Üçüncü Osman, elemler içinde bekliyordu. Kızlar Ağa- sını, sabık sadrazamın inhası üzerine tekaüde sevkederek Mısıra gitmesine emir vermiş, yerine —başkasını getirmişti. Fakat bu tebeddül münasebe- tile merasim yapılmasına mü- | saade etmemişti. Gülnihal bu- İ lunmadıkça kimsenin gülmesi- ni, neş'elenmesini istemiyordu. 1 En baş sirdaşı, gene hafız Beşirdi, geceyi onunla dertle- şerek geçiriyordu. Hoş, ko- nuştukları da yoktu ya. Karşı karşıya geçip düşünüyorlar, düşünüyorlar, — düşünüyorlardı. Hünkâr (uzun ve sıkıntılı bir süküttan sonra sorardı : — Ne dersin Beşir, Gül- nihal ele geçer mi? Köle, cevap verdi: — “Buna kim âlemi imkân derler - Olmaz, olmaz, deme; olmaz, olmaz,, Bu teselli ile biraz inşirah bulan padişahın dudaklarında derhal ikinci bir sual (titredi; — O haspa beni severdi, değil mi? — Sevmek ne demek Su- tanım, çıldırırdı, can verirdi! Ayni şekilde tekerrür eden bu muhaverelerin sonu gene süküt olurdu ve Efendi ile köle başka başka düşüncelere dalarlardı. Üçüncü Osmanm Göülnihali ve onun visalini dü- şündüğü malüm idi. Hafız Be- şir ise kızlar Ağalığını elde | edememekten mütevellit elemle yeni yeni plânlar — düşünü- rdu. Hekimoğlu Ali paşa, huzu- ra çıktığı vakit onları karşı karşıya düşünür buldu: — Müjde, padişahım; de- di; ipin ucunu ele geçirdim, artık yumak kolay toplanır. Hünkârın — şişman — karnı titredi. — Deme be lâla sahih mi? — Efendime yalan söyle- nir mi, elbette sahih! —Di anlat, ne yaptın, ne anladın? — Benim anlatacağım bir şey yok. Bu sırrın anahtarı üç kadınla bir erkeğin elindedir. Sevdalı ihtiyar, birdenbire parladı. — Bire meretl - dedi - bir şey bilmiyorsan ne halteder de karşıma gelirsin. Ben senin yıkılası boyuna mi vurgunum, taşıdığın ak süpürgeyemi tut- kunum. Alimallah, şimdi - seni kovarım, hamal Aliyi kendime vezir ederim. Hekimoğlu, büyük bir vakar ile başını kaldırdı. Tarihe geç- miş olan meşhur sözü söyledi: — Beli ! Hünkârım; yapar- sın. Fakat ona Hekimoğlu Ali Paşa demezler, Hamal Ali Pa- şa derler. — Sert ve pervasız bakışlarla söylen bu en sert söz, Üçl'ıncll Osman üzerinde bir duş tesiri yaptı, hiddeti geçti. — Hoş gör lâla! - dedi - sinirlerim — ayaktadır. Fakat sende de suç yok değil. Sırrın anahtarını buluyorsun da alıp getirmiyorsun. — Anahtar ayak — takımı elinde değil. cısında. Bunların bir de kadı bozuntusu yoldaşları var. — O teres kim? — Molla Haşmet. — Nicin üç çavuş gönde- rip te kızları yakalatmadın, mollayı sarığından — tutturup divana getirtmedin. Huzuruma eliboş gelmek reva mı? — Ben kulun düşündüm. Bu kadınlarla mollayı efendi- min huzura çağ mı müna- sip gördüm. Gülnihalin gamlı bir hikâyesi var. O kıssayı onlardan mubarek - kulağınla dinlersin, sırrın miftahıni öz elinle alırsın. Durma, — öyleyse lâla. Hemen getirt, hepsini sürüye | sürüye getirt! Hafız Beşirin yüzü Bellibe- lirsiz ağarmıştı, gözlerinde en- dişe bulutları — titremişti. Ne hünkâr, ne vezir onun geçir- diği buhbranın farkında değil- lerdi, Padişah, sırrın miftahına sahip oldukları haber verilen üç kadınla bir erkeğin derhal getirtilmesi için çırpınıyordu ve vezir, bu iradeyi infaz için dışarı çıkmakta, istical gös- | teriyordu. İki saat sonra, Molla Haş- — Müjde padişahım dedi, ipin ıııı:k Ef. ile Naile, Lebibe ve İON POSTA « Son Posta,, nın Tarihi Tefrikası: 44 HAREM DEHLİZLERİNDE BELİ, HÜNKÂRIM, YAPARSIN. FAKAT, ONA HEKİMOĞLU ALİ PAŞA DEMEZLER, HAMAL ALİ PAŞA DERLER ucunu ele — geçirdim. Fıtnat Hanımlar huzuru hüma- yunda bulunuyorlardı. Hekim- oğlu Ali Paşa, Hafız Beşir | ve yeni kızlarağası, kezalik orada idiler, büyük arz oda- sının bir köşesine sıralanmış- lardı. Hanımlar, mütehayyirdi, fe- racelerinin içinde titreşiyor- lardı. Molla Haşmet te, hay- ret geçiriyordu. Onlar, Gul— fidan denilen halayığın hün- kâr tarafından sevildiğini de- ğil, saraya satıldığını da bilmi- | yorlardı. İki gün evvel tahta çıkmış ve cülüsu haberi he- nüz vilâyetlere bile yayılma- mış olan yeni padişahın ken- dilerini cebren denilecek şe- —— kilde huzura getirtmesi, hep- sini endişeye düşürmüştü. Onlar; ara sıra birleşirler, şiir okurlar, saz çalarlar, şat- ranç oynarlardı. Şimdi; bu ma- sum temasın meş'um bir tefsi- re uğraması ihtimali, yürekle- rini üzüyordu. Namussuz bir gammazın, hain bir müfterinin | bu toplanmaları, “şer'i şerif,, e mugayir ve belki de recmi mucip bir içtima şeklinde ih- bar etmesi mümkündü. | Arkası var) 2 İntihar Fatih'te Çarşamba'da San- caktar yokuşunda (4) numaralı evin üst katından — kendini aşağı atan bir adam parça | parça olup öldü. Bu ıdımı Boyacıköy'de —Rum kilisesi karşısında oturan (42) yaşla- rında — Karyofilidir. Karyofili | Efendinin evvelce bir rakı | fabrikası varmış. Men'i müski- rat kanunu çıktığı vakit bu fabrika kapatılmıştır. Bir müddet sonra Karyofili Efendi Balikpazarında bir fab- rika daha açmış. Bir zaman sonra bu fabrika da yanmış ve işte bundan sonra zavallı adamcağız — sinir hastalığına uğramış. Hastalık gün geçtikçe ziya- deleşmiş. İki ay evvel Karyo- fili Ef, kendini intihar kastile denize atmış ise de kurtanl- — Ya, kimde? — Koca Ragıbın iki kızile kazasker Şerif efendinin ba- (mış ve hastaneye yatırılmıştır. |man Karyofili Biraz iyileştikten sonra hasta- meden çıkarılmış, fakat daima Pencereden Atılıp Ölen Adam Karyofili Efendi Niçin Etmiş? yanında kendine birşey yapma- | sın diye bir adam bulunduru- yorlarmış. Cuma günü Karyo- fili Ef. baldızı Matmazel Mari ile beraber Çarşambada oku- ran annesinin yanına gelmiş ve birkaç gün kalacağını ıöyle— miş. Hadise sabahı ise saat 7 de ayni odada yatan kardeşi Aleko EF. dışarı çıktığı za- ER, — derhal kapalı olan pencerenin camla- rını kırarak kendini sokağa atmış ve parça parça olmuş- tur, Bu biçarenin zevcesi iki çoçuğu vardır. Bir Otomobil Bir Çocuğu Ezdi.. 1893 — numaralı — otamobil Galata'da Topçular caddesin- | den geçerken 4 yaşında Os- | man ismindeki çocuğa çar- ve parak ağır surette yaralamıştır. Darülfünunda Serbest Ve Daimi Mı'ide_r:iıllk Bazı gazeteler darülfünun divanının önümüzdeki pazar gü- nü toplanacağını yazmışlarsa da bu doğru değildir. Divanın ne zaman toplanacağı belli de- | gildir. Daimi ve serbest mu- Vallimlik meselesi dedikodula- rına gelince : Eldeki kanım müderrisleri daimi ve serbest diye ikiye ayırmaktadır. Daimi müderris- ler serbestlere nazaran (*6 50) fazla maaş almaktadırlar. Yeni bütçe yapılırken daimi mü- derrisler serbest müderrisler- den daha yüksek barem de- recesine gireceklerdir. Serbest müderrislerin adedi hukukta (4» tıp fakültesinde (9-10) dır. Belediye Bakırköyde Bir Bina Aldı.. Bakırköy Şimendifer istas- yonunda Şamlı Mehmet Ef. nin köşkü Belediye ve kay- | makamlık binası — yapılmak | üzere belediye tarafından On | bir bin liraya satın alınmıştır. DARÜLBEDAYİ TEMSİLLERİ | lmıııı lElEnlYBl 3 Perde 12 Tablo H Bemtcm H Nİ “”l ee ga ! Cama gösü ömatine “sast | akşamı snat 21,30 d Cumartesi alşamı umuma biletlerde tenzilât vardır, Dikkat — 6 yaşındas sçağı olan çocuklar tiyatroya edilmez. Bugün bütün İstanbul kadınları ELHAMRA Sinemasma gidecek ve gösterilmekte olan PARİS KIRALI tamamen Fransızca sözlü filminde| keman oynıyan, kusursuz Fran- sızca konuşan ve tango oynıyan ye mahbup artistleri olan İVAN PETROVİTCHi kemali takdirle göreceklerdir. İlâveten (FOx JURNAL, bir yaz gecesinin ruyası (sesli ve canlı resimli balet) ve şarkılı ve sÖzlü varyete. YENİCARUSO Kıyas kabul emez tenor yakında şarkı söyliyecektir nakledecektir Sinemalar teşrinisani Pazar akşamısaat 9,30 da başlıyor. MA JİK sinemasındâl HARİKULÂDE BİR TEMAŞÂA Ve ee RİCHARD TAUBER' tenoru SEVGİLİNİN SON SES İpm inünde Yüzde yüz Almanca sözlü ve şarkılı filminde dınll)"&' siniz. Bilet gişesi, pazar günü 10 dan itibaren açıkll Bu gün MAJİK sinemasında BILLE DOVE ve ROD LA ROOVUE Bekâret Koncasil| Sesli ve şarkılı filminde PATHE-UFA' nın sesli, sözlü ve hali hazır dünya havadisleri. Bu gün ilk matine Saat 13 te İlâveten: W MÜSAMERESİ OLARAK Renk ve ses itibarile şimdiye kadar Nİ günleri sast Ti ve 13 te ilüve matineleri, ğ (otöyleri 100, parter localar 350 balkon locaları 450 kuruş cuma günü | Bİ restinclerinin — fiatları tenzilâtlıdır. Balkon 40 parter umumiyetle $5, şehimizde | Meşlıur ısırdıdc aro Aga BElE yülcalü' Bise | HAMRA veMELEİ SİNEMALARINDA Amerikadki — tahassüsatını Şehzade Başı HİLÂL SİNEMASİ PAZAR GÜNÜ AÇILIYOR mühteşem prr BRODVÂY ""nîıı—:LODi Sesli, si alı, renkli muazzam Ayrıca: Sesi ü, şarkılı varyıt:ll komik (GLORYA SİNEMASI | v görülmemiş hakiki bir san'at harikası olan PAU WHİTEMAN İ? Bugün saat 14,30 matinesinden itlibaren ve gecesi 71,35 te llk 'CAZBANT KIRA nam şayanı bayret filml ile küşat edilecektir. Seana saatleri : Adi günlerde 14,30 16,30 18,30 ve 21,38 Cuma — ve Yerlerin Hiatlamı — Balkan 40, Parter $5, Hususl 75, — numaralı B fotöyleri 75, localar 350 kuruştur. 10 teşrinisani — pazartesi akşamı Melek ve Elhamra Sinemaların .EMİL JANNİNGES , MARLENE DIETRİCE ile birlikte temsil —*d Mavi Melek Süper filminin ilk iraesi şerefine: GALA MÜSA Hamiş : ( Aşk Resmi geçidi ) filminde olduğu gibi bu dahi Türkçe Fransızca mükâlemeler yazılmıştır. Biletler şimdiden her Ikl sinema gişesinden tedarik - edilebilir. IZAMANEBABASI ADOLPHE MENJOO tarafından mükemme suürette temsil edilen Paris hayatını Fransız filmi RAŞİT ve RIZA £ r t:ğî'nul Fransız / (13) ikinci teşrin Ü. akşamı saat (21,30) 4 ikinci teşrin cuma İv M (15,30) da ve gecesi e | İki Camba? / Nakleden: - Mahmut — | Bey, vodvil (a)padı 13) Gişe hergün ( 10 (14 - 17) açıktır. göılzreıı Melek Sinemasında Sözlü, Şarkılı ve danslı BİR TANGO LÜTFEN! muhteşem filmindeki musiki parçaları — bedayiperveranın zevklerini okşamaktadır. | İlâveten FOX NEWS dün- ya havadisleri, | ALEMDAR SİNEMASINDA ! Bugünden İ!ıbaren Fevkalâde Mükemmel Ve Emsalsı'z Bir  BİNBİR ÇEHRELİ ADAM lâkabile müştehir büyük facia artisti müteveffa İ | |Lon Şaney'in Ölümüne sebep olduğu en son şaheseri KHADLI. | | Müthiş ve muazzam sesli film. Ayrıca KAHKAHALI KON İ NARA Bugün seanslar 1, 3, 5, T, ve 9,5 tadır. a|