tefsir et BİR KARMANYOLA- CN KONFERANSI ri Bekir Serseri İki Sene Hapse Mahküm Oldu Celse açıldığı zaman muha- keme salonu hımcahınç — dol- muştu. Önde bir adam, arka- sında iki jandarma hâkimle- rin huzuruna geldiler. Zabıt okundu. Maznun Bekir isminde birisi., Bir gece, Unkapanından geç- mekte olan Hatice isminde bir kadını soymak istemiş, sonra başka bir fikre saparak kadına tecavüze de teşebbüs eylemiş. Reis sordu: — Bu kadının hem namu- suna, hem de malına tecavüz etmişsin; onu tanır mısın? Maznun cevap verdi: — Tanırım. Bana: * Aileni terket, — beraber oturalım. Sana sermaye de ve- ririm! Dükkân açarsın!,, demişti. Kabul etmedim. Şimdi - iftira ediyor. — Ralı içer misin? — Eh, akşamdan akşama! Zehir değil ya, içerim. — Bu kadının yanına yak- laşarak “Ablacığım,, filân de- yip kandırmışsın. — Hayır, yalan efendim ya- lan. Bu kadın beni seviyor ve bundan dolayıdır ki düş- manlık yapıyor, ben ona tenez- zül etmem. Hâkimler kildiler, samilere başladı: — Bu, kadın düşmanlığı, kadın, diyor, arkasındaki jan- darmaların ihtarıni dinlemiyor, söyleniyordu : — Reisle aramızda on met- re mesafe yok, dert anlamıyor. Onlar hep kendi bildiklerini oküyorlar. Eh fena değil, böy- le bir dalgadan sonra biraz istirahat lâzımdı. Etraftan gülüşüyorlardı. Mü- zakere uzamıştı. Maznun, ka- rarın gecikmesini de — şöyle müzakereye çe- Bu sırada maznun, hitaben konferansa — Hâkimler beraet vere- cekler ama (müddeiumuminin boş yerini işaret ederek) mad- de okuyor da karar veremi- yorlar. Son sözü ağzında kaldı. Hâ- kimler, muhakeme salonuna gir- mişlerdi. Az sonra hakkında- ki hüküm okundu: — İki sene hapis. Maznun Bekir, gık bile de- meden salonu terketti. Tar;'/ıî Tş;rika No, 5 HOLİVUT HAKKIN İSTATİSTİK ÇIKTI ag Ne Yapma | “Rudolf Valantino, nur son resmi SON -POSTA / ) D A B i R i manlar Âleminde Hlaimin lıllıılııı ” Con Barrimor Eğer Con İle Evlenecek Olursanız... Herhangi bir kadının Con Barrimoru sevmemesi mümkün değildir. Onu hemen her ka- din sever ve haklıdır. da. Con Barrimor bir hikâye söylediği zaman — muhakkak kendisinin dinlenmesini ister, ve kendisini dinletir. Şayet dinlemezseniz bile bunu sakın kendisine göstermeyin. O top- lantıda veyahut aile nerzdinde en ehemmiyetli kimse o imiş gibi hareket etmeniz lâzımdır. Con — teselliye ve- rahata muhtaç olan bir adamdır, onunla evlenecek kadın bunu temin — etmiye — uğraşmalıdır. Eğer ben onunla evlensem, ona evde herşeyi sükünet içinde oluyormuş gibi göste- ririm. Fakat bunu nasıl yapa- cagım, diye hiçbir zaman ona sormam. Evin işlerine onu hiç müdahale ettirmem. Con, ev- den hoşlandığı ve kalabalıktan nefret ettiği Holivudun sinema faaliyeti noktasından azemetini tarife hacet yok. 1930 genesi için | burada çalışan —artist, —artist yamağı, sesli ve sessiz film san'atkârları hakkında — bir cetvel yapıldı. Bu cetvel gösteriyor ki Ho- livutta 19750 artist yamağı, 17700 erkek ve kadın san'at- kâr, 215 tane de filimde rol i Yazan: A.r OLUÇ ALİ REİS Kıhç Ali Bacaklarıma — şimşek — hızı vererek çelik bir yay gibi yaân tarafa fırladım — ve herifin sağ koluna kuvvetli bir dirsek yapıştırdım. Serserinin pala — tutan — kolu — havaya doğru çarpıldı. Hemen bile- ğine sımsıkı yapışarak bütün kuvvetimle kıyırdım, büktüm, herifi halsiz ve mecalsiz bir bale getirdim. Ü Reis, bileğimin ezici tazyiki Altında — kıvrılan kolunu kur- J-şhmık için çok çırpındı, ka- vzaer ——— VPaş-.:ırrı;nüHahnlun nadı kesik bir horoz gibi ça- balandı. Fakat nafile; becere- medi, dizleri büküldü, gözle- rinden yaşlar fışkırdı ve can acısile bağırdı: — Dahileecek!... Ben bu işi bir rüzgâr çabuk- luğu ile bir saniye içinde yapı- vermiş ve herifin palasını yere düşürmütüm. Reislerinin cansız bir külçe gibi yere yığıldığını gören korsanlar hep birden kımılda- dılar, üzerime atılmak istediler, : Son zamanda büyük şöhret kazanan Meksikali Lupe Velez alan hayvan vardır. Bu hayvanlar, stüdyolarda bulunmaz. Hususi eşbasa aittir. Herhangi bir filimde şu veya bu evsafı haiz bir hayvana ihtiyaç hasıl olunca cetvele bakılır, adresi bulunur, sahi- bine haber verilir ve pazarlık yapılarak hayvana rol verilir. Bazılarına göre iyi terbiye edilmiş “bir hayvan ölmak, Adamlarim — önlardan —dâha çevik ve daha kuvvetlidi. Hemen kılıçlarını - sıyırarak önüme — dizildiler ve azgın korsanlarla — benim — aramda, parlıyan keskin çeliklerden bir siper örüverdiler. Bu suretle serbes hareket etmem kolay- laşıyordu. Bu fırsat çok mü- himdi. Bir saniyede kolumu sıvayıp uzun çizmemin kon- cundaki gümüş saplı, on sekiz kayışlı ve otz iki düğümlü kar- bacımı sıyırdım. Şimdi, adam- larım geniş bir itimat ve em- niyet içinde önümden çekilmiş bulunuyorlardı. Kırbacımı, yer- de baygın soluklarla çırpınan reisin sırtında birkaç defa şak- lattım. Sonra, kendimi bütün hey- "gi Mere, SDH Zei |Bir Ermeni Filmi T İMSR ae AA “Gras Moor, “Kadınların Ahlâkı, — isimli filimde.. erkeği değildir. Evde müşkü- | zımdır. Con, evinin hâkimi balde hiç te ev |lâttan ona bahsetmemek lâ- | olmak ister, fakat ev işlerinde | kadınlardan da hoşlanmaz. birçok meziyet sahibi bir ar- tist olmıya müreccahtır. Çünkü bu hayvanlar o derece çok Para alırlar. Yine bu cetvele göre Holi- vutta 6160 tane çok güzel kadın, 11,540. yakışıkli erkek, 20050 çocuk, 345 te filimde rol alabilecek yeni doğmuş yavru — vardır. Mugamnilerin adedi 7500, dansözler 4850, betimle öteki korsanların üze- rine fırlattım ve... savurdum kirbacı.. Korsanlar birer ürkel canavar gibi iki büklüm ge- rilediler. îlıun kırbacımın çiz- diği daire, etrafumda geniş bir boşluk açmıştı. Korsanlar ge- riledikleri yerde, fırlıyan göz- lerle bana bakıyorlar ve deh- şetle titriyorlardı. Tiz bir sesle gürledim: — Alçak edepsizlerl. Heriflerden hafif bir ses değil, hızlıca bir nefes bile işitilmiyordu. Tekrar kuvvetle haykırdım: — Bir daha böyle haydut- luğunuzu görmiyeyim. Köpek- ler gibi gebertirim hepinizi! Gene tıs yok.. Yalnız kafa- sına ve sırtına yediği kırbaç- ların tesirile yerde serili kalan Pariste İzmir çnngımnı Filme Alıyorlarmış Ermeniler, Fransada yeni bir filim hazırlıyorlar. Bu fil- min adı (Ermenistan melodileri) dir. Bu filim, iddiaya nazarn vesikalara müstenittir. Bu ve« sikaları da (Korganyan) ismin- de bir Ermeni tedarik etmiştir. Bu filimde Ermenistana ait sahneler, İzmirin tahliyesi e- nasinda komitecilerin çıkardık- hkarı yangınlar , Pariste yeni Aaçılan Ermeni Darül- fünun evi, Ermni milliyet- perverlerine ait hatıralar görü- lecekmiş. Filmin mevzuu, Erme- ni hayatına ait basit, fakat canlı - bir entrika düğümü ile bağlanacakmış. Gözlerini kin bürümüş — insanların vücuda getirebilecekleri böyle bir eser- de hakikate ne derece yer verebileceklerini tahmin etmek zor birşey olmasa gerektir. hareket edecek Oonun emrile Holivutta Kaç Artist Vardır, Bunlar Kaç Nevi- dir, Hayvanlarla jsînlz&n Farkı Nedir ?.. biyıklı artist yamağı 3740, ve 120 kilodan fazla ağır kadın adedi 352, askeri roller için 3125 sabık zabit ve 1053 eski asil ve kibar vardır. Bu cetvelin en şaynı dikkat noktası şudur ki muhtelif filim- lerde rol alabilecek 953 vahşi ile her hayvanın sesini taklit edebilecek 32 şahsın adresini muhtevi olmasıdır. reisleri, can çekişen bir kurt gibi hışlıyordu. Bütün azametimi takınarak bağırdım: — Kaldırın bu limon hırsı- zını buradan!. Sizi buralarda bir daha görürsem, vay ha- linize !.. Korsanlar artık adamakıllı yılmışlardı. Yerlere sürüne sü- rüne reisin yanına geldiler, herifi hep birden sırtladılar, hemen kapıdan dışarı fırlıyarak kar ve tipinin arasına daldılar. Gözel kontes, hiç ihtimal vermediği bu zaferim karşı- sında gözlerine inanamıyordu. | Zencilerle hanci büsbütün şaş- kına dönmüşler, ağızları apaçık kalmıştı. Kırbacımı yerine yer- leştirerek eski vaziyetimi al- tan sonra genç kadın bana ilerledi. Şimdi, cazip siy: ŞİŞKOLM GEMİYETİ. İstiyor, Gaye! Nedir ? İstanbulda bir Şişmât cemiyeti ve bu cemiyetili dört yüze yakın azası vi Fakat bu bir rivayettir. Dün bir muharririmiz cemiyetin reisi Akif Beyle İ rüşmüş ve Akif B. ş söylemiştir : — Cemiyet yaz gelince | eğlenceleri tertip edecek | musahabeler yapacaktır. — Zayıflamak istemez siniz ? — Şişmanlık faydalı bitg! dir. Şişmanlama kıbili_v:îi'» mıyan insanlar kendi kendi İ ni teselli için zayıflığı modâ' ye gösteriyorlar. için ne g faydalar temin edeceksil — Şişmanlar — Vapurlarda, o(e"erdlı' “kantalarda, sandalye, m: yataklar hep - zayıf ıdı’ göre yapılmıştır, Bunların bir. kısmınm manlara yarıyacak bir V getirilmesini temin edecel — Ne gibi vasmtalar Ki nacaksınız ? 4 — İkna vasıtasile m mıza varacağız. Gene - teki ediyorum, şişmanlık iyi bifi” dir ve şişmanlık refah ve' adetin miyarıdır. £ Portakallarım? Ve Almanya Portakal, limon, mand gibi bazı meyvalarımız A yada büyük bir rağbet k&” | maktadır. Berlin ticare ” messilimiz bunların Almüf? ya — daha ihraçit') temin için bazı malümat * miştir. ğ Ecnebi Şirketler V Gayri Menkuller Türkiyedeki bazı ecnebi #" ler ve müesseseler gayri M mal satın alıp — alami! larını sormuşlardır. Devletif” bu şirket ve müesseselerin " sup oldukları devletler da bu hususta bir mukt'| varsa şirketlerin gayri mö'| satın almalarına müsaade "i mektedir. Yoksa talepleri bul edilmemektedir. J fazla gözlerinde bir sevinç ulğ' y hyordu. Hararetle eli nl' ve sesinin en tatlı ahe! — Bravo Marki cenâf dedi, cidden tebrike yir cesaret ve kudrete * — siniz, vf Ben sadece hafif SÜ süyordum. Güzel kadın " sesile devam etti: — Sizi — hararetle ederim Markil.. Bu Türk sanlarının ismi bile bütüf yi rupayı titretirken siz, ©, hlarım — önünüzde mecbuür ettiniz. Hiç gürür duymamif Çi çok sakin bir eda ile " verdim : | — Oh Madam! korsan denemez. AÂ! hırsızlarıdır bu herifler | Arkasıti