ll 6AaN DALGASI || Abdülhamit Korkudan Nasıl Karar Vereceğini Kestiremiyordu Hakkı Mahfuzdur Direktörün vürudunu ve Er- :!nılıriıı mülalebatımı haber _'“_.Su!hn Hamit, derhal wk:d“' Vükelâyı topladı. Ma- DPeyadeki Vezir odasında içti- |a eden heyet; vaziyetin ta- | | amen aleybinde idi. ( Sayei " 'ânede bunca nimet ve re- '. içinde yaşıyan Ermeni ce- atinin sedakat ve übudiyetinm- .' Yüphe yok ise de cemaat Smna hareket eden erbabı N geçen sene Babıdliyi teşebbüsünde bulun- | 'ğ:"";n gibi şimdi de bankayı | küzi aları müsamaha ile görü- edu—m'k bir. cür'et telâkki Pati İyor ve bebemehal tedipleri tniliyordu. nh:l““ı Soltan - Hamit bu tedi kabul etmiyordu. Zira, | blçp için asker — bankaya Ha""l ettiği zamarni, ya bom- İ—" âteş verilir de berhava Aşka edilirse... O zaman ı:'"l-'*l efkârı — umumiyesine “ı.,t“" verebilirdi?.. Pek "'el: : mütalebatı kabul edi- — Efendiler, ne istiyorsu- . Pekâlâ.. — verdim... mi Yecekti. Filhakika, (Zatı mü- Gheleri ) Karadeniz — sahil- kaa'den, ( Sahrayı Kebir ) e 'dar dayanan — ( Memaliki ;:ki şahane )nin yegâne sa- Ve maliki olmak hasebile Tükünü dilediği gibi tasarruf Haek hakkına malik İse de, » sapsız Üç beş herifin Yaygarasına Bbukadar — çabuk ı_—b“Ç bırakmak ta pek gülünç ir mevkie düşmek demekti. 'Ultan Hamit, Mmütemadiyen Reziniyor; hiçbir. şeye — ka- Far veremiyordu. Vakit geçi- Yor. ( Sir Edgar Vensan ) telâştan durup — oturamıyor Ve her dakika cevap bekli- Yördü. Gelen haberler de çok fena İdi. Banka civarında şiddetle devam eden müsademe, Köp- Tübaşına, Eminönüne ve Sirkeci Sümrüğü — cihetlerine — sirayet işti. Bütün ©o civarın kürt ları Ermenilere bhücum İyor ve ele geçen Ermeniler, Kürtlerin sopa darbeleri altırr *& tan veriyorlardı. O esnada, Sultan Hamide ıüllf: — Rus sefaretanesi başter- Tarihi Tefrika ne yapılacaktı ? Erme- | No. 24 —i — Abdülhamidin Husust Kâ- tibi Süreyya Paşa cümanı M. Maksimof geldi. Sultan Hamit, telâşla sordu: — Ermeni meselesi için mi? Hayır efendim, bu me- şeleden hiç bahsetmiyor.. Baş- ka işler hakkında görüşüyor. Sultan Hamit, elile sakalını karıştırdı. Düşündü. Maksimo- fun gelmesi, şüphesiz bu me- sele ile alâkadardı. Çünkü bu herifi bu meseleye bağlıyan birçok rabıtalar vardı. Bunla- mın hepsini Sultan Hamit pek #lâ biliyordu. Bundan manda, herşeyin fevkinde olarak Mak- | simofun sefil bir menfeatperes | olduğuna da vâkıftı. Ermeni- leri bankadan çıkarsa çıkarsa Maksimof çıkarabilirdi ve böy- le de oldu. Bu işi deruhte etmek için evvelâ — nazlanan — Maksimof refikai muhteremesine takdim edilmek üzere pırıl pırıl yan murassa bir. gerdanlık ile, beheri beş adet altın İira kıymetinde olan bank kalme- sinden sekiz parmak kalınlı- ğında bir paketi görür gör- mez, mahza hatırı şahaneye hürmeten bankaya şilap etti ve ihtilâlcilerle — müzakerata girişti. İhtilâlciler, bankada çok fena bir — vaziyete — girmişti. Altmış kişi ile bankaya hücum ettikleri halde on yedi kişi kalmışlardı. - Şayanı hayret bir cür'etle atıldıkları bu maceranın daha ilk safhasında, bütün ecnebi sefirlerinin işe müdahale ederek hem bankayı, hem de kem- dilerini kurtaracaklarım — ve Yazan: A. OLUÇ ALİ REİ Kılıç Ali Paşanın_Hatıralan Ş' gülüyordu. “Paslar heyecanlar ek S Mmerak ettik, dediler, * korsanları burayı basmışlar ;-lı alınışlar, diye korktuk! (1) __'P- deyip geçmeyiniz. Bu Hristiyanlık âleminin bâ- Hristiyanların — hayat da :'*lddu—ınnı tayin hususun- B M"'ıum bir kudrete sahipti. bana | Smrile sevgilim Verayı de edebilirdi. gilime kavuşturunuzl. Ve hüngür hüngür ağlamıya başladım. İkincdi defa olarak bir. Insan oğlunun önünde eğiliyordum. Fa- kat bu seferki bir. papa İdi. Müşfik ve adaleti seven, merha- metli olması lânmgelen bir din adamı idi. Sakin ve vakur cevap verdi: —- Çalış ve lıın; oğlum !.. ndiliğinden gelir. Aı'k—-h;ııııı*ılı herşeyi yapmıya kadirsinit muhterem pedıu:. sözünü söyler zi eeei Yazan: Ziya Şakir bu suretle de emellerine mu- vaffak — olacaklarımı kat'iyetle Gmit ettikleri halde, ne gelen ve ne de giden olmuştu. Göz- lerinin Laünde yerlere serilen kanlı cesetler, akibetin ne- kadar feci olduğunu gösteri- yordu. Bu hal biraz daha de- vamı ederse, artık her tarafa yerleştirilen — bombalara ateş vermekten başka çare yoktu. Çünkü, teslim olup buradan çıksalar — bile ıtıli onları iyacaktı. Öğle — vaktin- denberi halka ve askere karşı attıkları bomba ve kurşunlar- dan şüphesiz ki kanlı bir inti- kam hissi uyanmıştı, Bundan maada, Papkin Süni ölmüş ve Hristofor da sol kolundan yaralanmıştı. Haai Nişanla — Kirkorun çenelerini bıçak — açmıyordu. ellerindeki revolverler, müte- madiyen ateş etmekten simsi- yah bir hale gelmişti. Şimdi lokantadaki uzun masanın ke- narına oturmuş, hem silâhla- rını temizliyor, hem de konu- şuyorlardı. Masanın Üzerinde, yemekler olduğu gibi duruyor ve bunların arasında da bir yığın bomba bulunuyordu. (Arkam var) İktısat Buhranı Cemiyeti Akvam Bizden De Malümat Sordu Ankara, 3 (H.M. )— Cemi- eti Akvam umumi iktısadi branın meaşeleri ile seyrini ve derecesini tayin İçin tetki- kat yapmaktadır. Bu tetkikatta nazarı itibara almmak üzere İktısat Vekâleti umumi buhranın memleketimi- ze mütcallik sebepleri hakkın- da bir rapor hazırlamaktadır. Vekâlet bu maksatla ticaret ve sanayi odalarma, sanayi müdüriyetlerine ve mütehassıs- lara şu sualleri sormuştur: 1 — Belli eşyanın 928, 929, ml“Lduindı toptan satış fiatları ve tahav- vülleri. 2 — 928, 929, 930 sene- leri zarfında mühim istihlâk maddeleri üzerinde hayat pa- halılığının nispetleri. 3 — (928), (929), (930) we- nelerinde amele ve müstahde- min ücretlerindeki tahvil nis- betleri. 4 — Kredi, (miktar, nisbet | ve vaziyetleri ve şeraiti.) dim edebilirim. O da beni kovuyordu. x Aradan üç gün geçti, daha feci bir haber aldım: Sevgilim amirale teslim olmak Mstememiş, benim öldüğümü ha- ber alınca o da kendi kendini öldürmüş! Aman yarabbi bir — çılgına dönmüştüm. Amirali ve dilber Veranın babası Jozef Nasiyi bulup gebertmek ihtiyacile boğuluyor- dum. Artık tam manasile bir baydut kesilmiştim. Bin bir me- katten sonra Venediğe gittim ve bir gece berkes uyumuş, şe- birde bütün nefesler kesilmişti. Koca şebri kundakladım. O mu- azzam tersane, içindekilerle bir- likte şiddetli bir infilâktan sonra havaya uçtu. O müthiş günün heyecanmı hâlâ içimde yaşarım. Barut du- A Zekât Ve Fitre Taj bu sene ıelıııw:ı" lih'elmwıı şekilde toplamıya karar vermiştir: Tayyare cemiyeti tarafından sureti mahsusada - tabettirilen zarflar ramazanın yirminci gü- nüne kadar nahiye ve mahalle şubeleri vasıtasile bütün evlere dağıtılmış olacaktır. ler evde bu zarflara zekât ve fitreler konarak zarf kapa- nacak ve zarfın Üzerine için- deki paranın miktarile adres ve isim yazılacaktır. Bu zarflar ramazanın son günlerine doğru mahalle şubeleri vasıtasile ev- lerden toplanacak ve zarflar kapalı olduğu halde cetvellerile birlikte nahiye şubelerine ve- rilecektir. Nahiye şubelerinde heyet müvacehesinde zarflar açılacak ve içinden çıkan pa- raların miktarı cetveli mahsu- suna kaydedilerek kaza şube- lerine ve oradan da vilâyet şubesine gönderilecektir. Yal- mız Tayyare cemiyeti teşkilâtı vasıtasile toplanan bu paralar bilâhare Hilâliahmer ve Hima- yeletfal cemiyetleri arasında taksim edilecektir. Resim Sergisi Müstakil ressamlar - birliğin- den: “Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği, dördün- cü sergisini şubat 15 te Bey- oğlunda istiklâl — caddesinde eski Moskovit salonunda aça- caktır. Bu — sergide — resim, heykeltraşi, mimari ve tezyini san'atlara ait birçok eserler teşhir edilecektir. Birlikte ara olmıyan, fakat iştirak etmek istiyen sana'tkâr- ların şubatın yedinci ve se- kizinci saat 15 ten 16 ya kadar Moskovit salonuna eserlerini getirmeleri lâzımdır. Sergi 15 marta kadar devam edecektir. Hilâliahmer Eminönü 1930 senesi kongeresi 8 şubat 1931 pazar günü saat 14,30 da Yenicami muvakkitanesinde kâin Halk fırkasmı Eminönü nahiyesi merkezinde toplana- caktır. Şubemize — mukayyet azayı muhteremenin teşrifleri rica olunur. Ümit sabun ve yağ deposu Ramazana mahsus müthiş tenzilât : Kiyyesl Fiykin çamaşır ve Ay- Kuruş vahk kokula hamam 45 bekaları T Ekatra ekstra Ayvalık * zeytili N-'ı'iı"ıî.'ı'ıp hadidi yağı 170 Halis Urfa 150 En İyi, en temiz ve ucuz mal satan yegüne depodur. İstanbul Asmaaltı Zındanka- Pt Üçyol ağzı No, 53 Hüseyin. manları, atep parçaları, kol, bacak ve kafa... Hava boşluğun- da, birbirine karışmış, uçuşuyor- | lardı. Venedik papasları ve bütün silâbşörler peşimden koşuyorlar- di. Amansız. bir. şekilde takip ediliyordum. Şimdi kendimi nasıl kurtaracaktım | Nasıl Korsan Oldum? Koşa koşa sahildeki meyha- nelerin önüne gelmiştini. Arkam- dan çelik zırhlar kuşanmış bir- takım — herifler — kovalıyorlardı. Bunlar papanın silâşörleri idi. Nefes nefese İdim. Vücudum- da artık koşacak ve kaçacak takat kalmamıştı. Bir meyhanenin kapısını açtım ve kendimi can havlile —içeri attım. — Meyhane ağzına kadar dolu idi. Ben henüz üç dört adım atmıştım ki kapı tekrar açıldı. Bu sefer içeriye girenler — papanın adamları- idi. HİKÂYE Bu Sütunda Hergün 'uharriri: Safiye Peyman: NASİHAT Romancı Vedat, bir kariin- den şu mektubu aldı * Efendim, * Ben sizi, yalmız — istidadr nızi beyenerek uzaktan tanıyan bir kadın değilim. Sizi şehsen tanıyorum. Fakat mektubumu okumadan evvel, kim olduğu- mu zihninizde araştırmıyacağı- Nıza #söz veriniz. Farzediniz ki zevcenizin dostlarından biriyim. | Bununla beraber mektubum- | dan ona bahsetmeniz lâzım | değildir. Vadediyor musunuz? İsrar etmiyorum. Sizden bir hmasihat iste- mek için bu mektubu yazıyo- rum. Kısaca anlatacağım: Başka — birile — evlenmek için kocamdan ayrılmak isti- yorum, Zevcim yüksek bir ı içtimaf vaziyeti olan, maruf | adamdır. — Mesleğini — benden | çok seviyor ve beni ihmal | ediyor. — Farzediniz ki büyük ! bir doktordur ve — benden | ziyade hastalarına ehemmiyet veriyor. Halbuki benim aşk mücadelesine — ihtiyacım var. Hırslı, fakat namusla bir kadı- | nım. Aşk intirikalarile oyalan- mıya muhtacım. Bana kur yapan ciddi ve güzel bir adam var ki, — vereceğiniz nasihate göre, yarım ben onun kollar arasında ya bulunacağım, ya Kocama bu meseleyi açar- sam, saadetime mani olmıya- cağından eminim. Mikyasları geniş ve anlayışlı bir adamdır. Beni mazur görür, çünkü anlar. Şunu da ilâve edeyim ki ayrılmıya mani en bllyük se- bep, yani çocuğumuz yok, Vaziyet bu. Şimdi sizden soruyorum: Ya kocamdan ayrı- hp Aşıkımla evleneceğim; yahut kocamdan ayrılmazsam, onu Aşıkımla- aldatacağım. Aşağıki adrese — kararınızı bildiriniz. Nasihatiniz bir insanın bahtını | değiştirecek.,, Ahmet Vedat bu mektubu okuyunca ne büyük bir düşün- ceye, ne de hayrete daldı. Ka- rilerinden buna benzer çok mektuplar almıştı ve yerine göre verilecek cevapları klişe Müşteriler bap birden ayağa kalktılar. Ben de ayakta durmuya mecbur oldum. Kesik kesik nefes | alıyordum. Kalbim en büyük kor- ku İle çarpıyordu. Kendi kendime: | — Eyvah, dedim, mahvoldum!. Belâya bakın ki bana kim ufak bir yardımda bile buluna- mazdı. — Papanin nüfuzu — oka- dar büyüktü ki istemiş olsa şu birkaç silâhşörile koca imperator Şarikeni bile tevkif ettirebilirdi. Çare yoktu, en sakin tavrımı takınmıya çahşarak kollarımı ka- vuşturdum. — Silâhşörlerin velsi Gzerime doğru yürüdü ve şiddetle bağırdı: — Teslim ol, haydut!. Ben de ayni şiddetle haykır. dim: — Ben haydut değilim!.. — Muhterem amiral Veneryo- nun karısını sen kaçırdın!.. Bığııııdımı ilâkia, amiral benim sev- gilimi öldürdü. halinde, zihninde hazır b yordu. Kalemi eline aldı ve şa vabı yazdı: *“Size karşı kayıstsız du bir kocadan ayrılmak ve daha çok seven birile evlenri kadar tabii birşey - tasa' etmem.,, * Ahmet Vedat, ertesi ak: | eve geç geldi. Ona bir telgi verdiler. Mektubu yazan k: göndermişti : *“Dediğinizi yaptıml,, diyo Romancı — telgrafı — kayı bir tavırla cebine attı. zile basarak hizmetçiyi çağı — Hanımefendi gelmedi —Hayır, daha — gelmi size bir de mektup var. Ahmet Vedat mektubu a Kâğdın altında karısının im vardı, okudu: “Beni anladığına teşeki ederim. Verdiğin nasihati tı yorum ve ötekile hayat!i | bağlıyorum. Veda. , Ahmet Vedat, bütün gı şafak sökünciye kadar aği Başkaları için tavsiye şey kendisine mekadar gelmişti! Karısına şu cevabı yazdı: “Hakkın var, mes'ut olm temenni ederim.., Sonra bir koltuğa çöktü bıçkırıklarını boşalttı. Zira, hayet, filezof olmak çok ; ve acı birşeydi. Yeni Neşriyat Tavuk Memlekette tavuk meral ları günden güne çoğalı; Ankarada bir tavuk — enstiti ihdas ediliyor. — Gazetele mk sık tavukçuluğa ait ma! leler intişar ediyor, Dün i rehanemize “Tavuk,, ismir bir de mecmua geldi. Ress Ratip Tahirin çıkardığı bu m mua muhtelif imzalarla ve t bir vukufla tavukçuluk fenı den bahseden cidden müke mel bir eserdir. Tavuk mer hısı karilerimize hararetle 1 siye eder ve arkadaşır tebrik ederiz. Üsküdar Hale Sinemasında ŞARK Mümessili: Vledimir Gayd — Venedik tersanesini , mteşledin |.. — Evet, İntikamımı aldım! Herif habire sayıyordu: — Mühterem — Papa - Han lerine karşı isyan ettin! — Hayır, Papa benim ri dinlemedi. Kovdu benil — "” — Teslim ol; işkence edil den öldürülmek — şerefine olacaksın! Dinsiz adam!.. Eccey, bu herif te fazla : artık!.. Bağırdım : efiniz de, sizde y iriniz!.. dibine Bu givi gibi batmıştı: .- adamı — tutunuz, (| haykırdı; Papa bazretleri nan herkes bu adamı tutmakla kelleftir. Ve üzerime atıldı t. Ömrümün son yaşıyordum. silâhşörler hep — bir dar. Artık iş bit dakikala V Arkan var |