e PAZA Hikâye Pazar Ola Hasan Bey Baloda!.. Bir gece, Perapalasta, Hilâ- Hahmer menfeatine büyük bir balo veriliyordu. İstanbulun, bilhassa Şişlinin en nelis kadınları, kuvvetli elektrik ışıkları altında sanki alev alan rengârenk — ipekli tuvaletlerile dans ediyorlardı. Birdenbire, salonun büyük kapısında ince bir ses yük- seldi: — Pazar ola, balocu başılar! Herkes başını sesin geldiği tarafa çevirdi ve bir alkış koptu. Eşikte, - Hasan Bey, smokini, beyaz gömleği, siyah kravatile herkese gülümsüyordu Smokinin uzun kolları içinde, Hasan Beyin küçük elleri kaybolmuştu. Kolunun altında şemsiyesi de vardı. Şişlinin güzel kadınlarından — Buyurun, Hasan Bey! dedi, buyurun! Bizim masa- Hasan Beyi bir çocuk gibi elinden tuttu ve masasına gö- türdü. Bütün halk masanım etra- fını çevirmişti. Hasan beyi hâ- M alkışlıyanlar vardı. Güzel kadım Hasan Beye sordu: — Şemsiyeni- dışarda niçin bırakmadın, Hasan B.? Hasan B. gözlerini kırparak van gözle cevap verdi: — Beni şampanya yağmı- runa — tutarfsanız, islanmıyayım diye! Balo halkı — mütemadiyen kahkahalarla gülüyordu. Ka- #ınlardan bici Hasan Beye sordu: — Dans biliyor musunuz Hasan Bey? Hasan Bey cevap verdi: — Elbettel — Hangi dansları» biliyor- sunuz? Tango mu, foksirot mu, vanstep mi? - Zeybekl Uzun boylu ve gayet güzel bir kadın: — Kalk ta beraber danı- edelim, ben seni idare ederim Hasan Beyl dedi. Dansa —kalkmadan — evvel, Hasan Beye bir bardak şam- l f HASAN ROL SAYFASII Pazar Ola Hasan Bey Kadınlar Hamamında Muhaver"i Hasan B. — Pazar ola hamumcı başıl.. Yıkanmıya geldim. Pazar Ola Manav Başı Bir gün, Hasan B., kahvede oturuyordu. Ö- nünden — güzel bir kız geçti. Hasan Bey kıza takıldı: — Pazar ola manav - başı! dodi. Kız gülerek sordu: — Ben manav mıyım? — Manavsın ya... Geçen gün — komşunun çocuklarına şeftali veriyordun! panya ikram ettiler. Hasan B. şampanyayı içince biraz mahmurlaştı ve neş'esi artarak dansa kalktı. Kadın uzun boylu idi, Ha- san Beyi kucakladı, havaya kaldırdı, ayaklarını yerden kesti. Bütün balo Hasan Beyi alkışlıyordu. Hasan B., ayaklarının yer- den kesildiğinin farkında değil- di: — Ohl.. diyordu, bu dans ne güzel şey be... İnsan kuş gibi havada uçu- | yor. Sonra kadına sordu: — Güzel Hanım, sen tay- Fakat tam bu sırada, Ha- san Bey, birdenbire: — Aman! dedi, beni bırak, kaçayım, karım baloya geldi, beni arıyor! Hasan Bay, kadısın” kolları | arasından sıyrlarak bir köşe- ye kaçtı, —- Sahi, Pazar ola Hasan be- Pazar ola hanın kız, Kaçma benden canım - z; Yemez seni Hasan bey, Titriyor her yanım bızt ç | Pazar öla güzel dul, Olayım ben sana kul t Bir öpücük vermezsen Derim : Allahından bul ! Niçin Gülermiş? Birisi Hasan Beye sormuştu: — Sen her zaman — niçin %hlerıiı Hasan ? Hıznı Bey daha farzla gül- dü: e — Tuhafsın! dedi. yin karısı, Üstünde entarile baloya gelmiş, kocasını ar- yordu. Elinde de bir ocak yelpazesi vardı. Hasan Bey, on dakika son- ra karısının karşısına geldi. Elleri arkasındaydı ve birşey tutuyordu. Kadın bağırdı: — Sen burada ne arıyor- sun? Bu yaştan sonra azdın mı? Hasan B. hemen elindeki Hilâliahmer İane — kutusunu gösterdi: — Bak, iane topluyorum! Dedi, karısimı savdı, ianeyi topladıktan sonra sabaha kadar kucaktan kucağa gezdi, keyf- ektti. Hamamcı kadım - At al al... Sen de- lirdin mi Hasan B. ? Erkekler, kadınlar hamamına girer mi? BEYIN GEVEZELİK Fazar ola hanımlar ! Pazar ola sevgilim, Tedluyor bak dilim, Senin uğruna, evcc Ne halı var ne kilim! * $ Topunuzda gözüm var; Mlâtan bey) deyip” gecme, Tit GŞ Del yarari ; Pazar ola Hasan B. Hasan Beyin Derdi ] Pazar olaya bir gün sor- - Yezı İ büyük başın derdi de büyük Öyle — demeyin, elur. Hasan B. Sinequa Hasan B. ilk defa olarak y sinemaya — git- mişti, Baktı ki perde üstünde insanlar — yürü- yor, — geziyor, el BBİM konuşuyor, dü- vardan atlıyor, velhasıl — yaşı- yorlar. — Ha... dedi, ben ahrette nasıl dirileceğimizi anladım. — Nasıl? diye sordular. — Dünyada bizim sinema- mızı alacaklar, ahirette de oy- natacaklar! Hasan B. — arasında müsavat var.,, dediler de onun için geldim. FIKRA — Senin ne derdin olacak? “Kadınlarla — erkekler LARI | Hasan Beyin Yaşı Pazar ola annesine sormuş- tu: — Amne, sen beni ne vakit doğurdun ? — Büyük zel- zeleden on se- ne evvel. — Büyük zel- ppzele ne vakit oldu? — Sen doğ- duktan on sene gonra. Hasan B. hesap etti, kitap etti, gene kaç yaşında olduğu- nu anlıyamadı: — Benim bu, hesap denen şeye aklım ermiyor vesselâm! dedi. Erkek Mi, Dişi Mi! Bir gün, alay için, güzel bir kız Hasan Beye sormuştu: — Pazar ola sen erkek mi- h sin, dişi mi? Hasan P-y, gülerek dedi ki: — Vallahi.. bugüne kadar ban de bilmiyordum ama seni görünce erkek olduğumu an- ladım. Oluç Ali Reis Tefrikamız bugün de yedinci sayfamızda Pazar Ola | Ve $ Güzellik Kıraliç'd Hasan B. — Güzelimi İlL bakayım, yüzünü yakındağ P | reyim, â j Kıraliçe — Geleyim HM | Beyl Hasan B. — Allah bağt sın, kırk bir buçuk n a| * Ayın tam on dördül t senin tahtın var mı? Kıraliçe — Var. Hasan B. — Nerede? — Kıraliçe — Benim tabi) Hasan B. — Tacın var Kıraliçe — Var, Hasan B. — Nerede? Kıraliçe — Benim elmas gibi yanan saçlı Hasan B. — Sarayın var Kıraliçe — Var. İ Hasan B. — Nerede? Kıraliçe — Benim bütün memleketimdir. Hasan B. — Kıraliçem, ' senin yerinde olsaydım, P| evvelâ kadın olsaydım, bukadar büyük olmasaj lerim bukadar küçük o dı, aklım bukadar kıit b saydı ... İ Kıraliçe— Estağfurullah | san Bey! Hasan B. — Velhasıl, yerinde olsaydım, Parise geldikten sonra, çalışır, çi 'dülin Ü dalik bir kadın olurdum, A: ispat ederdim ki burada güzel değil, kafalı kadıf © yetişir. n Kıraliçe — Doğru Bey! Hasan B. — Haydi gl uğurlar olsun, buradan güzellik götür; oradan b ilim, irfan getir! Kış yaklaşıyor, soğuk ! de sevgiliniz, uyuyacağınız V sizi öpüp: “Canım, rüyant "4 başka kadın girmesin,, diye© “Canım, arkamı iyi ört, Ü A dedi mi haliniz haraptır demf ğ Hisse: şefkat — sevdanıi — düğüne delildir. B Uzun müddet arkasında tuktan senra, nihayet ele diğiniz kadın, size, “ Sefl G gördüğüm gün sevmiştim » inanmayınız. kadınların bu sözleri pek çf liktir. Ve size iltifat olsun T böyle söylerler. j: Hinse: Bir. kadının ilk W olmak havesinden vazgeçini | * İnsanlar Mâyık — olma' 0 , iltifatlardan hoşlanırlar. Ü için kadınlara daima | duklarından, erkeklere d€ ğ zelliklerinden bahsediniz Hisse: Güzel erkekle / kadın, her ikisi de gayri * | tahammüldür.