HANGİSİ Galatasaray Mı, Fenerbahçe Mi? K Galatasaray ile Fenerbahçe, bu iki ezeli rakip kulüp, şam- piyonluk maçının ikincisini ayın , yirmisinde oynıyacaklardır. Bu | mühim —müsabakaya pek az zaman — kaldı. Maç — tarihi- nin yaklaşması, iki kulübün | taraftarları arasında şimdiden telâşı arttırdı. Meraklılar, ara- larında büyük bahisler tutuşu- yorlar. Biz de halecanla bek- lenen bu maç için karilerimiz arasında bir müsabaka tertip ettik. Sorduğumuz “5,, suale | €en doğru cevapları verenlerden üç kişiye hediye vereceğiz. Her kari, üç kupan da doldu- rabilir. Kuponları ayın ikisinden itiba- | ren neşre başladık. Bu kupon- lar ayın (16) sına kadar devam ed cektir. Hakem Heyeti Ayın (16) sından yirmisi akşamına kadar olan mühlet tasnife — hasredilecektir. Bu cevap ve cevaplarla beraber gelecek (16) kupon (21) mart günü İstanbul mıntakası reisi Fethi Tahsin Bey ve futbol heyeti azasından bir zat huzu- runda tetkik edilecek, birinci, ikinci, üçüncü tayin edilecektir. Korkusu Pazar ola Hasan Bey ilk defa olarak sinemaya gitmişti. Perdede büyük bir otomobil, seyir ci lerin SÖON POSTA Hasan B. — Bu Karagözü muhakkak bir kadın oynatıyor Abali — Neden Hasan Bey? Hasan B. — Böyle iki erkeği elinde oynatan, birbirine düşüren erkek değil, PAZAROLA HASANB. Gevezelik | Benim şu saçlarım ak, Güzelim, Parar ola... Bakınma sağa sola, İğri yoldan kaçarsan Gel sap şu “Doğru yol,, a. * üstüne doğru Bir Nokta H'ıl_““ dh“”* İster misin ticaret? geliyordu. Cevap zarflarınızın üzerine Hasan Bey 5 Benden " bereket, * Spor müsabaka —memurlu- | birden bire P 2“:':" seninle gel, d korktu, oto- Fi ıplaklara cemiyet. guna , — cümlesini — yazmayı HSDi abici yputmayınız. Hediyeler Birinciye: bir altın saat İkinciye: bir gümüş saat Üçüncüye: bir nikel saat Suallerimiz şunlardır: Çok Çocuklu ailelere hıf- zıssıhha — kanununun yaptığı müracaatta geç kalmış ailele- | zannetti, hemen xenara eğildi. Hasan Bey bir türlü doğ- rulmuyor ve: — Bırak Allahını seversen, buraya eğlenmiye mi geldik. gitmişti. Garson Hasan Beyin önüne bir ye- mek - listesi çıkıp gitti. Yanında oturan adam: — Ne var, Hasan Bey, nc 'Hasan oluyorsun? diye sordu. | Be y Dişçide Suallerimiz etomobil. altında kalmıya ı? g_;ç'i;_f":.:; Galip takım hangisi? diyordu, çLi Galip kaç gol atacak? e Mağlüp kaç gol atacak? Hasan H Hstik Birinci devrede galip hangisi? B Ha İkinci devrede galip hangisi? ey biraz - dişini Lokantada sık ta şunu LA çekivireyliri Hasan Bey bir gün, haya- —Olamaz. Çok Çocuklulara| tada ilk defa olarak lokantaya | — —Ncden? para mükâfatı vadini tahak- || (etirdi. kuk ettirmek üzere gazetemiz Hasan Bey bu gibi ailelere bir kolaylık || Jiste — nedir, olması — için _"ı""' üzerine || bilmiyormuş. Â Pazar ola Hasan B. —Bu nedir? ni sustaki dosye ve evrak alâ- Garson gülerek: gelin hanıma: kadar makama tevdi edilmiş Ç Havgs-; Bayl Gedü <ba olduğundan — şimdiye kadar || genin yiyeceğin — yemeklerin başı! dedi. Herkes bunun ma- listesil rin doğrudan doğruya bulun- (| — Hasan Bey kızdı: nasını anlamadığı hal- dukları — mahallerin — Sıhhat — Ben bukadar — yemeği | de gülmüştü. Yeni müdürlüklerine istida verme- || nereme sokacağım? diyerek | gelin Hasan Beye lerini rica ederiz. sordu: bir kına gecesinde, — Pazar ola ahçı- Pazar ola Hasan Beyin x*ı&l") | — Dişimi sıkarsam ağzım kapanır. Kerpeteni burnumdan mı sokacaksın? İstemiyorum ben!! zaten aklı var demektir! Pazar OZ; _'Ahçıbaşı! “Yalnayak, başı kabak, Bizim azamız olur, Bir çok baldırı çıplakl hi * Şakın inanmayın ha, (Gevezelik sayın ha, Kimi çıplak görürse, Hasan Bey çeker yuha! Pazar ola Hasan Bey Para Ve Akıl Bir gün Hasan Beye sor- ular; — Allah- tan akıl mı istersin, para mı? SAkilis- | temem, para isterim. — Vayl Senin naza- aklın kiymeti yok rında mu? — Allahtan para istiyenin — Ben neden ahçı oluyorum Hasan B.? İyi yemek pişirmesini bilmem ben! Hasan Bey güldü: — Haydi oradan, dedi, dün gece ko- canla beraber — öyle bir gözel mercimeği fırına verdin ki! | Pazar Ola Hasan B. Ve Karagözün Kavgası mutlaka bir zamane kadınıdır! Hasan B. Ve Hırsız Bir gece yarısı Hasan B. bhafif bir gürültü ile uyeandı, baktı ki odada hırsız var! — Hişt.. Baksana, hır- sız başı, ben- den duüa al- mıya geldin- se nafile | Sa- na “ Pazar ola! , diye- mem. — Aman etme, Hasan B., ben de dun isterim. Beni ne- den mahrum birakıyorsun ? — Senden evvel — polis- lere “Pazarola!,, demiş bulun- dum. Hemen savuş. Ducm tutarsa işleri vasgider, seni yakalarlar ! Hırsız, iğne iplik biıle alma- dan savuşup gitti. Hasar: b. Ve Dilenci : Pazar ola Hacan Bey, her- gün, sokağın köşesindeki dilen- giye para verildi,dilenci de ona: —Başın sağ olsun! Derdi. Bir gün, Hasan Bey ona sa- daka — verir- ken dedi ki: — Benim başıma değil, boynuma dua et! — Neden Hasan Bey? — Boynum biraz incelirse buü koca kafayı taşıyamaz da | ez2anl “ Mart 3, hir İşleri | CEMİL PAŞA DİYOR Kİ . Sebzeler Pistif Süt — Fenadır Sular Kezd.. Şehir “şleri ve bir yenin nasıl vazife gö ceği, elindeki varidattan istifade edebileceği hakkıf eski şehreminlerinden — Cef paşa ile görüştük. Mütale! aldık. Dünkü —nüshamızda mütaleanın şehre ait um müşahede kısmını neşretmişt Bugün verem ve yiyet içeceğe dair olan vazife hizmetleri mevrubahis — ediy€ ruz, O bür gün: “Şehir işleri sıl dözelir?,, Buna dair p min kanaatini anlatacağız. mil paşa bu bahis bakkıf diyor ki: Sular Meselosi — İçecek — sularımızın malüm. Gıdalarımızın ba; esnafın elinde tağşiş edilm€ tedir. Halbuki belediye bü larla meşgul bile değil. Pazarları altüst etseniz P| okka saf ve temiz tereysf)| bulamazsınız. Çocukların en mühim gıda! nı teşkil eden sütün saf ©' rak insan kursaklarıma gütiğ bilmem, ne zaman nasip olacaF Sebzelerin Pisliği Salatalarla sebzelere gelir ce: Harbiye ile Maçka arasif daki dere içi bostanları ile M şantaşının arka kısmında Kasımpaşanın mühtelif m: lerindeki bahçeler 'pis lâğ sularile sulanmaktadır. Bu zeleri halk yiyor. Böyle bir vaziyette ( tif0 hastalığının şehirden . eksiladi ümit edilebilir mi? Ya ba bö tanları kald zmalı, — yahut temiz su ile sulanmaları te: edilmelidir. Bu da, belediye için | bütçe meselesi Ceğildir ya! Verem Mesolbsi Balıkpezarı denilen çarşıd geçerseniz tavusçu dükl rındaki — kesirmiş — hayvanlı hemen kâmilen nefesle şişiri"” satıldıklarını görürsünüz. Bunları, veremli ve adamlar şişiriyor. Buna mani — olmak ts V para meselesi midir? Verem hastaneleri, bir şe için — elzem — müesseseler€?) Şehrin içinde ve civ bulunan boş kışlalarla ! lardan birân evyel istifade e& mek icap eder. Şehrin ve!l lileri — buralarda — toplat olursa hem kurtulmaları im temin — edilir, hem de m lerine zehir saçmamış olurl8” İstanbulda, takriben (20) veremli mevcut — olduğu sö niyor. Bunların tecridi geri | lan (700) bin kişinin masuni) için elzem bir tedbirdir. Şehirde on beş, on altı 0 nedenberi hemen hiçbir halâ yapılmamıştır. Eski hati larm çoğu da harap bir gelmiştir. — Bazı ıok:ıklıfd' geçin, amonyak fabrikaları ” kınından — geçmekten fı!' oluyor. BAA aa a PFT FFŞ I, TETE I ÇA SI TECAİTECESFİRİ, izer v aai (| DÖ -— SKİiSE N axa