiğiniz bütün artistleri... Sözlü filmlerin nasıl çevrildiğini... Artistlerin stüdyolarda hayatlarile oylencelerini görmek ister misinie?” daha bekleyiniz. Önümüzdeki Çarşamba akşam ARTİSTİK SİNEMASINDA (DIE GROSSE SEHNSUCHT) ö . İsimleri ganlardır. LİAN HAİD, ANNY ONDRA, LİL DAGOVER,| OL TSCHEKOVA, - CAMİLLA HORN, CONRAD VEİDT, JACK TREVOR vesaire ODEON MİLLİ TİYATROSUNA MENSUP MEŞHY İMVmeBERTRANDE Paris'te 300 defa oynanmış L, BOYE' BAB AT isünü takdim edeceklerdir. akşam O FF idaresindeki DON KAZAKLARININ ONSERİ Yarın akşam sinema gösterilmiyecektir. balkon localar 10, Parter 3, 1! Pe 4 İHTİRAS filminde HARRY ALKAZAR — Paris damları altss” ALEMDAR — Yalan ASRİ — Bir fahişenin (Matinelerde varyete) ARTİSTİK — Hayatı İsa ETUVAL — Bekfret Koncas ELHAMRA — Monte Karlo EKLER — Yunan tiyatro tw” FRANSIZ — Yunan opereti GLORYA — Arslanlı kır MAJİK — Kara tabur MELEK — Bir haftalık saadet MİLLET T. — B. MİLİ 1 — eşini aşk FERAH— Varyete,20 ieisrnlak OPERA © — Serseri üşık ŞIK — Müttehem kalin HİLÂL | — Yalan a (İÂLE Ösküdar) — Bağdat ber” — i l | li çi Bir Kuyuda Define İzmir, 29 (Mart) — İz” | Ayaktirin manastırınm suna firari Rumlar ta bir gaz tenekesine alti, 5 mücevherat doldurularak * | dığı hükümete ihpar j Düşman donanmasına, İmpera- tor o Şarlkenin oğlu Don Juan Dotriş kumanda ediyordu. Maiye- tinde yetmiş İspanya, on Malta, üç Sadova kadirganile Papanın on kadirgası vardı. Ayrıca Vene dikli amiral Veneyronun kuman- dasındaki yüz sekiz kadirga da bu büyük donanmaya iltihak etmişti. Bütün bu gürültülü kalabalık- tan başka Jan Andrea Dorya ku- mandasındaki elli kadirgalık bir donanma da plğtar vazifesini gö- Bizim ise iki yüz kırk kadirga, kırk kalyon ve yirmi çektirimiz vardı. Kaptanımız da Müezzin zade Ali paşa idi. Bu adamın gemi Tikten, kaptanlıktan falan bilip anladığı yoktu. Padişahın her de- diğine kafa sallayıp dalkavukluk etmekten başka bir iş yaptığı ve bildiği görülmüyordu. Ben düşmanı böyle kara bu- lutlar gibi karşımızda görünce Kaptan paşayı şöyle kıyıdan kenardan bir yokladım. Baktım ki bizim Müezzin oğlu düşmanla çrpışmıya; taraftar. Artık kar- tr. Emvali metruke id | taharriyata başlamıştır. | şımda Kaptan Paşa si hünkâr efendimiz bile olsa İf yi | kini fışkıracaktım. Kaşları. tım ve Kaptanı derya Mig | zade Ali Paşaya çıloş” ee e iyi söyle iğ güzel buyurursunuz. Fakat tayfa tecrübesiz kara Bi tayfa ile değil böyle | yel bir tali tecrübesine daha zayıf bir düşman d sına bile karşı koymya yoktur.