SON POSTA ll san vDaLcacasıl(lİ Şimdi, Sabinin Babası Cansız Ve Hissiz Bir Kujçe Gibi İdi... Hakkı Mahfuzdur Hadi birer tane daha içe- Hm... İç be. Parasını ben ve- receğim. Bugün, sayci şaha- hede... afiyet olsun. — Afiyet olsun efendim... Kte o güzel kız... Beşir, Hristoforun — sözünü eserek: — Allah belâsını — versin © yangının... Ertesi günü © z aldılar, götürdüler. — Aldılar, götürdüler mi efendim? — Götürdüler ya... Eğer ydı, ne iyi olurdu. — Acaba nereye götürdü- efendim, uzak bir yere mi? — Yıldıza... .ldîlrıı(ofor, geniş bir nefes — An... birşey değil efen- dini. Okadar uzak bir yer değil. İşte şimdi, zatınız onunla bir kolayını bulup görüşseniz.. Bi a Tiyatro, Hal Ve Halâ Projesi Münihteki “Litman ve Ha- Yilman,, müessesesi ile İstanbul belediyesi arasında aktedilen tiyatro, hal ve asri halâ proje Mukavelesi henüz suya düşme- Miştir. Mukavelenin bazı mad- deleri üzerinde bazı anlaşama- Mazlıklar olduğundan bunların alli için uğraşılmaktadır. Köyde Bir Kaza Pozanti, ( Hususi ) — Alpo köyünden Mustafa oğlu Dur- Muş ağaç keserken (10) met- relik bir daldan yuvarlanmış- tır. Haricen mühim bir yarası yoktur. Fakat — dahilen bazı yaralar hasıl olmuş, hayatı teh- likeye girmiştir. M. Behçet İpek Tohumu , 15 (H.M.) — İpek müdürü Tahir Bey, ipek tohumlarının ıslahı için bir tohum kışlağı tesis etmiş ve kışlak faaliyete geçmiştir. Bursada Amele Kulübü Bursa, 15 (H.M.) — Bursa- da ipek fabrikalan müstah- demleri bir kulüp açmışlardır. külüp amelelere ihtisasla- Tna taallük eden ameli malü- Mat — verecektir. Bursadaki #ünele ihtiyaca kâfi gelmemek- tedir. Hariçten amele gelmesi beklenmektedir. ışsiz Türk Amele nbul #sanayi müdüriyeti fabrikalarda — tercihan — Türk | | . d ua Elinden bir mektup alsanız, haftasında, öteki kızlar bu- radadır. Beşir, beyaz dişlerini göste- rerek kahkaha ile güldükten SöRra: — Oğlan sen deli misin be? — Niçin efendim.. — Ben o kızı nereden bu- layım da mektup alayım?.. — Yıldızda dediniz ya. —- Gilti oradan da gitti.. Hristoforun kanı bir anda kalbine toplandı. Gözleri ka- rardı. İnler gibi bir sesle sordu : — Gitti mi? Oradan da gitti mi ?.. İi ya... ği yeri biliyor mu- sunuz ?.. Beşir, bütün hissizliğini gös- teren mestane bir kahkaha Hilâliahmer İstanbul Hilâliahmer merkezi | | harpte bacaklarını gazilere kendi bedava sun'i bacak yaptıraca- ğını ve böyle malüllerin mü- racaatını ilân yerlerden gelen malüller şim- dilik yapılamıyacağ - cevabını alarak dönmüşlür. Adapazarın- dan gelen altı malül de böyle bir cevap almış. Şubatta gel kaybeden Çok çocuklu ailelere para Amelelerin istihdamını temine | Yardımı için bıfzıssıhha kanu- Siraşmaktadır. Bu cümleden :;::kb Üzere işsiz Türk ame- 4 & bazı fabrikalara Tilmektedir. aa Araki — Tabistanda Hicret İ.“b." (Hususi ) — Son açulanlarda Esseb'ada ekilecek :.îf daralmış, toprak halkı büyemiyecek bir hale gel- Yir. Bunun için Esseb'alılar Fafileler halinde İraka * başlamışlardır. (Şem- bailide daha evvelce ta nunun yaptığı vaitten istifade etmek Üzere müracaat eden aile grâıplırâıgın resimlerini ağıya dercediyoruz: a IZY_ H.ıcılıı:;ı mahallesi, Mektep sokağında 13 numa- rada müteveffa Yusuf Ef. refi- kası; Münevver H. Çocukları: Ahmet İmat, Cemal, Hayrettin, Mükerrem, —Atıfet, Semiha, Sabahat, Gılman H. ve Efen- diler. 2 — Eyüp, Otakçılar, Meh- met B. sokak, merhum Nedim B. refikası Fatma H Çocuk- atelyelerinde | etmiş. Birçok | Yazan: Ziya Şakir daha koyverdikten sonra; elini sallayıp uzakları göstererek; — Hiç bilmez olur muyum? Ahrete.. ahrete... Büyük birdenbire hissedilmez, tofor da, sanki Beşirin sözünü anlıyamamıştı: — Abhrete mi dediniz ?.. — Abhrete gitti ya... öldür. dü. Kendini büyük havuza attı da öldürdü... Sanki o anda; Hristoforun kafa tası açılmış ve beyni bo- şalmıştı. Birdenbire yerinden - fırladı. Ciğerlerini yırtan ve camları sarsan bir sesle haykırdı.. Ma- sanın Üstüne bütün kuvvetile bir yumruk indirdikten sonra düştü bayıldı. darbelerin — acıları Hris- (Arkası var) Ve Malüller... mek üzere memleketlerine dön- müşlerdir. Bu işi koltuk değneklerile takip eden Adapazarlı bir ma- | lâl dinilmek üzere Beyazıtta bir taşın Üzerinde otururken | cebindeki (7) lirasını çaldırmış- tır. Memleketine dönmek için | Kadıköy belediyesine müracaat ederek 80 kuruş tren parası istikraz etmiştir. Çok Çocuklu Ailelere Para Yardı- mından İstfade Etmek Istiyenler ları: Fazıl, Muhterem, Bedriye, Sami, Feriha, Sabriye, İzzet H. ve Efendiler. 3 — Kayseri, Zencidere karyesi, mütekait binbaşı Ali Raza, B. refikası İkbal H. Ço- cukları: Rukiye, İHet, İsmet, Yaşar, Orhan, Turhan, Kaya, H. ve Efendiler. 4 — Edirnenin —Doyran köyünden Salih pehlivan ve ailesi. 5 — Balhıkesir, İzmirler ma- hallesinde, Kahveci sokağın- da Sadık oğlu Hasan Efendi ve refikası Elmas H. Çocuk- ları: Nazmiye, Kadriye, Salih, Kari Gözile Gördüklerimiz Başvekil Paşadan Rica Ediyorum Maraşlıların istiklâl harbin- deki Fedakârlıkları, Cümhuri- yete olan sıki bağlanışları sa götürür hakikatlerden değildir. Buna rağmen, burada, Fırka nanuna hareket ettiklerini id- din eden birkaç şahsm Fırka- yı kendi menfeatlerine alet ettiklerini görüyoruz. Bu gibi kimseler her devrin adamları- dır. Bunlara bir çare bulun- masını Cümhuriyetperver halk namına rica ediyorum. Maraş, Abdülcebbar oğlu Mehmet Sait Rumca Reklâmlara Dair| Beyoğlunda mahdut bir iki sinema — var. Bunlar Rumca reklâmlar yapiyor. Âlâ. Fakat mütekabil - olması lâzımgelen bu gibi cemilekârlıklar yalnız bir taraftan beklenemez. Sey- risefain idaresi Pirede bir acentahk tesis etti. Lâvhasına değil Türkçe, Fransızca yazı | bile yazdıramadı. Bu vaziyet karşısında ve haklı olarak: — Yetişir yahul — dersek hatamı etmiş olurum. Hukuk talebesinden Nihat Rıhtım Şirketi Ve Amelenin Hayatı Bir gencim. Rıhtım - şirketi- nin yeni — yaptırdığı antre- ponun büyük bir kusuru var: Depoların pencereleri açıl- miyor. Halbuki halı işi hemen hemen toz işi gibi birşey.. < Şirket bu hususta yapılan tilüyetlere — hiç — ehemmiyet vermiyor. Bu — depolarda çalışan yüzlerce gencin haya- tına yazık değil mi? Çok rica ederiz: Sıhhiye müdüriyeti bu işle alâkadar olsun. Halı anireposunda Hüsegin Hasan, Hüseyin, Akif, Hurşi İsmail H. ve E£ ler, cet 6 — Beşiktaş, Yenimahalle, Parmaklık sokağında 10-6 No. da Sivaslı kaymakam Ce- mal B. ve refikası Zehra H. Çocukları: — Afife, —Nurettin, Leman, Bedriye, Narhan, Ali Doğan H. ve Efendiler. 7 — Kasımpaşa, Bedrettin mahallesi, Tayyareci Fethibey sokağında 8 No. da kayıkçı Yosef Abuher Efendi ailesi Bir Cevap Çok çocuklu ailelere verile- cek ikramiye miktarmı Hıfrıs- sıhha meclisi tesbit edecektir. | Drogeri santıral doriyandır. * Bu Sütunda Hergün KÜÇÜK Onu tozlü bir günde bir ) otomobil — tehlikesinden — ikaz ettikten sonra tanıdım. O, bi- zim Fakültenin yolundaki Kar- pakzade mağazasında kâti Bu tanışmadan sonra hergün mağazaya uğrar, birşeyler alır- dım: Küçük bir iğme, küçük bir ayna, küçük bir... Bana karşı daima nazik ve alâkadardı. Bazı derin bakış- larından kalbime şefkaf, tatlı ve ilik bir şeyler akıttığını hisseder gibi olurdum. x Bir sabah yine “Küçük bir şey, almak bahanesile mağa- zaya girdim. Neclâ meyus ve asabi idi. Beni görünce gözleri güler gibi oldu. Yanıma geldi, ilk olarak: “Necdet Bey, dedi, bu berbat yerde neler çeki- yorum, bilseniz!.,, Bu açılş bana büyük birşey gibi göründü. İstan- bulu fetheden adamın. muvaf- fakiyeti, elektriği keşfeden de- hanın hüneri ve Amerikayı bu- lan seyyahın duyduğu sevinç gibi birşey.. “Şüphesiz, dedim, şüphesiz.. O da beni seviyor..,, Gönlüm — ümitlerle — dolu: “Neclâ!, dedim. Hukukun son #ömesterini bitirmek üzereyim.., O, biraz durdu, başını kal- dırarak biran gözlerime baktı ve hiçbir şey söylemeden çe- kilip gitti. Bu bakışında merhamet gö- | Für gibi oldum, fakat aşkı daha tatlı buldum. Büyük bir vecize söyler gibi: “ İşte, de- dim, bu, aşkın en büyek iti- rahdır..., * Çiçekler açtı; kırlar, bah- çeler yeşilliklerle doludu... Çiçekler döküldü, yapraklar sarardı, karlar yağdı... Durmıyan, değişen âlem, durmıyan değişen insanlar.. Fakat yalnız değişmiyen bir- şey vardı: Ben !, İçimde yıldırımlı, kasırgalı, tath ve ümitli bir aşk yaşıyor- du. En mühim nokta olan te- peyi zaptetmiş bir kumandan muvaffakiyetine benzer — bir sevinçle, hukuk diplomamı Neclâya getiriyordum. kumandan şeref bekler, şöhret bekler, mevki beklerse, ben de onun için küçük birşey, benim için büyük birşey bekliyordum: Neclânın — dudaklarından — bir “evet , kelimesinin çıkmasını. * Mağazaya girdiğim zaman on. meşgul buldum. Bir genç beni müşteri sandı. — Emriniz. — Estağfunullah.. Yalnız bir parça Neclâ Hanımı görmek istiyoram. O gitti, Neclâ geldi. — Beyefendi beni istemişsi- niz Büyük Ve İyi Ağaçlarınızı - böceklerin Meyva İsterseni tahribatından için kış mevsiminde Muharriri: S. Behzat ŞEYLER Bir şey söyliyemedim, yalnız diplomamı göste: O, anlamamış gibi yüzüme baktı: | — Bune?. dedi, ve cevz- | bim beklemeden öte tarafta | bir işle meşgul olan deminki | gence seslendi: — Lâtif, gelsene Lâtif geldi, o gi | Saçlarım bembeyaz, gözlerim süzülmüş, yüzümde uzun se- nelerin kırışıkları; işıksız. ve karanlık bir mabet gibiyim.. Şimdi onun nerede bulun- duğuncu bile bilmiyorum. Yak- nız ben - bir kabir ziyareti gibi - yine hergün “Karpak- zade, — mağazasına birşeyler alıyorum: Bir küçük iğne, bir küçük ayna, bir- küçük., Tokadın Ye'si Kublây İhtifali Heye- canla Yapıldı. uğruyor, Tokat, (Hususi) — Perşem- be günü Belediye meydanında toplanan| Tokat İgençliği, Me- nemen irtica hadisesini heye- can ve göz yaşı ile etmiştir. İlk olarak muallim Halis Turgat Bey bir nutuk - ile me- rasimi açmıştır. Sonra Türkçe muallimi Saffet B. bir nutuk söyledi, ezcümle dedi Bugün, bağrımda köpüren mukaddes hınca şu yaslı kür- sü üzerinde dilmaçlık etmek istiyorum. Cümhuriyeti arka- dan vurmak - istiyenler, yapa- cakları hainane kaste cesaret kazanmak için vahşet ikam- dan geri durmadılar. Bir gen- cin kanını içtiler. Bu genç, bir hatemüşşühe- dadır. Gençlik, bu ateşi kak- bine bir abide olarak dikmiş- tir. O alevin harareti eskimi- yecek ve ışığı hiçbir. zaman sönmiyecektir. Tokat Gençler Birliği Tokat, (Hususi) — Gençler | birliği senelik kongresini yap- mış, vaziyet tetkik edilmiş, yeni heyet şöyle seçilmiştir: i sabık reis İsmail azalıklara Halis, Ce- mal, Hikmet, - İhsan Emin Beyler. ZAYİ NÜFUS TESKERESİ Nüfus ve aeker teskeremi zayi ettim. Yenisini alacağımdan cekisinin hükmü yoktur. 'Tepane Eakisalhane Ne. 181 Osman oğlu Ahmet. tel'in Ekler - tiyatrosunda Yunan operet heyeti — tarafından 1 Matine 14,30da (Sokak kadımı 9 ma- tine 17,80 da (Atina apaşlar) — gece Z1,1$ te (Daneöe katiya) kurtarınız. Bunun ağaçlarınızı NİVOZİN Ne yıkayınız. ağaçlar Kutusu 1 liradır. Yezâne En münasip zaman şimdidir. Bir püskürgeç İle yapraksız kâmilen yıkanır. deposu Sirkecide Horasancıyan hanınaa Eikim Ltd. $ İSTANBUL ive: