Hergün Zümre Teşekküllerinin Inla'şafma Doğru M. ZEKERİYA Geçen gün — şehrimizdeki u_"h işçileri kendi aralarında bir cemiyet vücuda getirmiş- " Hükümete beyannamele- Tini vermişler ve idare heyet- kerini seçmişler. Bu teşekkülü irmek —üzere idareha- Bemize gelenlere sorduk: — Şimdiye kadar tütün İşçilerinin cemiyeti yok muydu? — Hayır, dediler, işimize Budahale ediliyor bizi serbes kmıyorlardı. x Hukuk talebesi sön zaman- larda bir birlik vücuda getir- Mek için içtimalar yapıyorlar. Bu gençlerin eskiden de bir birlikleri — vardı — Fakat k fırkası müdahale ede- Tek bu — teşkilâtı eline a- Mak istedi. Talebe kabul et- Medi ve, Halk fırkasının vesa- Yeti altında yaşamaktansa, hiç leşmemeyi tercih ettiler, ce- — Biyetlerini dağıttılar. Şirndi, Halk fırkasının müda- halesi kalmayınca, derhal top- lanıp cski birliklerini ihyaya r verdiler. * Darülfünun talebe birliği, fon zamanlara kadar, cansız, iyelsiz, hareketsiz. bir te- tekküldü. Ne yapacağımı, nasıl — $alışacağını bilmiyordu. ş Halk fırkasının müdahalesi lkınca, birliğe can geldi. hal toplanmalar, - birliğin faaliyete geçmesi için hazılıklar Yapılmıya başlandı. Halk fırkası, memleketin bütün teşkilâtını elinde tut- Mak endişesile, her teşekkülün ma geçmek, her çemiyeti i kontrolü altına almak Bîıeıııiçıi. Bu siyaset, cemiyetle- tTin hayatım amelimanda bir getirmişti. Hiçbir cemi- Yette, hiçbir. teşekkülde çalış- Mak havesi kalmamıştı. Bu yüzden, ber sahada, Amumi bir durgunluk, umumi? ir hareketsizlik görülüyordu. Halk fırkası, — müdahale- vazgeçince derhal, ba- kavuşmuş nebatlar gibi, her tarafta bir inkişaf ve bir Sanlılık başladı. Her sınıf ve her zümre kem- © varlığını hissetti. Yoşamak .'Hnnm verdiği gururla, top- bama ihtiyacını duydu ve ta- Taf taraf cemiyetlerin faaliye- te geçtiği, eski teşekküllerin Yeniden canlandığı görüldu. * Zümre ve sınıf teşekküleri- tin cemiyet hayatındaki rolü Bok mühimdir. Muhtelif teşek- Küllere bağlı olimuyan bir. ce- Miyet forgamize olmamış bir üyettir. Bu cemiyette şuur- şuurlu - bir Sikârı umumiye teşekkül ede- ::'- Efkârı umumiye teşek- l etmedikçe demokrasi te- *Güs edemez, Çünkü, demokraside —en h'vı:t!i murakıp, efkârı umu- :ıım ta kendisidir. Bu iti- Samsun Polis Müdürü KBN Velisinden sonra Sam B aa 0 * 1 — Yükselmek — herkesin betle yüksek görmek izter. Ankara Şoseleri Yakında Yapılmıya Başlanacak Ankara, 3 (H.M.) — Nafia Vekâleti Ankara ile civarının pılacaktır. Bu yollar için 1,173,000 lira sarfedilecektir. Bundan başka Trabzon-Gümüşhane, Erzurum hududu şosesi ile Erzurum - Sarıkamış yolları da yapıla- caktır. Bunun için bütçeye 2,900,000 lira konulmuştur. Projede Kay- seri - Maraş, Ankara - İstanbul, Çatalca yollarınm etüdü de vardır. Tahkikat Bitti Defterdarlığın Paylâş- tığı İkramiye İlk tedrisat vergisini memur- larına tahsil ettirdiği için def- terdarlık tedrisat vergisi ka- nununa tevfikan bu verginin yüzde biri olan 21 bin lirayı muhasebei bususiyeye vermi- yerek kendi memurları ara- sında gayri adilâne bir surette taksim etmişti. Bu meseleye vazıyet eden Maliye müfettişi Nâzım Ragıp Bey tahkikatını bitirerek raporunu Maliye Ve- Ragıp Bey bu raporunda (Tedrisat ve Tevhidi küsurat ) kanunundaki maddelerin yal- nız sarahatini işaret etmekle iktifa etmiş, tevziün nisbetsiz ve gayri adilâne olduğuna i- şaret etmemiştir. Defterdar Şefik B. Ankaraya gittiğinde Maliye müsteşarı Ali Rıza Beyden bu paranın tevzü hak- kanda bir de kâğıt almıştır. Düyuna Umumiye Binası Ne Olacak? Belediye Düyunu umumiye binasınım kendisine — verilme- sini İistemekte berdevamdır. Buna mukabil Maçkada inşaatı yarım kalan İtalyan sefareta- nesini satın alarak kız kolleji üzere Maliyeye dev- retmeyi teklif etmektedir. istediği bir şeydir. Herkes kendisini başkalarına nis- ? — Fakat yükselmek kelimesinin İnana göre ifade ettiği mana değişir. Barısı zengin olmayı, bazısı mevki kapmayı yükselmek addedi $ Gençliğin Arzusa Nedir ? Halk Fırkası Heyet- lerine Deniliyor Ki: » İzmir, 3 (H. M.) — Halk firkası namına muhtelif vilâ- yetlerde tetkikatta buluman heyetlerin sık olarak karşılaş- tıkları .ı'uâu, fırkanın muh telif cemiyetlere müdahalesi teşkil etmektedir. Bu nokta dün Manisada da mevzubahis olmuştur. Burada Halk - firkasının teşkilâtmı — tetkike gelen Gireson meb'- usu Hakkı Tarık B. Türk ocağında gençlere bir kon- ferans vermiş ve — konferans esnasında serbes münakaşayı da kabul — etmiştir. Manisanın münevver gençlerinden Faruk Cevdet B. : — Halk fırkası Türk ocaklarmna — müdahale — etmemeli, | ocakları Serbes bırakmalıdır, demiş. Yine Manisanın münev- ver gençlerinden ve eski gazeteci arkadaşlarımızdan Fevzi Lütfü B. de; | &. — Türkocaklarında rühi Aatoş azalıyor, bunu alevlendir- mek lâzımdır, cümlesi ile- ocaklarda yapılması lâzin gelen ıslahat etrafında dikkate şayan mütalealar dermeyan etmiştir. Seyyar Doktorlar, İstanbul Köylerini Dolaşacaklar Vilâyetin seyyar tabipleri Anadolu ve Rumeli cihetindeki köyleri dolaşarak köylülerin sıhhatini daimi surette tetkik altında bulunduracaklar, sıhhi konferanslar verecekler, lâğım çukur ve yollarını açıkta bulun- durmamaları hakkında — irşa- datta bulunacaklar, frengilileri AĞA S e ea İpek Sanayii Yatırılan Sermayenin Tahdidi Mevzubahis Memleketimizde — memleket ihtiyacından fazla ipekli is- tihsal edilmektedir. Bu sana- ie yatırılan sermayenin mu- afazası için ipek sanayiimiz- de tahdidat yapılıp yapılmamak meselesi tetkik edilmekter'ir. muayene evlerine sevkedecex- lerdir. . İster İnan, İster İnanma! İki gündür aramıza yeni bir arkadaş karışlı: Hür Adam. Buj gazetenin bi- rinci nüshasında Mehmet Fuat Beyin bir makale- düşmanı — ve - İliberalizm taraftarıdır. İsmet Paşanın en çok ve lâhik üç aekilin arka- sinde şu satırları okuyoruz: | 400 e bizzat Paşanın “Halk fırkasının kalbur | ,i A Naci - Beys üstü gelen 'erlu- | Faşizm taraftarı. den Rıfkı Falih Bey, edip- Nadi B. ağabeyimizse, sıksık — tahavvül — ifade eden — oportonizm — taraf- tarı, Halk fırkası nam ve hesabına efkârı umumiye- nin terbiye ve sevkini ee alan kimseler, ayni günde, ayni saatte, ayni kuvvetle, komünizmi, li- beralizmi, faşizmi, opor- tontizmi ortaya snürerlerse,, Artık o fırkanın mü- tecanis bir fırka olduğuna: lik vasfına kanmayıp ta milli kahraman sıfatını ta- kınan Falih Rıfkı Bey ne taraftarıdır? Son yazılarına nazaran komünizm. Halk fırkasının kendi şubeleri gibi benimsediği Türk ocaklarına reislik yapan Hamdullah Suphi bey, bu koskoca mansaba kanmıyarak ocak binaları- nın rakabesine de sahip çıkan Hamdullah Suphi bey, komünizmin amansız ister inan, ister inanmal . 3— Hakiki yükseklik fikir ve âhlâk yük- sekliğidir. Fikren geride kalan ve ahlâla düzgün olmuyan kimseler zengin ve kuvvetli de olsalar gene alçaktırlar. Gazi Hz. Dün İstanbu!da Tetkikatlarına Başladılar Reisicümhur Hazretleri, dün beraberlerinde Dabiliye vekili Şükrü Kaya ve meb'uslardan Recep, Salih, Recep Zühtü, Kılıç Ali, Cevat Ahbas, Ruşen Eşref, seryaver Rüsuhi, umumi Maarif müfettişlerinden Hasan Âli Beyler olduğu halde İstanbulda bazı tetkikat icra etmişlerdir. Evvelâ, halkın tezahürleri arasında Yıldızdaki harp aka- demisini ziyaret etmişler, leva- zim sımıflarile lisan dersleri sınıflarında bulunmuşlar, tak- leri dinlemişlerdir. Gazi Hz. oradan Mülkiye mektebine uğramışlardır. Ta- lebe, idman talimlerile meşgul olduğu için mektep boş bulu- nuyordu. Gazi Hazretleri müdür Hâ- mit Beyden mektebin vaziyeti hakkında ma'ümat, almış, sonra Harbiye mektebi gezilmiştir. Resicümhur — Hazretlerini mektebin önünde bir müfreze selâmlamış, sonra esliha ve istihkâm fenni derslerinin tak- rirlerini dinlemiş, talebe ara- sında bir sırada oturmuşlardır. Gazi Hazretleri, mekteplen ayrılırken şu mütaleada bulun- muştur: “Bina, benim talebe bulun- duğum zamandan farksızdır. Artk mektep binası olmaktan çıkmıştır. Hatta kışla da ola- maz. Ordunun yarınki zabitle- rini biran evvel buradan çıkar- mak Jâzımdır. , Harbiye mektebinden sonra Galatasaray lisesi gezilmiş, imlâ ve lisan derslerinde bu- lunulmuş, — mektebin — müzesi görülmüş, — mektebin — hatıra defteri imzalanmış, sonra mü- düriyet odasında müdür Fethi Beyin izahatını dinlemişlerdir. Gazi Hz. müdürle görüşür- ken bilhassa lâyik bir mücssese olan mektepteki fikirlerle tale- be ailelerinin — tehassüslerini anlamak — istemek — olmuştur, Alınan kat'i ve müsbet cevap- lar ayrıca memnuniyeti mucip olmuştur. Bu izahatı aldıktan sonra mektepten ayrılmıştır. Gazi Hazretleri Galatasa- raydan sonra yol üzerinde bulunan Türkuvazda bir müddet| nasında büyük bir halk kütlesi — oturarak halk arasında istira- | hararetli surette — tezahüratta — “ “Hürriyet, adalet, musavat, uhuüvvet, meşrütiyet, kanun, demokrasi, parlemento, arayı * umumiye, —efkârı —umumiye, düyunu umumiye, vicdan ser- bestisi, tenkit, münakaşa, mü- rakabe, temizlik —mücadelesi, fazilet, millt hakimiyet, istiklâl, kurtuluş, medeniyet, nur, ati, inkişaf, terakki, medeni cesa- ret, sağ, sol, merkez, sosya- lizm, faşizm, komünizm, radikal sosyalizm, nasyonalizm, sosyal demokrasi, Fırka, teşkkül, pro- gram, lider, muhalefet, halkçılk, — ileri, geri, muhafazakârlık, irti- ca, teceddüt, inkılâp, mucize, fe- minizm, tekâmül, tereddi, isyan, ihtilâi, idare, asayiş, milli ikt- sat, milli tasarruf, siyasi kana- at, intihap, rey sandığı, en- cümen, komisyon, büyük millet meclisi, nutuk, itimat reyi, İstik- lâl — mahkemesi, divanı âli, terakiperver fırka, ittihadı te- rakki, serbes cümburiyet, Halk fırkası, matbuat, cümhuriyet...,, Son günlerde bütün gazeteler bu kelimeleri ne kadar çok kullandılar. Benim kafamın içi de bunlarla dolu. Kendimi bu kelimelerin tasallütünden kurtaramıyorum. Bazan o ka- dar dilimin ucuna geliyorlar ki, “bir cigara ver!, demek lâzım gelen yerde: — Bir hürriyet ver! diyo- rum. “Burada bardak yok!, di- yeceğim yerde: — Burada demokrasi yok! diyorum. Ah, bir haftacık olsun, ne gazete okusam, ne de yazı yazsam de beynimi bü ke- lümelerin istilâsından — kurtar- saml San'atlar Mektebinde Gece Dersleri İki sene evvel San'atlar mektebinde gece dersleri açıl- mıştı. Bu sene de mektebe 33 Efendi müracaat etmiştir. Şim- di mektebin 120 talebesi var- dır. Bunlar tesviyeci, motörcü, elektrikçi, marangoz, sıhhi te- sisat şubelerine ayrılmışlar ve ayrı ayrı ders görmiye başla- mışlardır. Talebe her gün saat altıdan sekize kadar san'athanelerde ameli ders — görmektedirler. Devam mecburi olmadığı halde iki senedenberi talebe fasıla- sız bir surette mektebe de- vam etmişlerdir. Halk Dostu Çıktı Epeyce zamandanberi neşre dilmek üzere olduğu ilân edi'en “Halk Dostu, refiki- mizin ilk nüsbası bugün çık- Halk Dostunu çıkaranların başında Trabzon — meb'usu Nebi zade Hamdi Bey vardır. Hamdi Bey uzun senelerden- beri gazetecilik hayatında ça- lışmış, eski bir meslektaştır. Gazetenin tahrir müdürlü- günü de Nizamettin Nazif Bey yapmaktadır. Kendilerini teb- rik ve muvaffakiyetlerini te- menni ederiz. hat etmiş, sonra 10,5 ğa doğru | bulunmuştur. Bugün İstanbul dir. Gazi Hz.nin gerintileri es- Dolmabahçeye avdet etmişler- | tarafını, Darülfünun, belediye ve Türk ocağını ziyaretleri muhtemeldir.