MASONLAR Namzet Mahfile Girmeden rı Ne Kıyafete Sokulur? İçeri Nasıl Alınır? İçerde Ne Gibi İmtihanlardan Geçmiye Mecbur Tutulur 9 Reis — Biraderler, müttefi- kan barici filinn esrarımıza kabul edilmesine karar veril- mişti. Eğer yeni bir itirazınız yoksa, muvafakatlerinizi usulü dairesinde ( bildirmenizi rica ederim. Nazırı evvel ve nazın sani biraderler, lütfen bunu kendi sütunlarınıza haber ve- rir misiniz? Nazır biraderler bu emri ifa eder ve bir itiraz olmadı- ğa, bildirirler, Reis (sert bir sesle) Kapımızı çalan bu küstah kim, diye bağırır. Nazırı evvel birader, bu sözleri nazırı sani biradere, o da mütehassıs biradere tek- rar eder. Mütehassıs birader kapıyı aralık eder ve sonra: — Kimsiniz, me istiyor sunuz ? Bir ses işitilir: — Mason olmak istiyen bir Reisin daveti üzerine hatip | — birader kabul lehinde müta- lea beyan eder. Reis reye koyar. Aza sağ kollarını uzatıp önlükleri üze- rine düşürürler. Reis, teşrifatçı birader vası- tasile hazırlayıcı biradere kem disinden (Omalümata intizar edildiğini tebliğ eder. Hazır layıcı kirader kapıyı vurur ve müsaade üzerine içeri girer. Namzet O hakkında Omalümat verir, bu malümatı teşrifatçı birader reise götürür. Reis, hazırlayıcı birderden üç suale cevap ister. Reis aldıği malümatı mec- Bse vermekle meşgul iken hazırlayıcı birader dışarı çı- kar, namzedin gözlerini bağ- lar, onu tefekkür höcresinden çıkarir ve onu locaya girecek hale sokar. Ya- ni namzet bu- radaki resimde gördüğünüz kı- yafete sokulur. Yani başı açık sol diz sağ a- yak çıplak. O- muzlarına bir çekiç konur. (Maamafih İstan- bul localarında bu garip tak- dim merasiminin yapılmadığı- nı söylerler.) Namzedi locada imtihana tâbi tutmak, ona temsili bir- takım seyahatler (yaptırmak mütehassıs biraderin vazife- sidir. Reis bir taraftan müte- hassıs biradere vazifesini ha- tırlatır, bir taraftan azaya, kabul esnasında kendilerini tanıtmamıya çalışmalarını ten- bih eder. Kapıya yabancı bir adamın varduğu işitilir. GLORYA sol kol ve ba- cak meydanda, Sanayi Birliğinde Bugün Ankaradan Dö- nen Heyet Dinlenecek Milli sanayi birliği heyeti umumiyesi bugün saat on dörtte bir toplantı yapacaktır. Bu toplantıda Nazmi Nuri ve Hereke fabrikası müdürü Meh- met Ali Beyler muamele ver- gisi hakkında Ankarada yap- tıkları teşebbüsler ve aldıkları neticeler o hakkında malümat vereceklerdir. Mehmet Ali Bey Ankaradaki teşebbüsleri hak- kında bize şu malümatı verdi; I — Bir defa (15) beygir- den aşağı olan fabrikalar mu- amele vergisi vermiyecekler- dir. Bundan trikotajcılar, ço- rapçılar ve küçük sanayi isti- fade edecektir. Büyük sanayie gelince: 2 — Evvelce (fabrikalar fabrikada imal edilen malların satış depolarına ihracında $a- tılmazdan evvel vergi verirler- di, Şimdi hiyni ihraçta değil, satışta vereceklerdir. 3 — Mevadı iptidaiyeleri tenzil etmek suretile muamele vergisi verilecek ki bu şekil kabul edildiği takdirde eski te bir fark olacaktır. ri vergi üç ay tecil edilecektir. 5 —Bu suretlerle tahak- kuk edecek muamele vergisi- Veresiye (| satışlarda nin mısfı müteakip ayın on beşinde verilecek diğer nısfı tecil edilecektir. Bu tadilât iktisat encüme- nince kabul edilmiş ve kava- nini maliye encümenine sev- kedilmiştir. tarza nazaran *050 kadar leh- sineması yarın akşa harici, Bunu söyliyen mütehassısı sani biraderdir. Bu cevap na zır birader vâsıtasile reise bil dirilir, Reis — Kendisine sorunuz: Mason olmak ümidini nereden alıyor ? C — Ümit ediyor, çünkü namuslu ve temiz bir adamdır. Arkası var Bir Facia Bir Kadın Çocuğunu Zehirledi İzmir, 10 (H. m) — Tepe cikte, sünnetçi sokağında otu- ran Uşaklı Şükrü Efendinin zevcesi Fatma Hanım on iki gün evvel bir çocuk doğur- muştu. Dün Şükrü Efendi zevcesi Fatma Hanım ile kavga etti. Kadın cahildi: — Ben senin çocuğunu (9) ay karnımda taşıdım, sen be- nim bir sözüme (tabammül edemiyorsun, dedi. Ve iddiaya göre çocuğu öldürdü. Şükrü Ef. cinayeti haber alınca, bahçesinde bif kuyu kazarak çocuğu gömmüş, fa- kat hadise sabıtaya aksedince ceset çıkarılmış, katil anne tevkif edilmiştir. Otelcilerin Ruhsatiyesi Belediye, Cuma Resim- lerini Tetkik Ediyor. Otelciler belediyeye müra- caat ederek cuma günleri tatil yapmak istediklerini ve fakat buna ofilen imkân bulunmadığını , O binaenaleyh rubsatiye resminden O affedil- melerini, olmadığı | takdir. de o ruhsatiyenin © maliyenin vergilerine esas olan varidatı safiye üzerinden değil, kendi tatbik ettikleri ücret tarifeleri özerinden alınmasını söylemiş- lerdir. Belediye bu müracaati esas itibarile kabul etmiş ol- ne tetkikat Heper fevkalâde GALA m olarak Merkez Bankası Cümhuriyet Merkez Bankası'nın Hisse Senetlerine Şu Yer- lerde Kaydolunur: Türkiye İş Bankası ve Şubeleri Türkiye Ziraat Şubeleri Banka Şubeleri Memaliki Şarkiye Fransiz Bankası Doyçe Bank Doyçe Oryent Bank nenk Bahrisefit Bankası Kredi Liyone Banka di Roma Bank Jeneral pur 16 Kömers Etranje Türkiye Ticaret ve Sanayi Bankası 8. C. İ, Ticareti Hariciye Bankası ve Köomerçiyale | ve nik Bankası k ve Eytam Bankası Em iyet Sandığı ami Devlet Bankasına hissedar vatani k ayni zamanda Avrupada Tütün Ve Afyon Fiatların Çıkacağına Delâlet Eder Emmare Yoktur Berlin — Afyon piyasasının tenezzülü şubat ortasına kadar devam etmiştir. Sırbistan, Tür- kiye, Hamburg, farı (5700) sandık olarak gös- terilmiştir. Halbuki bir sene »vwvel ayni tarihte mevcut stok (530) sandık idi. Yeni mahsule dair haber olmadığından fiat- ların çıkması beklenemez. Tütün Vaziyeti kânunusanide edilen yeni gümrük dolayısile (fabrikaların ihtirazlı olmuştur. 1931 ikinci kânunda Ham- burga (10660) balye tütün kırıntısı ithal edilmiştir. Bu kırıntılar O mebati hastalıklar için kullanılacaklardır. e Şehzadebaşı FERAH SİNEMADA Bu gece halk gecesi. Sinema, Tiyatro, oVaryete, Tombala, Si 25 e Bir tatbik tadilâtı alımı takdim edeceği Marsilya stok- CENNET YOLU DREL von DER Şayanı hayret operet filminin TANKSTELLE gördüğü fevkalâde rağbet V€ muvaffakiyet ve vaki olan talep ve arzuyu umumi üzerin€ ELHAMRA da birkaç gün daha iracsine devam olunacaktır. e Akşam MELEK SİNEMASI dehakâr EMİL JANİNGS'in en Son ve en kuvvetli şaheseri YALAN filmini takdim ediyur, Hayatı hakikiyeden bir sahne.» İhtiras ve babalık hislerinin mücadelesi... ESTHER RALSTON ile beraber temsil ediyor. “Şehvet Kurbanı, ve “Mavi Melek, filimleri kadar tamamen beşeri olan bu şaheserde JANNİNG bize yeni ve ği başka bir şekilde görünmektedir. Paramount filmidir. ———— Tiyatro Ve Sinemalar | DARÜLBEDAYİ TEMSİLLERİ!Ğ Bu akşam matine ve 0 ” yalnı ve Elle mahsus MASKA. RALAR : perde Yazan: Saint « George de Bo- Ühelier iii sir Nakleden: Ertuğ” İ il v8 | pere ALKAZAR — Bağdat Hırsı ALEMDAR — Piyankoda bir kadın ASRİ — Siberya ARTİSTİK — Dağ Çocukları ETUVAL o — İmparatorun Yaveri ELHAMRA — Cennet Yolu (Almanca) EKLER — Yanan tiyatro trupu FRANSIZ — Yunan Opereti İstanbul GLORYA — Öldüren Adam HİLÂL © — Düztabın bastıbacak bağdatta MAJİK — Neş'eler Diyan Tavber) MELEK — Cennet Yolu (Fransızca) MİLLET T. — Naşit B. MİLLİ — Manüellâ FERAH— Varyete OPERA — Hattı Gstüva Güneşi Altında Yanı Bişar SÜREYYA — ( Kadıköy) Şık — Aşk Resmi Geçidi. (HALE Üsküdar) — Gece Batakhrnesi Almanya ı Türk Ticaret Odası Berlin — Almanya Türk Ticaret odasının senelik top- lantısı yapılmış, azalıklara Ali Rıza, Habip Edip, Mümtaz Fazlı, Ömer Nazmi, Mehmet Remzi Beyler seçilmişlerdir. İhtiyat azalığa ise (Eli ei MARS ERNST LUBITCH'i9 “AŞK RESMİ GEÇİDİN M eserinden sonra en büyü fili Küm casilesi JFANETTE MAC DON: Bir Gaip Gören, Bilen Var Mi? Edirnenin Kara Yusuf kaf” yesinden olup elyevm Üskü darda Tabaklar mahallesindi bekçilik etmekte olan birad€" rim Sadık oğlu Mustafa Ağ cumartesi gecesi saat doku | kadar vazife başında gi ise de merkür saatten son hiçbir yerde tesadüf edilm€" diği gibi hanesine de gelm” diğinden kendisini gören W yahut bulunduğu yeri bilenle" rin atideki adrese mal vermelerini insaniyet namın$ rica ederim. Adres Nuruosmaniye, o Menge” xak (4) numarada, Pehlivan Mustafa smasemmemmamanaskamaemesam saim Nisim Zakuto, Alber Alfa” dari Beyler intihap olunmuf” lardır. Ayni heyette tabii aza ol” rak Berlin ticaret müm Berlin konsolosu ve oda um kâtibi de meri ia YYEZ filmi, sözlü sinemanın vücuda getirdiği en kuvvetli bir eserdir. Mümessilleri: JOHN BOLES LAURA LA PLANTE Tarihi Tefrika OLUÇ A No. 8) Yazan: Lİ REİS Kılıç Ali Püşanın Hatıraları Halbuki yakın limanı tutmak için dalgaları yana almak lâizım- dı. Öyle yaptık. Fakat bu sefer gemiler daha fazla sallanmıya, tehlikeli yalpalar yapmıya baş- ladılar. Bizim korsanlar, benzer pek çok fırtınalar görmüş olmalarına rağmen bugün on iki kulaçtan fazla yükselen dal, karşısında âciz bir halde ka! lardı. Karadenizin fırtınası dü buna | katen çok yaman, çok müşkül e Hele yağmur.. Bu daha ber- battı. Tepemizden aşağı bir çağ- İ layan gibi boşanıyordu. Bu hava- da ne kürekle, ne de yelkenle ilerlemek imkânsızdı. Bütün mu- kavemetime rağmen dışarda daha fazla duramadım. Kamaraya gi- rip biraz rakı içmek lizmdı. Kamaranın önüne gi Maro ik niça orada duruyordu. Bağırdım: — Gir bir tarafa bel. Dona- caksın burada... Hiç çıkarmadan çekildi. İçeriye girdim. Güzel Makreal prensesi peykenin üstünde büzül- müştü. — Niçin uyumuyorsunuz ? di- ye sordum. Prenses hâlâ ağlıyordu. İnledi: — Korkuyorum |.. Yanına yaklaştım. Bütün vü- cudu titriyordu. Gemimiz iki tarafa yalpa vur- dukça zincirler şakırdıyor ve bölmeler ağır bir gürültü ile ça- tardıyordu. Bu sesler güzel kadı- sı büsbütün korkutuyordu. Halbu- ki bunlar bizim için çok ehem- miyetsiz şeylerdi. Prensesin saçlarım okşadım £ — Korkmayınız, dedim, bizim gemilerimiz okadar sağlamdır ki... Sözlerimi henüz bitirmemiş- tm ki kulakları patlatan müthiş bir gürültü koptu ve gemi öyle şiddetle sallandı ki ben bile gay- ri ihtiyari titredim. Prenses can bavlile kollarımın arasına sinmiş- &. haykırıyordu: — Beni saklayınız. Çok kor- kuyoruml,. Bu güzel mahlâkun sıcak vü- cudunu (o kollarımın (arasında hissetmek beni kendimden geçir- mişti. Dışarda kıyamet kopuyor. Fakat şimdi ben hiç oralarda değildim. Kadınlara karşı olan zaaf ve alâkamı fırtınalar veteh- ikeler bile dindiremiyordu. Bu müstesna kadının karşısında her- şeyi unutmuştum. Onu — kollarımın £ arasında, bütün kuvvet ve ihtirasımla sıktım, ve yaşlı gözlerinden başlıyarak bütün vücudunu öptüm, öptüm, öptüml,, İsyan Müthiş fırtınanın kahrını tam bir gün ve bir gece çektikten sonra Allah merhamet etti le pençe pençeye yaşadık. Güverteden şarkı sesleri, koş- ma nağmeleri geliyordu. e dedim, hava ' a, m leventler gemiyi düzel. öy rlar, yi Birgün evvel girdiğim maradan (o hâlâ çıkmamıştı Prensesle | kanımız pek çabii kaynaşmış... Ona bülbül gi diller döktüm, tam b verdim. Güzel kadın, çok sıcak ii idi. Sedirin üzerinde saati seviştik. Fakat artık dışarı ye manın zamanı gelmişti. bi pi fırtına ve yağmurdan sonr milerin “ne bel girdiğini görü? anlamak lâzimdı. Yerimden kalk; tım, Prenses ellerime ya; tatlı sesile: ie Gitme. Gitme, diye Ci Tekrar ciddiyetle cevap verdi 2 Vazilemi daha Taşla bei edemem. j JArkası var