T! Künumeevvel İ san bDbaLLcASIİİ! Taymis Gazetesinde Çıkan Yazı » -SON POSTA < “Kurt H ı K A YE |BirKöydeKunaya Düşen Bu Sütunda Hergün urduNasıl Yakaladılar?! vRa aĞ Gereba) “ söyüede ”sssiç | UÇURUMA DOĞRU Abdülhamidi Şaşkına Döndürdü.. BHekkı Mahfuzdur Aradan çok zaman geçme- mişti. Bir gün, Sultan Ezmide, | sekiz on jurnal birden takdim edildi. Bu jurnalların kâffesin- de, ( Tan ) ve ( Taymis ) gaze- telerinin kesik birer parçası merbuttu. Bu parçalarda: Açaba Zavallı Kız Nerede? Serlâvhalı bir bent y;ıhııu: bulunuyordu. Bu ben yazan (Taymis ) ti. İstanbuldan ve bir (menbaı mevsub ) tan yazılarak Taymise dercolunar bu bendi, Tan iktibas etmişti. Bu yazıda Sabinin ne suretle tarafından — kaçırılara! hangi — yollardan — geçirildiğ: aynen tasvir edildikten sonr ya sualler soruluyordu: y * Bukadar taharriyata rağ- | asen bulunamıyan bu zavallı | kız acaba ne oldu? Zengin bir paşanın konağında, esaret karbaçları altında titriyor mu ? Yoksa, hırs ve şehvet taşan kucaklarda inliyor mu? ve yok- sa.. bu köprecik kuzu, kanlı bir canavarın — insafsız — dişlerile paralandı gitti mi H San cümle Sultan Hamidi, fena halde korkuttu ve titretti. Acaba bu (canavar) - dan maksat kendi şahsma karşı bir ima mı idi?... Derhal Kâmil paşayı çağırttı. Jarnalları - gösterdi. Matbuatı | ecnebiye kalemi vasıtasile me- | seleden Kâmil paşa da baber- | dar edilmişti. Kâmil — Paşa mabeyne gelirken işin hoşuna gidecek tevillerini düşündüğü cihetle hünkârı — dinledikten — sonra, kemali sükünetle: $ — Şevketpenahım L.v P;ııçın ü ruyorsunuz? Şim- :iıyed“;ı::y:iç ykiııııe. bu kızın haremi hümayununuzda oldu- ğunu henüz söylemedi. Kızm (Saltanı aliyetüşşar) sarayların- dan birine nakli tasavvur bu- yurulmı Eğer — (tasavvuru | şıhıne')-'l':ri tatbik olundu ise | ve şayet yarın, öbür gün iş | meydana çıkarsa, venlecz'k cevap âsan olur. Bravo Kâmil ! Paşaya. Meseleye çok — güzel | bir kulp takmıştı. Sultan Ha- | :ı. Kâmil Paşayı savdıktan iyice düşündü taşındı. Ka “Beşiktaştaki ( Zekiye Sultan ) sarayına maklini kat'i- yen kararlaştırdı. Hayalin, Zekiye Sultan sar rayına nakledileceği şayi olur eAlmaz, hadise (Haremi hüma- dabilinde de — epe dc_â)iFor“:w uyandırmıştı . ğ: laktar kulağa, Hayalin ( göz de ) olduğunu söyliyenler o duğu gibi — zatı şahaneden kamile kaldığını iddia edenler de az değildi. Halbuki Hayal, Neşedil kalfanın — koynundan nasıl çıklise, gene öylece iade dilmişti Bu son gazete hadisesinin akşamı, hünkâr. gene Neşedil kalfayı huzura — istedi. Ekseri- ya yaptığı gibi Hayalin sılıhat Ve vaziyeti hakkında öğrene- teği şeyleri öğrendikten sonra kızın sıkılmasından , gene bizzat kendi bib 5 aa nezareti altında birkaç gün | Zekiye sultan sarayına naklet- | melerini irade etti. Ve ertesi gün, ııhbinu—i tibat alınarak, Hayal ile Nes- | edil kalfa Zekiye sultanın sa- | rayında hazırlanan küçük bir | daireye nakledildi. | Bu iş biter bitmez, sıra, o | makaleyi yazıp buradan gön- Hünkâr, hergün aldığı jurnalb- lardan, kızın dayısı olan Ba- bikin, Artin Vahak vasıtasile Galatada Borsa hanına kahve- | cilikle yerleştirildiğini ve Ba- | bikle Ârtin arasında sıkı ve daimt bir temas lııluıduğllnuî haber alıyordu. Aartin, zeki, kuraz — ve | Avcıların oldukça münevver bir adamdı. Efendisi — olan avukat Mister Piyersin de çok itima- dını celbetmişti. Mister Piyers, hıristiyanlara ve ecnebilere ait büyük işler takip ederdi. Fakat, müşterilerinin dörtte üçünü Ermeniler teşkil eylerdi. Fakat, Mister Piyersin avu- katlıktan daha — mühim bir işi de vardı ki o da gazeteci- | likti. Mühtelif İngiliz ve Ame- rikan — gazetelerinin — İstanbul muhabiri idi. Sultan Hamit, bütün bunları öğrendikten sonra, şuna hük- metmişti ki Sabin meselesini telliyerek, pullıyarak Taymis gazetesine yazdıran, Vahan va yazan da Piyersten başka kim- olan (Vahak) n kafasını &- mek, artık (farm ayin) o- muştu. Çünkü, (Bab'k) i fikren ve filen idare eden, ikide, birde Sabinden mak için Sadrazama Kİ Hamit devrinin etfaiye zabit ve efradı bu kıyafette idiler |ı.ı|-ı|ı.ııı attediniz. Barut Ve F'ışel; İnhisarı ' bilseydim: dan inen aç bir kurt köpek- lerin hücumuna uğramış ve helecandan Hasan Ağa i- minde bir köylünün kuyusuna düşmüş, kovanın içine de tepe aşağı girmiş. Sabahleyin Yazan: Ziya Şakir kuyudan — su kovanın çıkmadığını görünce badiseyi bir şeytanlığa bam- letmiş, çekilmiş, gitmiş. Az sonra bir kadın gelmiş, © da kovayı çıkaramamış. Bu vaziyet karşısında köylü to- lanmış, kuyuya ökuyup Üüf - miye başlamışlar. Fakıt Kâfir kova çıkmamakta ısrar etmiş. Bir meraklı, başımı sokup ka- ranlık suya bakmış ve aşağıdı kurdun olduğunu görünce ha- dise anlaşılmış. Bir mübadil köylü kuyuya inmiş, kurdun arka ayaklarındaki damarlar dışarı çıkarmış. — Şimdi, köy, köy dolaştırılarak halka teşhir sarayda kalmasını istiyorlardı. Çünkü, artık komitenin İstan- İN Ay başında yepyeni ve ı*—ıdb'ı.dıı'.ldıçı- tefrikaları okurlarken Ürüntü çektikleri. klyorv ni tahımin ediyoruz. Olur a, mürettip | | Kari Gözile Gördüklerimiz Ne Söylerdim? Hazretlerile görüşe- n . p T — Ahvali si e filen Da Bır_îıcııdır | mhehiym’"'g:’ a 1 — Barui, fiçek, saçma inbisarından . muvaffak olamıyan cürümlerde avalık, apor, züma namına müştekiyiz. | İdam cezasının tatbik edilme- ? — Bu lahisar, vaktile imalâtı ha | mesi, biyemizin destesini 100 kuruşa satığı |— 2 —— Millet ve vatanın se- fişeklere obir Yüka mamı takarak (S00k | gn oi namına umum! kardeşlik aa BAA göni | Mi ve istlük olmek, siyae Şikâyeti| Saşiye Yuşa olan saçmayı (280) kuruşa çıkardı | nefretleri silmek. ve 0 saçma İnhisar dahilinde avcılk |— 3 — En bir zekâdan ÜN YÜT | bile istifade edebilmek üzere Ka BAA Dümum millet münevverlerinin Türklün medarı iftihan — olan yeglme | vilâyet lise talebelerini . İ “;!lğ Şeki : | j çekmek istiyen Hasan Ağa | kesmiş ve hayvamı diri dir | *Sahne, iki tarafı ağaçlıklı geniş ve uzun bir yolu göste- rir. Bu yolun çok ilersinde sağ dönemeç yerinde büyük !bü uçurum — vardır. ki ağaç | kazıklara — raptedilen — birkaç |ince telle güya muhafaza altı- na alınmıştır. Bir otomobil düz | yol üzerinde vasat bir güratle | ilerlemekte. Direksiyonda kim- | seler yok. Otomobilin içinde çatık kaşl, kindar bakışlı bir erkek, kucağında, gözleri deh- şet ifade eden sarışın Lir ka- din var, » Kadın — “ Telâşlı, telâşlı ,, Niçin direksiyonu — terkettin, Nedim? Uçuruma gidiyoruz, , uçuruma ! Erkek — (Soğuk kanlı) Ne çıkar? Sen üç senedir beni | yçuruma sürükledin. Şimdi de ! ben seni uçuruma götürüyorum. | — Kadın — “Yalvanr, Yap- ı ma Nedim, bak! öleceğiz. Aman yarabbi! Erkek — Öleceğiz ya. Yar | şayıp ta heryün her dakika adım adım ölmektense böyle bir saniyede yok oluvermek da- ha iyi değil mi? Kadın — “Gözleri yolun nihayetine dikili, Nedim, yap- ma! Gençliğimi, hayatımı, gü- zelliğimi mahvetme! “Erkeğin kucağından — kurtulmak — için çırpınır,, Bırak beni! Vicdanın Gençliğin, güzelliğin ha.. Ya fariletini, iffetini hiç sayıa- yorsun! — Mülevves — ellerinle boğduğun, çirkeflere bulaştır- dığın namusumuzu Üç senedir sürüklendiğin o uçurumlu yol- gözel düşünülmüş, iyi başlamış, fakat fana talbik edümiştir. e Madenlerden Nasıl İstifade Edebiliriz? Cevaplarımız Baraamammmaaaaaamamaaaeaa *“Gazi, Hz. ne umumi memleket meseleleri bakkında — fikirlerini yok mu senin? İnsafın yok mu senin? Erkek — (Asabi bir hare- ketle kadnü “ömetiki' yakalür) da hiç düşünmemiştin. Şimdi itiraf et, soysuz kahpe, öbür dünyanm eşiğinde belki mağ- firetine gebep olur, itiraf et. Kadın — rek,, Sevem bir haf olur mu ? Erkcele e- 4Çırpınan” Kadını daha sıki kucaklıyarak,, İtiraf e! Kadım — İşte ediyorum, sen beni fatniin edemiyordun. Erkek — (Vahşi bir ifade ile) İtiraf et! Kadın — Beni mecbur edi- yordun, Nedim! Erkek — “ Kollarım daha akıştırır,, İliraf et! Kadın — Bırakacak misin? Erkek — İtiraf Kadın — Sen beni teskin edemiyordun Nedim, Seni sev- miyordum. Sevmediği tarafın- dan sevilmek, bu, nekadar fe- eidir. bilmez misin? Erkek — Bir dakika kaldı, itiraf... Kadın — “ Gittikçe yakla- şan uçuruma dehşetle bakarak çırpınır ,, Bırak beni.. Erkek — İtiraf eti Kadın — “ Silkinir, herşeyi gözüne almış gibi telâşlı, hırçın bir sesle,, Evet aldatıyordum. Hem bir kişile, beş kişile değil, bütün arkadaşlarınla .. Ya sen ne zarcediyordun, — budala.. Tazeliğimi, — güzelliğimi — senin mundar varlığına mı vakfede- cektim? Ömrümü, gençliğimi okadar nefret ettiğim tek bir vücuda mı hasredecektim?.. Ahmak adam, budala adam, üç senedir bunu niçin anlıya- mamıştın? “ Bir saniye durur, sonra devamla ,, Oh artık içi- min zehrini döktüm ya... Artık istersen öldür... Hiç gam ye- mem.. “Bir çılgın gibi dinliyen er- keğin yüzünde, birden şiddet- K nefret çizgileri belirir.., Eikek — fahişe.. Git defol. Artık ölüm de bile seni istemem. *Otomobil uçuruma mıştır.Ön tekerlekler hı’ıhıu.’ıı- niaları devirirken acı bir çığlık * mi? Fakat bu » Zorla sevmek gözlerle takip eder. Tel tel ayrılan, fırçalaşan saçlarının diktinde soğuk terler basıl olmuştur. Bunları bir kolvaun yeni ile silerken ya- vaşça uçurumun kenarnından bakar, Acağıda bir yığın er- kaz olan arabanın Bicsinde berisinde asının — kar'an, taze et parçaları görünür.,, Kadın — “Dbşetle geri ç « kilerek, Oh... kurtoldm! * Ve düşer, beytlir, » SAA | î |