4 Aralık 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İaik farkamı müdahale Hergün Zümre Te_ş;Zküllerinin h nkişafına Doğru M. ZEKERİYA Geçen gün — şehrimizdeki tütün işçileri kendi aralarında bir cemiyet vücuda getirmiş- tr. Hükümete beyannamele- Tini vermişler ve idare heyet- ini seçmişler. Bu teşekkülü heşrettirmek üzere idareha- hemize gelenlere sorduk: — Şimdiye kadar tütün ilerinin cemiyeti yok muydu? — Hayır, dediler, işimize Müudahale ediliyor bizi serbes Arakmıyorlardı. Nü Hukuk talebesi sön zaman- a bir birlik vücuda getir- Mek için içtimalar yapıyorlar. Bu gençlerin eskiden de bir birlikleri vardı. — Fakat ede- tek bu teşkilâtı eline al- Mak istedi. Talebe kabul et- Medi ve, Halk fırkasının vesa- Yeti altında yaşamaktansa, hiç irleşmemeyi tercih ettiler, ce- Miyetlerini dağıttılar. Şimdi, Halk fırkasının müda- esi kalmayınca, derhal top- p eski birliklerini ihyaya ar verdiler. Darülfünun talebe birliği, Son zamanlara kadar, cansız, çaaliycetsiz, hareketsiz bir te- Şekküldü. Ne yapacağını, nasıl falışacağını bilmiyordu. Halk fırkasının müdahalesi k'llkım:a, birliğe can geldi. erhal toplanmalar, birliğin faali_',rete geçmesi için hazılıklar Yapılmıya başlandı. x Halk fırkası, memleketin bütün teşkilâtını elinde tut- Mak endişesile, her teşekkülün ma geçmek, her cemiyeti endi kontrolü altına almak l"tfzınişti. Bu siyaset, cemiyetle- tin hayatını amelimanda bir ale getirmişti. Hiçbir cemi- Yette, hiçbir. teşekkülde çalış- Mak havesi kalmamıştı. Bu yüzden, her sahada, Ümumi bir durgunluk, umumi bir hareketsizlik görülüyordu. Halk —fırkası, — müdahale- den vazgeçince derhal, ba- hara kavuşmuş nebatlar gibi, her tarafta bir inkişaf ve bir Canlılık başladı. Her sınıf ve her zümre ken- 'Gİ varlığını hissetti. Yaşamak hkkmın verdiği gururla, top- lanma ihtiyacını duydu ve ta- Taf taraf cemiyetlerin faaliye- te yeçtiği, eski teşekküllerin Yeniden canlandığı görüldu. Vi Zümre ve sınıf teşekküleri- ctemiyet hayatındaki rolü Sok mühimdir. Muhtelif teşek- Nlere bağlı olmıyan bir ce- Yet forganize olmamış bir Semiyettir. Bu cemiyette şuur- bir irade ve şuurlu bir Sikârnı umumiye teşekkül ede- rüîz' Efkârı umumiye teşek- etmedikçe demokrasi te- * edemer. Çünkü, demokraside — en Vvetli murakıp, efkârı umu- KöYenin ta kendisidir. Bu iti- E&':: cemiyet hayatımızda gö- son inkişaflari memnuni- âî'ğâdiîarşılamımak mümkün Samsun Polis Müdürü —î"'"“n Valisinden sonra Sam- müdürü Mithat Beye de &İ çektirilmiştir. Ü -- — ——— - . ee a y Posta'nın Resimlı _ x Yükselmek 1 — Yükselmek herkesin istediği bir şeydir. Herkes kendisini başkalarına niz- betle yüksek görmek ister. İ 5İN d < Nu AT $ Ankara Şoseleri Yakında Yapılmıya Başlanacak Ankara, 3 (H.M.) — Nafia Vekâleti Ankara ile civarının şoselerini yaptırmıya yakında başlıyacaktır. Bunun için 165 kilometrelik bir inşa projesi hazırlamıştır. Yolun Ankara - Çankaya - Etlik - Keçiören arasında bulu- nan 96 kilometreden 7 kilo- metresi ve Ankara - İstanbul yolundan Gazipaşa çiftliğine giden kısmı asfalt olarak ya- pılacaktır. Bu yollar için 1,173,000 lira sarfedilecektir. Bundan başka Trabzon-Gümüşhane, Erzurum hududu şosesi ile Erzurum - Sarıkamış yolları da yapıla- caktır. Bunun için bütçeye 2,900,000 lira konulmuştur. Projede Kay- seri - Maraş, Ankara - İstanbul, Çatalca yollarınnm etüdü de vardır. Tahkikat Bitti Defterdarlığın Paylâş- tığı İkramiye İlk tedrisat vergisini memur- larına tahsil ettirdiği için def- terdarlık tedrisat vergisi ka- nununa tevfikan bu verginin yüzde biri olan 21 bin lirayı | muhasebei hususiyeye vermi- yerek kendi memurları ara- sında gayri adilâne bir surette | taksim etmişti. Bu meseleye vazıyet eden Maliye müfettişi Nâzım Ragıp Bey tahkikatını bitirerek raporunu Maliye Ve- | kâletine göndermiştir. Ragıp Bey bu raporunda ( Tedrisat ve Tevhidi küsurat ) kanunundaki maddelerin yal- nız sarahatini işaret etmekle | iktifa etmiş, tevziin nisbetsiz | ve gayri adilâne olduğuna i- şaret etmemiştir. — Defterdar Şefik B. Ankaraya gittiğinde Maliye müsteşarı ÂAli Rıza Beyden bu paranın tevzii hak- kında bir de kâğıt almıştır. Düyuna Umumiye Binası Ne Olacak? Belediye Düyunu umumiye binasının kendisine — verilme- sini istemekte —berdevamdır. Buna mukabil Maçkada inşaatı yarım kalan İtalyan sefareta- nesini satın alarak kız kolleji yapılmak üzere Maliyeye dev- retmeyi teklif etmektedir, ; 2 — Fakat Iükîie!mek kelimesinin inana göre ifade ettiği mana değişir. Bazısı zengin 3 — Hakiki yükseklik fikir ve âhlâk yük- sekliğidir. Fikren geride kalan ve ahlâkı olmayı, bazısı mevki kapmayı yükselmek | düzgün olmıyan kimseler zengin ve kuvvetli | addeder. ö de olsalar gene alçaktıriar. ÜN TELGRAF HABERLERİ Nedir? tıkları şikâyeti, teşkil etmektedir. Halk fırkasının teşkilâtımnı usu Hakkı Tarık B. Türk ferans vermiş ve da kabul — etmiştir. Bu gençlerinden Faruk Cevdet B., : ver gençlerinden ve Lütfü B. de: B İstanbul Köylerini Dolaşacaklar Vilâyetin seyyar tabipleri Anadolu ve Rumeli cihetindeki köyleri dolaşarak köylülerin sıhhatini daimi surette tetkik altında bulunduracaklar, sıhhi konferanslar verecekler, lâğım çukur ve yollarını açıkta bulun- durmamaları hakkında irşa- datta bulunacaklar, frengilileri Halk fırkası Türk ocaklarına ocakları Serbes bırakmalıdır, demiş. Yine Manisanın münev- eski gazeteci arkadaşlarımızdan Fevzi Seyyar Doktorları Halk Fırkası Heyet- lerine Deniliyor Ki: , İzmir, 3 (H. M.) — Halk fırkası namına muhtelif vilâ- yetlerde tetkikatta bulunan heyetlerin en sık olarak karşılaş- fırkanın muh telif cemiyetlere — müdahalesi Bu nokta dün Manisada da mevzubahis olmuştur. Burada tetkike gelen Gireson —meb'- ocağında gençlere bir kon- konferans esnasında serbes münakaşayı münasebetle Manisanın münevver müdahale — etmemeli, — Türkocaklarımda rühi Aateş azalıyor, bunu alevlendir- mek lâzımdır, cümlesi ile- ocaklarda yapılması lâzım gelen ıslahat etrafında dikkate şayan mütalealar dermeyan etmiştir. İpek Sanayii Yatırılan Sermayenin Tahdidi Mevzubahis Memleketimizde — memleket ihtiyacından fazla ipekli is- tihsal edilmektedir. Bu sana- yie' yatırılan sermayenin mu- hafazası için ipek sanayiimiz- de tahdidat yapılıp yapılmamak meselesi tetkik edilmel-terir, muayene evlerine sevkedecek- lerdir. r İster İnan, İster İnanma! Dün Tetkikatlarına Başladılar üstü gelen nazariyecilerin- milli kahraman sıfatını ta- nazaran komünizm. Türk — ocaklarına isler inan, İki gündür aramıza yeni bir arkadaş karıştı: Hür Adam. Buj gazetenin bi- rinci nüshasında Mehmet Fuat Beyin bir makale- sinde şu satırları okuyoruz: “Halk firkasının kalbur den Rıfkı Falih Bey, edip- bk vasfına kanmayıp ta kınan Falih Rıfkı Bey ne taraftarıdır? Sorn yazılarına Halk fırkasının kendi şubeleri gibi benimsediği reislik - yapan Hamdullah Suphi bey, bu koskoca mansaba kanmıyarak ocak binaları- nın rakabesine de sahip çiıkan Hamdullah Suphi bey, komünizmin amansız isler düşmanı liberalizm taraftarıdır. İsmet Paşanın en çok sevip takdir ettiği sabık ve lâhik üç aekilin arka- daşı ve bizzat Paşanın karini Ali Naci Bey: Faşizm taraftarı, Nadi B. ağabeyimizse, sıksık — tahavvül — ifade eden oportonizm — taraf- tarı, Halk fırkası nam ve hesabına efkârı umumiye- nin terbiye ve sevkini ele alan kimseler, ayni günde, ayni saatte, ayni kuvvetle, koömünizmi, 1i- beralizmi, faşizmi, opor- tontizmi ortaya snürerlerse,, Artık o fırkanın mü- tecanis bir fırka olduğuna: ve inanmal n | Galatasaray İstanbu!'da Reisicümhur Hazretleri, dün beraberlerinde Dakiliye vekili Şükrü Kaya ve meb'uslardan Recep, Salih, Recep Zühtü, Kılıç Ali, Cevat Abbas, Ruşen Eşref, seryaver Rüsuhi, umumi Maarif müfettişlerinden Hasan Âli Beyler olduğu — halde İstanbulda bazı tetkikat icra etmişlerdir. Evvelâ, halkın tezahürleri arasında Yıldızdaki harp aka- demisini ziyaret etmişler, leva- zim sınıflarile lisan dersleri sınıflarında bulunmuşlar, tak- rirleri dinlemişlerdir. Gazi Hz. oradan Mülkiye mektebine uğramışlardır. Ta- lebe, idman talimlerile meşgul olduğu için mektep boş bulu- nuyordu. Gazi Hazretleri müdür Hâ- mit Beyden mekxtebin vaziyeti hakkında ma'ümat, almış, sonra Harbiye mektebi gezilmiştir. Retsicümhur Hazretlerini mektebin önünde bir müfreze selâmlamış, sonra esliha ve istihkâm fenni derslerinin tak- rirlerini dinlemiş, talebe ara- sında bir sırada oturmuşlardır. Gazi Hazretleri, mekteplen ayrılırken şu mütaleada bulun- muştur : “Bina, benim talebe bulun- düuğüum zamandan farksızdır. Arlık mektep binası olmaktan çıkmıştır. Hatta kışla da ola- maz. Ordunun yarınki zabitle- rini biran evvel buradan çıkar- mak İâzımdır. ,, Harbiye mektebinden sonra lisesi — gezilmiş, imlâ ve lisan derslerinde bu- klunulmuş, —mektebin — müzesi görülmüş, — mektebin hatıra defteri imzalanmış, sonra mü- düriyet odasında müdür Fethi Beyin izahatını dinlemişlerdir. Gazi Hz, müdürle görüşür- ken bilhassa lâyik bir müessese olan mektepteki fikirlerle tale- be ailelerinin — tehassüslerini anlamak istemek — olmuştur, Alman kat'i ve müsbet cevap- lar ayrıca memnuniyeti mucip | olmuştur. Bu izahatı aldıktan sonra mektepten ayrılmıştır. Gazi Hazretleri Galatasa- raydan sonra yol üzerinde bulünan Türkuvazda bir müddet oturarak halk arasında istira- hat etmiş, sonra 10,5 ğa doğru Dolmabahçeye avdet etmişler- dir. Gazi Hz.nin gezintileri es- ' | Kelimeleri Ayların H& “Hürriyet, adalet, musavat, uhuvvet, meşrutiyet, kanun, demokrasi, parlemento, arayı umumiye, — efkârı — umumiye, düyunu umumiye, vicdan ger- | bestisi, tenkit, münakaşa, mü- rakabe, temizlik mücadelesi, fazilet, millt hakimiyet, istiklâl, kurtuluş, medeniyet, nur, ati, inkişaf, terakki, medeni cesa- ret, sağ, sol, merkez, sosya- lizm, faşizm, komünizm, radikal sosyalızm, nasyonalizm, sosyal â| demokrasi, Fırka, teşkkül, pro- | gram, lider, muhalefet, halkçılı'ı, ileri, geri, muhafazakârlık, irti- M| ca, teceddüt, inlalâp, mucize, fe- minizm, tekâmül, tereddi, isyan, ihtilâl, idare, asayiş, milli iktı- sat, milli tasarruf, siyasi kana- at, intihap, rey sandığı, —en- cümen, komisyon, büyük millet meclisi, nutuk, itimat reyi, İstik- lâl mahkemesi, divanı âli, terakiperver fırka, ittihadı te- rakki, serbes cümburiyet, Halk fırkası, matbuat, cümhuriyet...,, Son günlerde bütün gazeteler bu kelimeleri ne kadar çok kullandılar. Benim — kafamın içi de bunlar!la dolu. Kendimi bu kelimelerin tasallütünden kurtaramıyorum. Bazan o ka- dar dilimin ucuna geliyorlar ki, “bir cigara veri, demek lâzım gelen yerde: — Bir hürriyet verl diyo- rum, “Burada bardak yokl!,, di- yeceğim yerde: — Burada demokrasi yok! diyorum. Ah, bir haftacık olsun, ne gazete okusam, ne de yatı yazsam de beynimi bu ke- limelerin istilâsından — kurtar- saml San'atlar Mektebinde Gece Dersleri İki sene evvel — San'atlar mektebinde gece dersleri açıl- mıştı. Bu sene de mektebe 33 Efendi müracaat etmiştir. Şim- di mektebin 120 talebesi var- dır. Bunlar tesviyeci, motörcü, elektrikçi, marangoz, sıhhi te- sisat şubelerine ayrılmışlar ve ayrı ayrı ders görmiye başla- mışlardır. Talebe her gün saat altıdan sekize kadar san'athanelerde ameli ders — görmektedirler. Devam mecburi olmadığı halde iki senedenberi talebe fasıla- sız bir surette mektebe de- vam etmişlerdir. Halk Dostu Çıktı Epeyce zamandanberi neşre: dilmek üzere olduğu ilân edi'en “Halk Dostu,, refiki- mizin ilk nüshası bugün çık- mıştır. Halk Dostunu çıkaranların başında Trabzon meb'usu Nebi zade Hamdi Bey vardır. Hamdi Bey uzun senelerden- beri gazetecilik hayatında -ça- lışmış, eski bir meslektaştır. Gazetenin tahrir müdürlü- yapmaktadır. Kendilerini teb- rik ve muvaffakiyetlerini te- menni ederiz. nasında büyük bir halk kütlesi hararetli surette — tezahüratta bulunmuştur. Bugün İstanbul tarafını, Darülfünun, belediye ve Türk ocağını ziyaretleri muühtemeldir. D , h Öik g eTiT ia U d P 3 e !

Bu sayıdan diğer sayfalar: