llRitednekanntee üüüi e SS AD DA , S AA V t Kari Gözile Gördüklerimiz Bir Mektep adisesi... Vaktinde Taksitlerini eremiyen Talebe kağa Ml_ Atılmalı ?.. Dün matbaamıza “Hayriye, İsesi müdavimi olduklarını söy- '€n bir talebe grupu müracaat Ve şu şayam dikkat sözleri “Hayriye,, isemindeki hu- #SUti Hisenin muhtelif sınıflarına Hensup nehari talebeyiz. Mekte- Miz ücretlidir. Ayın birinde, fenenin üçüncü taksitini vezneye Yatırmamız Tâzım geldiği tebliy Unmüuştu. İztirar yüründen bu Ptrayı düne kadar getiremedik. 'ün bazı sınıflara giren müdür n"nviıı Bey, bizi haşin bir eda _:( kapıdışarı etti. Hatta bir sı- ta (fizik ) dersi vardı. Talebe, Mevzuun — ehemmiyetine binaen Cüzik ) Gdersinde bulunduktan Sonra — mektebi — terketmelerine Müsaade istedi, muvafakat olun- Tadı. Hatta, bir ara: —Parasız tahsil nerede gö- Tülmüştür? gibi berhalde doğru Olmamak İâzimgelen bir de İh- 'da bulunuldu. Bir gün evvel de Bektebin on birinel sınıf talel AYni sebepten dolayı mektebi terketmek — zaruretinde kalmış- lardı, Müracaatımızın sebebi şudur: Biz, alacağını istemek nokta- Hüdan mektep İdaresini haklı üyoruz. Fakat yapılan mu: n şekli itibarile de müt, Talebenin şikâyeti burada bit- Mektedir. Yaptığımız tahkikata Bazaran mektep parası üç taksitte *lnmaktadır. “Nehari talebenin en fazla ver- Diye mecbur olduğu — senelik Öcret (66) liradır. Bunun (26) lirası ilk taksitte, lğer iki taksit te yirmişer İira 'terinden kânunuevvel ' ve mart Ayları iptidasında alınmaktadır. er senesi ortasında tahsil Sağında bulunan Birçok genci, tokak ortasında bırakan bu ha- cidden şayanı teessürdür. Bir sui tefehhümden doğduğu lan bu müessif vaziyetin birün evvel düzelmesi lâzımdır. Sümbül Hanı Ve Civardaki Halk “çlkmıkçıhr yokuşunda bir mbül hanı vardır. İstanbulun L:" Pastırma ve sucukları hemen .mıımıa yapılmaktadır. Hanın ve damları pastırma ve su- huclarla doludur. Bu civar halkı Paatırma ve sucukların koku- şikâyetçidir. Cevaplarımız ,__lemıunı.. Bursa sokağında Ka dura tamircisi Rıza Efendiye: in merhemi olsa kendi başına Sürer, B a iamamamasmimen e —— TAKVİM — Sus18 . Mart - O31 Kanımtliz Arabi Ruml Meş., val . - - Sval < Y9 | 20 - Şubat - 1347 Vakıt»Ezani- Vaasti V MalEzanl- Vasv'ı 1227 4 29 .:"_ı € n yıs X 28 15 38 Tefrika No. 76 ““ Dünyada Neleır Oluyor ? Bütün Dünya Yeni Bir Harbe Ha- zırlanmakla Meşguldür - Fransanın Harp Bütçesi Ve Gizli İttifakları Yeni bir harp için Avrupa devletlerinin hazırlamakta oldukları silâhlar Frânsanın .. . Harp Bütçesi Fransarın meb'usan mecli- sinde bütçe müzakereleri cere- yan ediyor. Bo müzakerat es- pasında en ziyade nazarı dik- kati celbeden harbiye bütçesi- dir. Fransanın bütçesi 50 mil- yar franktır. Harbiye ve bah- riye bütçesine tahsis edilem para fi milyar franktır. Ayrıca askeri tayyarelerle, harp esnasın- da harp tayyaresine kalbedi- lecek ticari tayyareler için hu- susi bir daire ihlas edilmiş ve bütçeye birkaç milyar frank konmuştur. Gene şimendifer yol ve saire gibi harp için yapılan diğer masraflarla bir- likte harbiye bütçesi 20 milyar franga baliğ olmaktadır. Yani Fransız bütçesinin *8 40 1 har- biye işlerine tahsis edilmiştir. Bundan maada Fransız para- sile ve Fransız zabitleri tara- fından terbiye edilip hazırlanan müttefik orduları vardır. Evve- lâ beyaz Ruslardan bir milyona yakın insan Pariste çalışan ve Fransızların emri altında bulu- nan erkâmı harbiye tarafından ilk davette cepheye sevkedi- lebilecek surette hazırlanmıştır. SERVER BED! mî*ı hayret ettim. Müvelli- lumuza balonu da ne olu- Yor? Ben dün gece masıldım, Berede idim? Ne olmuştu? Hayri B. geldi ve bileğimi ıhnk&: sevinçli bir çığlık ko- Müş, çok düşmüş... b de _.göz!cıimi açtım ve için gülümsedim. Annem sevinçle sıçradı: — A.. gözlerini açtı, dedi.. | Fakat ben derhal Fazıla bakmıştım ve sevindi- ğini gördüm. Etrahıma bakarak — Ne oldu bana? — Hiç... dediler, fazlaca bir sordum: Sonra Lehistanın hazari kuv-. veti — 300.000, — Romanyanın 200.000, Litvanyanın 20 Bin? Fenlândiyanın 33 bin askerini ve Çekoslovakya ile Yugos- lavyanın kuvvetlerini ilâve et mek lâzımdı. Bunlar cem'an 3 milyon kişilik bir ordu vü- cuda getirmektedir. Fransa bütün bu orduları kendi parası, kendi silâhlarile techiz etmekte ve Rusyayâ karşı uçılacak bir - harp için hazırlar aktadır. Rusyanın Harp Bütçesi Diğer taraftan Rusya da ka- pitalist dünyanın ant bir hücu- mu karşısında kendisini müdafaa etmek veya ilk fırsatta dünya- yı istilâ etmek için muazzam bir ordu hazırlamakla meşgul- dür. Rusyanm hazari ordusu 800 bin kişidir. Fakat ayrıca 2 milyon kadar ihtiyat kuvveti vardır. Rusya bir harp vukuunda cepheye 17 milyon asker sev- kedecek teşkilât ve techizata maliktir. İki tarafın bu — mütekabil hazırlığı, bize 1914 senesinden tırlatmaktadır. Muhakkaktır ki,bahri sahada silâhların tahdidi için yapılan müzakerelere rağımen Avrupa- da harp kokusu çok kuvvet- lidir. Bu defaki harp ihtimali, yine mubakkaktır ki, Sovyet Rusya ile kapitalist dünya ara- sında olacaktır. Fen Harikası Merkezt Avrupa İle Sırbistan Arasında Muazzam Bir Kablo Viyana — Beynelmilel İngi- Tiz-Standart telgraf ve telefon şirketile Simens Halske Alman şirketi Yugoslâvya hükümetile bir mukavele müzakeresinde bulunmaktadır. Bu mukavele mucibince Yugoslâvya ile -Vi- yana arasında tahtelârz büyük bir kablo vazedilecektir. Bu kablonun içinde (32) hat mev- cut olacak ve beher hattın üzerinde ayni vakitte (3) tel- graf (2) telefon muhabere ve mükâlemesi — yapılabilecektir. Son terakkiyat buna müsait bir şekildedir. Yapılacak olan bu tesisatın masrafı (12) milyon dolâr tah- min edilmekte olup 12 senede kredi . ile ödenecektir. Ayni hattın bilâhare İstanbul, Bükreş ve Atinaya raptı herhalde çok evvelki harp hazırlıklarını ha- | faydalı olacaktır. ————————————”—”— ——— Pastacıdan çıktıktan sonra kendimi rüzgâra vererek do- laştığımı hatırladım ve : — Sebebi sensin! Der gibi Fazıla baktım. Ve neden sonra öğrendim'ki ben kocaman bir zatürtee atlatmıstım. Bu hastalığımın evvelâ bana garip görünen fevkalâde neti- olmuştu: Fazıl bana eskisinden çok fazla muhabbet gösteriyordu, adeta bana pas- tacıda ©o muameleyi yapan celeri suğuk çalmışsın ama atlattın. | çocuk değill Benim masum —18:9 Sonra annem ve Hayri B. nekahet günlerimde, bana sık sık Fazıldan, Fazılın hastalı- ğımda gösterdiği fedakârlık- tan — bahsediyorlardı. Bunlar Fazılla münasebetimi öğren- miş ve tabil mi görmüşlerdi? Beni sık sık Fazılla yalnız bırakıyorlardı. Bütün bunlar benim için bir muamma idi. Kendimde Fazıla bu mesele hakkında sual sormak cesaretini- bula- mıyordum. Fakat bir gün, Fazılla ara- mızda ehemmiyetli bir sahne oldu. Evde yalnızdık, Fazıl ge- Nasıl Bir Kızla Evleneyim? Tanıdığınız Her Erkek Sever Sanmayınız Genç kızlar bizde arkadaş | Ölüğüngüdi “bümedlar. Çözklü.. o suretle yetişmemişlerdir. Er- keklerimiz de henüz buna ha- zırlanmazmışlardır. Onun için bir genç kızla, bir genç erkek tanışıp dost oldular mı, iki raf ta bunda bir aşk tezahürü aramıya Bbadar. !Bulamayınca münazebetin manasızlığına hük- meder, İşte size bir misal. Ankara- dan İ. İ. Z. rümuzile bir genç kız, bana bir genç erkekle olan dostluğunu şöyle anlatıyor: “Bir seneye yakın bir. müd- dettenberi bir gençle sevişiyorum. İlk zamanlar benimle pek fazla alâkadar gibi görünüyordu. An- cak bir defa buluştuk. iyidir. Kı raz güzel ve şendir. Her gün birbirimizl görü oruz. Fakat bir sevgilinin sevgi- Eıinı karşı takındığı vaziyet gibi değil. Gayet tabil. O soğuk - dukça ben de öyle yapıyorum. Arasıra bana - yeni arkadaş- lar bulunca beni umuttun - diyor. Bana alay eder gibi geliyor. “Hayır,, diyorum, Ve o ne isterse öyle yapıyorum, ne derse dinli- yorum, Fakat bu işe bir nihayet vermek istiyorum. Ben onu bütün bu kusurlarına rağmen — kabul ediyorum. Tahsilim iyidir. Çok gözel ve bilhassa çok carip olduğumu söylüyorlar. Çok fazla asri değilim. |Şimdiden evlenmek istemiyorum. Bi Fakat ben ehemmiyet vermiyo: rüm. Adamakıllı sevebileceğim birisini bul: orum. Eğer onun da beni hakikaten sevdiğini bil- sem bu şekle tahammül ede zim. Hakiki sevgisini anlıyam; dun. Çünkü berkese ayni mua- meleyi 'yapıyor. Ben de ondan şimdi — ayrılsam, — ayrılabilirim. Daha fazla sevip te aonra ayrıl- maktan korkuyorum. ,, Anlaşılıyor. ki erkek - işin alayındadır. Fakat kız, her münasebette bir a-k aradığı için, bu tanışmada da bir se- vişme ihtiyacı duyuyor. Bu 'saf hayallere kapılma kızım. Her - tanıdığın) erkek seninle evlenir mi sanırsın? Eğer gittikçe sevdaya kapıla- cağından korkuyorsan bugün- len — münasebetini — kesmen elbette hayırlı olur. Gönderdiğin numaraya göre evleneceğin — erkek ayatta muvaffak olacak bir genç ol- malıdır. Çünkü sen kocandan bem para beklersin, hem de şöhret. Bu ikisinden birisine olsun ınalik olmıyası bir gençle evlenirsen bedbaht olabilirsin. Onun için evlenmek istediğ âenci yakından tetkik et. İşi leki muvaffakiyetinin derec.- sini öğren ve ona göre evlen- miye razı ol M i Ankarada Yenişehirde Zeki itaat ederler. Kadın da - istersi- defa yapıyormuş — gibi elimi avcuna aldı, gayet hafif tuta- rak dudağına götürdü: — Beni affet! dedi. Okadar sevinmiş, okadar heyecan duymuştüum ki he- men titriyerek başımı önüme eğdim. Dudaklarım ürperiver- di. Dokunsalar ağlıyacak hal- de idim. Nekadar ıstırap çek- miş olduğumu o zaman anla- dim. Dudaklarımı kemiriyor- dum. — Ben hata ettiğimi son- radan anladım, dedi. Fakat bunu söylerken, piş- manlık, sesini okıdır_üuqiş guma aşk mek- neşreciyorur. Bu süs ün bir mektup neşredilecek bir defa Gençlik ve Ha- fasında beş on mektup Çıkan mektap Uğrayarak lunacaktır. memize mükâfatlarımı Fi.. Hatıralarımı derin köşesine sakladığım saf ve samimi aşkımızı böyle hiç ummadığım bir günde tekme- lemene bir mana veremedim. Bir zamanlar Çamlıcanın yıldızlı köşelerinde sessiz ve tenha gecenin şirini içerek kolların boynumda: (K) korkuyorum. Beni terkedeceğinden korkuyo: rum, derdin. Ben de: “ Hayatta ilk veson kadın seni tanırım., der dudaklarımla da tasdik ederdim. Sen bununla bir kat daha güzelleşir ve daha ziyade neş'- elenirken sanki bu fazla zevk- leri vücudun alamaz, gözlerin- den inci taneleri dökülür: (K.) sevincimden ağlıyorum, derdin. Bunlara inanan zavallı ben “bizi hiçbir. şey ayıramaz, derken, sen, inanılmaz dedi: kodulara aldandın,,beni terket- tin. Bundan sen de * memnun değilsin, değil mi cicim? Bu haksızlıkları beraber yenmiye çalışmak için cevapta gecikmez, beni de meyus et mezsin. Nişantaşı rubumun — en F K. D, nix ki bir köpek gibi her emri- nizi dinlesin ve ses çıkarmasın. Öyle bir Tz bulunuz ki, sizden efsanevi bir aşk beklemesin, Hayat olduğu gibi alsın. Sizi bir para makinesi sanmasın. » Aydında Hilmi Hüsnü: B. Kadınlar sizin, onları çok be- yendiğinizi zannederler. Bu - iti- barla aşk meselesinde al- datırsınız. Sizin tipin'ede olanla- | çın bekâr kalmaları, evlenmele. rine müreccahtır. Böyle olmakla beraber evlenmeden de duramaz sanık, Evlenince de ekseriya yan- lış kadın seçersiniz. Çabak sever ve çabuk pişman olursunuz. Onun için çocuklarına çok düşkün bir anne olecak kiz. bul: T belki mes'at olabilirsiniz. Hanımteyze madim boşandı. Fazıl saçlarımın üstüne eği- di, başımdan öptü, sonra al- nımdan okşadı., Biraz kendimi sonra sordum: — Nasıl anladın? Düşüne- rek mi? — Bırak bunları... Sorma! Büyük bir meraka düşmüş- tüm. —Öğrenmek istiyordum. Ben de onun elini tuttum öptüm: — Haydi, söyle, söyle, öğ: renmek istiyorum. — Düşünerek — anlamadım. ve gözlerimden — yaş topladıktan