Kari Gözile Gördüklerimiz Müreftede Şarapçılık Vaziyeti Ne Hale Girdi? a Ürele — Yunanistanda bağlara anız Mt bastalık. dolayısile şarap ihtiyacı 'A memlekelimizden ü ğ im ulacı Üat gümarük resminin (Çazlalığından larını, arada yapılacak tcaret muahedesini beklediklerini söylemişlerdir. Bahsetti- Üİ Dü mezele: çayanı dikkattir. Çönkü * Menleketlinizde ÖĞERik — tedemsiye döğmm beyayor. Teş lar satım olmadığından üÜzümle- aç Yok bahasına — veriyorlar, - Son manda Daniş Bey isminde bir tüccar inhisar kuruştan - fazlaya alınmamasını ve bilmecburiye — satacaklarını '*"-—w.. Şirket bu menfaatli İkarı Yerek Üzüm almamakta israr etmiş- * Geçenlerde — gazetelere İnhisardan Hz diye yazılan bir mektubu at eden Daniş Bey yüksek sermayeli bir. tcaretane ile ortak olarak :""- Üzüm almak için propaganda h Bundan dolayı — bağcılar :::-dı bir girket teğis ederek 'eri şarap imaline başlamışlardır. ASİ mobelenin mühimiğbadema bağcılar r':':-ı şarabı Avrupaya satamazlarsa | yirket rekabet yapacak ve ::'— yok bahasına gidecektir. İşte bir inhisar dahat Talât Behçet u Yolu Niçin Yaptır. madılar Acaba? Geçen senenin Haziramıda sokalı SAmazn geyri kabili mürur bir hale Şehir emanetine mazbata ile « Emanet te Yeniköy bele- :'— yolumuzun derhal yaptırılması Smir vermişti. Aradan bir sene Üçtiği halde Yeniköy belediyesi bu Pu yaptırmamıştır, Esbabı medir? Alt olduğu makamın nazarı dikkatisi He, efendim. Arnavutköy : Sekbanlar sokak Hulki Cevaplarımız Adanada Necip Beye 1 _r"'—b——. aldık. —Ayni mesele v Yda muhabirimizin verdiği malü- e dercedilmişti. Vadinize teşekkür * Mavaffakiyet temeani ederiz. Mütei darda ı Ulukişla - Kayseri hattı tü Ahidi sanilerinden Ahmet Bekir '__;_l.uı,ı. Begrer ) — şirketinden Ka Sduğunu, hu matlubununu İçin — Şirket tarafından buraya Sildiğinizi fakat paranızın verilmeyip :"""t—m kaydediyorsunuz. —Bu S huk ____.'ııı. tanlük eder bir alacak M N Mahkemeye — mürscast î*'hd- Kiniye Hanıma : h—'::::ı—ıı Bit olduğu makama efendim. %ıwnu vi Posta Ve Bazı Tayyare Gibi Bir Vasıtadan Niçin Etmek İste İstifade dolayısile | BN Ai Lüsnet şirketine üzümün « A2SON Hususi bir aile tayyaresi Posta nakliyatının arzumu- za uygun bir şekilde yapıldı- ğını iddia edemeyiz. Memle- ketin öyle tarafları var ki bu- ralarla muhabere ve muvasala, ekseriya haftalar geçmesine vabestedir. , Bu vaziyet karşı- sında tayyare gibi bir vasıta- dan, hatta birçok yerlerde yolcu nakli hususunda İstifade etmek elbette ki kabildir. ve | bu, çok faydalı olur. | — Bu hususta bir fikir vermek için bugün, dünya tayyarecili- ğinin vardığı yüksek merhale hakkında biraz malümat neş- retmek istiyoruz : Bugün tayyarecilik iki is- tikamette terakki etmiştir: 1 — Büyük yolcu tayyare- leri inşaatı. 2 — Ufak ve harcı âlem tayyareler. Bunlardan birinci kısımda en fazla terkki — gösteren Almanlar, İkinci kısımda ise İngiliz — ve — Amerikalılardır. Tayyare, bugün, yüzde yüz demiyelim, yüzde doksan em- niyet veren bir vasıtadır. |— Günün bazı saatleri olur ki | Berlinin (Tampelhavf) denilen | tayyare karargühından Rusya, |Belçika, Fransa, İsveç, Felemenk, Danimarkaya birçok - tayyare yolcu ve posta paketleri ile hareket eder ve bunların ha- reketini, yüksek bir kulede duran bir nöbetçi polisi bir kol işareti ile idare eder, ade- ta Eminönünden tramvayların hareket edişi gibi.. İngiltere PEYAMİ SAFA SON POSTA'nın Edebi Romanı FATİH ı.ğ_d—ı bire- sükindi. Ku- Ağır birşey düşmüştü. ko..: hemen geriye çekti Ü ile önüne baktı; $ bu gaflet Bongii firsat bilmiş gibi H ıindırln üstünden atlamıştı. Vücudunu ı_.h çukuruna tamamı * yerleştirdi, — tortop kendine gömdü * başkalı n aa. Eece hanımında eski -HARBİYE hallerini gördü ve kucağına atlamakta çok tereddüt etmedi. Neriman hafifçe Sarmanın başını okşıyordu. Öyle bir an geldi ki bütün mahallede, bü- | tün sokakta, evde ve odada | Sarmanın — mırltısından başka | ses kalmamıştı. Gülter, kabı- | nın yanında, yerdeki minderde, başını önüne iğmiş, uyuklı- yordu. Şüphesiz, böyle uyanık birkaç kişi müstesna, bütün sokak, bütün Fatih uyku için- de idi. Noriman —düşündü ve bir ânda şarklıların kedileri ve lıların köpekleri niçin bu l mapn Saladı Ütit man evlerinde köpek bolluğu Avrupada her zaman işliyen 1Tayyareci bir İngiliz Hanım şundandı: — Şarklılar — kediye, garplılar köpeğe benziyorlar! Kedi yer, içer, yatar, uyur, doğurur; hayatı hep minder Üstünde ve rüya içinde geçer; gözleri, bazı uyanıkken bile rü'ya — görüyormuş — gibidir; Iâpacı, tenbel ve hayalperest mahlük, çalışmayı hiç sevmez. Köbek diri, çevik, atılgandır. İşe yarar, birçok işlere yarar. Uyuürken bile uyanıktır. En | küçük sesleri bile duyar, sıçrar, bağırır. Şark ve garbı. temsil eden bu iki remiz, Nerimanın zih- ninde iki zıt âlemi o kadar epey zamandanberi kendi ken- dine halletmiye çalıştığı mu- ammaların birçok — anahtarla- rını bulur gibi oluyordu; büyük bir kültürü olmıyan Neriman, ancak bu basit remizlerin zıd- diyetleri arasında mukaye yayarak, kendine göre bazı Yolcu Nakliyatında müşahhas bir hale getirdi ki | 'POSTA . miyoruz” | ve “Amerikada ise, hemen yüzde on - kişinin hususi bir tayyaresi vardır. Ekserisi seksen beygir kuv- vetinde olan bu tayyarelerin istenildiği zaman — kanatları kapatılmakta — ve otomobil mrajlarında muhafaza cdile- İlmektedirler. Birçok İngıl.ıx sportmenleri, hususi ziyaretlerini şimdi hep bu mini mini — tayyarelerle yapmaktadırlar. Kadınlar da | bu yolda bir hayli istidat gösteriyor. Hatta son sene- lerde İngiliz veliahtı, ava bi- le tayyare ile gitmektedir. Jlıılm eriyor ki f ve şarki adolu ara- ı muntazam bir yolcu tayyaresi sında posta ve bir kısım yolcu | nakliyatında, — tayyare — gibi | | emniyeti artık tahakkuk etmiş bir vasıtadan İstifade etme- | mek, bizce, doğru değildir. Bu hususta yerli ve hususi şirketler de vücuda getirmek mümkündür. Hem memleket için fayda temin edecek olan, hem de halkı | k tayyareciliğe alıştıracağı şüp- il hesiz bulunan bu mesele üze- | rfrinde ehemmiyetle durmak lâzım- dır. Çünkü bu asırda at sır- | tında posta nakletmek, sai ile | telgraf yollamak insana biraz güç geliyor. Rus Zabıtasının sabık Şark şubesi müdürü Agabekofun Hatıraları || Enver Pş. Nasıl | Öldürüldü? Bu mühim ifşaat silsilesinin neşrine yakında başlıyoruz. || z | fikirlere daha sahip olmıya ıfıımııh. lemen bu fikrini babasına söylemek istedi ve alacağı ce- vabı merak etli. Fakat baba- sile hiç buna benzer mevzu- larda konuşmamış, ona hiçbir mülâhazasını, fikrini açmamıştı. Zekâsının bakir ve mahrem bir tarafını göstermek isterken babasının karşısında soyuna- cakmış gibi utanıyordu. Fâlut soracaj; , epey zamandan- beri, şııb:eıiyl: kendisi arasında çıkan ve henüz hiç münakaşa edilmiyen hayati meselelerle karıştığı için — ehemmiyetlidi. Epeyce tereddütten sonra, ni- hayet söyledi': — Bakın, dedi, Gülter de | | uyuyor, Sarman da. | — Faiz B. başını kitaptan kal- dırdı ve gözlüğünün üstünden | kızına baktı. Bu sözün bir mu- kaddime olduğunu anlamıyarak | tekrar gözlerini kiulın in:irğr- tediği kıı , ) bir | büsbütün hem de neticeyi çabuk | ASSağla 5 Kadın Ve Kalp İşleri Kadınla Erkeğin Arkadaşlığı... Zaman, İtiyatları Bozan Mühim Amildir.. ——— | Eski Ve Yeni Telâkki Bir karilim diyor ki: “Vaziyetim icabı birçok er- keklerle tanışmakta ve bunlar- la arkadaş olmaktayım. Bun- * lardan hiçbirile aramda aşka ve sevgiye dair birşey yoktur. Arkadaşlığım samimi bir dost- luktan ibarettir. Fakat muhi- ! timdekilere bunu anlatamıyo- | rum. Onları inandıramıyorum. Neden bir kadınla bir veyahut | birkaç —erkeğin — arkadaşlığı | | mümkün olmasın?,, Kızım, bizde eskidenberi ka- | dın ve erkek münaşebeti yak | nız cinsi münasebetten — iba- retti. Kadın veyahut erkek, | ailesi haricindeki kadın veya- | hut erkekleri ancak bu mü- | nasebetle görebiliyordu. Keza | yine eskiden kadınla erkek arasında —yegâne — müşterek nokta bu mokta idi. Kadın evinde meşgul olunur, erkek işile — uğraşırd.. Ev ve iş hayati bir hattın iki kutbu gibi birbirlerile hiç teması olmıyan şeylerdir. Halbuki bugün kadınla er- kek muhtelif muhitlerde bir- | birlerine tesadüf — ediyorlar. Ve çok yakından tanışmak mecburiyetinde kalıyorlar, Aralarında her ikisinin de müştereken Aalâkadar olduğu | pek “çok- şeyler. vardır. Bu vaziyette kadınla erkeğin arka- daşlığını yalnız cinsi addetmek elbette yanlış olur. Fakat biz | eskidenberi alışkın olduğumuz bu telâkkiden kendimizi kur- taramaz ve muhakkak her ka- dınla her erkeğin arasında cinst münasebet bulunduğuna hükmeder ve başka sebeplerle arkadaş olacağını düşünemeyiz. Bunun için muhtelit mek- teplerimizde kızlar ayrı er- kekler ayrı grup teşkil eder ayni müessesede çalışan er- kekler yine ayrı bir grup, kadınlar ayrı bir grup - teşkil eder. Telâkkilerin değişmesi | uzun zamana, itiyatların de- ğişmesi ise ondan da daha uzun bir zamana — mütevakkıf- | almak isteyerek, acele ile ile alattı: — Sadece onlar uyumuyor- lar, bütün Fatih uykuda. Ne düşündüm bilir misiniz? Neriman, — mütalaasını be- yan etmek sırası gelince biraz | kızardı ve Faiz Beyin alâkası arttı. — Ne - döşündüm bilir mi- siniz? Bütün bu semt, müs- Iümanlar... Biraz düşünerek kelimeyi buldu : — Bütün Şark kedilere benziyor.. Bu mülâhaza Faiz Beyi güldürmüştü. Takdirle istihza- dan hangisine maruz kaldığını | anlamıyan Neriman şaşırdı ve kızarak — cesaretle sinirli —bir devam etti. — Garp ta köpeklere ben- Söylenecek — fazla bir şey bulamıyordu. Halbuki rek çok şeyler düşünmüştü. | zah etmek lâzım. Gene — şa- | D Çamaşir.. I İym ( ı g ; , (ü NO | İşte size zarif bir iç çama- şırı nümunesi daha.. . Binaenaleyh bunu bir za- man meselesi addetmek lâ- zumdır. Hanımteyze C. . Bey veya Hanıma : Maksadınızı kapalı yazıyorsu- nuz. Açık bildiriniz. Ne demek istiyorsunuz? Ona göre cevap verelim. Hut -— TAKVİM — Gün 516 -Teşrinisani -930Hrır 185 Arabt Rumt 14- Cem.elahar-1349 | 24-Teşrinlervel-1546 Vakit-Ezani-Vasatı | Vakıt-Ezani-Vasati Güneş 1 35 | 6.36 | Akşamlir VZ. Öğle | Gö7 | 1158 | Yatsa | 133 (1835 İkindi | Saz | 1443 | lmasak J11.s4 | sAS — Ne gibi? Faiz B. gözlüğünün üstün- den kızına hiç inhiraf etmiyen bir dikkatle bakıyordu. Öm- | ründe ilk defadır ki Neriman- dan bir mütalea dinliyordu. Neriman devam etti: — Şark ta işte böyle mis- kin, uykucu, lâpacı. — Bakın şimdi her taraf uyuyur. Bir de şimdi Beyoğluna çıkın.. Ortalık mahşer gibi.. Herkes ayakta, uyanık.. Faiz B. hafif bir acılık ilâve olan tebessümile başını salladı, Aylardan beri kızının zihnini işgal eden bü — meseleyi seziyordu.. — İşte — bu gece, keyfiyet — apaşikâr meydana | çıkıyor. Hayret etmedi ve bu | mevzuda kendisine söz söy- lemek — firsatı çıktığı — için memnun oldu, aceleye lüzum görmedi ve kızının bütün fikir- lerini anlamak için sordu: — Garplılar niçin köpeğe