İ kAan DALGASIİİİ Komite Reisi, Bin Türlü Macera- dan Sonra İstanbula Hakkı Mahfuzdur tlunüyor kaçması bir mucize hayet, ve bekliyordu. — Ni- beklediği mucize zü- hur etti ve Kristofor da tek- Tar firar ederek memleketine Avdete muvaffak oldu. Faltat N avdet, onu tatmin etmedi. ve — dostlarından arı Avrupaya geçmişti. lisini pek yalnız En faal arkadaşların dan olan “Babik Sinayan ,, da Omiteden aldığı emir üzerine tanbula geçmişti. Bu vaziyet, tistoforu memnun etti. Ko- Mite ile müzakereye girişti. Stanbul harekâtının yakm- da başlıyacağını öğrendi. Bu harekâta iştirak etmek o da | la geçmiye karar Verdi. Şu suretle hem de kr Zinin muhitine girmiş olacaktı. 0_“" çok düşünüyordu. Filha- ika saraya kabul ettirinciye adar onu takip ettirmiş ve €rşeyi öğrenmişti. Fakat son- Fasmı bilmiyordu. Bittabi Sabinden doğrudan doğruya — haber” almak müm- kün değildi. Yalmız İstanbul- dakilerin bir kolayını bularak Onunla rabıta tesis ettiklerini Ve Sabinin dayısı sıfatile bu e herkesten ziyade Babiğin Şalışacağını ümit ediyordu. Bu esnada, zabıta Hristofo- Tun dalına bindi. En az bir müddet zarfında hudut harici- he çıkmıya icbar etti. Hristo- for bir taraftan komitiye ait evrakı toplarken diğer — taraf- tan da (Samoel Fayn) namına bir pasaport ele geçirdi. İngilizlerin siyasetine vâkıf olan Osmanlı hükümeti ve bi- hassa Yıldız sarayının, Kafkas Ermeni! şı çok - itimat- sız davrandığım biliyordu. Bu- na binaen bir Musevi pasa- Portile İstanbula gittiği takdir- de hiç kimsenin şüphesini telbetmiyecekti. Hakikaten hiçbir müşkülâta Maruz kalmadan İstanbula gir- di. Tabit ilk işi Artin Vahaki Bramak oldu. Mister Piyers, Suğuk kanlı bir tebessümle, Ârtinin artık avdet edilemiye- tek kadar uzun bir yolculuğa Eiltiğini söylediği vakit ser- Ütemler gibi oldu. Fakat tam kapıdan çıkarken, Mister Pi- Yersin sesi tekrar işitildi: |— — Maamafih; Galatada Bor- a banında kahvecilik eden ik Sinayan da sizin işinize Yarar zannederim. Hristofor, sevinçten titredi. Udaklarında manah bir. te- essümle — kendisine — bakan lıuM" Piyersin az kalsın boy- nn"a_ sarılıp kupkuru yanakla» ! Öpecekti, B Teşekkür ederim Mister. ea ben de o adamı arı- Yo: a * c,.'dğ':' Çünkü benim akra- üzere lerir ) adam Başka | sendisi.e görü- için | Abdülhamidin maiyet kitaa- , Gelmişti Yazan: Ziya Şakir — Burada.. Belli bir yezde,. | Hristofor, ömründe ilk defa .- olarak Aliahı hatırladı: — Allahım! Sana şüiklirler olsun... | Malfüm Babik, kadar, cereyan eden anlattıktan sonra: — İşte bu yangından sonra ondan hiçbir ,haber -alamadık. Vahak, yangından — sonra 6 saraydaki harem ağalarından birile ahbap oldu. Bu genç en ince teferruata şeyleri nasılsa rakıya alışmış. ya,ağalar sarayda böy- le şeyler yapamazlar. iki defa onu davet etti. Gizli- içirdi. " Fakat ce rakı arabı * | şüphelendirmemek için birden- bire açılmadı. Dostluğu biraz daha ilerletmiye çalışıyordu Fakat aksi şeytan.. Vahakın | birden bire denizde boğulması tından topçu borizen neferi | — Çok âlâ, çok ederim. teşekkür Enişte ile kainbiraderin kar- şılaşması çok hararetli oldu. — Söyle Babik.. Kızım, Sa- binim nerede? Pîıhıııhha kanunu — muci- bince çok çocuklu ailelere | yapılacağı vadedilen para yar- dımından istifade etmek istiyen ailelerin bugün de resimlerini npeşrediyoruz: Bu münasebetle — şurasımı müjdeliyelim ki çok çocuklu- lar için hükümet, bütçeye tahsisat koymuştur. Ve çok çocukluların tesbitine başlan- mıştır. Bu faaliyet, Türk kadı- nının şayanı şükran velütlu- ğunü bir daha ispat ei.miştir. ı Devlet — demiryolları a « Kayseri hattında, | | i| Yerköy deposu müdürü Kadri Ex';ynzıyc ngkm Gülsüm Ha- | guf Ef. mahtumu Hasan Ef. ve niün. Çocukları: Mediha, Sa- | vefikası Naciye Hanım, yi tolklaye yerdü. baralatı öi tofor, telâşla sordu: T AAA İ VÜŞ müsün ? ü Hristofor, biraz düşündük- ten sonra surdu: — Maksimof bu mesele ile hiç meşgul olmadı a? (Arkası var) İ Gelkeme Çok Çocuklulara Para dan İstifade Etmek İstiyen Gruplar biha, Nezihe, Vedia, Rikkat, Adnan Hanım ve Efendiler. 2 — Şehzadebaşı, Kalen- der mahallesinde 1 numaralı odada Hasan Ef. ve refikası Zeliha Hağım. Çocukla: riye, Muzaffer, Müzeyyen, Fet- hiye, Hatice, Nazmi Hanım ve Efendiler. 3 — Galata, Kuledibi, Kö- | E çükhendek sokağında Selim B. han 20 mumarada İsak Ef. ve refikası madam Fortüne ve gocukları : Salamon, | mem. Değilse itirazım şudür: Vahak | Raşel, | Sara, Oro, Roza, Rebeka H. | ve EF. ler. 4 — Bursa, İnegöl, Cuma | mahallesinde 18 numarada Yu- | | nüshanızda | yoktur. Yalnız ortada anlaşı Kari Gözile Gördüklerimiz İ Tasarrufu Filen Yapalım 18 kânünuevvel 930 - tarihli Konya — meb'usu merhum Musa Kâzım Beyin cenazesinin Viyanadan getiril- mesi ve altı çocuğunun mec- canen tahsillerine dair Büyük millet meclisinde karar veri- leceğini okudum. Merhumun şahsı mevzuu ba- his değildir ve kendini mem- lekette belki hiç sevmiyen İnyüiyan —- Birşeğ 7 varı Hçrkmz muün meb'us olmasından yoksa fakir olması dolayısile mi böyle bir karar veriliyor? Fakir bir insansa birşey diye- ma Arkasında servet bırakmı- yan, başında — vefat eden bir tayyarecinin evlâtları buna ne vatan | vazifesi Ğ benzer fedakârlarının evlatları ihmal | edilmiş duruyor. Bu gibiler | için böyle bir karar olsaydı milletin göğsü kabarmış olurdu. Millet —öyle arzv edr ki meb'üs — beylerimizde — azami tasarrufa — riayeti uzak — tutmasınlar, dürecede gözden ve hatta kendi şahısları Üze- rinde de tatbik etmelidirler. Böyle olursa Millet kendi- lerini daha fazla sever ve hem de © nisbette hürmetle karşı- lanırlar. Samsun Subaşı Amasyalı berber 'Mehmet Sabri El, dükkünında: Mustafa ardımın- Çocuklarıt Remziye, Yusuf, Saim, Sıtkı, Sabahattin, Maide, Hanım ve Efendiler. 5 — Ankara, Kıbrıs kar- yesinden merhum Hacı oğlu Mustafa ağa ve refikası Fat- ma H. ve çocukları: Fatma, Ürmmi, Rahmiye, Ayşe, Hali- me, Habeş, Hasan H. ve fendiler. | 6 — Isparta, Yaylâ zade mahallesinde — jandarma —mü- ü den — mütekait Ak kaş oğlu Hasan Fehmi B. ve Mehmet, Hüseyin d dülkadir, mt, Macit H. ve Ekfler. | — Elâriz, Riyaziye mahal- lesinde Harputlu muhtar Kaya | oğlu Ahmet Ef, ve ailesi. nişanlısını Sayfa7 HİKÂYE Bu Sütunda Hergün uharriri: Server Bedi Bir Kızın Nişanlısı Bu genç kız on altı yaşında iken, ihtiraslı bir rahun bütün şiddetile sevdi, kendinden altı | yaş büyük bir genci sevdi. Nişanlandılar. Fakat günün birinde, nişan- hsı - çiçek çıkardı ve güzelliği ebediyen kayboldu. Genç kız, nişanlısile “evlen- mekte - biraz tereddüt eder gibi oldu, fakat ona acıdı ve kararından dönmedi. Nikâhlarından . evvel, - genç kızla nişanlısı, kırda geziyor- lardı. Başlarının ucundan bir tayyare geçti. Kızın nişanlısı havaya bakarken kuyuya düştü, bir bacağı kırıldlı ve opera- törler, bu bacağı — dizinden kesmiye mecbur oldular. Geüç küz;bir daha- izdivaç- tan vazgeçmeyi düşündü, fakat bir kere daha sevda galip geldi ve düğünü tehir ettirerek nişanlısına kendini toplamak için vakit bıraktırdı. Fakat felâket zavallı adamın yakasını bir türlü bırakmıyor- du. Bir gün fabrikalardan birini gezerken, kolunu büyük maki- nelerden birinin çarkma kap- tırdı ve kolu da kesildi. Nişanlısı onu böyle parça parça terkettikçe, kızın kalbi paramparça oluyordu; kitgide ülşanlısindan - bir -parça "kal mıyacaktı. İzdivaç günü gittikçe yak- laşıyordu. Fakat nişanlısı . yı- lancık hastalığına yakalandı ve bir gözü ilihap yaparak kör oldu. Kınn akrabası ve dostları, ©o güne kadar gösterdiği ali- cenaplığı kâfi bularak, artık nişanlısından ayrılmasını teklif ettiler. Fakat, merhametli genç kız itham edecek hiç- bir kusurnu bulamadığı için bu teklifi kabul etmedi. İzdiv:ıç tarihi tebir edildi, fakat bu sefer de nişanlının Gteki bacağı kırıldı. İzdivaç tarihi yeniden uza- tıldı, fakat zavallı kız, bu se- fer de nişanlısının saçları dö- küldüğünü görüyordu. x4 Bu genç kız bana mektup | yazıyor ve soruyor: *“Muharrir Bey, ne yapayım? Nişanlımı, daha doğrusu ondan kalan parçayı hâlâ seviyorum, Bu adam parasız. Bir yerde de çalışamaz. Ben onu bırakırsım mahvolacak. Ailem evlenme- mize şiddetle itiraz ediyor. Ne yapayım? Bana bir akıl öğretiniz!,, * Doğrusu mesele nazik, Ve- receğim cevap, hem bir genç kızın, hemde Üüçte birine inen bir erkeğin mukaddera- tile oynamak olacak. Büyük Ve İyi M: böceklerin — tahriba:. D için kış mevsiminde Ağaçlarınızı Bir hesap ettim. Bu zavallı nişanlıyı tam bir adam haliae sokmak için — genç — hızın ne sarfetmesi lâzım? İi tahta bacak, bir tahta kol, bir cam göz, bir de takma saç alırsa nişanlısını biraz adama benze- tebilir. Pek âlâ.Fazla olarak nişanlı- sına doksan gün müllet versin. Eğer felâketzede —adam, bu müddet zarfında, başım bir yere çarpıp parçalamazsa kızı alır. Genç kıza bunları anlattı.a: “İşte, hamım kızım, diye yazdım, eğer nişanlınız. her fırsat eline geçtikçe bir tara- fını parçalamak âdetine devam ederse, son tecrübe onun ha- yatına malolacak. Yok, vücu- dunun geri kalan kısımlarını görünür, görünmez kazalar- dan saklamıya muvaffak olur- sa, kabahatsiz. ve namuslu kocanızı bağrınıza basarsimız. Onu doksan gün kendi haline bırakınız. O da, çanı istediği ibi hareket etmekte serbestir. İster başmı paralar, vücudunun ârtıklarını ölümden kurtanır., isterse Garip Şey |Bir Gümrük İşi İki Aydır Halledilemedi Kadınları esirgeme dernezi İtalyada “Bari, de açılan sa- nayi sergisine, bazı eşya göne dermek süretile iştirak etmiş idi. Bu eşya iade edilmişse de gümrük idaresi bunlardan re- sim ve müamele vergisi İste- r. Gümrük bu Bari'de Türk pavi; hir edilmiş oldu konsolosluğunun - ve kayı da kabul etmiyerek A karadan — sormuştur. ki ayı ediği an cevap dernek İstanbul s: vtunu iİstemiştir. Sa- i gümrüğe müracaat için rliği- | etmiştir. Yorulmaksızın Fara Kazanmak istemez misiniz? Evinize veya işinize giderken, sokuk: ta gezerken veya birisile görüşürkem her hangi bir vaka ;karşısnda halabi- Ürnünir. Havadis nedir. biliyorsanız a — vaksyı derhal görebilirsinle, Bir yangın, bir katll, bir kaza birer havadistir. Ras> geldiğiniz vakalardan ertesi günü ça- Şetelerde görmek istediğiz biri oluncz derhal telefonumdu açınız ve havadisi gözetemize haber veriniz, isim ve ad- ryeslaizi de bırakımı. — Verdiğlalz hava- disin ehemmiyetine göre — gazelamla mükâfatimı vermeyi vazile bilir. Teleton numaramız: İataabul * 203 , dir. seniz nız. — Bunun üpü çalınızı NİVOZİN Ye yıkayının. En münasip zaman şimdidir. Bir- püsküryoç ile yaprakmı ağaçlar kâmilen yıkanın. Kutusu 1 liradır. Yegöne deposu Sirkecide Horasancıyan hanımda Drogeri santıral doriyandır. ** Fiğm . $